4 Mart 1920 Tarihli İrade-i Milliye (Sivas) Gazetesi Sayfa 1

4 Mart 1920 tarihli İrade-i Milliye (Sivas) Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cemiyet-i Ahmediye yahut Şer ve Fesat Ocağı Ferid Paşa, Ali Kemal ve avane-i mel'uneleri son uğradıkları hezimet-i kahkariye üzerine yeni bir melanete başlamışlar ve milleti birbirine kırdırmak için yeni bir çareye tevessül etmişlerdir. Hürriyet-i İtilaf Fırkası şimdiye kadar takip ettiği programı ile millete ihanet ve hıyanetden başka bir şey te'min eylemediği tahakkuk iderek nazar-ı milletde sükut idince bu def'a da milletin mukaddesatına el atarak çehre-i mel'anetlerini din perdesi ile örtmek istiyorlar. Milletimizin din-i mübin-i Ahmedideki sarsılmaz kanaat ve imanını bir eser-i cehalet ve ta'assubu terakki eyleyerek teşkil ettikleri şeref ve fesad ocağının kuvvetle uluvv-i riz iştigal ve sirayeti için utanmadan haya itmeden ismine Cema'at-i Ahmediye unvan-ı muhteremini veriyorlar ve bununla ta'assubdan beri olan Müslüman kardeşlerimize ikinci bir ihanet ve iftirada bulunuyorlar. Halbuki milletimiz hamdolsun bu vaziyeti müdrik bu gibi vatansızların dinsizlerin ne maksadla hareket ettiklerini pekiyi bilmekdedirler. Cemiyet-i Ahmediye mukadderatımızın mevzu-ı bahis olduğu ve hakkımızın hakk-ı hayat ve istiklalimizin iyi kötü Avrupaca takdir edilmeye başlandığı şu sırada efkar-ı umumiye-i cihanı aleyhimize tahrik için İngiliz liralarıyla vücuda gelmekde olduğunu ilana lüzum yokdur. Bu cem'iyet takip ettiği maksad-ı mel'unanesiyle İslamları yekdiğerine kırdırarak düşmanlarımızın pek kolayca emellerine nail olmasına hizmet idecek ve bin üç yüz senelik hilafet-i İslamiyeyi Hristiyan bir devletin taht--ı himayesine verdirerek makam-ı hilafete binnetice Hristiyanları hakim kılacakdır. On iki senelik hayat-ı meşrutiyetde fırka ve cem'iyetlerin ne elim ne feci' zulümlerini gördük ve bizar olduk hem şeri'at-ı garra-yı Ahmediye ümmet-i Muhammet'in vahdetini tecemmuunu te'min etmiştir. Milletimizin bunun fevkinde bir Cemiyet-i Ahmediyeye ne ihtiyacı ne de arzusu yokdur. Bu unvan altında toplananlara daha dün vatanımızı Ermenistan'a peşkeş eden Ferid Paşa ile kadınları erkeklerle bir sınıfda tahsile icbar eden ma'hud Ali Kemal değil midir? Böyle gecenin hayır umulur mu seherinden Biz bunlara sorarız İslamiyet ne demekdir? Derece-i alakanız nedir? Başınıza yeşil sarmakla ne…. olduğunuzı kimden saklayabilirsiniz? Daha düne kadar Ermeniler ve Rumlarla tevhid-i mukadderat eden ve milletin sa'adetine bir lahza olsun hasr-ı mesa'i itmeyen ve menfa'ati için Mihran'la birleşerek Peyam-ı Sabah olan Ali Kemal Bey mi Cemiyet-i Ahmediye teşkil idiyor? Ya Rab sen bunlara lanet et! Ey millet bu ne hakarettir. Ne hainliktir. Bu milleti dininden gafil, irfanından cahil farz eden bu adamlar hangi milleti istinad iderek mukadderatımızla alakadar olmak istiyorlar. Bu ne cür'ettir bunlar alem-i İslam'ın ve ümmet-i Muhammed'i karnavalda toplanmış olanlara mı teşvik idiyorlar ki yüzlerine geçirecekleri maske ile sırıtan mahiyet-i asliyelerine nazar-ı müsamaha ile bakılsın. İşte Cemiyet-i Ahmediye nam-ı muhteremi altında şer ve fesad ocağı İngiliz paralarıyla feda idecekleri adamları evvela İzmir'e sevk idecekler Kuva-yı Milliye'yi dağıtmaya ve bu suretle Anadolu'nun kalbi olan ve binlerce ırz ve namus ve hayatımızı Yunan mezalimiyle heder olduğu o sevgili memleketimizi Rumlara peşkeş idecekler ve sonra kabineye bir muhtıra vererek İngilizlerin mu'avenetinden bil-istifade kabineyi ıskat ettikden sonra Ferid Paşa veyahut Geraz Hamdi[1] Paşa'yı mevki-i iktidara getirmek ve bin-netice İngiliz ve Fransızların himayesini kabul eyleyerek Adana da dahil olduğu halde yedi sekiz vilayetimizi Ermenistan'a mütebakisini de düvel-i müttefika beyninde taksim eyleyerek bunların himayelerinde kalmayı te'min eyleyeceklerdir. Bundan başka dahilde bulunan anasır-ı İslamiyeyi birbiri aleyhine kıyam ettirerek kırdırmak Anadolu'yu iğtişaş ve anarşi içinde bulundurarak mütareke ahkamı mucibince düvel-i i'tilafiyeye işgal ettirmek ve Anadolu'nun dini, milleti ve vatanı için çarpan kalbleri, çırpınan ümmet-i Muhammedi'yi birer birer mahv-ı nabud eylemekdedir. İşte İstanbul'un milletimizce malum olan sine-i Bizans'ından çıkan yeni melanet! H. T. _____________________ [1] Geraz kelimesine nazar-ı dikkatnizi celb iderim. Times'in Mühim Bir Mektubu 7 Kanun-ı Sani 1920 tarihli Times gazetesi “S.” imzasıyla mühim bir mektub neşrediyor. Ehemmiyetine binaen aynen derc idiyoruz. 1 Kanun-ı Sani tarihli Tahran muhbirimizin Şark-ı vusta hakkında vermiş olduğu malumatı ikmal etmek isterim. 1919 Eylülünde Bolşevik hükumetinin Taşkent muhtel-i siyasisi Mösyö “Soriç” Afgan, Hive ve Buhara umurıyla iştigal etmek üzere bir komisyon teşkil eylemişti. Bu komisyonun maksad-ı teşkili bu Müslüman memleketlerin istiklal-i tammını ve nüfuz-ı hariceden masuniyetini te'min idecek teferru'atın takririnden ibarettir. Komisyonun a'zası meyanında Bolşevik ordusu erkan-ı harbiyesinden bazı zevat ile Rusya Türkistan'ındaki Hokant şehrinden gelen mühim Müslüman komünistleri bulunuyor ve heyete Mösyö Soriç riyaset idiyordu. Mösyö Soriç 1913 Ağustosundan beri Kabil'de bulunan diğer Bolşevik diplomatı Bravin ile muhaberat-ı mütemadiyede bulunuyordu. Mösyö Bravin Moskova'ya tebliğ edilmek üzere Soriç'e gönderdiği bir raporda emir tarafından kabul idildiğini ve Lenin'in notasını nazar-ı dikkate alan Afgan mehafilinin Bolşevik propagandasına muvafık bir hatt-ı hareket teseyyüb eylemek istediklerini söylüyor. İngiliz-Afgan siyasetine gelince Afganlıların meşkuk bir siyaset takip ettiklerinden ve yavaş yavaş İngiliz propagandasına temayül eylediklerinden bahsediliyordu. 1919 Teşrin-i Evvelde Bolşevik umur-ı hariciye idaresi şark şu'besi müdüranından Karahan Soriç'e bir telgraf göndererek Afganlılarla mu'ahede yapmak için vakit gelmediğini ve Moskova'dan Taşkent'e müteveccihan hareket idecek komisyonun beklemesini söylemiştir. Karahan telgrafında İngilizlerle Afganistan arasındaki sulhun devamlı olmadığını ve yeneden harbe mübaşeret için tedarikatda bulunulduğunu ve Afganlılara mu'avenet etmek üzere komisyona talimat verdiğini ilave idiyordu. Bolşevikler Moskova, Samara, Orenburg hattını elde bulundurmalarına pek büyük bir ehemmiyet atfediyorlar. Lakin Bolşevik zehri yalnız Asya-yı vustada tehlikeli değildir. Belki Bolşevik efkarının Kafkasya'daki İslam ahali arasında intişarı da şayan-ı dikkatdir. Bilhassa buralarda Bolşeviklere ilaveten Genç Türkler de vardır. Mevsuk haberlere nazaran Tiflis'de Şimali Kafkas ahalisi mümessillerinden mürekkeb bir konferans akd edilmiş ve bu konferansta Dağıstanlılar, Çeçenler, Kabartaylar ve Şimali Osetyalar temsil edilmişlerdir. Bu konferansta bazı Rus mümessillerinin de bulunması ve bunların Bolşevik olması pek şayan-ı dikkatdir. Çünkü Bolşevikler General Denikin ordusuna karşı bu gibi İslam milletlerinden istifade etmek istiyorlar. Konferansın maksadı Dağıstan, Terek ve Koban vilayetlerinde cenubi Rus ordularına karşı bir hareket-i isyaniye hazırlamak ve Şimali Kafkas dağ kabileleri cumhuriyetini i'adeten te'sis eylemekdi. Bin-netice Gürcistan'da konferansın gayelerine iştirak edenler Dağıstan'a 20-30 makineli tüfek ve (5000) kadar silah gönderdiler. Türk harekat-ı milliyesi reisi Mustafa Kemal Paşa'nın da Şevket Kunduzzade namında bir adamını bu konferansa gönderdiği söylenmekdedir. Şevket son zamanlara kadar Bakü'de Müslüman ahali arasında propaganda ile meşgul idi. Azerbaycan'da Türk nüfusu sür'atle intişar eylemekdedir. Memleket, Müslüman ahaliye fenn-i harbi talim için gelen Türk zabitleriyle doldu. İttihad ve Terakki'ye mensub diğer birtakım zabitler de pey-der-pey Türkiye'den gelmekdedirler. Azerbaycan'ın hemen bütün siyaseti tecrübe-dide Genç Türk siyasileri tarafından idare edilmekdedir. Enver Paşa'nın biraderi Nuri Paşa'nın Bakü'deki fa'aliyeti hakkında muhabirimizin verdiği malumatda Genç Türklerle Mustafa Kemal Paşa arasında Kafkasya'daki nüfusun ehemmiyeti hakkında i'tilaf-ı tammın mevcudiyetini gösterir bir delildir. Mustafa Kemal Paşa ile Nuri Paşa'nın maksadları Türk devletini ihya etmek ve harekat-ı milliye ve diniye vasıtasıyla Asya-yı suğradan Hindistan'a kadar bütün şarkda İngiliz nüfuzunu kırmakdır. Kafkasya, mavera-yı Kafkas, Türkistan ve Asya-yı vustadaki ittihad-ı İslam propagandası bir seneden beri Bolşevik propagandası ile müşterek devam eylemekdedir. Her iki cereyanın gayesi de İngiliz kuvvetini inhilale uğratmakdır. İngiltere'nin bir kelime ile bu harekat ve cereyanlara nihayet vermesi kafi ve lazımdır. Denikin ordusunun ortadan kalkması Hrıstiyan milletlerini ve bilhassa Ermenilerin kıtale ma'ruz kalmalarını mucib olacakdır. Bu hadise aynı zamanda şarkdaki ihtilalleri tezyid idecek ve Almanlarla Genç Türkler ve Bolşeviklerin menfa'atine muvafık gelecekdir. Alman-Genç Türk ve Bolşeviklerin teşkil ettikleri bu yeni ittifak-ı millet müttefiklerce ve bilhassa sulh-perver bir şerefle en ziyade alakadar İngilterece kemal-i ehemmiyetle nazar-ı dikkate alınmalıdır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: