2 Haziran 1937 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 3

2 Haziran 1937 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

lulgarlara açık , bir ihtar “Yvetine inananların soğuk alılığile oynamaya gelmez İhap Yundan Adalar denizine taşmak isiiyenler, ınlar ki, yoldan Dedeağaç kıyılarına ” hududu değil, ancak Bulgar kanı çıkabilir. W MÜstyanı 1 inci sayıfada) anin devletleş « Saip kanlı vasitalara İdy yadırganmasa da, A “9 sonra gerie bu kan» İni Yer vermesine şaşılır. ? Bulgaryanm rahatmı ? rn devletlere öç güt- i Dine dimağları zehirlemekle N bu karanlıktaki komite- iş toprağında bir yenaaZ İkleri yatarken, hâlâ güzel binaları bizim ese ğında, taşında, orma- We seslerimizin yankıları hi, bir bağışlıyor, kin güt- ola ğ ie ii soğuk - İn oynamağa gelmez. tari, © beş yüz sene yaşa- b T pek iyi bilirler. i Ugün Bul ti kl za ulgar toprakları ihtiraslarmın İni 1 ji N > en soydaşları arasın- ği eşi ge a g zi belirdiğini se- Bi kelepçeli delikanlı- k, taya imını durdurabilmek v atılmış yaldızlı bir kapi gözüyle er N Man işte şü netice ile Buy eken il Bar ra RO sıskalaşan iliği i için bir bileyi çi e yakıla sızlanmışlar- | gizli tutulması. : fakat binlerce ki- Ja dava, hiç sır ha» i. sinirlendiren te böyle bir düzme maz. Yalnız ! gi rai gr cılız birer rüz- di n davaya dikkatli ba- la sımsıkı bağlı, gâr Ir. karsak, henüz milli rüşdünü alamamış bir devletin, çok yakın bir geçmişte bütün dünyaya meydan İİ şanla yükselen bir millete diş gıcır. | datmasını yadırgamak mümkün ol. ; Trakya kuvvetlerimi- zin ağır silindiri, mağa yeterken, dan çekinmeğe doğrusu üşeniriz. Ama, “Düşmanın karınca da olsa, aslan gibi karşıla!., diyen bi- zim #talarımızdır. Sinırlarimızın a. nyada hiç bir millet, aefletininie cezasını bizim kadar pa- halı ödememiştir. şimdi koparılan ğı ns olursa olsun Bulgaristanda fırtımanm kayn: biz, parmak tetikte bekliyoruz. Türk vatanma saldıran bu aziz top- raklara miryie zengin gübreler br. yi Bulgar hududu değil, ürek Bulsaz kant çrkal bilir. eri ve gözü tok di MZ Kime senin kılna dokunmak istemeyiz. nu hiç unutmamalıdır. Hakkı Süha Gezgin FAT Edirneli HAFFAF HULÜS EN (Hafız Hulüsi) ni olduğu has be mİ ak le kta Gi iştir. Cenazesi 2 haziran 937 çar - öğle üzeri Gi cami pur İstanbuldan Haydarpaşaya 9, 50 de- Mevlâ rahmet eyley€. Şair Halid Fahri “Kadıköyünde beş yıl süren bir edebiyat sezonu,, başlığı altında bir iki günden Son Postada Ma neşri e. Dünkü feddine ayırm Ömer ii inle Ali Canip sanki doğdular v ve vi kundağa gir- dikleri gündenberi canciğer kardeş- tiler. Dostlukları, 5 de daha beşik te iken, havada bir seyyale gibi biri- birini bulmuştu ve bu samimi gönül birliği, bilhassa, Balkan harbinden evvel in nikte Ziya Gök Alp'la be- ber çıkardıkları Genç Kalemler aa rçinleşmiş, sonra Me Md “benli devam etmiti br derdi, ötekinin tasası, ö. tekinin neşesi, berikinin sevinci idi, 3—KURUN 2 HAZİRAN 1937 Aliş verislerim'zde maktu fiyat Yiyecek ve giyecek maddesi satanların maktu fiyata tâbi tutul maları hakkında bir cerayan bu - lunduğunu, İktisat Vekâletinin bu hususta tetkikler yaptırmakta ol - uğunu yazmış bu arada yiyece iryretiri Mr fikir erini sormi ad elisi Cerrah - paşaya li hastane m) de bakkal Nazmi Eratla iş rek fikirlerini almıştır. Nazmt E- rat şanları söylemiştir : Bence bakkaliye-maddele - rini maktu fiyata tâbi tutmak im kânsızdır. Bu yeni değildir. Sene- sini hatırlıyamıyorum, fakat 927 yılında sanıyorum, gene maktu fi- yat tatbikine başlanrıştı. Fiyat - lar her bafta gazetelerle ilân edil- unun da sebebi içinde değişiyor, biz buna uya: yorduk. Meselâ, şeker, piririç haf- ta içinde yükseldi mi bakkal der - hal şeker ve pirinci tezgâhm altr na koyar ve gelen müşteriye “kal madı,, cevabını verir. Bu da gös- teriyor, ki bu olen! kabili tat- bik değildir. Sonra maktu fiyat w zak semt bakkalları için de mah zurludur. Nakliye masrafı kiloya daima zammolunur. Fiyat nisbe tinde bütün teferruata varmak im kânsız ve netice itibarile de bizim için kabili tatbik olmaz.,, Aksarayda Yeni Bakkaliye Ha- cısNuman'da şunları söylemiştir: — Usül konduktan sonra her - şey yapılır. Belki bir müddet pa- zarlığa alışmış bulunan halk ya * fiyat tesbit geli ra bakkaldan 25 kuruşluk malı 2 kuruşa isteyemez ya... Maamafih bazı bakkallar belki az kâr için birkaç kuruş ucuza vereceklerdir. Fakat maktu fiyat tesbit edilirken bununda önünü almak için tedbir ra bu Yy KL neti menetmek lâzı . Bizim ğımız hemen ya şey e satı - cılarında bulunur, peynir, zeytin, ra bizim sebebi vücudümüzün ma* nası kalmaz.,, Canip kısa boyunun üstünde bir par- mak yükselmeğe çalışarak gözlüğü- nün alundan muzib bir gülümseme « ile Ömere bakarken hissederdi ki zarif 1 NU) hik . lk Ömer ya bir kitapçıya kızmıştır, yahut Kalamıştaki - son - radan yanan bostan dibinde tek başına kıyıya hiper evinde bir gece evvel misafiri olan bir daşı kapıyı İni sonra anah- tarı cebinde Ounutarak gitmiştir. Ömer, eski arkadaşı Canibin bakı - şından derhal çakar, telâşlı kol ha - arka - reketleri ve yüzünde tiklerle kayıp - taki misafir dostundan bahsederek: — Cancağızım, derdi, böyle ar - kadaşlık olur mu? Ben sabahleyin ekren çıktım, o evde kaldı. Anahta- rı söylediğim yere bırakmadan çek- * İsmiri söylemek istemiyen bir kooperatif müdürü ise şunları #öy miştir: — Maktu fiyat meselesi müna * kaşaya bile değmez. Avrupanın her yerinde bu böyledir. Bu sür'at asrında pazarlıkla vakit geçirmek Fikirlerini anlalan bir kooperatif müdürü diyor ki: Bu zamanda pazarlıkla. vakıt ge- çirmek kadar manasız ne olabilir? kadar manasız ne olabilir. Müşte- ri girdiği dükkândan ancak istedi ği malların isimlerini sayarak pa- rasını verip gitmelidir. Bence mak tu fiyat tayini zamanı geçmiştir ne, s Evlenme Salgını Amerika artistleri aldı ri Amerikada si” nema artistleri a- rasında yeni bir sa'gın başgüster & Raymond Jeannette Mac Donald, Yuka: eşağıda: cuzi ei Kay Francis ve Margo. si nema dünyasında böyle birçok | kişi- nin birden evlenmesi, hakikaten bir salgın sayılabilir. Hellyvodddaki bir ev mir salgı nma ilk tutulanlar Jennet Mac Dö nuld ile Gene sikinde Sinema dünyasının ali saçlı tek erkeği/ olan Gene Raymond'la İn gilizlerin en sevdikleri yıldızları Je- annet dün evlendiler... Senenin en a- teşli mevsiminin başlangıcı olan ha- 1 ayna yeni evli olarak giren hu iki artistten sonra Hollşvood nikâh memurunun önünde sıra bekliyen da- ha birçok çift var: Bunların mii Bil Bond ile Grace Bradly geliyor. “Volga maküla filmini yar ratan Vevo filmli Bil Yond'un Yuki meşhur olan Bill sil nişanlısı ve yarın” i karısı Grâce şöhretini son zaman- miş postayı.. Artık bugün İstanbul kozan, ben VE onu aramalıyım, canzağ ii vakitsiz gelen ar - kada'gal ği çok kere evde kendi cda- sm da işgal ederler ve iyi ka'pli Ö- mer bütün geceyi a kadar ya başka bir yede, yahut Moda kıyı - larında mehtap ve tulü seyrinde ge- çirirdi. Bir gün bana: — Aile mutfağmdan sefertasile bana gönderdikleri yemekleri de yiyorlar. Afiyet olsun amma, şu çıkıp giderlerken kapmın üstüne tedeşirle acayip çizgiler çekmeleri » ne fena halde kızıyorum. Bir d bü enayiliği yapmıyacağım! Fakat üç gün sonra yüzüne gülen başka bir arkadlaşma dayanamaz, bir kere daha anahtarı da eyi de tes- larda temin etmiş ve heniz çok genç bulunan bir artisttir. Saçları bakır o kırmızısnda olan sevimli yıldızın Billle evleneceği bundan bir müddet evvel Hollyveo- dun başlrca dedikodusunu teşkil et mişti. Bir gün küçük artisti bir balo- da, sol elinde herkesin gözlerini alan bir yüzükle gördüler. Arkadaşları merak etmiş sormuş, Grace Bradiy de cevab vermişti: ; Nişanlım aldı.. Fakat, bu bir şey ey değil: Bill bana bir de, saatte 190 illerile çıkmağı düşünüyorlar. Bu ay içinde evlenecek olan artist- lerden diğer bir çift Margo'ile Fran- vis Lederer'dir. Son zamanlarda çevirdiği “İhti- Ye ile i'k aşkını yazadığı da söy” leniyor. Hollysocdda bu sene eylenecek olanlar arasında â beter alâkasmı üzerine çeken birisi varı Cay: Francis, kesri birinci dereçe yıldızlar arasmda sayılan bu yıldızın, birçok maçeralardan sonra, evlenmesi büyük bir dedikodu uyan” dırmıştır. Onun eylenmesinde. bu cihetten; bir . maksad görenler rçok kadm artistler ya evlendikleri e var: ya seviş kli rejisörlerin sayesinde meşhur herkesin malümudur. ar (Sonu: Sa. 9 Sü, 5)

Bu sayıdan diğer sayfalar: