20 Ocak 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

20 Ocak 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—- oA sahife: & KANUNUSANI. 1920 halka mahsus >|Meraklı seylcrî İBüyükadam m—f’ Atalar sözü Markoni —-B- ÖMİLLİYET — PAZAR — 20 —AMANULLAHNIN AĞZINDAN— Hiç uyumuyan adam | Kurtuluş yoluydu tuttuğumuz yol, — Afgana olmuştuk hem kanat, hem kol, Hayber geçidinde bizdik karakol, — Gelmişti milletin uyanma cağı! Ingilterede — (kork) eyaletinde Mak Kratey isminde bir adam bir seneden beri kat'iyen uyumamış. — Çalıştığı saatlerden — madasını kırda av peşinde geçi- |riyormuş. Otekine beri- kine diyormuş ki: — Vaktiyle uykuyla geçirdiğim zamanlara acıyorum. — İnsanların ömrü kısa yapacak iş- leri o kadar çok ki.. Ben ilk zamanlar epi sıkın- tı çektim, fakat görü- yorsunuz kiniha yet al-ş- tım. Benimki hastalık Markoni son asrın en büyük alimlerinden bi- ! ri, telsiz telgraf ve do—( layısıyla - telsiz telefo- nun mucididir. Markoni 1874 senesin- de doğdu. Küçüklü- ğünde bile riyaziyata ve fenni bahislere bü- yük bir alâka göşteri- yordu. Fakat çok yara- mazdı. Yüksek tahsilini Ro- mada y: p'ı ve clektirik 136 — Başa gelen baş'a kalmaz. 137 > Baş büyük devlet, ayak büyük mihnet, 138 — Başını salla- yanlara şapkasının parasını ben verdim sanır, 139 — Beş başa, brş yasaya bağlı. 140 — Başın beoşı, başın da başı var. 141 — Başa gelmez iş olmaz, ava gelmez kuş olmaz. 142 — Başta bir bit- Ankaradan sonra Atinaya giden Italyan Hariciye Müsteşarı M. Grandi Yunan paytah- — tından uzaklaşırken gazetecilere beyanatta — bulundu. Italyanların milletler cemiyetini ve — sulhu torpillemek istediği iddaştını reddetmiş — ve Şarktaki sulh binasının en mühkem ve — j ü « büyük taşı Türkiye-ltalyan itilâfıdır, demi; a kaldı. yu Şi iye- , niş. — A a ea ae e 5$Kt dişya di d ei aet Dedik ışık ister, karanlıl:tayız, ÜB TU AM A ; Ş » yi | uyumuyorum. berbere teslim cden Alem şapka giydi, biz sarıktayız, al D Bilgi koşusunda aldık biraz hız, GA DERLUM cebinden pamuğu ek- Altı gün altı gece İrfan alevile yaktık ocağı! Süreya hanımla verdik baş başa, Bakmadık öyle pek kuruya yaşa, Dedik nüfuzumuz hudutlar aşa, Gezdik Avrupada köşe bucağı! — Mollalar açamaz oldu ağzını, Sayletmedik elin pis yobazım, Cabhilin çekmedik asla nazını, Kadından kaldirdik peçe düvağı! Amerika da çok zor- lu kumarbazlardan macAsına mMasa başın- da oturup (poker) oy- namışlar. Sontında da kalkmamışl i pe lis basmış, hepsini ya- kalamış. Karakola gi- derken halâ yalvarı- yorlarmış: — Ne olur bırakında şu eli de oynayalım. Amme merak ha! Meyhahede lafı geçti —— Çirkin sesli bir mü- ezin minarede ezan okuyordu. Oradan ge- çen bir sarhoş, hemen | küfrederek minareye çıktı, ve müezini tutup döğmeğe başladı. Mü- ezinin feryadına yeti- şenler arava girip mü- ezini sarkoşun clinden kurtararak sordular: dört k'şi tam altı gün | altı gece hiç kalkma- | ]ÜUiıl'îllUVlın ahiütilnl gene kendiliklerinden | oldu. Markoni çalışa çalışa telsiz telgrafi- keşfet- mişti. Fakat bunn İtal- yada kimseye anlata- madi. Ingiltereye gitti. Orada bir ş'rketin fab- rikasında tam altı sene tecrübeler yaptı. 1902 senesinde İrlan- dadan verdiği işaret ta Amerika kıt'asındaki (Kanada) dan alınınca herkes hayret - içinde kaldı. Artık Markoni Dün- yanın eh meshur adı'm- ları sırasına geçmişti. Italyaya döndü. Çok büyük tezahuratla kar- şılandı. Markoni bugün sağ- azadır. Mr Musolininin sik etmesin. 144 — Başında gu- guk öter. 145 — Başın sağlığı dünyanın varlığı. : FRES HIŞMINA OĞRADI BİLE! Bir lokanta sahibi dilencinin birini sille tokat dışarı attı. Kapı- nın önünde başka bir dilencidaha duruyordu, baş'nı salladı: —Hiç esefetme arka- aş, dedi, sana yaptığı bu muameleden dolayı ergeç Allahın hışmına oğrar, Öteki gölerken cebin- den çaldığı kaşığı çı- karıp göstererek cevap verdi: —Oğradı bile! en yakın dostlarından- dır. Bir de fabrikası vardır. Şu anda tatlı tetli dinlediğiniz telsiz tele- fonun ilk esaslarını bu Madenlirimızin işledilecek Mcml kete çok faydası dokunan Iş Bankası yeni ve hayırlı bir işe daha atıldı. Kozlu taraflarında 85 milyon liralık tahmin edilen maden kömürlerini işletmek için Fransız Ereyli şirketile anlaştı. Şimdi Zonguldak kömür madenlerinin kö- mür satışını bu Ereyli şirketi yapacak. Öbür- ş taraftan kilimli kömür şirketide Ereyli şirke- ğ tiyle anlaşmaya çalışıyor. kömür bir memleket için altın kadar kıiymetlidir. Aman gayret! D Grar n RE aa aa aa E S L DN BAAIE I z Z — Canım ne istedin ş'mdi müezin efendiden. Sana bir zararı mı dır ve faşist teşkiletinin| lan bu kâşif çok şaya- en mühim unsuaların-| nı takdir bir zekâ de- dan biridir. Senatoda ! ğil mi? B T S dokundu? ——— — - Tali yar olmadı neyleyim lâkin, Sarhoş bir kat daha | SAAF : VAK'ALAR AAF Bir firtına çıktı bozuldu 'ekiı-ı, kizdi Ha ai ([;fîşl1ıan bize meğer l)'cshyor.mu!ı kin, — Elbette zararı do- | Çengelköyünde Ha- Karagümrükte otu- x :: özlemek gcr_ekrmş biraz uzağı! kunuyor ya.. san efendinin metresi | ran Hakkı Recep Halk AA ; Yahudisi heristiyanı kıraathanesinde is- Bu kasenin' mühafizı nörde | — Bü gelen arkadaşını arıyor. P bu herifin sesini işitir kambil oynarken Mur- | arayın! bulun! N de bu mudur müslü- taza veHaydar ismin- ' î manların müezini, de- de iki kişi gelip oyuna KIRAAT BAŞLANGICI mezlermi? Elhamdül- karışmışlar, tabi kav- lah, müslümanız yahu.. —Peki ama, demişler, bu dayak birdenbire nereden aklına esti? Demişki: — Deminden meyha- nede İafı geçti bel.. Yeni okuyanlara lâzım ilk kelimeler Düna Toprak Hava Ateş Su üökGüneş Ay Yıldız Işık Karanlık Gölğe Gün Gece Souk Sıcak Alev Şimşek Yıldırım — Bulut Fırtına ) Dava milletimin kendi davası, Kimse zannetmesin bir post kavgası, Arslanı korkutmaz kelp avavası, Kandıhar yolunda kurdum otağı! KöZEEM Bahriye Hm. dün Ha- |* BABAM EVDE XOK san Efendiden para Birisi«e sormuşlar: —| istemiş, oda verme- — Alacaklı ne demek-| miş, Bahtiye Hin.da: tir? — Ben züğürt adam- —Bu o adamdırki | İfa oturamam! demiş, her kapıyı çalı- | - Diye gitmeğe kalk- b v& hayvanı aşağı, burası YAYA KALDIRIMINDA 4 Bir beyğir sürücüsü | / Aya kaldırımı! tını yedeğincalmış ya-! ” © vakit külhanbeyi ya kaldırındından gidi- | Çüldü: a TA r_rdu. Belediye" me- — Efendi ağabey, de- rlarından biri bunu | di; benim atta süvari iskemle ga çıkmış, R iskemleye — gelmişler | Yağmur: Kar: Dolü Sis Buz gördü: değil ki oda yaya gidi-! Şında «Baba evde yokl>| mış, Hasan efendi de bı-| ortada Hakkı yaralan- Â * ğ —Yahu. dedi, çek şır | yor. a | oekabii a l ekalın S Vi Zelzele Rüzgâr sağnak Şşr BC ER A Gi e n Ö LÜ SDi BÜT İK Si Dğlee n DA NS A SĞ G ai G Y L ae ea l d a h LAY ada ada F ee 3i B a eala SÜÜ

Bu sayıdan diğer sayfalar: