17 Mayıs 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

17 Mayıs 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ahkemeyı tereddüde duşuren bır mesele: Tıbbı adli birr latil hakkında “delidir,, diyor. Timarhane ise hayır diyorr Yekdigerine zıt İki rapor Deli mi, değil mi? lilim müessesesi tarafından| verilen iki rapor fil Hüseyin timarhaneye yollandı, fakat iade edildi.. Anbul Ağır ceza mahkeme Zen rük 'et ettiği bır katil ücssesesi ne zit iki yette kal la hır kadın yüzün-|h Ş<an münazaa neticesinde MH Hamdiyi vuran kara- "qu evvelce 12 sene 6 K? hapse mahküm edilmiş- lyiz mah i — ahiren Tarr usule ait bir noktadan Herek iade etmişti. Görü- im üzerine karakaş Hü 4 Dbbı adliye sevkedilmiş- bi adli Hüseyinin “müşa | | oliste tkadınkimse görmeden, ke;_ı_dini d ııbıtlıgından Ğit Nuri Beyin zevcesi ında İhsan H. dün sa- nden vapur iskelesine b kimse görmeden kendi İze atarak intihar etmiş OrPüadet sonra cesedi çıka larm sebebi tahkik edil- dir, kalı yankesicilerden Du- Çeşmesi önünde dargın İğu kocası İbrahim tara a ile yaralanmıştır. M kaçmıştır.. dres Gd Ura ile yaralamış Ahmet Ortaköyde h . Muharremi ustura ile Üzerinden yaralamış ve Muştır. Hâdisenin sebe düldür. ç d 4 d HLt Sebebi meçhul İtlu Osmanla deniz bak Şölm; şakalaşırlarken Os Zimr bıçakla omuzun- Glamıştır. Kâzım Cerrah anesine yatırılmıştır. Foem Bakadan sonra hul şahıs Şehreminin İSminde bir talebeyi ba Jaralayıp kaçmışlardır. sebebi meçhuldür. —o— Hırsız bekçi A polis merkezi hırsız- evlüt isminde bir bek ış ve derhal bekçi- miştir. 'Srün marifeti Bikup'un ideresindeki dün Ortaköyden Be- €ru giderken 16 yaşla ©0 isminde bir musevi îarpırzk tehlikeli su- dan yaralamıştır. h —— — dara teşebbüs yiğada oturan tütün a- N 19 yaşlarında Meh- | Eüberi çekmekte oldu- Sstalığından mütees- şNtihar kastile bıçak- Böğsünden - yarala- | - Üa 9*t hırsızlık “iköylü madam Ada- | ğında Dedenin mümkün oldu- anc hede altına al olmıyacak derecec ğu kaydile mahfu?en tim ye sevkini Müddei umu bildirir Bıımm üzerine Hüse- falzatinde timar Fakat rakaş Hüseyin M-nh:ır Osman B. ile diğer yedi doktorun imz: sını havi bir raporla ve rmaznun (temaruz) ettiği şerhile geri ia- de edilir. Ağır ceza iki müessesenin bu zıt raporlarını telif için yeni bir karar verecektir. enize attı le Mahmutpaşada bir dükkân- dan kumaş alırken tezgâh üze- rine bıraktığı paketi çalınmış- tır. 2 — Mustafa isminde biri Ve fada bir evde hırsızlık yapar- ken yakalanmıştır. 3 — Aksaray tramvay depo- sunda berber Salihin 15 tıstura- 8sı, 2 traş makinesi ve bir saati çalmmıştır. Hırsız meçhuldür. 4 — Çapada Selçuk kız mek tebinin mutfağından pencere kırmak suretile bazı eşya çalm- mıştır. Memlekette zannettiği ho İzmirde, ikindi vaktinde Ke meraltı camiinde namazdan çıkmakta olan halk, kanlı bir faciaya şahit olmuş — ve Akça- lımesçit camii — imamı Hasan Tahsin Efendinin, elinde bıçak olduğu halde kendisine — saldı- ran bir boyacı tarafından öl- dürüldüğünü görmüştür. Mak- tül, Akçalrmesçit mahallesinde mukim ve an'asıl Midillilidir. 60 yaşlarındadır. Herkes ta- rafından — sevilmiş, hürmet görmüş — ve kimseye Fenalığı dokunmamış bir zattır. Zevcesi ve 3 te kerimesi vardır. Keri- melerinden biri merkez posta- nesinde memurdur. Katil de Kahraman soka- yahudihane- 25-26 yaşların- da Üsküplü —Osman oğlu Salih namındaki — kıpti boya- cıdır. Kemeraltında kendisine sık sık tesadüf edilir. Ayşe namında — bir zevcesi vardır. Salih, son zamanlarda zevcesi ile geçinmemeğe başlamıştır. Aralarında büyük — kavgalar çıkmış ve Ayşe, — kendisini sevmediğini söylemiştir. Bun- dan muğber olan Salih, kendi aklınca — zevcesile — arasının bozulması için büyü — yapıldı- ğına kani — olmuş “ve bu işte Hasan Tahsin Efendiyi itham eylemiştir. — Şahitler diyor- lar ki: — Hasan Tahsin Efendinin sinde mukim Yeşil hilâl İçki düşmanlığı gittikçe artıyor Cemiyetin azası (4) bine yaklaştı Yeşil Hilâl cemiyeti faaliye- tevsi için hazırlanmakta- ? | | | | Vatr. İ (.emı)eh.ı aza miktarı 4,000) e yakın olup bunun yüzde onu nu kadın aza teşkil etmektedir.| Cemiyetin teisi Oşm.m Bey (Iun bayramı olan yeşil için Cuma Zet rk—nlc cemiyet hi e azaları taraf le; ve ha de eden rözetler meccanen da-| Y gıtilacaktır. Yalnız ayran içilecek İçki aleyhtarları tenezzühlün- |de yalnız ayran ve limonata içi lecek ve içkisiz nezih eğlenti- ler yapmak mümkün olduğu gösterilecektir. | muhakemesi | Bugün İstanbul adliyesi mü- 'him bazı davalar rüyet edecek- tir: Öğleden evvel Ağırceza mah | İkemesinde Yarın gazetesi sahi- bi Arif Orurç ve muharrir Şem- settin Beylerin müdafaaları ya- pılacak ve karar tefhim edilecek tir. —a Muhiddin B. aleyhine.. Ayni zamanda gene öğleden evvel Beyoğlu sulh ceza mah- kemesinde şoför Kâzım Efendi tarafından Vali Muhiddin B, aleyhine açılan darp davası gö rülecektir. Bu davada avin Hâmit B. ile refikası şoförün şa hidi olarak dinleneceklerdir. | Camide feci bir cinayet 'Bir boyacı karısına büyü yaptığını ayı öldürdü böj ,k bir şeyle iştigal ettiğini bilmiyoruz. Bu adam, kendi aklınca buna kani olmuş. Filhakika Salih bu zanna sahip olduktan — sonra artık gece gündüz. Hasan Tahsin Efendiyi takibe başlamış ve nihayet — mumaileyhin ikindi namazını kılmak üzre Kemer- altı camiüine girdiğini görünce omuzundan boya sandığı oldu: ğu halde camie girmiş ve bir köşeye oturmuştur. —Hasan Tahsin Efendi her — şeyden bihaber olarak namazını kılmış ve halk arasında dışarıya çık- mıştır. Fakat Salih. derhal ol- duğu yerden — sıçramış ve be- Hindeki kamayı çıkararak ih- tiyar hocanın sağ memesinin Üstüne saplamıştır. Bunu gören halk büyük bir telâşla bağrış- mış, Salihin üzerine — hücum ederek kendisini yakalamıştır. Busırada - polisler de yeti- şerek hâdiseye vazıyet etmiş- lerdir. Hasan Tahsin Efendi hastaneye - kaldırılırken yolda araba içinde vefat etmiştir. Katil, esmer yüzlü, siyah kasketli, çeketsiz ve yeleksiz, kısaca boylu bir adamdır. Şirketler müdürü Şehrimizde tetkikatta bulunan İktısat Vekâleti şirketler müdü rü Hâmit Bey dün Ankaraya avdet etmiştir. Arif Oruç Beyin | Mimarlar.. Macaristanda kon gre toplanıyor. Kongreye mimarları- | | mız iştirak edecek Eylâl iptida İtoplanması mukarrer olan bey- nelmilel mimarlar kongresine |'Türk mimarları da davet edil- hııısı a Peştede iye kadar (22) milletin ği bu kohgrenin koni en şehrimizdeki mimarla üzel san'atler birliği mi Fi şubesine davetnameler gel ştir. Bütün etti dünya m'HcLIc. nin si, bu hususta hü üzaheretini temin içi büsatta bulunacaktır, Talebe arasında Düd İstanbul lisesinde!| bir müsamere verildi Dün İstanbul Erkek lisesin- de bu sene mezun olacak genç- İler tarafından bir veda müsame resi verildi. Müsamereye yüz elliye baliğ olan Son sınıf tale- besinin velileri, mektep hocala- rı muteber zevat davet edilmiş- lerdi. Saat 14,30 da başlıyan miş, misafirler samimi bir ha- va içinde güzel dakikalar geçir mişlerdir. Bilhassa edebiyat şubesiniti yaptığı şair temsilleri ve iki ko, medi çok alkışlandı. Mektebin en küçük talebeleri tarafından tertip edilen balo çok mükem- Imel oldu. Müteferrik H. Şeker-Petrol Inhisar idaresi tas- Ffiye edilecek | yesine başlanacaktır. Tasfiyenin iki ay kadar de- vam edeceği zannolunmaktadır. L Şeker fabrikaları Alpullu şeker fabrikası ağus- tos iptidasında işe başlıyacak- tır. Pancar mahsulü çoktur. Bu sene fabrikanın (800) vagon şe ker imal edeceği ümit ediliyor. Geçen seneki istihsal miktarı 480 vagondu. Uşak havalisinde de pançar mahsulü iyidir. Bu sene Uşak şeker fabrikasnın 500 vagon şe- ker imal edeceği ümit ediliyor. aei Vapurcuların müracaatı Türk vapurları ecnebi bir li- dikleri zaman kontrol edilirler. Vapurcular ilk Türk limanında vapurları müayene edilidiği hal de İstanbul limanında tekrar bir daha muayeneye tâbi olma- larından şikâyet ederek müraca atta bulunmuşlardır. Kai Tetkikat yapacak 'Tokya beynelmilel elektrik koöngresine Amerika murahhası olarak iştirakten sonra şarkta bir tetkik :cvıhıu yapan elek- tirk mühendisi Nevyork tekna- löji ensti: azasından Mr. Cakson şehrimie gelmiştir. Mr. Cakson şehrimizde bir i- ki hafta kalacak memleketimiz kikatta bulunacaktır, müsamere 19 a kadar devam et-| Şeker ve petrol inhisar idare- | |sinin ay başından itibaren tasfi- | mandan ilk Türk iskelesine gel- | Ü de elektrik sanayii hakkında tet |/ya Karşı yaka nasti eğleniyor?| Evet, bu sefer İstanbul değil Karşıyaka.. Bayramın üç günü- nü İzmirin güzel (Karşıyakasın da sevimli Karşıyakalıların ara isında geçirdim. Ve bu geçen gnüler örmrümün belki en şen, €en neş'eli günleridir. Karşıya- ka, öyle bir yer ki, insan bura- ya bir anda ısınır ve hele — hiç yadırgamaz. Daha iskeleye aya gumr atar atmaz, atıladım ki ya bancı bir muhitte değilim. İşte meselâ şu arap şivesile, sıra kahvelerin önünde dolaşan adamı tanıyor gibiyim: — Pire tozu.. “Tahtakurusu tozu!.. İşte.. mini mini Çarşısı, işte içerlek, bahçeli zarif evleri. İşte kapısında çığırtkan bağı- ran sineması.. Sonra © mini mi-| mi atlı tramvaylar içinde kimi Alaybeyi tarafına, kimi Soğuk suya, kimi Papasa doğru yolla- nan Karşıyaka halkını sanki ay rı ayrı hepsile âşinâlığım — var- miş gibi ne kadar kendime ya- | kın hissediyorum. İzmir, —mor| dağların eteğinde yanık bir ye | meniye benzetilirse Karşıyaka, bu yemeninin bütün kusurlarını gözden saklıyan iyi işlenmiş bir | sıra oyadır. Karşıyakayı, Karşı- | yakalı bir arkadaşla beraber do | laştık, Güya ben gezilecek yerle | ri biliyormuşum gibi sordu: — Nereye gidelim? Dedim ki: — Bilmem.. Ben sana tabiim. Neresini münasip görüyorsan | oraya, | olur. Zeytinliğe gidelim.. 'Tren yolunu takip ederek yü |rüyoruz, Etrafına kalım duvar- İlar çekilmiş sık ağaçlı, bir köşk görünce sordum, Belediye dairesi imiş. Arzu edenler bahçeyi serbastçe geze bilirlermiş.. Karşıyakalı arkada şım bir aralık teklif etti: — İstersen girelim. Tçinde tavus kuşları filân var.. İzmirin Karşıyakasında tâ- vuüs görmek için belediye bahçe sine girmeği lüzumsuz bularak: — Şimdilik dedim, şu etrafı- mızda dolaşan tavusları temaşa edelim de.... Ve öyle yaptık. Bü tün İzmirin karşıyakaya dökül bayram günlerinden biri i- di. İlerde, köy delikanlıların zey | dan.. Zeytinlik işte buraya di- | yorlar.... kapmarda biten uzun bir sahil | -İzmir- dumanlı dağların dizi dı binde güneşe karşı pırıl pırıl ya mıyor, Çatalkaya, uzakta - sert| ve yalçın başını kaldırmış, ufuk | ları seyrediyor. Arkadaşım, be- ni daldığım istigrak âleminden | ayırdı: — Nasıl? dedi, İzmiri bura- | dan seyretmesi hoş oluyor de- mi — Evet! dedim, ve hemen ilâ | ve ettim — Bütün Karşıyaka bu.değil « Biraz da başka taraflarını İgezelim! İşakırtılr naf - sesi |vardı. |beygire sürükleten belediyeye |başka isimde bir yerin yok mu | lc — Öyle ise bugün kalabalık Karşıyakada Osman Paşa camiinin axv muhterem tür k kadını: Gazin Durak yerinde- fakat hangi | durak yeri?- tramvay bekliyo- beş dakka geçti. Nâzeninlerden ese: yok. Dedim ki: — Bunlar tramvay Ömür törpüsü.. — Öyle.. amma ne yaparsın? Gene hiç yoktan iyi.. Nihayet, tek atın'kaldırımlar üzerinde açıklı akisler bırakan duyuldu. Cı- lız hayvan, burnundan soluyor- du. Ayağımı basamağa koyar- ken, adetâ içimde bir üzüntü Hayvana mı acıyordum, yoksa yirmi kişilik arabayı tek değil.. mi kızıyordum bilmem. Maama fih, ne olursa olsun ayağımız yerden kesildi, demektir. Aklı- ma geldikce soruyorum : — Biz şimdi nereye gidiyo- ruz kuzum? Sualim hemen her | defasında yarıda kalıyor: — Şu binayı gördün mü? Şim di sağır ve dilsiz mektebi.. İz- mirin tarihi binalarındandır. Ga Zi bir aralık burada misafir kal- mışlardı. Renkli tuğlalarla gelin gibi süslenen şu bina, daha yeni ya pildi. Meğer biz Papasa gidiyormu Şuz. — Yahu. dedim, gezilecek | idi? Ben Papasları hiç sevmem. — Yok, dedi, biz Papası Ha- aptık. Şimdiki ismi Papas Hacı Hüseyinli... — İyi amma, ben hacıları da, güzel bir - gazino- nun önünde durdu. İndik, Biraz dolaştık. Belki daha kalacak- tık. Fakat, denize dökülen la- gamların kokusu, tahammül e- dilir gibi değildi. Döndük. Ben, jeve dönüyoruz - zannetmiştim. Meğerse bir başka mesireye re van oluyormuşuz. İskele önün- İzmir bayram günleri nasıl eğlendi? Karşıyakanın mesirelerinde; . Alaybeyi, Soğukkuyu, Zeytinlik ve Hacı Hüseyinli... Luad yatantr in annesi... den büyük caddeyi takip ederek * şimendifer yolundan şehrin yu ** karı kısmına giden tramvaya * bindik. Artık — “nereye?,, diye sormuyordum. Lüzum gördükçe geçtiğimiz yerler hakkında verdiği izahat: dinliyordum. Şirin bir camin * önünden geçerken — arkadaşımı hatırlattı: — Büyük Gazinin annesi bu camiini avlusunda yatar.. Tertemiz tutulan caminin hatiresinde etraflı parmaklıkla çevrilmiş yeşil taşlı tek bir me- zar. Ana vatanı kurtardımn muh terem anası Zübeyde Hanımın * mezarı... Büyük vatan evlâdmmn, bu ye şil mezarın başında söyledij sözleri işitir. gibi oluyorum: “Annem öldü ise hepimizin an- nemiz olan vatan sağ — olsun!,, St & İşte soğuk kuyuya geldik? * Dedikleri kadar varmış. Önüme getirdikleri bir bardak suyu için ceye kadar dişlerime zor meram * anlatabildim. Soğukkuyu, manzara ve ha- * va itibarile de Karşıyakanın en iyi yerlerinden biri.... Hiç bir akşam için tenha kal dığı yok.. Dönerken, arkada- şım sordu: — Ne zaman yolculuk? — Perşembeye.. Mahmut Şevket Pş. ile.. Âdeta mahzunlaştı: — Demek bayram uçurması- mı görmeden gideceksin? — Bayram uçurması nedir? Bayramı takip eden cuma gl- nüne İzmirliler “ bayram uçur- gün bütün İzmir, sanki ye ni bir bayrama giriyor. Bu iza- hatı aldıktan sonra: — Bayram uçurması İyi gü- zel amma, dedim, bayramı uçu * ralım, derken evdekiler bizi u- çurur. M. 8. Yazda yenilecek yemek Mazhar Osman B. çok zeytin yağı yememizi tavsiye ediyor Her ay sıhhi bir yemek listesi lım»ş olan ve ihracatı azalmış bulu- bek oyunu aynadıkları zeytin a-|yapan Dr, Mazhar Osman Bey|nan zeytin yağları sarfedilme- ğaçlarile süslü geniş bir mey- şimdi yeni bir liste daha hazır|lidir. Bütün sebzeler zeytin ya " ğile yenilebilir. Bilhassa mek: Bu listede yaz yemeklerinden | tepler, hastaneler ve kışlalar gi- |sında gıda itibarile bakla, bezel ye, taze fasulya, pancar ve se- miz otuntun ve meyvelerden ise üzüm, elma, kayısr ve armudun şayanı tercih olduğunu beyan et |mektedir. Mazhar Osman Bey yemek- ler için zeytiri yağı kullanılma- sına taraftardır. Bu hususta hülâsatan, diyor “— Memleketi de yağı bulmak © yet pahalıdır. Midelerimi file yere pis yağlarla bozacı miza hem ucuz hem de pek ı:ıf)b li eai nnüe nn ağülre — Kokaryalıdan başlayıp Hal - bahseden doktor, sebzeler ara- !hx bol miktarda sebze sarfedilen yerlerde zeytin yağlı yemekleri yiyenlerin daha ziyade istifade | ettikleri muhakkaktır.Zeytin ay gnn İstihlâki memleketimizde hem iktisat vehem de sıhhat onktayı nazarından çok muva- fıktır.,, Doktor, “Sıhhi sahifeler,, de * Yalova kaplıcalarından da hah- sederek bu ;ıxlırm sadeur roma e Avrupa kanlıcs'arı duğunu izah etmektedir ..

Bu sayıdan diğer sayfalar: