10 Temmuz 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

10 Temmuz 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Birinci sahifeden geçen yazılar Kral Feysal Hz. dün Istanbulu! teşrif buyurdular.. fından kabul olunan milli serpuşları | nı daima sol ellerinde katlı olarak | tutuyorlardı. Maiyetlerinde bulunan Iraklı misafirler hep koyu renkte el | bise giyemişlerdi. Yaverleri bütün mi şanların takmış ve büyük üniforma sım giymişti, Riyaseticümbur. yaver lerinden Naşit Bey: * de büyük üni- formasını giymişti, Diğer müstakbi- Tin jket atay giymişlerdi. Müzeleri #iyaret | Kral Hazretleri öğle yemeğini se- rayda ye © v ve saat 3 te Dolma bahçe sarayihdan hareketle evkaf, ösarı atika ve Topkapı müzelerini gezdiler. Maiyetlerinde bulunan 7e- vat beş olomabil İle kendilerine re- fakat ediyorlardı. Kral Hazretleri taraydan hareket | Meclisin tarihi celsesi | Aşka dair ne düşünüyorsunuz? (Başı 1 inci sahifede) | | sen ova bak. ruyor, yer bile artiyor. Haya- | & Sevgilim beni sevmiyecek- İn anasr aşksa, büyükanası — | miş; bana ne? Ben seviyorum- ister' babası deyiver — heye- | ya, bu bana bugün de yeter ya- |, candır. Aşkın manevi hududu | vm da, Yalnız severkön sırna- yoktur, fakat maddi hududu | şıklık, sululuk, sakızlık etme- ya deniz kenarında, meli. Zaten hakiki seven bu ra- diyot şişesinde, ya ta cona riayet edendir. Hayat o- | smda, veya kubur tetiğinde da- | Jan aşkın sarayı kalptir, oraya yanır. Tanrı vücudümüzü ger- | aşk namı altında cıvıklık girer- çi bir az lüzumundan fazla bar- | se, Sulukule çadırı gibi yık o saklı yaratmış arma, neme lâ- | sarayı! zım, doğrusu mükemmel bir | Seymeden | sevilmekte makine olarak yaratmış. zevk bulur musunuz? Aşk, işte bu ustalıklı makine Daim eş gi müh ri Ben | e ada 2 Hm la ami ye eğk ğrün e imei | billa örerümde başıma böyle LZ bir devlet kuşu konmadı. Ne derlni tül verilecek aşklar vap z e i : BEİ deler Luş? Virane kargası bir deri Mülasiüşke, list maki Ey mandi. Kotlmak çöyle dur: a ge gi ön, yapksmı bile kirletme, Ta aşlam gönül aşka Solan | Pardon! bir defa başıma gel- ği, yiredi hatırlıyorum; çöcük- leri mi lâzım gelir 7. Bu kadar küçük (Başı 1 inci sahifede) sinde zehirli ve sihirli birer ei si istimal etmek cür'et ve mel'aneti İe karşımıza çıkıyorlar. Arkadaşlar; hepimiz çok çok 1 İ anlamışız ve çok iyi dikkat et lir; bu betbahtlar o kadar iftiracı, > kadar hayasız ve o kadar tezvirei » kadar bozguncu ve yaygaracıdır- 2 ar ki; vatanc, inkılâpçı ve cümhuri İ © © Tetçi olan zümrenin inlelâp ve cüm- wariyetperver erir mal yunt sahasında bel tehlike #ilmidir?.. Bagünkü rejimi yaratan ve yaşatan bir fırkanın çok muhto- rem olan İcra Vekilleri Hey'etin yıkılmasını ve mevini ktidardan w temin için efi (Devamı 6 ıncı sahifede) vaş yavaş gardan çıktılar ve Söğüt- iü yatını teşrif buyurdular, Ankara- dan gelmiş olan zevat ile Vali Bey yata binmişlerdi. Kolordu kumandanı Paşa rıhtım- da duruyordu. Kral Hazretleri teşri- fatçılarını göndererek | Şükrü Naili Paşanın da kendilerile beraber gel- mmelerini arzubuyurduklarını #öyletti er, Paşa yata grdikten sonra Sö- Zütlü hareket etti, Polis müdürü Ali Rıza Beyin bin- diği polis metörü önde gidiyor ve Söğütlü yatı takip ediyordu. “Kral Hazretlerinin teşrifleri hususi niahi itte olduğu için Selimiyeden toplar atılarak selâmlanmadılar. Söğütlü yatında Aldığımız malümata na; ran Kral Hz. bugün öğlede sonra Yalovayı teşrif buyu caklardır. Feysal Hz. Ertuğ yatile Yalovaya gidi çin yat dün akşam ihzar miştir. Kral Hz. ön Yı vada geçireceklerdir. Seyri fain umum müdürü . Sadullı Bey de bugün kral Hz. ile b raber Yalovaya gitmek üz dün Ankara'dan gelmiştir. Hediyeler ANKARA, 9 (Telefonla): Kral Feysal Hz. Gazi Hz. ve İsmet Pş. ya Irak atlarını! en iyi cinslerinden ikişer hediye etmişlerdir. Kral Hz. ne, bilmukabel&! sanların ne mahiyette ve ne haleti Tuhiyede insanlar olduğunu böyle yazılardan da pek âlâ takdir edebi- hirsiniz. Bir makaleden satırlar.. Diğer bir makalede “ istibdat ve meşrutiyet devirlerinden kalanlar (bunlar güyn biz olacağız!.. ) kara topraklara görüldükten sonradır ki Cümburiyet, tam münasile feyzini gösterecektir ” diye başlıyor. “Ma- riden kalan unsur idamei bayata fırsat Buldukça bizim gibi gençler ve Cümhuriyetperverlere - yani on- ların böyle sureti haktan görünerek meşru veya gayrı meşru ni imhaya çalışmaktır.» Haryısında milleti irşat ve ikaz işin | yazdıkları yazıları milleti irşat için setbahtlarla yapılan mücahedeleri memleketin ve frkamızn başında | 4 wlünan muayyen zavatın tesirile, 4x serhan yazılan makaleler. şeklinde ! tösteriyorlar. Bu iğrenç yalanı, bu i selim iftirayı mütemadiyen milletin | i i vüzüne ve kulağına hiç utanmadan a biç düşünmeden haykmıyorlar. Yüşünmüyorlar ki tenkit, neşir, ke- im, matbuat hürriyeti, denilen yük ek mefhumları bu memlekette A Allah aşkıma diri bırakalım. lir, tefekür hürriy: ürriyetdir ve serbest makale | iye kirli ellerinden zehirli ve şmnızda bulunan bu düşman, memle. bize anlatan hainlerdir. İntakr hak kabilindendir ki, kar. | eti sevk ve idare mes'uliyetini taşı- makta bulunan insanların meşru ha- reketlerini de imha etmek kararını vermiş oldukların: kendi. itiraflarile | Hâs aşk, sevgisinin ölçüsüzlü- le belli olur. Sevda uğruna süblüme içenin sevgiye hakkı yoktur. Aşkta böylesinin sirke içen kediden farkı nedir? Aşk, tum, bir defa annem beni seve- cek oldu, hemen şeker istedim. “Hınzır kâfir! seyilmeğe gel mezsin” diye tokalı atınca 50- Söğürlünün arka tarafında oturan Kral Hazretlernin sağında Vali Bey, Kolordu kumandanı Paşa, Irak se- firimiz Tahir Lütfi B: unda Irak sefiri Naci ve sefirimiz Tahir Lötfü lerini emir buyurmuşlardı.. Fakat goförün bir yanlışlığı neticesi olarak otomobilleri doğruca evkaf dairesine sevkedilmiş ve burada müşarünileyh lerinde illcin evkaf müzesine gidecek | Herekenin ipekli halı ve kum | larından bir nümune koleksi; nu takdim edilmiştir. Irak meb'uslarından Sülej man Fettah B. Kral. Hz. n ziyaretleri hakkmda şu beyi natta bulunmuştur: Meb'us Süleyman Beyin beyanatı — Bütün Iraklıların kalbi , de bnde olduğu gibi Tüürk mi : habbeti vardır. Bu, inkâr edil bilir mi Memleketin saadet felâhı komşuların . saadetleri! tev'emdir. Ben senelerden b Istanbulda otururum. Aile hej burada Bakırköyünde ikamet deri ğ Irak Mecli bir azası sir fatile ve halkin hisanile size Tüyorum ki, Kıral Hazretle: faya fırlattı. Bundan başkasını bilmiyorum. — En büyük aşkınız? — Anlamadım! aşkta kıyas, ölçü, fark olur mu hiç? Benim bütün aşklarım hep biribiri ka- der “En büyük, tür.. — Devamlı aşka inanır mı- smız? — Aşkın devamsızı olur mu | yahu? Aşk birdir, ebedidir, deniz dalgalar: gibi bilâ kaydü şart köpürürse aşk olur. Dedim ya, aşk hakkında düşündükleri- mi söylemek için münasip mil darda çam devirmekliğim Jâ- zım geliyor. Onun için bu ce- vaptan beni kurtar rica ede- rim. Geç ikincisine. — Sevmek mi iyi, sevilmek mi? — Sevmenin çok iyi bir şey olduğunu bilirim. Pek tecrübe- liyimdir. Sevmeğe bir, borçsuz yaşama; i, bayılırım doğru- su, Fakat iki karpuz bir koltu- Beylerin refikaları, Irak Başvekili Nuri Paşa, Maliye Nazırı Rüstem B. oturmuşlardı. Kral Hazretlerinin me iyetlerinde Ankaradan gelen kendi seryaverleri Tahsin, Irak mebuslarn dan Fettah ve teşrifatçı Kadri, Riya- seticümhur yaverlerinden Naşit Bey ler muşun yan taraflarında mevki al- mışlardı. Kral Hazretleri kuvvetli bir gü- neşle parlayan İstanbul ufuklarını, #ehrin çok iyi bildikleri manzaraları- m temşa buyuruyorlardı. Dolma bahçe sarayında Dolmabahçe rıhtımına ilkin polis metörü ve blâhara Söğütlü yatı ya- Hazretleri inmişlerdir. Ancak bun- dan sonra yanlışlık anlaşılmış ve oto mobil döndürülerek emif buyurduk- ları veçhile müzeye gitmiştir. Müze- lerde Kral Hazretlerini müze müdür leri istikbal ve arzu buyurdukları izahalı arzetmişlerdir. Devlet bütçelerinde yapılan tasar- â | vafat için manşat | muktarmdan leyhine tevcih u hakları ve bu hürriyetleri maal- #ef kendileri de bu vatan üzerinde aşadıkdarı bu milletin arasında bu- andukları için. yine bu inkılâpçı, ümburiyetçi ve miliyetçi zümrenin Ayesinde ellerinde tutabiliyorlar ve aha çok şayunı dikkettir ki, bu a- amlar, yü » -k hissi selimi her haki İİ" Hati keşif ve idrake çok muktedir * © E müsait olan böyük Türk milleti $, bütün bu ifsatiç, ve iftira, neşri- Atlarile imansızlığı, faziletsizliğe, Amertliğe, kadirnaşinaslığı sevket- dek istiyorlar. Onlar buna kat'iy- İem iman etmişlerdir ve bu iman ile | İ| Se ki müfsit ve tezvirci neşriyatla ikleri dan bir fıkrayı da okuyacağım: (Ha- misiz ve kimsesizlerin yine bu vazi- murin kütlesini tahrik kümete karşı nefret harrik bir hale getirmek için snkas- tin ihtiyar edilmiş bir gaflettir. Bir tahriktir. Çünkü efendiler, ferdası günü neş redilen bir makalede bu defa Cüm- buriyet Halk Fırkası ve onun hükü- meti methedilerek memurların dü- ruğu maslahat âmiz etiketi alında yalancılık ve faziletsizlik eden bir Sarayz avdet Sant 6 raddelerinde saraya avdet edilmştir. Azimette Dolmabahçe, Fındıklı tarikile gidilmiş ve avdette Beyoğlunda geçilerek Taksim tari- kile dönülmüştür. KralHazretleri şehrimizde üç dört gün kalacaklar ve büyük br ihtimal ı ı v . Yalnız ara sıra adres değiştirir. ve hayat dina- * İma hâlim olan ruh budur, böyledir. İftira, tatrif, tezlil Hepimizin hatırnişanıdır ki Hey- İ zümre olduğunu söylüyorlar. sene zarfmda memur adetleri o ka- İliş (1926 da manşet yekünu 46 milyon lira idi, son beş | Ga çoğalmıştır ki, Hükümet müame Bugün tahrik etmek istedikleri | , Sevilmeğe gelince; nedir 0? zümreyi hükümete hücum etmek su- | retile ve prensiplere rejime hücum | yenmez mi? Ha Canlı mi cansız mı? Yenir mi mda sevil- wretile, yarın tseyif etmek istedikle | mek denilen şeye bir defa ol- jisie mermerin kütlesini hükümete im içi bil. mem. Bilmediğim şeyi de bana zorla söyletmeyeceğini uma- rım, İşin aslı faslı sevmektir, yapacağı fark 2, 2,5 milyondur. Bu- mu kendileri de pek iyi hesap edebi- Tirlerken an kastin 20 milyon diye teriyorlar, maksat millet hazine her yangında birev değiştirirler Kalpler de tıpkı tıpkısına böyle dir, her aşk ateşi parlayınca ad- res değiştirme şeraiti vücut bulmuş demektir: Bundan aş- kın perakende veya muvakkat olduğu anlaşılniiz. Hava var havâ. Hani nesim derler. Aşk işte! öyle vardır. Adaş hava © vardır, Konyada yoktur olur mu? Ol. madığı gün cavlağı çektikleri- naştı. Vali Bey makineleri ellerinde bekleyen gazete fotografcılarını Kral Hazretlerine göstererek: — Istanbul gazetecileri, Dedi. Kral Hazretleri: — Yalnız resim. Buyurdular. Dolmabahçe rıhtımın ds Kral Hazretlerini * saraylar nü” dürü Sezni Bey istikbal etti. Mafyet lerindeki zevat ile birlikte sarayı doğru ilerileyen Kral Hazretleri mü temadiyen ve sür'atle resim çıkaran güzetecileri göstererek Tahir Lütf ile pazartesi günü Viyanaya müte- veccihen şehrimizden ayrılacaklar. dır, Viyanada bir kaç gün kaldıktan sonra İsvçrenin Bern şehrine gide- rek orada kendilerini evvelce tedavi eden ve çok istifade gördükleri dok- torlara tekrar muayene olunucaklar ve bir müddet burada kalacaklardır. Bilâhara Fransanın cepubüna gide- cek bir müddet ikametleri muhtemel dir. Avdetlerinin Masır tarikile olma 81 ve Maverayi şeriaya giderek bira derleri Kral Abdullahı ziyaret et-. nin Türkiyeyi ziyaretleri çok? samimi münasebatımızın d ha müsait bir surette inkişal edeceğine kuvvetli bir delildir” Esasen ortada mucibi münaks” şa bir mevzu yoktur ki.. Dost huk... Daima dostluk...! ” Küçük Haberler | * Doğum evi Alman malümata naza Himayei etfal Bakırköy şubesi” tarafından İstanbulda ilk'defi idare edenlerin çok israf edici , MN (4*i Vekilemiz, dünyaya şamil olan | İesi tamamen kırtasiyeye boğulmuş | ; nin idir. Yalnız burada lo- p i uhtemeldi Yi bütün devletler mauyasmıda belki |-ve manşat yekümu GE wülyona çıkı | peanlar olduğunu millet ma) ei eği müri ride e olmak üzere inşa edilecek D İİİ Viz binin üzerimize vai tesiri gö: | vaşlır. Baş seneden beri devam oder, | 7572'da tebellür ettirmektir, millete tur, orada poyrazdır, öt; BE ei si Kral Hazretlerinin bugün öğleden | gum evinin vazı merasimi ten İdem böyük üktsadi buhranm her | bu iorfata gnd Bbayet ie | böyle yanl ve yalan bir für telkin kerte karayel, beride İmbat. | ©, 5. sonra vakit müsit olduğu takdirde | muzun onuncu cuma günü 8 İm?” liği ikiyi Bilneini ire ma Ks umesimsiyara era gene it . E Tahir Lütfi Bey: İstanbul gazetecilerini kabul buyüura | on dörtte icra edilecektir. sıkarılacaktır ve e sişler, istikametler SN i 8 rak seyahatlerine ait intibalarını iri Ser bu maiçede yine yanacakdar, | meşrivet bile bize bunların düşman | ©, e ersiniz? — Efendim bazı resimler iyi çıkım | Piri etkin umumiyesine bildirmeyi ilin eöndei ei voacaklar- | rah ve mahiyetlerini pek ali tebel- içim ? yeride erimi bi n j Efendiler, müfsit bir ruhun bü, | Jür etörebilir. v e — Lâf mı birader!? Eş dost | Kral Hazretleri: a m “bugün gidiyor i tün gayesi, rejimi yaratan ve yaşa. | Mukaddesata hürmetsizlik | hatırı için sevecek değilim ya? | — Tabii, tabü. Yalovayı ziyaret Limanımızda bulunan Sas tan zümreyi millet nazarında düşü- Efendiler! bu milletin inandığı | Kendi özüm için severim, Am- Kral Feysal Hz. Ankarada | Tutkeç ismindeki Ameriks Dediler ye iyi resim çıkarabilme. rebilmek, memlekette umumi bir ü- | mukaddesata, bu milletin hürmet et- li çil iken Yalova” ticareti bahriye mektep ge“ , İğmaya hâkim ruhu görteren bir fik. | mitsizlik ve betbinlik yaratabilmek | tiği büyüklerine ehemmiyetsizlik st. | 77» PO yim ei e za e ge Pera 2 A ilk başl amade Da | İİye okuyacağım. “Hükümete dü. ü İ fettirmek, milleti mukaddesata mer- | sevmem.” £ Ee, şöyle | karak ilerilediler. mx reket edecektir. “çilem vazife kendisine ait olan karar i | butiyetten, büyüklere bürmetten o | filizimsi olursa, değme ; keyfi- | © Sarayın methalinde Vali Bey po- z iş öyük Millet Meclisinden reddedi- ı "isa istifa etmektir.” 4.3, Be me demektir arkadaşlar, hatır 3 (İp arsmız ki, Heyeti Vekilemize yük: €İ çk ve pek mülüüm vazfelerinin icabı utrak Büyük Millet Meclisi tarafın | ie in kanunu mahsusla tahsis edilmiş | de kaldırmamı olarak Hükü- | 1 © Şdet bize teklif ediyordu. 1Bu Hükümetin yüksek bir fera- gin de her yalanı ihtiyarda hiç bir mahzur görmüyorlar. Çıkarılacak memur adedinin 1300 kişiden iba- ret olduğu madan ki onlarca kabul edilmiştir, bu mıktar 1926 dan son- ra geçen seneler zarfında tezyit © dilmiştir ve bu yüzden 46 milyon ma aşat faslı yekünu 60 küser milyona çıkmıştır ve Devlet muamelesi kır. tasiyeye boğulunuştur. Şimdi bizde beş seneden beri yapılan bu hareket me, Onun isterse haberi olma- sın. Bana ne? Ben canıma can, beyecanıma heyecan katayım — Biraz fazla neş'elisiniz? diyeceksin. Tatlı tarafından aç- için. Malâm « ztr- rap, aşkın peri asliyesi ve neş'e garnitürüdür. zak düşürerek, manen, ahlâkan, hiş- | sen zafa uğratmak için Dumlupn rın tahakkukundan bir gün evvel 0- nu inkâr ötmek, tahakkukuna im kân vermemek körlüğünü gösteren insanlar bugün Dumlupınar bir ha kikat bötün ensali atiyeye şeref ve İ fahir verecek bir vakıa olduktan son | ya onun ehemmiyet ve mücessirini in- Me etmek küfranmı göstermekten bile çekinmiyorlar. Dumlupınara, is lis müdürünü Kral Hazretlerine tak dim ettileten sonra Kral Hazretlerile Muallim Mubahat Bey tarafından maiyetindeki zevat üst kat istirahat | Tercüme edilen Ameli Hayat Alimi salonuna çıktılar. Burada sigaralar ikram edil ve bi müddet ai hat | (Herbert N. Gasson) un kamil ine tal elen derle (İDEAL BÜRO) kendilerine tahsis edilen dairelerini | genleri İ Eseri gayet güzel bir şekile intişar etmiştir. Kral Hazretleri köyü lâçivert ve | anl çala yp Li — 4 ğtüni milletin mümessili yegânesi 0- n Büyük Millet Meclisi tarafından j4 abal edilmediği taktirde her hangi ijgvlet umuruna ait kararlarında da isabetsizlik şersmesi bulunduğu “ikmü tezvirle kendilerinin mevkii biraz uzun konuşacağız. » v Yusuf Paşa bu iltifata sükü etle mukabele etti. — Son günlerde, sadık ben- 4 Elerimizden bildiğimiz. bazı mzselerin aleyhimizde intirika | # çevirdikleri kulağımıza ça- ı gi Askeri izlöl için bazı müf e tahrikât yapılıyormuş. $ Padişah buraya kadar bu söz «kri yüksek sesle kendi kendine İ şylüyor gibi idi. Bundan son | İ şe doğrudan doğruya Yusuf iaşaya hitap etti. — Sizin böyle birşeyden ma işmatınız var mr? e — Zatı şahanelerinin bu li | Kere istiyoruz, hakkalinmaf düşünmelidir diği farz ve kabal edilse - ki haki- kat böyle değildir - bütçede nihayet haber almış olmaları bütün tebaayı sadıkaları için emsal- siz bir mazhariyettir. Sadrazam bu suretle kendi- ne tevcih edilmiş olan müthiş suali anlamamazlığa gelmişti. Hayatınm o sirada göstereceği talâkata ve basirete bağlı oldu gunu biliyordu. — Böyle bir haber karşısın- da gösterdiğiniz bu teessürü ta bii görürüm,Paşa! Hayatımıza kastedenlerden çoğunun isimle elimize geçti. İşte"! Bunun alt tarafı- rini muhtevi bir kiste nı hatırlıyor musunuz? Yusuf Paşa cürmünün bu ve de korküdan ko- nuşamaz bir bale gelmişti. Çok zaman evvel kendi cebinden dü şen kâğıda baktıktan sonra ba | sikası karşısı sını salladı - in Yasmf Dis ten bu israf hareketinden © dönmek tihlâs mücadelelerinin bin bir hari- kalarına bunlar birer mazidir, mazi- de ne de olsa bir irtica şemmesi var dır diye istihfaf ve tezlil etmek is- (Devami var) Padişahın keskin gözleri her halde Sadrazamın sıkımtısını farketmişti. Hünkâr bu sırada zile bastı, içeri giren haremağa sına: — Paşaya kahve getir! Diye emretti. Yusuf Paşa korkudan peri- şan bir hale gelmişti. Ellerinin Şiddetle titrediği belli olmasın diye onu elbisesinin geniş yen- leri içine saklıyordu. Bu suretle mukadderata muntazırbirhalde dururken haremağası tekrar içeri girdi. Som altından koca- man bir tepsi üzerinde kahve getirdi. Tepsinin kenarında kan rengi yakutlar parlıyordu. Padişahın . sesi gene duyul. du: — Şu kahveyi iç Paşa de sonra belki könuşürsun.. Sadrazam kahve fincanını a- lıp dudaklarına kadar kaldır- dı. Cürmünü itiraf edip ihanet ettiği hükümdarının merhamss | İç iyi idi? Pek le İk dehalet etmek daha m | dönen genç zabitten mi bahse Aşıklara benden selâm söyle. Ağızlarmı havaya açmasınlar, si değmişken bol bol sevsin M, Salâhaddin kca böyle bir hareketin mah- 41 cinnet olduğunu derhal a dı. Ağzından hefif bir inilti ismini biliyoruz. ismini de siz söyler misiniz... Paşa, Paşa... Bu helin nedir? kendini hâlâ topleyamadın mı? Acaba hünkâr yanı başında- ki bir masa üzerinde duran re- volveri bir maksadı mahsusla mr eline almıştı? Yusuf Paşa hâlâ başka biri Bin zararına kendi başını kur- termak için bir çare düşünüyor du. Fakat'Hünkârin eline ta- banca aldığını da görünce kor- kudan donmuş bir halde diz üs tü çöktü, — Padişahım... Bahis buyur duğunuz mücrimler Hassa Sü- vari alaymdan Kadri Beyle ser- kütip İbrahim Beydir. Efendi- miz... — Ha, şu o Avrupadan yeni diyorsun? Zannedersem o sizin taallükatmızdan olur. Onun gene lâcivert yollu bir kostüm, ince | (Tevzi mahalleri: Ari b ka Hiliphacsi mavi gizgili bir beyaz. gömlek, ru gan iskarpin giymişlerdi. Sağ elleri- nin parmağında tek taşlı bir pırlam | ta yüzük vardı. Irak hükümeti tara- | bundan böyle ortalığa, bilhassa asker içine müfsidane fikirler saçmasma meydan vermemeli- yiz. Sonra İbrahim Bey de si- zin Si dai değil mi? Yakm larda sizin kerimenizi aldı. — Evet, Padişahım, geçen hafta Bursada kızımla düğün- leri olmuştu. — Doğrusu, bizim selâmeti- miz namına en yakın akraba ve taallükatını bile fedadan çekin- meyen sizin gibi şayanı itimat ve emniyet vükelâya nailiyet aklımızda bulunsun, bu bahset tiğiniz kimselerle pek fazla gö- rüşmeyiniz, maazallah, onlar sonra sizi de baştan çıkarırlar. Padişahım bu sözleri söyler- ken aldığı sakin tavur altında avı üzerine hücum etmeğe ba- zırlanan bir kaplan yırtıcılığı saklanıyordu. * Yusuf Paşa kulaklarma inan mıyordu. Acaba doğru mu işit- mişti? Padişah sanki sadraza- mmın bu şüphe ve tereddüdü- nü izale etmek ister gibi ken- disine ayağa kalkmasını söyle- di ve âdeta müşfikane bir ta- vurla Paşanın omuzuna vura- rak kendi de ayağa kalktı. i herkesten üstün tut- mağa iyi ediyorsun dedi. Şimdi git ve bu akşam namazında bi huzura girdi. Padişah isti; makamında kalın kaşlarını kal dırdı. — Padişahım bu gece hangi dairede bulunacağınızı emir bu yurmadınız. Hünkâr, yorgun #dımlarla geniş salonu geçerken, Paşaya mânidar bir nazar atfederek: — Sarayın hem sağ cenahın- da, hem sol cenahında birer da ire hazırlasmlar, dedi. Akşam &zanında hangisini intihap ede ceğimi söylerim. Sadrazam Pa şa da vadetti, bizi duadan unut mayacak. Yusuf Paşa bir sarhoş gibi sendeleyerek koridordan geçti, Kendini dışarıya temiz havaya attı. Sadrazamın huzurdan tığına dair kapıya emir veri Bütün İş adamlarına tavsiye le Halit kitaphanesi Bileti ki Yana Pağu merciye lere yaklaşınca bir arabanın i iğini gördü. (Sadrazam Şişliye götürmek üzere araba! nn iki tarafında saray kapı dan içeri giren iki dine acır gibi baktıklarını göl dü. Acaba tüfenkçiler haki ten kendisine merhametle b mış mıydı, yoksa , ana mı öy! gelmişti?... Arabanın mükellef yastıklar! üzerine yaslandı. O zamana kö dar her şey yolunda cereyan © mişti, Kendi kurduğu intri! tuzağına bizzat düşmekten ku” tulabilmişti. Arnavutluk * hâlâ kendisine mev'ut gibi gi rünüyordu. Uzun zamından b: bin bir ihlimamla | hazırladi plânları bir an evvel mevki tatbika koymak zamanı gelm ti. Son bir kaç saat zarfında İSİ na halde yorulmuş olduğu ii istirahat etmek istiyordu. E! si gün kat'i harekete © geç (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: