6 Ekim 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

6 Ekim 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 T.EVVEL 1932 Idarehane: Ankara caddesi, i 100 No. Telgraf adresi: İst Milliyet il Telefon Numaraları: | Başmuharrir ve Müdür: 24318 | Yazı işleri Müdürlüğü 24319 | İdare ve Matbam 24310 ABONE ÜCRETLERİ: | Türkiye için Hariç için LK LK 1 3 aylığı 4 — 8s— e , 7 u— hz .4— 2— Gelen evrak geri verilmez — Müddeti geçen nüshalar 10 ku. ruştur. Gazete ve matbaaya ait işler için müdiriyete müracaat edilir. Gazetemiz ilânların me- #'uliyetini kabul etmez BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy rasat merkezinden ve. sağlam değilim. Zaten içimiz. "de bu yolda sağlam olan da pek çok değil... Onun için tarihe "ait bahislerde pek ihtiyatlı söz * söylerim, Bilmiyorum hangi de İvirde bir düşman donanması Çanal zorlayıp İstanbulu , tehdit edecek diye bir rivayet çıkmış... O zaman veziri âzam olan galiba İbşir Paşa da mü dafaa tedbiri olarak İstanbul N , surlarını aza boyatmış ki; görünsün di- hatâ sayılmaz der- Ai tramvay arabala- rı senelerden beri çalışmaktan : Mela yorulmuş ve yerine yeni ii getirilmediği için pek böpa , Janmıştı... İdare arabaları fıstı- ; ki ve cam göbeği renklerine ii , boyamış... Bilâihtiyar İbşir Pa- ” şa vak'nsr aklıma geldi... Ayda 1300 papel Neme lâzrm! kimsenin para- "anda gözüm yok amma işitti- : ğim bir şey doğrusu hayretimi mucip oldu. Şu son zamanlarda piyasanın en rağbet gören ve de mizle alâkası olan bir okuyucu , kadını Beyoğlunda bir biraha- £ meye ayda 1300 liaya üç ay * çin kapılanmış.. Afiyetle oku- sun ve âfiyetle yesin!. Amma « içimizde gürül gürül beş dil bi- İ Jen, inci gibi yazı yazan. pırlan ta gibi sözsöyleyen ve dünya- nın bilmediği malümatı bilen hangimiz ayda bu kadar para kazanıyor.. Hodru meydan!.. Vallahi efendim! Mya bütün verdiğimiz e- Bugün han | dostu da böyle bir müteyemmen İ günde Numan efendiyi yalnız bi- İ rakmak istememişler.. İ bu kadar masraflı, düğüne gide- | İ ceğimi i ce geçirilir, gider, Düğünde çağırdı, Numan efendi esnaftandır, hat | tâfakir esnaftandır. Kuytu bir mahallede, kendi 6- vinde oturur. Gittim, Aman Alla- hım, Numan efendinin ne çok ta- Bıdığı varmış. Bir defa kadınlı er kekli bütün mahalleli orada. On- dan sonra uzaktan yakmdan eşi Bu kadar kalabalıklı, sofrada | hiç tahmin etmiyordum. | söyle mutavazı ve eğlentili bir ge âdet te yerini bulur, diyordum. Halbuki düğün evi adam almı yordu. O kadar bol sandalye, 0- kadar bol çatal, tabak ve saire, o kadar mebzül yemekli ve içkili sofra hiç hayalimden geçmiyordu. Eh, ne de olsa düğündür, aza cik masraf edilir. at Numan efendi vaziyetinde bir adamın, bil hassa şu buhranlı zamanlarda bu kadar lüzumsuz masrafı neden göze aldığını bir türlü anlama- muşta. Geniş masanın bir tarafında bana da yer gösterdiler. Yakında oturanlarla tanıştırdılar. O za man bu ihtişamın yavaş yavaş se Meğer bizde esnaf rına vardım. hoşuma gi ii Düğün vesilesile Numan efendiye kimi kasasını açmış, yirmi beş lira edermi kimi elli lira gönder- . Kimi kuzu göndermiş, kimi de var ki, bütün meclisi eğlendiri | yer. Sonradan öğrendim. Bu Ya-| hudi düğün tertibatını dört yüz| liraya taahhüt eden adammış. Ne reden bulup buluşturmuşsa, buluş turmuş, sandalyeler ki tmış, ta bak, çatal, şu, bu, hülâsa kalaba lik bir düğün sofrasına ne lâzım- sa, hiç bir şeyi eksik bırakmamış. Adam da hoş meşrep, ortalığı öy | le eğlendiriyor ki.. Rakı su gibi akıyor, İçimden: “Aşk mezelerin en olsun Yahudiye!” dedim ama, masrafm dört yüz lira tuttuğuna da pek aklım kesmedi. Davetliler boyuna Yahudiye i- tibar ediyorlardı: — Haydi Salamon efendi, iç bakalım bir tane daha! Davetlilerin, omuzlarının üs- tünden bir kol gerilere doğru w- zanıyor, Salamon efendiye bir ka deh sunuyordu. Fakat kimsenin de meze uzatmak aklına gelmiyor | du. Salamon masadan uzakça 0- turduğu için, ön safları yarıp me ze sofrasma da bir türlü uzana- muyordu. Bir bir daha, bir bir daha! Za yalı Salamon efendi Allaha tevek kadehleri sofrada Yeki Salami elendi hiç meze yemez mi? diye soracak ol dum. O sırada Salamon: — Durun, size bir hikâye söy liyeceğim, dedi. — Söyle bakalım Salamon, dinliyoruz. — lim, Yeçmiç zamanda gi meclisi idare azası, hangi ka badayı müessese müdürü bu pa rayı alır!.. Güya süküt altın- dır diyenler sesin ve şarkının banknot olduğunu görmemişler se görsünler, FELEK | çe madığımdan gazete ile arza mec Derken davetlilerin bir kımıldaşma oldu. Birisi yalan cıktan öksürdü: Ehhe, ehhe! Öteki sordu: — Hangi Efendi kendine gel! Salamon farkına varmıştır Canım masaldır bu! dedi.. Di yeceğim hani Sultan Mahmet bir kıyafet de geçiyormuş. Sokağın cenaze alayı çıkmış. Sultan Mah mut merak etmiş, yanındakilere Salamon, — Kimdir bu ölen adam? Maiyetindekiler hemen sorup | soruşturmuşlar. Gelip anlatmış. | İni Efendimiz. bu adam Yahu didir. Rakıyı bep mezesiz içer miş. Ondan ölmü Davetliler arasında bir kah-| kaha,. Herkes nüktoyi anlamıştı. | Şimdi davetliler Salamon efendi. ye rar uzatıyorlar ama, her ta-| raftan da mezelerin envat yağı: | yordu: İ — Salamon, al şu havyardan.. | — Salamon efendi, bu ançüiz enfes., — Salamon, şu stakozdan ye Allah aşkına... — Salamon, sıcak ciyerden is- ter misin? Mevlit 7.10.932 Cuma günü öğleden sonra Dolmabahçe camiinde refi- kam merhum Saniha hanımın ru- huna ithaf olunacak mevlâda u- zakça bulunan akraba ve ahbap- larm her birisini ayrı ayrı davete ân b bur kaldım. Arzu buyuranların | teşriflerini rica ederim. | İstihleâm binbaşısı | M. Celâleddin | Mevlit Hicaz Maslâhatgüzarı hum Lütfullah Beyin rul | rnki cuma günü Sultan AR ir n camisinde cuma ne- sonra Hafız Şevket B. n mevlidi nebevi İrıraat edilecektir. Merhumun dostlı mer nın ve arzu edenlerin teşrifle rica olunur. | İRTIHAL | Mülga aşar Rusumat unmam müdü rü merhum Şükrü Bey kerimesi ve | Liman Şirketi umumi kâtibi Reşat Yılmaz Beyin halası dün Anadolu: | hisarındaki köşklerinde vefat etmiş. tir. Bugün öğle namazı vakti cenaze si kaldırılarak Anadoluhisarındaki sile kabristanına defnedilecektir. Al- | lah rahmet eylesin Istanbul üçüncü icrasından: Bir İ borcun temini için mahcuz ve para- ya çevrilmesi mukarrer Pres makina 81 ve saire 10 teşrinevvel 932 tari- hinde saat 9-10 kadar Galatada Voy soda caddesinde birinci açık arttır. ma ile satılacaktır. o Taliplerin ma- hallinde memuruna müracaatları i- lân olunur. TOTO ATANASYADİS rini 8 Teşrinievvel Cumartesiden i- tibaren teşhire başlayacağını muhte- Tem müşterilerine arz eyler. ölümüne sebep oldu | zarfında bi İ edebilecek olan Memlekette Tabancalı Çocuk Başka bir çocuğun lspartadan yazılıyor: — Yay- lazade mahallesinde oturan çil gir çırağı 15 yaşımda Ahmet ta- bancasile oynarken tabanca ateş almış, çıkan kurşun dükkünm içeri girerek o dükkânda bulunan 13 yaşmda Ömer oğlu Mehmede isabet etmiş ve Mehmet derhal ölmüştür. Erzurumda kar Erzurumdan 2 tarihile liyor: — Geçen Cuma gü İ den sonra başlıyan şiddetli yağ- mur gece yarısına kı etti. Saat 3 den sant 7 diye ka- dar da fazlaca kar yağdı. Şehir de ve ovadaki karlar © leye kadar eridi ise de P, landöken ve Dumludağlarındaki | karlar halen kalmıştır. mağa başlamıştır. Geçen irkaç defa yağan yı çifeinin Çalıştırılan Mahkümlar Trabzon 3 — Müddeiumumi Ekrem Beyin riyasetinde | topla- ban bir komisyon amme işlerin- de çalışmak üzere (o müracaat € den altmış mahkümun istidaları- nı tetkik ederek arzularını isaf ıştırılacak 200 kişiyi istiap hapinhane de şimdi 300 mahpus vardır. Maçka deiumumi mahallinde pacaktır . Bir kız kaçırdılar Salihliden yazılıyor: da bir kız kaçırma pe muş, zabıtanm şiddetli takibatı neticesinde la kaşlar kız. bulun- muş ve ailesine teslim edilmiş, fa- kat kizi Ödemişe kaç- mıya muvaffak olmuşlardır. Öde- miş zabıtasına bu adamların ya: kalanmaları için esir verilmiştir. Kaçakçılarla bir müsademe Mardin, 2 — 27 eylül salı gü- nü Derik kazası kaçakçılarmın tetkikat ya Bura- lüğü tarafından takiplerine bir müfreze gönderilmetir . Müfreze kaçakçılara Selmi na- hiyesi cenubunda raslamıştır. Şa- kiler silâh kullandıklarından ya- pılan yarım saatlık neticesinde kaçakçılardan 8 kişi- le yüklü olarak İZ eşek 1 eçirilmiştir. Yükle İkisi yaş olarak kaçabilen diğer üç kaçakçının müfrezemiz tarafından takiplerine devam &- dilmektedir. Malatyada Kaçakçılık Malatyadan yazılıyorı— Son bir hafta zarfında vilâyetimiz da- hilinde muhtelif mahallerde 13 kaçakçı yakalanmış, İhtisas Mah- Ankaradan bu hafta şehri de yapılacak olan Türkiye bi cil iştirak etmek için 8 ki lık bir güreş kafilesi gelmiştir. Kari sütunu İ Edremit'in şikâyeti | Edremitten yazılıyor: İstanbul ile Edremitin arası bugünle vessiti nak Halbuki posta Güreşçiler geldi güzeteleri ancak üç gün sonra alabi- liyoruz. Geçen sene posta nakliyatını Oto- büs işletenler bir şeref olsun diye 1 kuruşa teahhüt etmişlerdi. Bu sene bodava taşımağa yanaşmamışlar. An laşlan evyuldin bası olma bir alışık? ık eseri olacak Edremitin postası da ucuza mal olsun diye haftanın muay | ye ngünlerinde taşımak şartile ihale | olunmuş, Bizim bu ihaleye karışmak hakkımız değildir. Fakat her gün| gazele ve mektup bekleyen iş ve ti- earet sahibi bir çok insanın eski za. imanda Tatarlar ve'snilerle ulaştırı- Jan müddetler kadar uzun bir zaman postayı beklemekten şikâyet elbette olduğumuz için keyfiyeti gazeteye geçirmenizi rica ederiz Yeni neşriyat | Kooperatif Ayda bir çıkan kooperatif mec- muasının beşinci nüshası da çok zengin münderecatla | çılemıştır. | Gerek memleketimiz ve gerek dünya iktısat işlerine dair kıy-| İar ve malümattan i efendilerimiz bir az susar 7 başlıklı makale çok dikkate şayandır. Bütün karilerimize tavsiye © deriz. İstanbul'un kurtuluş (türküsü) Salgın celik varlıklara | keskin yumruklarla çatan | ve onları çarpa, kıra bağrımızdan söküp atan yıldırım özlü (Gazinin ordusu), böyle bir günde, (yaslı İstanbul'u) (zaferlere el öptürüp) kurtardı Karanlıkları işiğile yardı. Türk Şiir kıralı Filorinalı Nâzum | Bugünkü Proğram ISTANBUL — (1200 m.) 14 | Dil Kurultayının müzakereleri, 18 orkestra, 19,5 Makbule Hanımın ve Yesari Asm Beyin iştirakile | alaturka konser, 21 orkestra. BÜKREŞ — (394 m.) ZI şarkı konseri. BELGRAT — (430 m.) 20 Al- manca muhaverc, 20,30 gramo- fon, 21 doktorun tavsiyeleri, 21,20 piyanoda eski şarkılar. ROMA — (441 m.) 21,45 sen- foni. PRAG — (488 m.) 20 fenni musahabe, 21 Verdi'nin seçilmiş | eserleri. VİYANA — ia m.) 19,25 konferans, 21,20 Alkesti isminde bir komedi, 23 Lehar gecesi. PEŞTE — (550 m.) 20 Çiçan orkestrası. VARŞOVA — (1411 m.) 20,8 Edebiyat bahisleri, 21 hafif kon- ser, 22,30 stüdyoda komedi, 23,15 dans havaları. , BERLİN — (1635 m.) Zi mu- i komedi, 233,20 Viyana'dan Bugun: MİLL ibazatın Mevsimin en büyük oryantal filmi, ATLANTİD DİYARINDA sözlü, şarkılı aşk ve sergüzeşt filmi, KERİMAN HALİS HANIMIN sabakasında dünya güzellik kraliçesi musavver FOX hı I SİNEMADA kopy OPERA SİNEMASINDA Mevsimin en heyecanlı filmi | Vatan Uğrun da Kemali muvaffakiyetle devam ediyor. İlâveten: FOX HALIHAZIR DUNYA HAVADİSLERİ Hakiki bir şaheser olduğundan herkes ittifak etmektedir. EN 525 GABRJEL GABRO AZ Bu akşamdan itibaren GLORYA'da |, Kahramanlık... Lüks. . Aşk BU AKŞAM : ARTİSTİK sinemasında Büyük Gala müsameresi olarak adınPeşind (Rubacuori) İlk İtalyanca sözlü ve şarkılı muazzam filme | Grazia Del Rio İlâveten: EDUARDO BİANKO Arjantin orkestrası. “ Pampa Arjantina ” nin tarihi tabloları arasında en mükemmel ve baş döndürücü tangoları terennüm edecektir. Telefon; 42851 ZAYI — Galata İthalât gümrüğün den almış olduğum 31625 numerolu beyannameye ait 430793 numerolu 31.532 tarihli bir kuruşluk vezin ücreti makpusunu zayi ettim. Yeni- sini alacağımdan eskisinin hükmü olmadığı ilân olunur. Yeşildirek Ka- rakol sokak Trikotaj fabrikası sahi- bi Koco Sandalcidis. sineması JEAN MURAT ve KATE de NAGY gibi iki büyük artistin temsil ettiği Aşkta Galip filmi mevsimin birimei ŞAHESERIDİR. Filme ilâve: Paramount Jurnal, Bu akşamdan itibaren MAJİK Sirer“ pll KADARI. ği A lie Gi YABANCI BİR BAYRAK ALTINDA Kadın ve kocası her ikisi de ve yek diğerinin kanma susamış. İlâveten : R.K. 0. Dünya Havadisleri. İstanbul Belediyesi Darülbedayi Şehir Tiyatrosu Saat 21.30 YEDİ KÖYÜN ZEYNEBİ Yazan Hauptmanı Nakil eden Seni: ba Bedri Hanım Rifat oğlu Cevdet Beşiktaş Askerlik şubesinder aldığım askeri vesikayı zayi et tim, Yenisi alacağımdan hükmü yoktur. 114674 pumaralı Liman cüz : zayi ettim. Yenisini alacs odam dekisinis ” külesü yoktu Süreyya ZAYI — 0275 Nolu otomobilin muayene cüzdanı ve 434 sicil ve 49 för ehliyetnamesini zayi ettiğimde" hükmü yoktur, Şoför Kiril Rodiyo- nok, “Milliyet, in edebi romanı: ROMAN | Yazan: Falih Rıfkı maddenin | gençliğin kendisi gibi geçiyor; : © katılığını ve sertliğini aldı. kanmın aktığını görüyorum. ; Batı kızıllığı Şimdi tam taraçanın dil yan yana uzanan şu iki resme bakınız: Genç ve oynak iki göv yakın, kadının dirseği kuma gömülmüş, erkek yavaş sesle konuşuyor, Birine Ayşe birine Ahmet ismini yakıştırıyorum.. Belki sadece tanıdıklardır; belki ni- şanlı, yahut yeni evlidirler; ; — Ayşem, başını bana çevi- rir misin? Gözlerini görmez- sem, senden kopmuşum gibi geliyor. — Bana kalırsa artık giyine- lim. Yemekten sonra koruya çı pe (Sesi soluyarak) Sa- geçen mehtapki çınar hikâ- esini la aca gölgeler gibi karışsak.. o... Ne iyi bir hikâye olurdu: Pencereden geniş omuzlu, gü- zel bir göğüs sarkiyor: — Ayol bu ne tenbel Ben ihi saattir leyim. Hemen gelirsen sana bir sürprizim var.. İki eli arhasında, geniş mai gözlerinin bütün denizi gülüyor: Ne sürprizi? — Buraya gelmeden söyle | zi? miş, — A çocuklar, nerede içecek- siniz? diye bir bağa, bir de bal kona bakıyor Ahmet merdivenleri, çamlığı ve çardağı bir geyik gibi sekerek — Söyle Ayşeciğim; ne sörpri: Ayşe ilk güneşle | ısınmış ya naklarını uzattı ve dudaklarını bükerek: — Bunları öpmeden mi? Yarı açık pancuran arkasında gelini ile oğlunun saadetlerini ya- rı ağlamalı seyreden büyük ha- nım: güldürecek kadar çılgınca öpüştüler. — şte sirprim. Olgun bir salkımüzüm uzat- & — Şu kütüğün ilk salkımı! — Bir sen.. Bir ben... Dur ilki- ni ben sana vereyim. — Hayır, ben sana. | | Köpek güler gibi, kedi mir gibi bakıyor. | Ahmet, biliyor o musun, dün İ gece arka bahçeye bir gül ısmar- İamıştık. Uzümü onunla öder mi- sin? Eğer kurmızısı iyi ise, bu es- vabımla ne iyi gider. — Sen bir gülden daha güzel- sin? — Ya sen?.. Ya sen?.” kıska- mem. Biraz uzakta, havuzun kena- rında uzun bir av köpeği, beyaz ... — Bonsuvar. Falih Bey.. leştirmek ve cevapları tekerleme- si mek m Ml bırakıl. ma döndüm. “Sonposta” gaze- tesinin muharrirlerinden biri... — Efendim, malüm ya mo- da... Anket için geldim. Şu yan masadaki ra sora- cağım. Belli başlı kimselere değil de: gelişi güzel fikir top- layoruz. (Acele ederek) gali- ba kalkacaklar.. Tekrar yanını- za gelirim, Bağ, salkım ve Ayşenin ü- zümü. hepsinin üstüne bir mü- rekkep kokusu yayıldı. Aşağı baktım. Ayşe ve Ahmet git- mişlerdi. Kulak misafiri. an- ketçiyi dinleyorum. — Bonsuvar hanımefendi? Çatal bir ses: — Ne haber yavrum? Hoş geldiniz.. Pek te tanıyamadım. — “Sonposta” dan geliyo- rum, efendim. — Az... O kadar geç oldu mu? (1) — Hayır, “Sonposta” bir ga be EE şu bizim satılık ilâ- (1) Gümleleri daha mahaller nı verdiğimiz gazete mi? Pe- ki yavrum. müşteri mi çıktı? — Hayır efendim. bir anket yapıyoruz da.. (1) — Anket mi, o da ne? — Sizin gibi hanımefendi. lerden gazetemiz için sual 30- ruyoruz. Cevaplarınızı basaca- ğtz. Genç kızlarımıza ders ver- miş olacağız. — Şimdiki kızlara mı? On- lar sinemacıdan ders alır, (Ök- sürür) Bizim gibi Hacı hafız | gırdım: hocadan değil! Bir başka kadın — O ne Ha- cı hafızdı o... Bana OAmme'yi üç günde söktürdü. Gazeteci — Müsaade eder misiniz, işte birinci sual: Kızı- nızı nasıl yetiştirmek istersi- niz? — An... Nasıl yetiştirmek isteyeceğim? Her halde bizim. komşu beylerin kızı gibi değil, (sesi daha çatlayarak| aile kı- zı gibi.. Kendim gibi. — Teşekkür ederim. Kime | 8! vermek istersiniz? — Fenerbahçe futbolcüsüne kadınım anket tuhaf bir şeye 1) Bir bell ei verecek değilima... Efendi kı- lıklı, rahmetli paşam ahlükle bir ana baba evlâdma.. — Kızmızn yaşında nız ne olmak isterdiniz? Kırışık derisi gerildi, gev- sedi, içini çekerek: — Nemi olmak isterdim? Rahmetli paşamın eyali.... 2 Anketçi üç dört masadan sonra yanımdan » geçerken ça- olsa- sanız ne yapardınız? koşuyor. Kazino burnu kala balıklaştı. Kumsal karardığı için seyredecek gövde bulama- yan üç dört kişi o kuvvetlerini rakı ve çeneye * vermişler, ar” amda konuşuyorlar: — Ne zahmet edip duruyor- sun, azizim. Hangisi ündü- ğünü söyleyebilir? o Hepsinin burada kıskandıkları çifte bak, görüyor mısın? “İçlerinde imişim gibi hep- si hesabına ben cevap vereyim. Suallerinizi tekrarlayınız; “1 — Kızınızı nasıl yetiş- tirmeği istersiniz? “Cevap — Anita Paj gibi, — Greta Garbo gibi. — Jonn Crawford gi- i, “2 — Kime vermek istersi- niz? — Piyango bu sefer de vur” madı. © —Ben artık bilet almayorumm Bilir misin. niçin? o Bankada” ki bizim Hüseyine Fransız ve?” Bedar demiş, ki: — Niçin birinci mükâfal bekleyorsunuz da başınıza yıl dırım düşmesini beklemeyor3ü" muz? “Sonra da hesap yapmış: “— On iki 50,000 600.000 eder, İstanbulun fusu da 600.000 dir. 600.000 bi lete senede 12 birinci ikramiY$ düşüyor. Halbuki İstanbula #9 nede hiç olmassa 1200 yıld “Cevap — Hurmacı Araba... “ « — Pamukçu Araba.. — — Fıstıkçı Araba... ihsinl iliki rum iner,” Devamı var) ğızdan — Olam Muharrir masadan masay?. MA e m m m e m mmm ar

Bu sayıdan diğer sayfalar: