19 Ekim 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

19 Ekim 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Meşhur Greta Garbo İstanbulda evlenmiş te, haberimiz yok Memleketine dönüşünün sebebi, ölen koca. sından kendisine kalan mirası başkalarına bırakmamak içinmiş! Hollyvood'a dönüşünde haftada 2500 Bir sırrı daha anlaşılan meşhur Greta Garbo - Greta Garbonunn Hollyvo “İ'tan memleketine döndüğü Salümdur, Mensup olduğu fir- adan bir kaç ay mezuniyet a- n ve stüdyoların gözalıcı lâm balarından uzakta. silesi içinde Stirahat ediyor. Daha doğrusu matbuatın İs Veçli artist hakkında © verdiği Malümat bundan ibaretir. Bu- tüne kadar herkes verilen bu Malimatı olduğu gibi kabul et- İ$ görünüyordu. Halbuki ma- | de ters tarafı var- un Stokholme gel- N daha başka ve mü m bir sebebi varmış. , Biliyor musunuz.o dane ir?. Greta Garbo için “dul kal ., diyorli . Meşhur rejisörlerden Mau- | iss Shiller'in karsı değil mi i- yi. Bundan evel © Gretadan İsederken. Stiller'in bir kaç V< evvel vefat ettiğini ve ken "sini dünyaya tanıtan bu ada- Kğ vefatından Greta'nm ne Büştele, teessür duyduğunu yaz- dalyanın bir er . 1923 te İstanbulda! © enini maaamamanameesamasanaaaeeesamaaasasseseseaesaaaaasasemeeeseeeaaake Gretanın Pabat tarafından | çevrilen “Neşesiz İ ğı muvaffakıyet üzerine, Stil- orada Greta'ya bi film daha çe virtmiştir. Bu film de çok rağ- bet görmüştür. | Holiyvood'ta kimse şimdiye | kadar iki artist arasında böyle bir münasebet olduğunda şüp- he etmiyordu. Neden bunlar karı koca ol- duklarmı herkesten sakladılar? İ Belki de Stiller Greta'nm halk ında kazandığı şöhreti boz temiyordu. Stiller öldükten sonra Gre- ta daha münzevi. daha düşün. celi, daha herkesten kaçan insan olmuştu. Hiç bir ziyaret kabul etmiyor ve kimseyi de Ziyarete gitmiyordu. Stüdyo- İ dan evine, evinden stüdyoya gi | diyordu. Yalnız. hep yalnızdı. | Hollyvood'ta onun bu hali- | ni kaymetli bir arkadaş kay betmenin verdiği teessüre atfe- diyorlardı. Kimse bir an koca- 0 lira alacak.. Stokholm'deki konsolatosunda muallâkta du- ran bir dava var. Davanın mev zuu Stiller'in bıraktığı miras- tır.Bu servetin kısmı âzamı Av rupadadır. Ve Greta Garbo da müteveffanın karısı sıfatile, mi rastan hakkını almak için Av- Tupayan gelmistir. Bu mesele hakkıda o Stok- holm'deki Amerikan konsol, tosu da bir şey söylemiyor. Fa kat muhakkak olan bir şey var sa, o da mütevelfanın ailesinin Greta'ya bir şey vermek isteme mesidir. Onun için Greta çetin bir mücadele içindedir. Bırakı- lan miras mühim olmakla be- raber Greta Garbo da çok zen gin bir kadındır. Paraya hiç ih tiyacı yoktur. Fakat mirastan kendisine düşeni almak için. meseleyi adam akıllı benimse- diği anlaşılmaktadır. Hattâ onu da söylüyorlar! Greta Hollyvood'a döndüğü za man, yeni mukavelesi mucibin ce 12.500 dolar alacaktır. V Sicema Hrberleri | BELÇİKADA : e * Sinema maetbuatı cemiyeti sokak,, is- | 9 teşrinievvelden 17 te: mindeki sesssiz filmin kazandı | vele kadar sürecek olan bir mü | sabaka yapmıştır. Bu müsaba- n artist, Kaliforniya güneşin | ler ve Greta Garbo habersiz A. | kaya herkes iştirak edebilir merikaya gitmişler ve Stiller | Müsabaka sinemaya en uygun rettir * Georges Vaxelaire, De Meyst, Georges Mous: Emil Xx diye bir film çevirmeğe başla- mışlardır. AMERİKADA : * Bütün sinema meraklıları mahut (Sarı Venüs) filminin başına gelenleri pek iyi bilirler. Bu filmi çeviren Rejisör Von Sternberg ile Paramount şirke ti idarecilerinin arası açılmıştı. ir | Bunun üzerine Von Sternberg İşi yarıda bırakmış ve çekilmiş ti. Nihayet araya bazı adamla: ! girerek uyuşma lamışlar, bu mesele de böylece kapanmıştı. Şimdi haber aldığı mıza göre bu film için bir mil. yon dolar sarfedilmiştir. Bu bü yük yekün * filmin bu mevani dolayısile tahmin edilen zama» sız kaldığını düşünmüyordu. İle saklanan bu sır nasıl meyda- İnn çıletr?. nm İki misli da yapılmış Hem Greta Maurice Stiller | Şimdiye kader o derece itina i- olmasından doğmuştur. Baka- ima bu kordelâ bu kadar büyük bir yeknu çıkarabilecek mi?, Amerikan senaryoyu hazırlamaktan iba | Suzg Vernon ve Ramon Novarro — Bakın, size kocamla nasıl tanışdığımı anlatayım. İngiliz jönpremiyelerinden Warivide İ Ward. Jannings ve Lia de Pu ti ile birlikte “Varyete” filmi. İni bitirmişlerdi. Ralph ile beni | tahammül edilemeyecek bir in- san gibi geldi. Bir sinema blo- | ku vöcude getirmek üzere, bir Fransız grupunu temsilen Ber İ Bine gelmiş bulunuyodu. Grup İ Alman - İngiliz - Fransız ser. mayedarlarnıdan mürekkep 0- lacak ve Avrupa piyasasına hâ i kim olan Amerikan filmlerile | mücadele edecekti. Bu ilk mülâkatı ne iyi hatır- rm, Çay içiyorduk. “Ralph sinema hakkında ortaya bazı fi kirler attı. Öyle fikirler ki hi hoşuma gitmedi. Fakat kendi. sine emin insanlara has bir tav ru vardı. Hele sinema hakkın- daki fikirleri çok ileri idi. Ayrıl dığrmız zaman, onu tekrar gör mek için içimde zerre kadar he İves yoktu. Birkaç gün sonra İtesadüfen “gene buluştuk. Bir sinema balosu akşamı. hayva. İnat bahçesinde. Aktörü, senar İ yorcusu, ejisörü, prodoktörü: hepsi de oradaydı. Rolph o: da, bir lotarya başnda idi. Ba- na selâm verdi ve oyuna iştira kimi teklif etti. Belki yirmi de fa taliimi tecrübe ettim. Bir defa olsun kazanan numara çık madı, Kendi kendime kızıyor. dum amma, sinirden kahkaha ile gülmeğe başladım. Rolph bir defa çekti kazandı. Ondan sonra birkaç defa daha çekti. ! çıkıyordu. | da oturuyordu. Sinemadan ko- nuşuyorduk. Anladım ki son hâdiseler, Rolph'ın sinema hak kındaki ileri fikirlerine hak ve- riyordu. İşte o zaman Ralph | tam mânasile bir “erkek” | 7 kadın vardır erkek” his- setsin de, ona mağlüp olmasın! Nevyorkta İn, vapuumuzli. İnsan ilk defa Nev yorku görünce müteheyyiç olu yor. Yüksek yüksek binalar in- sanda müvazeneli bir hendese âlemine girmiş gibi bir his bı- İ ralıyor. Nevyork, güzel olmak Suzy : Vernon evlend iğini anlatıyor .merikada bir sene kaldı, ken. isine nefes bile aldırmadılar ve Gio Folk (Altı gün aşkı) | tanıştırdı. Bu adam bana hiç | ne Halbling. Daniel Mendaille, İ aşağı yukarı hep İyi numaralar | hat edemedik. Hemen ertesi Akşam yemekte yanı başım- | Hemen şöyle geniş İ Avrupadan Amerikaya ai ma gitmedi, Fakat gece, şehir bütün simasını değiştiriyor. çok, hem çok güzelleşiyor. Bu şehirde herşey ifratta.. Yazı çok sıcak, kışı çok soğuk... Nevyorkta çok kalmradık. Jean. Rolla Norman hep beraber, fransızca sesli film çevirmek ü zere Kaliforniyaya gidece! seyi hat dört gün, beş gece sürüyor. Vapurun. trenlerin temizli vagon restoranlarda iyi servis, kompartımanlardaki konfor yo İun uzunluğunu insana unuttu ruyor. Hattâ seyahat eğlenceli bir hal alıyor. Beşici gün * Los Angeles'e ardık. Bize muhteşem is tikbal merasimi yap Bizi angaje eden Frist National bü- tün mühim şahsiyetleri istasyo na gelmişlerdi. Bizi memnun e- debilmek için adeta parçalanı- | yorlardı. Ah, bu Kaliforniya, dünyanın ne güzel memleketi! İdeal, ılık bir ha var, Nere ye baksanız çiçek! İnsanın ha" kiki olduğuna ma.. Birkaç adım tenahi plâjlarile büy Dus... Hollyvood'a geldiğimiz za- man, şimdi “Allahın bahçesi” diye isim verilen Alla Nazimo- vauın ski malikânesine misafir etüler. o Geniş bahçeleri, yüz” mek için havuzları ile rahat bir yer... | Rahat diyorum amma, “Alla | hin bahçesi” nde o kadar istira | repetisyonlara başladık. bir nefes al madan biril rkasına “mu- kabil tahkikat” , “Haydut Lo- pez” , “Holliyvood maskesi” ni hayet Ramon Novarro ile “ vil şarkıcısı” filmlerini çevir. dim. Ramon Novarro ne sevim li adam! Beraber Kay ca zün u son film Ameril diğim en güzel h Bu filmi çevirirken Ramon bir Bir temmuz saba | papağan yetiştirmisti. Kuşa şu | mu öğretti “Umurumda bile değil!” bunu Ramon çok “hoş” | buluyordu. İ Bir gün gene film çeviriyor- duk. Ramon senaryo icabı ba- na ilânr aşk ediyordu: — Ah, seni seviyorum; seni En çok hangi meslek rağbet görüyor ? Darülfünunda en çok talebesi Mektepler açıldı. Dersler baş- | ladı. Bütün bir yazı istirahat ve eğlence içinde geçiren genç mek- tepliler, tekrar sıralarınm başına oturup dört elle kitaplarına sa rıldılar. Biz bu münasebetle yeni nesli teşkil eden get i hangi mesleği intihap (ettikleri meraklı bularak Fakülteleri: de bazı araştırmalar yaptık, Bun dan edindiğimiz kanaat şudur: Gençler, artık ameli adam ol- mak gayesini güdüyorlar. İlerisi olan, sahası geniş, karın doyuru- cu meslekleri | ötekilerine üstün buluyorlar. Halbuki bundan beş - altı sene evveline gelinceye kadar, gençle- Aşağı ista! bize iyi bir filsir verebilir: 1926 - 1927 ders senesinde E- debiyat Fakültesinin ilk sınıfında okuyanlar 374 kişi idi Bu miktar 930 senesinde (240) a düşmüştür. Geçen sene Edebi- yat fakültesine rağbet biraz faz- İalaşarak ilk sene mevcudu 282 ye çıkmışan da bu sene bu fakül temize girenlerin adedi ancak 80 kişidir. Buna mukabil Hukuk fakülte- sinin mevcudu her sene biraz da- ba artmaktadı Bu faküli Feci bir Tren kazası Suriye'de iki tren çarpıştı. 250 yaralı ve ölü var! Halepten 13 tarihile Adana gazete lerine yazılıyor: o Halep - Şam hat- nda ve Baslbek istasyonu elvarın- da bulunan Lebve istasyonunda bir makasçının hatası yüzünden çok fo- 3İ - 932 de 763 İ & ve dehşetli bir tren kazası olmuş- tur, Halepten gelen trenle Şamdan gelen tren brbirleriyle çarpışmış ve her iki trenin de vağon ve lokomo- #fleri parça parça olmuştur. Yolcu- lardan 280 mecruh ve öli sayıl. muştar, Som ve Halepten gönderilen imdat trenleri yaralı ve ölüleri makletmiş- tir. Maddi sarar yüz binlerce Suriye lirası tahmin edilmektedir. Yeni neşriyat Holivut Her hafta renkli bir artist hediye edecek olan Holivet'un 31 di sayısı mez mi? — Umurumda bile değil! Aman. ne güldük, ne güldük! Tabit filmin o parçasmı yeni. den çevirmek icap etti, Amerikada bir sene kaldım. Fakat dört film çevirdiğim için stüdyodan uzaklaşamadım. Ya ni doya doya gezemedim. Dönüyoruz Dönüyoruz. Bir sene “Alla” bın bahçesi” nde kaldıktan son ra, tekrar tene bindik. Nevyor ka doğru uçuyoruz. Vagon sa. lonunda on kişi kadar varız. İki İ Amerikalı, dört erkek ve biz de iki kişi., City. Kansas'tan ke- ifli bi Amerikalı daha bindi. linde bir valiz. içi viski dolu.. İçtik, şarkılar söyledik.. İki A- merikalı sarhoş oldular. Yalnız bir adam vardı ki, ıslanmak is temiyor. mütemadiyen “kuru kuru” oturuyordu.Ralph kula- ğına eğildi: — Yoksa siz men'i müski- rat memuru musunuz? Kadınlardan biri herkesi ku- caklamağa başlamıştı, hem de bir papasın karısı idi, İçki içme yen adam: vet, dedi. ben men'i müs kirat memuruyum.. Bu söz bir bomba tesiri yap tı. Papazın karısı çırpınıyor, & deta saçmı yoluyordu: — Eyvah. diyordu, namu- sum mahvoldu, Bırakın, kendi- mi trenden atacağım. Kendisini zor tuttuk. Nihayet Paristeyiz. Avdet e | der etmez Paramount beni an- je etti, Evvelâ Pierre Batch- goje eft ile birlikte “Asi kadın”, olan fakülte Hukuk fakültesi.. kişi girmiştir. Bu sene ise henüz kayıtlar bitmediği halde ilk rıfa kabul edilen taleb» miktarı 736 dir. Daha 70 - $0 müracaat | olduğuna göre ilk snf mevcudu 800 ü geçecektir. Bundan evvelki seneler Hukuk fakültesine girenler, 300 ü geçmi: i | yordu İ Eczacı ve dişçi şubelerine ge İ lince 929 - 930 ders senesinde eo- İ zacı mektebine 12 kişi girmişti. İ Bu miktar 930 - 931 de 22 e, 931- İ 932 de 23 © çıkmış, bu sene ise 30 | a yüleselmiştir. Bu rakamlar eczacı meslekine rağbetin arttığına delâlet eder. Dişçi mektebine de girenler İ gittikçe çoğalmaktadır. Bu mektebe 929 - 930 ders se- nesinde girenler 37 kişi idi. 930 - 831 de bu miktar 64 e 931 - 932 İ de 120 ye çıktı. Bu seneki mevcut *s dir. Fakülteler içinde en az iltifat edilen, İlâhiyat fakültesidir. Ge çen sene bu fakültenin yalnız iki talebesi vardı. Bu sene de mevcut ne fazla, ne eksiktir. Mühendislik mektebi de genç- lerin heves ve arzu İle sarıldıkları mesleklerden biridir. Bundan son ra hukuk mesleği geliyor. Hukuk memanlarınn ber mke da serbest olarak çalışabilme! bu mesleğe olan rağbetin başlıca Gazeteler Tekrar çıkmalarına müsaade ediliyor Suryeden Adana gazetelerine yazı yor: Kapatılmış olan yedi gazete İ den üçünün tekrar intişarı için riya İ seti cümhur tarafından bir kararna me neşredilmiştir. Tekrar çıkmaları. na müsaade edilen gazeteler şunlar teleriyle Antakyada çıkan Türkçe Yeni Gün gazeteleri hakkında (di pek yakında tekrar intişar kararı ve rileceği muhakkak sayılmaktadır. Mevkuf vataniler Halepte tevkif edilen vatani farka- #1 büyüklerinin ne zaman tahliye e- dilecekleri hakkında hiç bir mal mat yoktur. mas etmiş ve izahat vermiştir. Mev. kufların kefaletle tahliye taleplerine hâlâ bir cevap verilmemiştir. Ma. imafih sızan haberlere göre bu mev- kuflar hakkında kat'i delâil elde edi lememiştir. M. Ponsonun avdetinden sonra tahliyenin muhakkak olduğu söylen- mektedir | RADYO | Bugünkü Proğram ISTANBUL — 181930 Hafi Ahmet ve Muzaffer hanım, 21-19,30 orkestra, 2223 Münir Nureddin bey, 22-23 gramofon BÜKREŞ (394,2 m) 19,10 radyo orkestrası,20 müsahabe, 20,40 gramofon, 21 şarkı, 2130 konferans İ 21,45 piyano, 22,15 piyano viyolon- sel konseri . BUDAPEŞTE (550,5 m ) — 19,15 Italyanca ders, 19,45 konser, 2045 orkestra, 21/45 konferans, 22,18 or. kestra konseri, 23.45 çışan orkestra . LONDRA (366,8 m.) — orkestra, 22 vodvil, 23 as 12,35 dans musikisi, PARİS, (1725 m.) — 21 tıbbi mü sahabe, 21,20 orkestra, 22 radyo t- yatrosu, 22,40 moda şürmu PRAG (488.8 m.) — 19,30 alman radyo neşriyatı, — 20 radyo Jurnal, 20,05 Brünn'den nakil, 2105 şarkı, 21,35 konser, 21,55 Brünnden nakil 22 son haberler, 23,30 dört kişilik konser, 21 gramafon. ROMA (441,2 m.) — ğlı konser, 21 havadis 21,1 tıbbi müsahabe, 21.45 operada verilen temsilin nakli VARŞOVA (1411 m.) — 19 ha S hee şüun, 22,05 konser, mü. iç dans musikisi, konferans, gani VİYANA (5172 m.) — 18 orkest ra konseri, 19,36 tıbbi müsahabe, 2025 konferans, 20,50 radyo jurnal, 21 Berlinden nakil, 22,10 Frankfurt 20,30 ri muzika

Bu sayıdan diğer sayfalar: