13 Mayıs 1937 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 5

13 Mayıs 1937 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 2125—440 UYANIŞ 389 Halid Ziya Uşaklıgilin DDinci San at Yılı Tes'id Edildi! Yapılan toplantıda; Agâh Sırrı, Hüseyin Siyret, İzzet Melih, Ali Kami, bu en büyük romancımız için, söz söylediler En büyük re- mancımız Halid Ziya Uşaklığgilin hayatının 55 inci yıldönümü vegi- legile, 5 Mayıs Çarşamba günü- nün gecesi Emin- önü Halkevinde bir toplantı ya- pıldı ve büyük edibin şereflen- dirmek lütfunda bulunduğu bu toplantıda, bu mes'ud yıldönü- mü hararetle tes- id ve en büyük romancımız teb- cil edildi. Radyoile mem- leketin her tara- fına aksettirilen merasime başlanmazdan evvel, Halkevi reisliği oda- sında bir müddet istirahat eden, kendisini ziyaret ve tebrik edenlerle görüşen Halid Ziya Uşaklıgil, saat tam 21 buçukta uzun uzun alkışlanarak ve ayağa kal- kılıp karşılanarak, mütebessim bir tavırla, merasim salonuna girdi; başile selâmlar vererek hızlı hızlı yü- rüdü ve kendisine tahsis edilen koltuğa oturdu. Salon, tamamile dolmuştu. Hiç bir yer boş kal. mamıştı. Hattâ ayakta duranlar bile görülüyordu. Kadın, erkek, genç, ihtiyar birçok kişi, bu arada ediblerden - merasimde söz söyliyenlerden başka - Hü- seyin Cahid Yalçınla Mithat Cemal de vardı. Yahya Kemai de bir müddet sonra gelerek, toplantıya işti- Tak etti. Evvelâ, Eminönü Halkevi Re- isi Agâh Sırrı Levend, kürsüye çıkarak, toplantıyı şu sözlerle açtı: «Büyük Üstad — Ziya Uşaklıgilin sanat hayatının pp nui yılı münasebetile tertib ettiğimiz lr yüksek huzuru- nuzla açıyorum. Elli beş sene mütemadiyen güzellik- İer yaratmağa çalışan ve her türlü ba- yağılıktan uzak kalan bir kalem. Bu ka- lemin sahibinin sanatini ve eserlerini tahlil etmek vazifesini ben üzerime almış bu- lunuyorum. Şüphe yok ki bu bir cesaret- tir. Hususile ben böyle bir gecede an- cak talebesi olmak şerefini kazanmış bir insan sıfatile hürmetkârlığım; bir edebi- yat müntesibi haysiyetile hayranlığım ba- na bu cesareti verdirdi. Mamafıh bütün hayranlığım objektif kalmama mani ol- mıyacaktır. Onun edebi şahsiyetini tahlil için, böyle birigecede bana ayrılan mah- Büyük Üstad Halid Ziya Uşaklıgil, kütüphanesinde dut saatlerin kâfi olmıyacağını biliyorum. Bunun içindir ki ben de mümkün olduğu kadar hülâsa yapmağa çalışacağım. Ancak eğer tahmin edilenden fazla uzarsa bu büyük gecenin şerefine beni afftedeceğinizi umuyorum.» AGÂH SIRRININ KONFERANSI Bundan sonra konferansına geçib, «Servetilünun» ismini alan edebiyat faaliyetinin muhtelif safhalarını tedkik ederek Halid Ziya Uşaklıgilden bahse geçti ve sözlerini şöyle yürüttü ; — Edebiyat hayatına giren her genç, kendinden evvel gelen nesil içinde üstad bildiği bir şahsiyeti taklidle işe başlar. Bu w- mumi kaidenin dışında kalanlar çok azdır. Halid Ziya kendinden evvel gelenlere pek az şey borçludur. Esasen onda Şark kültürü- nün izleri yoktur. Muhite ve ananeye bağlı Şarklı bir aileye mensub olduğu halde, küçük yaşta devam ettiği Fransız mektebi ve muallimleri, babasının mağazasında çalışan kâtib ve memur- lar, ve bunlar vasıtasile tanıştığı ailelerle tecessüs eden müna- sebetler onu tamamile Garba çekmiş, o âleme karşı ruhunda da- yanılmaz bir incizab duymuştu Halid Ziyayı Fransız mdebiyaki tarihine götüren, bususlle realist ve natüralist mektebin hikâyecilerile temâs ettiren mual- Mimi Raymond Piere'dir. Klâsikleri iyice okuyan ve Tomantiklere de yabanci kalmıyan Halid Ziya, bilhassa bu yeni cereyan üze- rinde durdu. Natürelistlerin sert ve haşin olan, hatti bazı kere hakikati tasvir etmek isterken hakikati aşan ifratları onun miza- cma uygun gelemezdi. Onua en ziyade hoşlandığı muharrirler Gonkur kardeşlerle Alfons Dode'dir. «O, bilhassa Gonkur kardeşleri sevmiştir. Halid Ziyanın mev- w seçişi, mevzua tasarruf edişi, hâdiseleri tertib edişi, nihayet intihab ettiği muhitler ve kahramanlar Gonkurlarinkine benzer. Onlar.n da eserlerinde inkisarlar, hayal sukutları, lirizm ve hu- zün vardır. «Yalniz muhakkak ki Halid Ziya bize ilk defa beşeri ıztı- rabların tahlilini yapan ve bizi insan rubunun sırlarına görüren ilk sanatkâr romancımızdır. Halid Ziyada ferdin, ailenin küçük mubhitlerin psikolojileri daha kuvvetle yaşar. Onda meselâ kütle- yi harekete getiren ve onun tahlilini yapan, meselâ bir Flober'in genişliği yoktur. Yalnız «Kenarda kalmış» adlı hikâye külliyatında- ki «Sadayı incil» hikâyesini hatırlıyorum. Halid Ziya bu sahade kudretini denemiştir. Halid Ziyn gecesinden bir sirin «İrvetifünun edebiyatı» nın 3 büyük şahsiyeti birarada: Hüseyin Cabid, Hüseyin Siyret ve Halid Ziya.

Bu sayıdan diğer sayfalar: