21 Temmuz 1938 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11

21 Temmuz 1938 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No, 2187—502 UYANIŞ Şerefin ismi Beşiktaş Sfadından Silindi Spor tarihimizde bir ayıb olarak kaydedilecek bu hâ- dise karşısında eski sporcu İbrahim Hoyi şöyle diyor: Beşiktaş klübümü bugünkü şeref- di mevkiine getiren Şerefın isminin stad kapısından kaldırılması, matbu- atla haklı bir teessür uyandırdı. Bu gibi meseleler üzerinde dikkatle du- ran “Sonposta, gazeleri spor ta- rihimizde bir ayıb olarak kalacak bu hâdisede de, münevver muhitin ieessürüne teroüman oldu, Neşriyat yapn. Bu hususta, eski sporcuları- mızdan ve Uyanışın değerli yazı ar- kadaşı İbrahim Hoyinin, Sonpostada neşredilen çok doğru bir yazısım naklediyeruz : Türkün en büyük şiarı ka- dir bilmektir. Ve bu şiar, bü- tün dünyaca maruftur. Böyle olduğu halde, son günlerde ga- rib bir hâdise ile karşılaşmış bulunuyoruz. Öyle bir hâdise ki, ezeli ve ebedi hasletimiz o- lan <kadir bilir» likle taban ta- bana zıddır. Daha açık konuşalım : Tür- kiyenin belli başlı klüblerin- den ve disiplinli çalışmaları ile sevdiğimiz spor yurdların- dan Beşiktaş klübünün yeni he- yeti idaresi, spor tarihimizde eşine rastlanmıyan, bir karar vermiş bulunuyor. Bir karar ki, ebediyen Beşiktaş klübünün Beşiktaşın hâlis evlâdları bu karardan ziyadesile müte- essirdirler. Yıllardır müesse- senin başkanlığını yapmış olan Abdülkadir bile klübünden ay- rılmak mecburiyetinde kal- mıştır. Konuştuğum Beşiktaş- Ular, izzeti nefislerine, haysi- yetlerine en ağır darbeyi ye- miş, cemiyet huzurunda en büyük kabahati işlemiş suç- lular gibi başları önde, kısık sesleri ile: —Hayır, biz böyle bir güna- hı işliyemeyiz, bunu yapanlar bizden değildirler!.. diye çır- pınıyorlar. sicilinde, kapkara bir leke gibi duracak. Bu karar nedir?.. Yüreği- miz sızlıya sızlıya hemen ha- ber verelim ki, bu karar, klü- bü uğruna canını İeda eden, (Beşiktaş) ın siyah - beyaz ren- gini bütün Türkiyeye tanıtan ve bu uğurda klübüne bir de kendi ismile yâdolunur stad temin eden hakiki ve temiz sporcu Şerefin ismini bu stad- dan silmek İecaatidir.. Havsalam almıyor, mantı- *“ Şimdiye kadar açılan resim sergilerinde yarım bir yüz, yanında bir müselles veyahut bir kavun dilimi, içinde ıwkambil kâğıdının ispati beyi, aralarında profil bir insân yüzü... Buna benzer resim- ler gördük; bunlar mebzulen satı- lıyor da! Neden ? Çünkü: Sahibi Avrupayı şöyle bir dolaşmış, ve sonra eserlerini anlamıyoruz ki! İçimizden (belki iyi bir şeydir) diyoruz. Bunu dışarı yvursak güle- cekler iyisi mi satın alalım, Diğer taraftan emekle, tahsille yetişmiş gençlerine serleri öylece duruyor. Bitaraf olan bir jürinin bu eserle- ri satın almak şöyle dursun, üste- lik taltif edeceği muhakkak iken onlara geri iade ediliyor. Bu bal gençlik arasında bir aksülamel uyandırıyor. Memlekete gşanatkâr lâzımdır, eser lâzımdır; bir günde solacak gül değil! Böylelikle öz inkişaf edecek... Riyakârlık yurdumuzda asla sürekli tutunamaz. Kulaklarımda meşhur atalar sözü çınlıyor : (Yalancının mumu yatsıya ka- dar yanar). san'at Nihad Pınarlı 137 İbrahim Hoyi Bım kabul etmiyor. Beşiktaş idare heyetini teşkil eden genç- ler, hangi zihniyetin tesiri al- tında ve nasıl olur da vicdan- ları sızlamadan en küçük bir azab bile duymadan, kılları bile kıpırdamadan * Şeref stadı olma- sın» diye rey verebilirler ?. (Şeref stadı) babalarının hâs mülkü, oraya şerefli ismi ko- nan, (Şeref) ecir uşakları mıdır ki, parmaklarının ucu ile o levhayı yerinden kaldırmak ce- saretini gösteriyor ve acı bir kadir bilmemezlik, saygı duy. mamazlık ile böyle bir işe gi- rişiyorlar? Hakikat meydandadır: Be- şiktaş idare heyeti, yanlış bir zihniyetin tesirile, yanlış bir yola sapmış bulunuyor. En bü- yük meziyet, hatayı anlamak ve kabul etmektir.. Onun için, bu kararı verenler, yaptıkları hatayı bir an evvel kabul edip temizliyecek olurlarsa, merdlik gene onlarda kalacaktır. — Anlamadım. Fakat hata- mi da düzelttim.. demek, kü- çüklük değil, bilâkis nefis fe- ragatinin, asaletin en büyüğü» dür. Baylar, Şeref stadı, hep o şerefli ismile kalmalıdır. Başka türlü olmasına imkân yoktur. “m el;

Bu sayıdan diğer sayfalar: