11 Mayıs 1939 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7

11 Mayıs 1939 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

390 SERVETİFÜNUN $OINOltKOŞESİ TERCÜME Kıymetli arkadaş ve meslekda- şim Hasan Âli Ediz, Ankarada Çi kan Oluş mecmuasında neşriyat kongresi münasebetile yazdığı bir makalede matbuatımızın en kan- serli bir derdine parmağını bası- yor, tercüme İşivi selâhiyetli bir kalemle anlatıyor, Her bir kelime- sine can ve gönülden iman ebti- ğim, ve bu makalesinin altına da çekinmeden imzamı atabileceğim Hasan Âli Ediz'in kanaatınca, mü- tercim, A — Tercüme ettiği, ve edece- ği dili pek iyi bilmelidir. B — Mütercim terfih edilınelidir. Ç — Tercüme işleri başı bozuk olmamalı; dirije bir $6- kilde yürütülmelidir. Hakikat da budur. Bir mütercim yerine göre, bir müellifden daha fazla uğraşmak mecburiyetindedir. Çünkü, bir müellif nihayet, müşa- hede, tedkik neticesi topladığı in- tibalarını, elde etmiş olduğu renk- li veya renksiz üslübu ile okuyu- culara sunar. Fenn üslüblu, baht- sız bir müellif bile, devrinde ken- dine göre bir okuyucu kütlesi bu- dur. Halbuki mütercim, mensub olduğu cemiyetin diline çevirece- Bi bir eserin hakiki kalitesi, mahi- yetini iyice anlıyacak, bunun için- de eseri didikleyecek, muharririnin temayüllerini araştıracak, ondan sonra da, eserin hüviyetini kaybet- tirmemeğe çalışarak çevirecektir. Binaenaleyh, bir müellifden iki hat- tâ üç mişli fazla çalışacak, uğraşa- cakdır. Beynelmilel şöhretli eserlerin muvaffakiyetle dilimize çevrilmesi için de, bir mütercimde bu vasıf- ları aramamız icab eder. ANARŞISI Fakat bizim edebiyat piyasa- mızda mütercim, zavallı bir ucu- bedir. Tabiin esiri, madrabazlığın kurbanıdır. Tabiler, eserin kıyme- metiuden ziyade, piyasaya döke- tekleri «mallar» ın mümkün mer- tebe ucuzâ çıkmasını arıyor, bu yüzden acemi amatörlere tercüme - ler yaptırıyorlar. Bundan ötürü de piyasamızda türlü türlü, hiç bir edebi hüviyeti olmıyan, adı sanı meçhul mütercimlere rastlıyoruz. Bu zavallı acemi çaylaklar, pek az bir ücret mukabilinde. ekseri- yada kuru bir şöhret uğruna, ya- rım yamalak bildikleri bir dil ile buram buram eser tercüme edi- yorlar., Hiç bir dünya edebiyat piyasasında tercüme işi, bizde ol. duğukadar iptizale uğramış değildir. Lisan bilmek, muhakkak surette tercüme yapabilmek demek değil- dir. Bu iş ayni zamanda bir tec- rübe, meleke işidir. Her iki lisa- sanın büny esini esasından bilme, ve bu şartlara uygun bir çalışma işidir. Yoksa her dört kelimeyi sö. ken, üç cümleyi yanyana getiren edebiyat meraklısı için bir «mü- tercim» olmak işden bile değildir. Geçenlerde bana yollanan ve Ra- bindranai Togore'in fransızca a8- lından tercüme edilerek, basdı- rılması arzulanan bir eseri göz- den geçirirken, mütercimin pek iyi dil bildiği, fakat emeğini boğu- na harcadığını esefle anladım. Zira, lisan bilmesine rağmen meçhul heveşkârın Tagore'in ruhuna gire- mediğini, onun terennüm etmek istediği ımefhumları anlamadığını, o her bir mısraı bir asil heyecan, güzellik kaynağı olan nesir şah No. 2244 —İdd eserlerini, «tebligat resmiye» dili ile tercüme ettiğini gördüm. Ya- zık değil mi 1.. Bizim de inanışımızca edebiyat muhitimizde olgun, hakiki tercü- nelere malik olabilmek için, ter- cüme faaliyeti baskı altında olmalı, mütercim terfih edilmelidir. Ve bu anarşiye bir an evvel sed çekmek üzere de en sıkı tedbirleri almanın zamanı çokton gelmiş, haliâ geç- miştir bile, Peride Celâl Genç ve değerli hikâyeci Peride Çelâl'in, muhtelif gazetelerde çıkan hikâyelerini okuyor musunuz 1.. Günden güne, görünür, elle butu- lur bir şekilde tekâmül eden, uzun ve kısa hikâyelerinde yepyeni bir hava yaratan Peride Celâl, hiç şüb- he yok ki, devrimiziu en usta ka- dın yazıcılarından biridir. Peride Celâl, son zamanlarda daha zi- yade, harikulâde kuvvetli bir seziş ve didikleyiş kabiliyeti ile psikolo- jik mevzuları işlemektedir. Okudu- gum, «İlk aşk, açlık, hayau bup hikâyeleri, derleniş, toplanış, yazılı ve okuyucuya sunuluş bakımından güzide ımuharririn en güzel ve muvaffak hikâyelerindendir. Yakında onun bir romanını da okuyacağız. «Ölen ve dirilen adam» isimli bu eserinde Peride Celâl'in seçtiği erkek tipi, her günkü (Oo hayatımızda (o raatladığı- mız bir hayat faciasının gayet id- diasız fakat o nisbette sanatli bir surette resimlendirilmiş beşeri bir kahramanıdır. Peride Celâlde hayranlıkla bul- duğumuz derin görüş ve mevzula- rını en küçük bir teferruatını bile ihmal etmeden bir kuyumcu iti- nasile işleyiş kabiliyetidir ki, onu, gittikçe artan bir zevkle okumâ- mıza en kuvvetli bir saik oluyor. £ ağ EN 3 O —

Bu sayıdan diğer sayfalar: