9 Kasım 1939 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14

9 Kasım 1939 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

304 SERVETİFÜNUN No. 2256—570 RAMEZAN'IN TARİHÇESİ Yazan; | Geçen Sayıdan Devam | Gibi hikmet ve meziyeti sıyımı, anlatan yüzlerce «hadis» vardır. Gaszâk, «İhyü..» sında; Şeyh-w-/Ek- der, - «Fütühât> ında ormeu, avam, havas ve hasas-u-ikasas olarak üçe aynılur. Ve bu suretle ber nefsi terbiye etmenin, mümkün olduğu- nu söylerler. Bu ta'rif ve tasnife göre oruc, semavi bir tâat olduğu kadar ahlâk ve içtimeiyat üzerinde manevi temeddün kuran bir abiâk- cı ve bir rubiyat mürebbisidir. Filhakika rubun ve mi'denin tasfiyesi husüsunda -maddi, manevi- pek mühim te'siri görülen orucun, viedan ve tedeyyün âleminde ysp- dığı büyük inkılâb'a inanmamak, © inkılâb ile iytilâ bulan mu'tekid İâninin, rurundaki semavi safaya imrenmemek xabil değildir. Batımiye mezhebinin mürevvici olan mütesavvife, bu zarif riyazeti anlatırken : — «Savm'dan maksüd, ahlâkı ilâhiden bir hulk ile tehalluk et- mekdir. O hulk ise, ekl-ü-şürb'den münezzeh olan Allahın, <samedi- diyet» ine ermekdir. Bu sırra maz- hariyet'de, o isme medlül olmakla; yani: açlığı, hakkalyakin» bilmek- le olur..» derler Onlara göze oruc, insanlarda «femafillâh» mertebesinin, kade- mesi, melekiyyet'in merhalesidir. Bunun da başlangıcı, yememek, iç- memek ve günah iştememekden ibâ- retdir. Orue, görünmeyen ibadetler- den olduğu için iymânın mehengi, ve ibadetin esahhıdır. türdi. Eserlerini şahsi kıymetleriyle yaptı; karakter komedisi yarattı. Zamanımızda bu karakter komedisi mücerred ve ciddi bir şekilde yapıyor. komediye ik «komik karakter» Moliere tarafından verilmiştir. G. Larson'dan Cahid Saffet Cemâleddin Server Âmede Şehri Siyâm inlijde-i-cânan resid Ddest bidâr ez taâm; mâlde-i can resid f*J Mevlânâ Oldu di, bir meh'e Şa'bân, (*J Ramezan namında- Nedim Şa'bunım /***J o mehrü ye ki ismi Ramezandır Eşh-i-terim, annıçün üç aylarda revandır Binaenaleyh : <Tehallekü biah- lâkıllâh /.» emri ile tavsiye eğilen Allâhlaşmadan Oomeksad, budur. Çünkü oruc'da dâimi bir istiğrak ve «eneniyet» i, boğmak gâyesi vardır. Sırn pâki samediyyetdir. Savm Htisâfı melekiyyetdir. Savm Deyen (Nâbi) de ayDİ incelği tel- mih etmek istemiştir. Müslümanlara ikinei defa farz o. Ramezan orucu, bicretin ikinci senesinde, «Kiblesnin, «Kudüs den «Kâ'bes ye çevrildiği Rereb ayından bir ay sonra ve <«Hedir» gazvesinden on &ekiz, yirmi gün evvel vaki olmuşdur. Hicretin on sekizinci ayı olan Şa'ban ayının başlarına tesadüf eder ki: bugün- kü, Ramazan'ı, tam (1356)ıncı yaşı- na basdırmış olur. Kur'an: kerim'in ilk «süre si olan Bekara süresinin (*) 183 üncü âyetinden başlıyarak 186 ıncı âye- tine kadar devam eden kısımında ye ki: « Ey iman ebenler! Oruc size Dİ e Aaml ki sizden evvel gelen ümmetlere de farz ulmuşdu. ki bu emre imtiedi ederek «müi- teki», yani: Allâh'dan korkar ve gü- nnahlardan sakınır olasınız. Oruolu olacağımız günler, sayıl günlerdir. Sizden biriniz, o günlerde hasta olur voya seferde bulunur da oruc iulamazsa; fulamadığı günler adedince - başka günlerde - oruc iui- sun. oruca takati yoksa bir yoksulu doyuracak «fidgo» versin. Ziyadesini yapmak, yani birden fazlasının karnı- nt im daha hayıriıdır. Kim ki, Bu «süre> ye Hazieli Mrb hr seni” Terin viğar —— husüsunda verdiği emri ihtiva et- | Enderunlu Vasıf | bu hayrı Allah için yapar, ve gönül- den işlerse onun hakkında hayırlı, olur. O sayılı günler, “Ramezan Yt dır ki; önsanların neodi ve hidâyet rehberi olan, insanları hak yoluna götüren, hakkı bdlldan ayıran, en parlak, beliğ abürhan>ları şâmül “Kur'an,, bu ayda nâzil oldu. Hi- idli görüp bu aylara kavmsanlar, oruc tutsunlar, “Ramozan,, da haste veya yoleu- Tukda olanınız varsa; o günleri, baş- ka ayların günlerile değişsin. Yâni yediği günler kadar - diğer günlerde - oruc İuisun. Allah'ın muradı, kulaylıkdadır. Güşlükde değil... İşte orucun yrilaliğenmzilira farz. olduğunu bildiren âyetler, bun- lardır (*J. Sarahaten anlaşılıyorki: İnsan, - kudreti olursa - oruc tu- tacak; tutamazsa kaza edecek, y&- hud: - her günün orucu için - bir yokaunla yemek yedirecek veyâhud da - yoksulun yirmi dört saatlik gıda ihtiyacını te'min edecek para- yı verecekdir. (Asgari hisabla yirmi, yirmi beş kuruş eder.) (9) Bundan evvel islimda ferz olan oruc, hicretin ikinci senesinde Safer ayında idi. Her ay üçer gün tutulmak süretiyle altı ay devam etmişdir. Geçen peygam- berlerin oruclarından Savm-ı- Dâvüd bir gün aşiri, Savm İsa: aleddevam; Savm Mer- yem, iki gün tutular, iki gün bozulurdu. *1 « Şehri ey va Onur gek mesile canana müjde Artık yemekden e çek; zira can sof- rası geldi. (**)-(*9**) Şaban kelimesi, eski ede- biyatta aşık manasınadır. Nedim ve Vasıf. ın ve keza: Sana ben türkçesi Şabanım ey dost; sözünde, Bu manaya kullanılmaktadır. Ce. Server AHMED İHSAN Besmmevi Ltd.

Bu sayıdan diğer sayfalar: