8 Nisan 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

8 Nisan 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Koari Gözile Gördüklerimiz Berherler Cemiyetinin Bir - Cevabi "'“:f—ı GON POSTAnın (254) nüsha, kari gözile '_'-ıı 'de Raşit ve İbrahim Hakkı çıkan atideki cevabın ı':“ ederiz : eyeti umumiyenin arzu- .U—T İntihapla bu mevkle gel- 2 S herkesin malümudur. — Heyeti umumiyeye nafi "'—ı.ı bizlerden çok yüksek ar- %h;lfevcut olabilir, Bunu fiyeti gene heyeti umu- Biğeye aittir, E. Tekızi Tei Biy l Bir cemiyet teşkilinden ve gaye maddi menfeat üden ziyade manevi bir İtat temin etmek olduğunu tahiplerinin anlamış ol- —":" İcap ederdi. 5—; Pek yakın bir zamanda Rastt İdare azalığında bulunan Efendi heyeti umumiyeye mafi olabildi mi? Neden :îıhumr dediği şeye el uzat- g n kendini menedemedi? “'Iıı:.""'" umumiye, intihap Tüygi bizlerden memnun veya ban Memnun olabilir. Bunu göz S.:' bulundurmak mecburiyeti Mize alttir, Bu husus mu- üvh alt değildir. Ve son söz ümümi heyetindir. Perükârlar cemiyeti Idare heyeti namına reis Mustafa Evleri Yananlardan Bir Feryat!.. ı.,_'"“*;*eı gelen — muhacirlere * verildiği halde bizim rikzedegân henöz açıkta 'Oruz. Hükümet bizlere de &v veremez mi? Yusuf Ziya birer A &. AAA IN AAA AOA 0 Cevaplarımız .,_:;:-n,.u.. A, Rüşen ve Kat imzalarile mektup göne zata— Bahrettiğiniz mezole :.“ııu alâkadar etmez. Halk —:;lı Mmüracaat ediniz ve alâ- lâarı tenvir ediniz. Klrılıırimizıiıın Ricamız MUl tütuna dercedilmek üzere gönderen karilerimizden ricamız şudur: plar mümkün olduğu yazılmalı ve maksat & tılmalıdır. Ayni zaman- küğdin yalnız bir. tarafına 1 da zaruridir. Bu nokta- a bilhassa dikkat olunmasını ederiz. Doğum paşa hastanesinin * ..mbı.hıkıuı Ahmet Rüş- bir kızı dünyaya gel- Yavruya Feza ismi ve- a Minimini Feza Hanıma —t Ve saadet dolu bir ömür .—_ıkıkinci defa çocuk babası ti € hazzını kazanan dokto- YEfİ ? / İ AAA ŞAOA Vi Rus Ticaret: Komiseri *Rusyanın Damping Yapmadığını, Bilâkis Pa- raya İhtiyacı Olduğunu Söylüyor. (Baş tarafı 1 inci sayfada ) Evvelce Ne Diyorlardı? Vaktile Loit Corç şöyle bir iddia ortaya atmıştı: “Rus- ya hariçten mal mecburdur. Fakat ihraç ede- cek bir şeyi olmadığı için ithalâta da muktedir olamaz. Halbuki Rusya bugünkü reji- mini değiştirirse, ovakit hem hariçten mal almıya, hem de | ihraca mu- | kendi — mallarını vaffak ol Yine dar.,, iddia edilmiştir - ki, hariçten — para — bulmadıkça, bizim iktısaden salâh bul- mamıza imkân yoktur. Halbuki bugün — harpten evvelki iktısadi seviyeye var- makla kalmıyarak, — hariçten para bulmaksızın - müstakbel inkişafımızı da temin etmiş bulunuyoruz. Netekim şimdi harice mal sevkedebiliyoruz, hem de ha- riçten, birçok mal getirtiyoruz. Gülünç Bir İdda Şimdi — düşmanlarımız baş- ka bir iddaya başladılar. Di- yorlar ki bugün dünyanın ge- çirdiği iktısadi felâket, Rus- yanın bütün dünya piyasasını altüst edecek kadar ileri git- miş olması — neticesidir. Bu iddaya göre, yakın bir istik- balde Ru.ılır dünyaya okadar mebzul miktarda mal sevke- deceklerdir ki, bütün dünya fabrikaları kapılarını kapamı- ya mecbur olacaklardır. Bu süretle — dünyada — işsizlerin adedini artırarak — içtimal bir ihtilâl hazılayacağımızı söylü- yorlar. Bu iddia yanlış değil, fakat gülünçtür. Biran için böyle bir siya- set takip ettiğimizi farzede- lim. Bizim harici ticaretimiz, dünya ihtiyacının Jüıdı on bir buçuğuna muadildir. Bu ufak nisbetle bütün dünya ti- caretini — mahvedebileceğimizi iddia etmek gülünç değil de nedir? Biz Damping Yapmıyoruz Biz damping siyaseti takip etmiyoruz. Fakat kapitalist memleketlerin bu siyaseti ta- kip ettiğini ispat mümkündür. Kapitalist memleketlerden yal- nız bir tanesi, bizim bütün ihracat — ticaretimizin fevkinde mal ihraç eder. Fakat onu kimse tenkit etmez. Biz sosyalize ve plân da- hilinde istihsal yaptığımız için damping yapmıya ihtiyacımız yoktur. İhtiyaçlarımız çoktur. Bu ihtiyaçlardan birini tatmin edebiliyorsak bir diğeri ile ile mücadeleye mecbur - olu- yoruz. Her hangi bir madde Rusyada mek köylerde köylü çocuklarına yeni hayatı öğret- üzere açılan teknik mekteplerden birinde talebeye verilen bir ders.. Rus dampingine ve buğday l;nllınnını karşı alınacak tedbirleri tetkik etmek üzere Romada toplanan buğday konferansı ğımız zaman dünya piyasasile mücadeleye —mecbur değilir. Bilâkis o vakit sınai faaliyeti- mizi başka bir sahaya çevirir, muhtaç — olduğumuz — başka maddeleri istihsale çalışırız. Bu yaptığımız ihracat, sade- ce muhtaç olduğumuz şeyleri hariçten alabilmek içindir. Biz Para İsteriz Rusya fevkalâda fakir bir memlekettir. Milyonlarca rub- lesini sokağa atamaz. Fransız gazeteleri bile, Marsilya piya- sasında Rusya buğdayının Ro- manya — buğdayından — daha pahalıya satıldığını yazmışlar- dır. Şüphesiz biz de eşyamızı mümkün olduğu kadar pahalı satmak, — ve — alacaklarımızı mümkün olduğu kadar ucuz tedarik etmek isteriz. Ameri- ka bize traktörlerini yarı fia- tine satsaydı daoğrusu mem- nun olurduk. Keza, Almanya bize ucuz veya yok pahasına makine gönderse, minnettar oluruz. Biz yeni fabrikalar ylı_!mlk- sanayümizi — inkişaf enırıı'ıu'k isteriz. Bunu yıpıbilmek için bizce bir kuruşun bile kıymeti Biz de Mukabele Ederiz Mallarımızın ihracına hangi memleket — müsaade — ederse onlarla iş yapacağız, ihraca- tımıza karşı — koyanlar, i zamanda ondan mal almamıza müsarde etmiyorlar demektir. Nitekim Amerikanın — ihraca- tımıza karşı açtığı mücadele, oradan mal almamıza mâni olmuştur. — Sovyet komserler Şürası, — mallarımızı — almıyan memleketlerden mal alınmasını meneden bir kanun çıkarmıştır. Dünya —buğday buhranı, Rusyanın buğday ihracatından doğmamıştır. Rusya 926 se- nesindenberi buğday — ihraç etmektedir. Buğday fiatlerinin üşmesi, Kanada, Amerika ve Arjantinde fazla buğday istihsal edilmiş olmasının neti- cesidir. Binaenaleyh Rusyanın ihraç siyaseti aleyhinde propaganda yapanlar, — sadece — Rusyayı mahvetmek için iktısadi bir İıı? açmak İüzumunu duyan- lardır. Fakat bu iktısadi harp hakikt ve umumi bir harp için bir hazırlıktan başka bir | Müntehibi Sanilerin Listesi Halk Fırkası Namzet- lerinin Bir Kısmını Da Bugün Neşrediyoruz: İstanbul meb'uslarını seçecek olan müntehibi saniler tesbit edildi. Bunlardan bir kısmının isimlerini dün neşrettik. Bir kısmını da bugün dercediyoruz : Galata Semti Kayıkçı, mavunacılar cemiyeti kâtibi umumis Abdurrahuman Ali, Nafla mektebi memurların- dan Abdurrahman Hulki, Mavu- nacı Ahmetçi oğlu Mehmet, Tüccar —Alâettin, Tüccar Ali Hayri, Bozüyük kereste fabrikası mücmlslerinden Ali, Galata mek- tep başmuallimi Ali Rıza, Emek- yeme zMuhtarı Celâl, Deniz amele cemiyeti azası Cemal, Amele cemiyeti reisi Emin, Polla ser- kumseri Ever, DR. Sahil sıhhiye müdürü Galip Ata, Tüccar mu- hazibi Galip, Tüccar muhasibi Gani, Mavunacılar şirketi vezne- darı Hacı Hüseyin oğlu Ömer, Mütekait miralay Halil Rüştü, Tüccar Halls, Tüccar Hasan, İnşaatı bahriye müteahhidi Hasan Sadi, Müeyyetzade muhtarı Hayri, Yenicami muhtarı Hayri, Balıka- ne memurlarından Hüseyin Şefik, Boya tüccarı İshak, Seyrisefain meclisi idare azasından Hüsamet- Arapcami muhtarı — İsmail Muhtar İsmail Hakkı, muhafaza müdürü İz- zettin, Bomonti memurin müdürü Kâmll, Mavunacı, Kalafat oğlu Mehmet, Tüccardan Kâzım, Polis beşinci şube müdürü Kenan, Polis üçüncü şube müdürü Kerim, Gazeteci Mekki Sait, Kayıkçı, mavunacılar cemiyeti reizi Meh- met Ali, Hırdavat tüccarı Meh- met, Müderris Mehmet Tevfik, Tüccar Mehmet Yusuf, Mütekait ü fa Nezih, tin, Hakkı, Müskirat âtibi Mustafa Sıtkı, Tica- reti bahriye müdürü muavini Müfit, Tütün - inhisarı mimari şubesinde mühendis Naci, Eczacı kimyager Nail, Doktor Necati, Eczacı Nizamettin, Kâtip Osman, Tüccardan Ömer, Deniz amele cemiyeti azası Ömer, Muhasip Remzi, Müskirat in tü, Muallim Rüştü, dullah, Tüccar guıl Karaosman, İnşaatı bahriye müteahhidi Sü- leyman Saim, Galata hamallar grupu amiri Şakir, Tüccar Şerif, Mavunacı Şişman oğlu Mehmet, Mavunacı Şişman oğlu Mustafa, Vize memuru Şücaettin, Mütekait Tevfik, Muallim Tevfik Ömer, Mavunacılar şirketi müdürü Ya- kup, Tütün inhisarı sabık meclisi idare azasından Yusuf Münir, Kâtip Zeki Bey ve Efendiler. Pangaltı Semti İstanbul Evkaf müdürü Niyazi, Avukat —Haşim Refet, Doktor Nehmet Kâmil, Bilecik meb'usu İbrahim, Doktor Şakir, Kocaeli meb'usu Salâhattin, Doktor Kadri Paşa, —Matbaacı Saim, Tüccar Sadrettin, Tüccar ( Sadıkzade ) Fehmi, Doktor Hakkı Hayri, Tütün inhisarı fpukuk — müşaviri Sezal, Rüsumat memurlarından İbrahim Etem, Sabık Tütün inhi- sarı U. müdürü Seyfi, İktisat mec- Etfal hastanesi etibbasından Ali Rıra, Kağıthane muhtarı Ahmet Tevfik, Kağıthane muhtarı Nazım, Mecidiye heyeti ihtiyariyesinden Abdullah, Feriköy muhtarı Mus- tafa, Tütün inhisarı şube müdür- lerinden Abdullah Naci, Tüccar Kefeli Mehmet, Tüccar Ahmet Halim, Doktor Nazım Hamdi, bt Umumi meclisi — azasından Cevdet Kerim, İstanbül - valisi Muhittin, Tütün inhisar umum müdürü Behçet, Avukat ve sabık İstanbul — müddeiumumisi — Esat, Tütün inhisarı şube müdürlerinde» Hüsnü, Avukat Esat Muhlis, İz. umumi meclisi azasından İhsan Namık, Muharririnden — Orhan İhsan, Seyrisefaln umum müdürü Sadullab, Antikacı tüccarı Talât Sadullah, Doktor Fahrettin Kerim, Haseki hastanesi cilt mütehassısı Cevat Kerim, Meşrutiyet muhtarı Abdülkadir, Tütün inhisarı İstan- bul başmüdürü Lütfi, Halaskâr- gazi mahallesi muhtarı Nurettin, Sabık — mali memurlarından Vehbi, Sabık valilerden Süleyman Necmi, Mütekaidini askeriyeden Şerif, İstanbul umumi meclisi azasından — Hafırz Raif, Tüccar Selâmi. — Muallim Halit — Fahri, Sıvas meb'usu Necmettin Sadık, Şişli muhtarı Fahrettin, Tüccar Zümrezade Şakir, İnönü Hlesi muhtarı — Aziz, Tütün inhisar muhasebe müdürü Narzmi, Elek. trik mühendisi Haşim, İstanbul maarif emini Muzaffer, Değir- menci Balcı Mehmet Arif, Tütün inhisarı — şube — muavinlerinder Salih İhsan, Mubayaacı Borsadı Suat Tevfik, Tüccar Taşçızade Mehmet, —Tütün inhisarı şube müdürlerinden — Âdil, — İstanbul umum! meclisi azasından Kemal Salih, Milliyet — gazetesi tahrir müdürü Ahmet Şükrü, Muharrir İsmail Müştak, Maraş meb'usu Behçet, Osmanlı bankası muame- lâtı resmiye müdürü Asım, Bele- diye muhasebecisi Nuri, Sabık sefirlerden — Memduh — Şevket, Pangaltı merkez memuru Hida- yet, Sabık hariciye memurların- dan Behçet, Temyiz azalığından mütekait Memduh, Sabık polis müdürlerinden Sadettin, Şoförler cemiyeti reisi Nihat, Müskirat hukuk — müşaviri Osman Nuri, Tücardan ( Adalı ) Hamdi Rasim, Hukak — fakültesi —relsi Tabir, Darülfünun — Emini — Muammer Raşit, Avukat şehir meclisi aza- sandan Nazmi Nuri Beyler. (Arkası var) -— TAKVİM —— Gün 30 8- Nisan - 9di Kasımı s1 Arabi Rum! 19- Zilkade - 1349 | 26 - Mart - 1547 Vakit-Kzani-Vasatı | Vakat-Ezaal- Vasatl —a Akşam| 11— (18.38 Yatsı 135 M 1S kmsak İ09. 08/3. 48 —— Güneş| 11-58 | $ 43 Öğle s. 35 1216 İkdadi $ 15| 15.56 'ol —'_“l Tefrikamızın Hulâsası yağuz muharriri, mütareke :;:;"::'R'ltınhulı geliyor ve Vbüry we lokantasına girip hd Dünkü tefrikamız bu tavvirinden ibaretti. Bi ee Tn L5ı.,_">'"-. kııîıı, hizmet- &mir vereceği yerde, a SA S e ea cebinden bir liste çıkardı ve kemerine iple bağlı bir ka- lemle ismarlanan şeyleri lis- teye İşaret etti. Hem davetli, hem de u. Mıııın kalkıp ta bana dönünce bağırdım : — Anma Valentinovna, siz burada mısınız ? eseri görünmüyordu. bir otelin parmaklığı önünde, bastonuna dayanmış, eldiven- lerini giyerken ve bir ayağile köpeğini kovarak beni bekler- ken nasılsa, bugün de öyle idi. — Ben bir mülteciyim, de- di, ilkbahardan beri burada- yım, Çünkü oraya köntes Strakof hizmet ediyor. Boynu siyah bir gömleğin yakasında mahpus, esmer bir kadına seslendi: — Marika, dedi, izin ver- de masama senin müşterilerin- den birini alayım, Biyariç te tanıdığım eski bir — dosttur. dük. Onu tekrar görmekten mütevellit büyük sevincimi an- lattım ve kendisine daima âşık olduğumu söyledim; fakat ba- na felâketini — sulistimal — etti- ğim için. sitemlerde bulundu: — Ben bir Rus karacasıyım, Biz, çılgınlar milleti, herşeye 'Kx.iı! ni tebrik ederiz, üzerinde fazla istihsal yaptı- | vardır. | şey değildir. lisi U. kâtibi Nurullah Esat, - - -— —— B - - — - — - ——— —— u'll Tefrikamız: No.: 2 — Oo0... dedi, işte garip d'_ Fıkı_ıt nasıl oldu, izah | Sana takdim edeyim. ü S alışıyoruz. İngilizler gibi, Al: ŞöReeran eĞ bir tesadüf! Ne zamandanberi | *din, dedim. Kontes Strakof, önlüğüne | lahlarla — boks etmek için T İstanbuldasınız? —,__'u!' edemem. Tuçefin | sildikten sonra, orta parma- | yumruklarımızı ve - dişlerimizi R x u' n c E s Di ııîiı...u_.ı beriL b f:fî'ğ,'_ k"lı'(i.î, a Kasyayı akılla | gında elmas. bir yüzük bulu- :kı_myoık..:;' " sizler gibi ka ÇT inil elimele- e ona ğ K ile ve sizli Mun ea a Fini üksek — sesle söylediği | Tcak iman' edilebilir ,, Fakat | Rün.İca bir el wt vo öp> | v0 L L ARRİRİ MÜTERCİMİ z L anlatayım. Bunun için sizin o | tüm, bu lokantada âdetti. c Kİ M; balde kendisinde hiçbir hayret d KL i ğimiz için, büyük lokantalara 'oran ., Vaktile, | Pasadan — kalkmanız — lâzım. a ile bir masaya otur- | hiç uğramamaktansa, buralar- da hizmet etmek daha çok işimize geliyor. Hizmet etmek can sıkıcı birşey, fakat Çarın sarayında her akşam hizmet etmek ve dansetmek kadar değil. — Valdeniz Kontes nasıl- dırlar ? Arkası var

Bu sayıdan diğer sayfalar: