22 Aralık 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Mizz 4 Sayfa Tariht Fıkra Biz De Don Giydirmişiz! Napoleon Bonapartla bir defa görüşebilmek için altı sene Pa- riste oturan bir Türk Elçişi vardır: Seyit Mehmet Galip Bey. Bilâhare Sadrazamlığa irtika eden bu zat, bir müddet Londrada da bulunmuştur. ve bize nefis hari- taları muhtevi mükemmel bir coğrafya kitabı bırakmıştır. Dün, onun sefaretnamesini okuyordum. Elçi Bey, büyük ihtilâl devrinde tahayyüz eden donsuzlar Les sans culotte,, hakkında mütalea yürütürken dikkate değer sözler söylüyor. Galip Beyin ['Paşa] yazdıkla- rına göre don, türkçedir. Arap- çası “Serval,, dir. Bu kelimeyi Acemler şalvar ve türkler de çak- şıra kalbetmişlerdir. Halbuki don, ton şeklinde kullanılmak şartile alelitlak renkli deri veya örtü demektir. Galiba atlar hakkında kullanılır: Tonu al, tonu kır, ta- doru gibi!... Türkçede ayağa gi- yilen nesneye don değil tuman denirl) Şimdi Elçi Beyin sözlerine ge- çelim: Mumaileyhin Pariste bulun- duğü “sırada, yani on dokuzuncu asrin ilk yıllarında Fransızlar, di- şili ve erkekli tumansızlarmış! Galip Bey bu hakikati şu keli- melerle ifade ediyor: ( Çamaşırlarını yıkayan ka- dınlar, iç donlarımızı görüp hay- rette kalmışlar ve: donlarımızı bazı kibar hanelerine götürüp seyrettirmişler. O evlerdeki ka- dınlar da uçkur — başlarındaki süuzeni ve müzehhep nakışların rikkat ve zerafetine hayran olup örneklerini almışlardır. Arasıra bulunduğumuz cemiyeti şebane | balo demektir | lerde tesadüf ettiğimiz dilber hatunlar, güna- gün dilbazlıklarla donlarımızı gör- mek iştiyakını izhar ederler ve | bizden bergüzar olmak üzre don ve uçkur isterlerdi. Eğer her istiyene bir don ve bir uçkur verseydik onlar gibi biz dahi donsuz kalırdık. | Bu satırlardan anlaşıyor ki bü- yük ihti âlin inli ele başıları olan Sa:k İ>ilar, Baldırı çıplaklar de- mek olmayıp hakikt tumansızlar imişler. Ayni zamanda on doku- zuncu asırda bir Türk elçisinin sırına uçkurlu çakşırları: Ziyaret ve temaşa olununcıya kadar Fransızlar don giymezlermis. Na- poleonun birinci karısı Jozefinin “Bebe,, ismile icat ettiği iç donu, incir yaprağı kabilinden bir nes- ne olup çakşır vazifesi görmek- ten tamamile uzak bulunuyordu. Fransızlar, ancak bizim elçimiz Seyit Mehmet Galip Beyin delâ- letile don görmüşler ve don giy- meyi öğrenmişlerdi. Halbuki o tarihte bütün Av- rupa ve bilhassa Napoleon Bo- napart, Osmanlı İmperatorluğuna kü.âh giydirip duruyorlardı. De- mek ki Galip Bey, siyasette giy- dirilen külâhı iade için Fransız- lara don giydirmiştir. Himmeti acaba meşkür oldu mu?.. * Dericilik Sanayiimiz Ayakkabı yüz derisi sanayii- mizin himayesi için gümrük ta- rifesinde tadilât yapılması mak- sadile İktısat Vekâletine müracaat edilmiştir. Yollar Yağmurdan t K — ee LA W eee - SON POSTA Adanada Yeni Yapılan Evler Pıyango Usulıle batışa Çıkarılıyor msar -—v—v———' v Adana, (Hu- mizin şu son beş, altı sene içinde ne dere- [ ce sür'atle imar edildiğini, bura- ya gelip gör- miyenler kolay- ca tahmin ede- mezler. Bu kısa müddet — içinde Adanamız o ka- dar — mamurlaş- mış ve o kadar £ başkalaşmıştır ki, © taşrada bulunup ta buraya sene- lerden sonra dönenler kendi şe- hirlerini Gâdeta — tanıyamıyorlar. Şimdi de şehirle istasyon ara- sındaki geniş asfalt yol yeni ve kübik tarzdaki binalarla süslen- mektedir. Bu suretle şehrin bir kenarında bambaşka, fakat çok cazip bir memleket köşesi vücut bulmaktadır. Bu yeni inşaatı Mi- mar Semih ve Abdulah Zıya Bu resimde görülen bayraklı ev piyangoya konmuş Beyler yapıyorlar. Mimar Semih B. buradaki binalardan bir ta- * nesini kendi namına inşa ettir- miş ve inşaat bittikten sonra da bir teşebbüse girişmiştir. Semih Beyin teşebbüsü, bu yeni evi piyango ile satılığa çıkarmaktafi ibarettir. Bu Piyango yüzer lira- hk elli biletten ibarettir. Biletle- ri alıp piyangoya iştirak edenler arasında kura çe- ı kilecek ve dolu J bilet hangi bah- <| tiyara çıkarsa ev ona verilecektir. Müteşebbis - zat piyangonun ter- tip ve keşidesi için tayyare ce- miyetine müracaat etmiştir. Cemiyet bu işi kabul ettiği — takdirde neticedeki — kâr kendisine ait ola- caktır. Adanada Kış Adana (Hususi) — Kışın şid- detlenmesi üzerine odun ve Kö- mür ihtikârına başlanıldığını, Be- lediyenin bu ihtikâra mâni olmak Üzere bu iki maddeye narh koy- duğunu bildirmiştim. Narh kara- rının tatbikı kömürcüleri kısmen yola getirmiştir. SELÂHATTİN Gemlikte Geçilemez Oldu Gemlik (Hususi) — Son gün- lerde devamlı şekilde yağan yağ- mur ve kar, yolların bazı kısım- larımı bataklığa çevirmiştir. Bu yüzden Yalovadan Orhangazi;ye gelen posta otomobili yarıyolda Çengiler mevkiinde çan sap- lanmak tehlikesile karşılaşmış ve bir gün gecikmiştir. Orhangazi- den Bursaya giden Posta müfet- tişinin bindiği otomobil de Gem- lik - Bursa yolu üzerinde Derbent mevkiinden ileri geçememiş ve geri dönmek mecburiyeti hâsıl olmuştur. Şehir etrafındaki sırtlar şimdi karla örtülmüş bir vaziyet- tedir. Kastamonuda Yeni Bir Mektep Binası İnşa Edilecek Kastamonu, ( Hususi ) — Üç sene evvel inşasına karar verilen Erkek Muallim Mektebi binasının vaziyeti biraz şüpheli görülüyor ve binanın inşasından vazgeçil- diği zannolunuyordu. Fakat Ma- arif Vekili Esat Beyden dün ge- len bir telgraf bütün endişeleri izale etmiştir. Vekil Bey, binanın projeleri tanzim edildiğini, yakın- da münakasa açılacağını, ilga şayiasının doğru olmadığını bil- dirmektedir. Yılmaz B. Yalova Adliyesi Bursa, ( Hususi ) — Yalova adliyesi yeniden teşkil edilerek şehrimiz adliyesine raptedilmiş, hâkimliğe de Adana Aza Mülâ- zimi Ahmet Remzi Bey tayin lounmuştur. Edirnede Tezahürat Edirne, (Hususi) — Tasarruf haftası münasebetile memleketin her tarafında yerli malların is- tihlâki lehinde propaganda teza- hüratı yapılırken Edirnemizde de bütün halkın, kadın ve çocukla- rın iştirakile mükemmel bir ge- çit resmi tertip edilmiştir. Gön- derdiğim resimde yerli malı için propaganda — tezahüralı — yapan kadınlarımızı görüyorsunuz. Bu arada san'at mektebi talebeleri bütün bir hafta zarfında çok ça- lısmışlar ve bu faaliyette ön safı işgal etmişlerdir. Şevki Edirnede Soğuklar Edirne ( Hususi ) — Havalar gittikçe — fenalaşıyor. — Soğuklar çok müthiştir. Fasılalı şekilde kar yağmaktadır. : Adanada Soyguncu Bir Şerir Ele Geçti Adana, (Hususi) — Birecikli Ahmet isminde soyguncu bir şerir, jandarmaların takibi neti- cesinde yakalanmış ve adliyeye verilmiştir. Bu adam şehrimiz- deki pazara mal satmak için ge- len köylülere musallat olmakta, onların para ve eşyasını soymak- | ta idi. Nihayet jandarma Vahit çavuş müfrezesi bu haydudun peş.'ıne düşmüş, kıs kıvrak ya- kalamıştır. Bu adamın iki arka- daşı daha olduğu ve - onların da takip edildiği öğrenilmiştir. Bitliste Müşterek Teşebbüsle Bir Un Fabrikası Açılıyor Bitlis, (Hususi) — Başta be- lediye olmak üzere bazı tacirle- | rin de yardımile şehrimizde bir un fabrikası açılması teşebbü- süne girişilmiştir. Şimdiden bir mütehassıs celbi için bankaya kâfi miktarda para yatırılmış ve izin alınmak üzere de hükümete müracaat edilmiştir. e Havalar iki gündenberi nispeten iyi gitmekte, Van ve Muş yolcuları artmaktadır. Yalnız bu yol üzerinde (Rehva) denilen bir yer vardır ki burada kar tipisinin Şşiddetinden insanların boğulduğu görülmektedir. Yılmaz Köy Yolları Ayvalık (Husust) — Kazamız dahilinde köy yollarının inşasına çok ehemmiyet — verilmektedir. Birçok köyler yeni yollarla biri- birlerine raptedilmişlerdir. | Çocuk r Ev Doktof“% Doğumu , d V. Vaz'ı Hamil 3.şır iki zamana ayrılır: 1 - Çot dışarı çıkması, 2 - Teft ( zarların, şeritlerin, ııııılll"ı şarı çıkması. İşaretleri — V: Son ci, yahut on beşinci gild' rın düşer,,, alçalır, zira * (havsala) ya iner. Bazan bu * düşmesi, bilhassa birkaç © doğurmuş kadınlarda, son zarfında yavaş yavaş olur: © karın düşmezse bir hastalık | likesi yvardır, doktora * vermelidir. . 2: Çocuk doğumu günü' Kadın sancılar duyar kikada, sonra on beş, sonfü sonra beş ve nihayet her “ kada bir) bazan bu sancı '”' kaç saat sonra başlamak *| diner.) Az veya çok .—'r"îı akıntı başlar. Doğuma Hazırlık — İ' dın tarafından: A) Barsi boşaltmak ve idrar etınek bir ihtikan yapmak, fakat # haneye gitmemek. B) [M ) taaffün * | bir şırınga. C) Y yememek. Hafif çorba.D) ' bir gömlek giymek. H) başlarken yatmak. : 2 — Maddi tedbirler: * Odada ( 16 - 17) derece haf olmalı.. B) Yatak bir #i , mahsus olmalı ve odanın © sında bulunmalı. C) Yatak © sünün Üstüne su geçmez ve) şak bir örtü örterek yatağ' İ nelemeli. Doğumdan sonrâ fazla ve kirlenmiş örtü kaf kadın kendini derhal temiz yatakta bulur. D) odada | oturak; bir şırınga için kaP% şişe vazelin; kirlenen & değiştirmek için temiz w H) Ateş üstünde büyük bir kabı. 4 3 — Çoculc için: Çot? yıkımak için bir liğen ve sal” silmek için sünger, peşkir; ği dak bezi, 4 Doğumdan Sonra — | derecelik | borikeli su | ile şırınga ( doktor başka bif tavsiye etmezse ); Rahim yo" borikeli “ vatka ,, denilen ? muk” koymak; karnın etri sargı; kana dikkat etmek icap ederse ebeyi çağırmi” hastanın etrafında çıt — çıkf malı. Ziyaret, konuşmak, “f rikler, gözün — aydınlar, fal kat'iyyen olmıyacak. Vakiâ bi için bu biraz güççedir hastanın iyiliği için başka © yoktur. İlk gün hastaya küf fincanlarla çorba yahut süt * rilir. İkinci gün yumurta et, Diğer günler, en aşağı tuvalet lâzımdır. Dördüncü $0 inkıbaz varsa ihtikan yapm" Hasta arka üstü upuzun yatım' Arada bir, pek az bir müdi için, yan dönmeli. Yatak 6? zinci günden evvel degıştırıl meli. Yirminci güne doğru long | a oturtulmalı. Altı karın kemeri kullanmalı. Bandırmaya Getirilen Su Bandırma ( Hususi ) — $t rimiz - belediyesi Kapıdagmd_ iyi suyu şehrimize getirtm! çalışmaktadır. Fakat yapılar | hendekleri pek basit olduğu *i havanın şiddeti karşısında yi maktadır. Bu vaziyet karşısıl!, şehre iyi su getirmek mümn olamıyacak gibidir. ıi c

Bu sayıdan diğer sayfalar: