17 Temmuz 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

17 Temmuz 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

17 Temnmüz —© ) Siyaset Âlemi ——— Fransız Bütçesinde Tasarruf iş 16 — Âyan Meelisi vazenesine ait pu:j_eııın resine başlamıştır. Âyan Maliye Encümeni Reisi M. Kayyo şimdiye kadar v vergile- rin azami haddi bulduğunu, yeni vergiler — vaz'ına — imkân _I_.:I- madığını, masrafların tenkis su- retile işin i ettiğini söylemiştir. 933 senesinde 8 milyara baliğ olması ınthrmel olan bütçe açığı çok vahim te- lâkki edilmektedir. M. Heryonun bir müdahalesile bütçe heyeti umumiyesi — reyi işarile kabul edilmiştir. Nakit Ve İktısat Konferansı Cenevre, 16 — Cemiyeti Ak- vam Meclisi, cuma günü öğleden sonra aktetmiş olduğu celsede bir n-kit ve iktısat konferansının içtimaa davetine mütcallik olan projeyi kabul etmi tir. Mütehassıslardan — mürekkep bir komisyon, bu — konferansa tevdi olunacak mescleleri tetkike memur — edilecektir.. Komisyon Lozan protokoluna işlirak etmiş olan devletler mümessileri ı'l_e Amerikan mümessillerinden mü- rekkep olacaktir. Üçü nakit ve üçü iktısat me- seleleri için, bu meselelerdeki ihtisaslarına göre üçerden 6 ;ı_t daha bu komisyona memur ed- lecektir. Fransız Tahtelbahiri Yüz- dürülemiyecek 16 — Batan Fransız rini kurtarmak vet edilen meşhur İngiliz mü- :::ıâ:vı L:(];l[(ı. Prî)melcnin kıırîa— rılmasının imkânı olmadığını söy- lemişt ğ Şimdiye kadar bı_lşn birçok Alman tahtelbahirlerini kurtaran bu zat, Prometenin 86 metre de- rinlikte — olduğunu, battığı y_erııı fena havalara ve 8 mil süratinde su cereyanlarına maruz bulundu- ğgonu, dalgıçların el ile iş melerinin imkânı olmadığını ve komprima hava ile yüzdürmesi- nin de imkânsız olduğunu söyle- miştir. Bütün mnşldınuıek M in iştir. — Yüzdürm ::ı:':îı 'frıınguı denize ntı!ımıî(ı icap ett ğini ve yeniden bırçoı kurbaalar verilmesinin muhteme olduğunu ilâve etmiştir. Paris, tahte! TEFRIİKA NUMARASI:8 ÇOCUK Meşhur Rus Edibi Maksi Ninem ” şimdi — onlara dön- MüÜştü. ş — E masılsın anne? Sıhhatin yerinde mi? Üç defa öpüştüler. Büyük babam beni Hğda"'_ soldan sıkıştıran bu insan kümesi arasından aldı, elini başımın Üs- tüne koyarak sordu:; — Sen kimsin? Ben kamaradaki Astrahanlıyım. * Bu da ne demek? ,, anneme döndü. Cevabını meden beni önünden itti: — Kuvvetli kemikleri var.Ba- basına çekmiş. Haydi sandala "atlayın! küçük bekle- gae eee —— — —TT l içinden çıkılması icap Üzere | gör | bir araya | diye | . Nakit Ve İktısat Konferansı Toplanıyor. Avusturyaya Yapılacak İstikrazlar i Küsü Hakkında Tetkikat Londra 16 — Üç ilim heyeti 31 Ağustosta Amerikanın Ke- bek eyaletinde görülecek olan küsüfu külliyi e üzere — Kanadaya — gidecektir. Grenoviç rasathanesinin gönde_r— | diği heyet bilhassa mühimdir. Heyetin götüreceği fenil aletler arasında — mihrak kuvveti 13,50 ve 6,30 metre olan iki teleskop vardır. 'İrlanda İngiltere 'Münasebatı Londra 16 — İrlanda Başvekili M. Dö Valera dün k_ıurıyı gel- m;vlir. Siyasi mehafil M, Dö | Valeranın, Dublinden ayrılırken göslerdiği ketumiyeti — göster- mektedir. M. Dö dairesine balık bir İrlandalı Valera dün Başvekâlet kütle tarafın- yekili dün Dubline gitmek üzere buradan ayrılmıştır. İsns) onda hükümet namına başmüddeiumu- mi ve hükümet erkânının mümes- | silleri tarafından teşyi edilmi, İngiliz Başvekili M. M | nald Irlanda - İngiltere batı hakkında demiştir Temen hakeme müracaat edi- mesi teklifinde bulunduk. Irlanda kükümetinin makul olduğu kadar şerefli bir bal suretini elde etmek cuğını Ümit ediyorum. Oroguvay Arjantin İhtilâfı sebetlerin inkıtaa rağmen, Mon - tevideoj Arjantin eümhuriyeti şe- refine bir abide dikilmesi - teklifi kabul edilmiştir. Amerikanın Himayesi Montevideo 16 — Amerika sefiri, Oroguvayın Arjantindeki nafiini himayeyi kahul etmişlir. me —— LUĞUM m Gorkinin hayat romanı Türkçeye Sahile döşenmiş, Çeviren : Muvaffak geldik. — Çakiltaşları iki tarafı çimenlikli bir kuştan ilerledik. İhtiyarlar önde ğiudi;ıîrlırdı. Büyük babam ni nemden çok küçük vücutlü —idi. | Ninemin yanında, acele, küçük | adımlarla yürüyor, ninem ise ha- :ıa içinde sallanır gibi yalpa vu- rarak ona yııkırdıvı aşağıya ba- | kıyordu. "y“()nlınrı arkasından amcalarım susarak yürüyorlırdı. Kumral, ya- ık saçlı Mihalyo bnyq_ık babam : dar zaif idi. Yakof ise lııvın.;,k .ılı saçlı idi. Rengüârenk giyin- .ç'ş bir iki şişman kadın, başıma mi a | benden hep büyük olan bir dü- ğ HARİCİ müşahede etmek | gitmiş ve yolda kala- | dan karşılanmıştır. Irlanda baş | 'İstikrazlar için mümkün olan her şeyi yapa-| Vaşington 16 — Oroguvay ile | Arjantin arasındaki siyasi müna- | Lozan itilâfının aktinden termmuz sonra nihayetinde yapılacak olan bötün Alman efkârı Rayhştağ — intihabatile umumiyesi meşguldür. Şimdi Almanyada günün meselesi intihaptır. Bütün fırkalar intihapta kazanmak için ellerinden gelen propagandaları yapmakta ve her çareye başvurmaktadırlar. Bilhassa intihap mücadelesi üç büyük fırka arasında olacaktır. İntihapta merkez katolik, sosyal demukrat ve Hitler fırkaları çarpışacaktır. Resmimiz Dezo şelirinde Hitlercilere yolda şerbetikram eden kadınları göstermektedir. Avusturyaya Yapılacak Viyana 16 — Mali Mecliste, A rya istikrazına ait olan siyasi şartların müzakeresine baş- lanmıştır. Sosyal demokrat meb"- usl. n M., Baver, istikrazın devamı müddetince yani 1952 senesine kadar 922 protokolunun muhafazasına itiraz ederek de- miştirki: — “20 sene müddetle yalnız Avusturyanın Almanya ile siya- seten birleşmesine değil, ayni zamanda Almanya ile Avusturya arasında her türlü sıkı iktısadi mukarenet vücut bulmasına mâni teşkil edecek bu gibi taahhütler endişe ile karşılanır.., -— TAKVİM — PAZAR 31 Gün- 17 TEMNUZ * 932 kasır 73 Arabi Rumt 13-Rebiülevvele 13851 4- Temmmuz-sene- 1348 Vaktt |Fzant İvasali Gü, 12 38 VST |2 37 1 18 fmsak (6 Sölrm Güneş | 9 06 8 42|Akışam li Pa sılız 20 | Yata Bendi D Söl Öğle SAA - S zine çucuk, - erkekierin — aıkaşn- dan gı:liyorlaıdı. Hepsi uslu uslu | gidiyorlardı. Ben, ninem ve Nalalya teyze İle beraberdim. — Natalya teyze ufak yapılı, mavi gözlü idi. — Fa- kat onun heyeli umumiyesile gayrı mütenasip İri bir gövdesi vardı. Zaman zaman durmiya mecbür oluyor, Zahmetle alarak söyleniyordu: “ Aah.. — Artık ği Ninem: * Akılsız insanlar! Se- ni buraya kadar ne diye sürük- lediler ,, diye hiddetle homur- dandı. Ne büyükleri, ne de çocuk- ları sevmiştim. Onların arasında kendimi yabancı hissediyordum. Hattâ ninem bile birdenbire ben- den uzaklaşmış gibi idi. Bilhassa büyük babam hiç hoşuma gitme- mişti. Onun mevcudiyetinde bir düşmanlık — hissetmiştim. —Bütün nefes gidemiyece- İ_Alman Darülfü- ü nunlularının | Galeyanı ila 8— Dü öçaleiz öi , talebe arasında hü- mekte olan siyasi ihüira eyanlar dolayısile da: küm lar ve g im batın ve tedrisatın tesis imkân bulunmadığını -gören darölfünun emininin emrile yeniden kapadıl- mıştır. Fransız - İngiliz İtilâfı Ve Amerika Vaşington 16 — Fransız - İn- giliz — itilâfnamesinin — mahiyeti hakkında buradaki İngiliz sefiri- nin izahalı, Fransız hükümetinin resmi izahatı ve Huverin mek- tubu — Amerikadaki — endişeleri izale etmiştir. İtilâfların Neticesi Par's 16 — Borsa sağlamlı- ğinı nurafaza etmektedir. Bu hal son günlerde — aktedilen muhtelif — beynelmilel — itilâfların mahsalüdür. Fransız esbamının vaziyeti çok mükemmeldir. Bun- ların fiatleri yükselmektedir. İngiliz Terbiye Nazırı Londra. 16 — Müteveffa Ter- | biye Nazırı M. Donald Maklenin e Lord İrvan tayin edilmiştir | dikkatimi ona teksif ediyordum. | Yolun sonuna gelmiştik. Yu- karda, yokuşun sağına yaslanmış, caddenin ilk ev görünüyordu. Kirli, — pembe basık damlı, patlak çıkık pencereli bir ev.. Uzaktan büyük görünüyor- du. Fakat yaklaşıp tâç yarı ka- karanlık, dar odalarını görünce bu kadar büyük olmadığı anla- şılıyordu. Biraz sonra kalkacak bir vapurda olduğu gibi her tarafta telâşla bir sürü insan gi- dip geliyordu. Çocuklar deli ser- çeler gibi odalardan avluya doğ- ru koşuşuyorlar, İnsanı tiksindi- ren yabancı bir koku her tarafa yayılıyordu. Avluya çıktım. Burası da hiç koşuma gitmemişti. Oraya buraya ıslak bez parçaları asılmiştı. Yerde, içinde muhtelif renkte boyalar bulnan tekneler duru- yordu. Bir köşede büyük ocaklı ba- sıvalı, 'Gençler Nasıl Ve Nerede Tanışırlar ? *“Bundan iki sene sevdiğim bir arkada: ” deşile tanıştım. Bütün da beni adeta evlâtlar lerdi. Bu münasebetle girer çıkardım, Kızı son larda sevmiye başladım. Onun da bana karşı ayni hissi taşıdığını çok iyi biliyor ve harekâtından anlıyorum, Lâkin ne ben ve ne de o 'bu işi kuvveden fiile çıkarami- yoruz. Çünkü ben aile efradının duymasından çekiniyorum. Sebe- bide emniyeti suiistimel gibi bir şey olacak, onun için şimdilik ne evlerine — gidip — geliyorunu ne de kendilerine gözüküyorum. Evlerine gitmediğim için kızın da fena halde cam - sıkıldığını iyi biliyorum. Fakat bir münasebet- sizlik çıkımasından — korkuyurum. Size sormayı daha münasip buldum. Siz ne dersiniz hanımteyzeciğim.,, MN.L Kız ve erkekler böyle tan- şır, böyle birleşirler. Bunda gücendirecek, miyeti & havası verecek bir şey görmü- yorum, Her erkek gibi sevmiş ve Sevilmişsiniz. Yapacağınız şey aileye müracaat edip kızla ev- lenmiye talip olmaktır. Aile de bu meşru teklifleri elbette mem- nuniyetle kabul eder. ae efradı gibi sever- evlerine zamanı Dört beş senedeberi ebeveynim, akrabalarımızdan bir kızı ala larını söylüyorlar, fakat bunca ya- man geçtiği halde bir şey yap- madılar, kız 17 ben 21 yaşımı ikmal ayuruz. Kızın annesinden başka - bir kimsesi Oldukça vakitleri de yerinde « ortada iç güveyi olmak var, Halen bir aileyi ge | kadar maaş alıyorum nüz askerlik yapma döktorlar da bir müddet evlenme- mi tehir etmemi tavsiye ediyor- lar. Halbuki ben kızı çıldırasıya Aradığım bütün evsafi et mesut bir aile e tam manasile bi olacak bir melek. alnız şurasını söyleyim ki, kr za bu hususta hiçbir şey söyle- mis değilim söyliyemiyorum, Çok mahçubüm, sıkılıyorum. Ebe- veynim de çok mutaassıp olduğunda onlara da söylemek imkân harici. Kızıda bugün çok kimseler is- temektedirler. Ben ne yapayım?. Samsunda : N, Necdet Mademki aileniz bu kızı size almak niyetindedirler ve mademki şimdide evlenmenize ne - sihhati- niz, ne de kazancınız, ne de diğer şerait müsait değildir. Kızı baş- kasına kaptırmamak için şimdilik nişanlanmıya çalışınız. Ailenizden bunu isteyiniz. çindire! Fa ve HANIMTEYZE — ————3 sık viran bir bina vardı. Ocağın cesim kazanında bir şey kaynı- yor, duman çıkarıyordu. Görün- miyen bir adam yüksek sesle acayip kelimeler bağırıyordu: — Sandalağacı |1), Fuhsin (2), Vitriol |3) —ü Üstümde korkunç bir süratle tesir yapan renkli, çok garip, yabancı bir. hayat başladı. Bu hayat şimdi bile hafızamda fü- sunlu bir masal gibi duruyor. Bugün —maziyi anarken, her şeyin böyle cereyan ettiğinde tereddüt —etmek, — şüphelenmek istiyorum. Bu anlaşılmamış, kara neslin hainliklerini değistirmek, birçoğunu söylemeden — geçmek istiyorum. $ *ııflhı-. acılıkta küllanılır bir nevl 3) Boy kta kullamılır. karnızı bir nevi madda. B Hamızı kübrit. ( Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: