20 Ağustos 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1

20 Ağustos 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— HAakKIN GÖZÜ HALKINAKULAĞI HALÇIN DİEE: Gazetecilerimiz Aldandılar! bi Yanı işleri telefoonı İetanbul — 20203 — — CUMARTESİ — Bir Telgraf Üzerine Meslekdaş Zan- nedilerek Şereflerine Ziyafet Verilen Maalesef gazeteciliğimizin fe- ma bir aldanma hüdisesi geçirmiş olduğunu öğrenmekle müteessiriz: Birkaç hafta evvel, memleke- timizi Bulgar — gazetecilerinden mürekkep bir seyyah kafilesinin ziyarete geleceği haber alınmıştı. Bulgarlar bir sene evvel çok mahdut ta olsa, yine birkaç Türk — gazetecisini çağırdıkları, çok iyi karşıladıkları, ikramda bulundukları için kendilerine bu- rada küçük bir mukabele yap- mak borcumuzdu. Bu itibarla tiyaretleri haberi geldiği zaman derhal hazırlanıldı. Matbuat Cemiyeti — istikbalci tayin etti, karşılarına gitti, şeref- lerine ziyafet verdi ve önlerine düşerek memleket dahilinde gez- melerine delâlet etti. Bulgar meslekdaşlarımız bu- | rada — bir. müddet — kaldık- tan, gezdikten, gördükten sonra | memnun ve müteşekkir memle- | ketlerine döndüler. Habuki.e. | Maalesef bu gezintinin, bu ı karşılanmanın ve bu memnuniye- l Bir Kâtip Ve Komisyoncu Heyeti... tin bir ( balbuki... ) si vardır. Filhakika bir Bulgar gazetesi- nin neşriyatından anlıyoruz ki: Memleketimize gelenler, kar- şılananlar, gezdirilenler gazeteci değillerdir, belki hiç yoktan, Tacirler İhracat Wİ.şinae Müşkülât Çekiyorlar Heyet İstanbula gediği sıralarda belki de şöyle uzaktan, bir alâka dolayısile bu sıfatı kullanmışlar ve bu sâyede rahat, eğlenceli; ucuz bir seyahat yapmışlar, mem:- nun ve müsterih, güzel bir yaz dolaşmasını müteakıp memleket- lerine dönmüşlerdir. Bu mahareti gösterenlerin hü- viyetlerine gelince: Burgazda çıkan, (Burgaz) adı- nı taşıyan Bulgar gazetesinin bu hususta verdiği malümat aynen şudur : “Evvelki gün (Çar Ferdinand) vapurile Varnadan Burgoza ge- | len mütekait memurlardan ve kâtiplerden mürekkep bir grup rıohd’ ismi altında” İstanbula ir seyahat tanzim etmişlerdir. Binaenaleyh hakikati anlatmayı | kendimize bir borç addederiz. Türk Kara Suları Haricindeki Posta Vapurculuğu Süratle Halledilmelidir İzmir, 20 (Hususi) — İhracat | maddelerimizi Avrupa limanlarına millt — vapurlarımızla — nakletmek tasavvuru burada büyük bir alâ- ka ile karşılandı. Bu şeklin bir- çok Faydalar temin edeceği mu- hakkak — görülmektedir. Ticaret Od n — mütaleasına - göre, ibracatı milli vapularımızla idare etmek mümkündür. Halbuki belli başlı ihracat tüccarlarımız, bunun gayrimümkün — olduğunu ileriye sürüyorlar. İhracat tüccarlarımı zın istinat ettikleri şu fikirler hakikaten — dikkatle — mütaleaya değer: 1 — Almanyadaki tüccarlar, Almanyaya — yapılacak - ithalâtın Alman — bandırasını hâmil olan vapurlarla — yapılmasında — ısrar etmektedirler. 2 — Bilümum Avrupa liman- larına tüccar eşyası - taşiyacak kadar büyük vapurlarımız yoktur. 3 — Senenin her mevsiminde haftada dört, beş posta yapacak kadar fazla şilep vapura ihtiyaç vardır. Senenin bazı aylarında limandan 20 ton mal almadan hareket edecek kadar yüksek Bermayeli ve zarara göğüs gere- İzmir İlmanında bir taaliyet manzarası müecsseseye bilecek bir vardır. 4 — Haftanın muntazam günlerinde posta yapmayı taah- hüt etmiyen bir kumpanyanın vapurlarına bağlanmak, memle- ket. ihracatı noktal nazarından müşkül ve hatta gayrikabili tat- bik bir şekil olur. ihtiyaç Ticaret Odası bu hususta tetkikat yapmıya — başlamıştır. Adnan Filhakika bu efendilerin gaze- tecilik ile en küçük bir alâka- ları bile mevcut değildir. Kâtip mütekait, komisyoncu sınıfından (Devamı 8 inci sayfada) ——— : Yunanlılar Türkiyeye Şişe Satacak Atina, 19 (Hususi) — Türkiye Müskirat n mubayaaya karar verdiği mühim miktarda şişe münakasasına Piredeki Kan- lapülos zücaciye fabrikası da iştirak etmek arzusunda bulun- muştur. Fabrika bu münakasaya iştirak edebilmek için buradaki Türkiye Ticaret Mümessilliği va- sıtasile münakasanın tehiri husu- sunda İktısat Vekâletine müracaat etmişti. Bu müracaat Türkiye İktısat Vekâleti tarafından muvafık görüldüğü için Yunan fabrikası da münakasaya iştirak edecaktir. Raşit Rıza Bey San'atkâra Film Artistliği Teklif Edildi Haber aldığımıza — göre kıy- metli sahne artisti Raşit Rıza Beye türkçe sesli filimlerden bi- rinde rol alması teklif edilmiştir. Fakat Raşit Rıza Bey ileri sürü- len şartları muvafık bulmadığı için bu talebi reddetmiştir. Bu- nunla beraber Raşit Rıza Beyle san'at varlığından sinema saha- sındada istifa edilmesi hususunda alâkadarlar yeni bir teşebüste bulunacaklardır. —— ——— | 20 Ağustos 1932 rram Szara “dare işleri telefomur İstanbul — 20203 Fiati S kuruş ’ Günün Meselelerinden Sanayi Mi, Ziraat Mi? Memleketi Muhtelif Ziraat Ve Maden- cilik Mıntakalarına Ayırmak İcap Ediyor —a — Kısa Bir Hulâsa — Bir buğday meselesi — karşısında bulunduğumuz malâümdur. Bu mevzu etrafında muhtelif Hikirler serdedilmok- tedir. Bu münasebetle « Son Posta >nın yaptığı tetkik, meselenin çok şümül- lü bir mahiyette olduğunu tosbit ot miştir. Birkaç gündenberi hoşrottiğle miz ve bir silsile toşki! eden bu mev - zuun, bugün #on kısınını karilerimize Arzediyoruz : Her şeyden evvel Türkiyenin ziraat memleketi olduğu iddiasını terkedelim, ve bunu unuttura- lım, Mademki ziraatin ekâmülü de bütün medeni tekâmüller gibi sanayide ve sanayileşmektedir, ve madekmki Türkiye de meden! bir memleket, ve beynelmilel medeniyet hayatında bir terakki amilidir, munhasıran ziraat mem- leketi değildir. Şimdiye kadar böyle idise bundan sonra olm- yacaktır, olmamalıdır. Bu haki- kati tesbit ettikten sonra düşü- nebiliriz 1 Memlekete Bir Göz Atalım Memmleketimiz cok bereketli ovaları, çok sulak ve mahsul veren sahaları ihtiva eder. Zem- gin maden tabakaları üzerinde yükselen balta girmemiş orman- larla örtülü dağlar vardır. Bu dağların — eteklerinde — kuvvetli çağlıyanları, büyük — şelâleleri, Malatyada Üç D |N ezarethgıe_den Firar Etti Yayanı W 'noliterede Bir fabrikanın Iç manzarası tesirli tahrik kuvvetlerini mul- tevi binlerce tabit, Fakat çıpe lak sanayi merkezleri mevcuttur. Bu merkezlerin birkaç kilometre ayrılır ayrılmaz her nevi zer'iyat için pek ziyade kabiliyetleri gö- ze çarpar ve tarlalar biribirine eklenmiş gibi uzanıp gider. Bu müstesna sahaların, müstesna ka- biliyetleri karşısında derhal zi- ( Devamı 10 uncu — sayfada) lglevkuf Malatya, 19 (Hı_ııusll — Bir cinayet meselesinden maznun olarak yakalanan Cemal isminde bir mevkuf ile iki arkadaşı gece- leyin nezarethaneden kaçmıya muvaffak olmuşlardır. Firar hâdi- sesi haber başlamışlardır. alınınca — jandarmalar derhal — şerirleri takip etmiye Firarilerin yakalandıklarına dair henüz malümat alınamamıştır. Fakat takip hareketi şiddetlendirildiği için şerirlerin şu dakikada yakalanmış ol imaları kuvvetle muhtemeldir. Diğer taraftan alâkadar makam firar hâdisesi hakkında tahkikat yapmaktadır. Bu işte ih- mal veya dikkatsizliği görülenler hakkında kanuni muameleya tevessül edilecektir. — Yolculuk amma uzun sürdü. Marsilyadan buraya tam dört di lebildim.. | '::—-. Aıı:ıî. :“ıklm.a-. ben dört saat yolculuktan sonra ancak Büyük- adadan gi BB0

Bu sayıdan diğer sayfalar: