15 Eylül 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1

15 Eylül 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÜUARKIN GÖZOÜ HALKINCKUL AĞI HALKINDİLİ — e— “Diyorlar Ki: Hükümet Hepi- mizi AyniDerecede Düşünür,, “Ticaret Yapanlardan Bir Kısmının Gıdası Ekmek Peynir, Bir Kısmınınki ir letanbul — 20203 Piyasada Çalışanlar £ Hususi Fikirlerini İzah Ediyorlar İktısat Vekili, fabrika sahipleri namına Ankuraya giden heyetin reisini kabul etti, taleplerini din: ledi. Fakat henüz kararını ver- medi. Şüphesiz tetkikat yapacak, buü taleplerin içinde memleketin umumt — menfaatlerine — uyanları ayıracak, uymıyanları da bir ke- nara bırakacaktır, Fabrikacıların lerdir? Hepimiz biliyoruz: Kendile- rine Teşvikı Sanayi Kanunu ile verilen, fakat yeni bir kanun ile kısmen - kaldırılan — muafiyetlerin iadesi etrafında toplanmaktadır. Fakat mesele sadece bun- dan ibaret değildir. Fabrikacılar bir kül içinde bir cüzüdürler. Esas küllün menfaatini temin et- mektedir. Yine biliyaraz ki, bu esası teminde muhtelif sahalarda çalı- şanların fikri yekdiğerine uygun değildir, çaresiz bususi vaziyetle- rine göre değişmektedir. Bu vaziyet karşısında hükü- talepleri ne- metin yapacağı yey bittabi her şeyden evvel memleketi düşüne- rek muhtelif menfeatleri bitaraf bir gözle temine çalışmaktır. Bu, nasıl yapılabilir? Dün tahsili, tecrübesi ve gör- güsü itibarile vaziyeti kavrayabi- leceklerini zannettiğimiz muhtelif iş adamlarına müracaat ettik. Hemen hepsi de fikirlerini söy- lediler. Fakat isimlerinin yazık masına razı olmadılar, Kendile- rinde bir çekinme vardır. ve bu Manisa Bağcıları Vesika Ticaretinden Şikâyetçidir Müskirat İnhisarının Ve Bankaların Üzüm Satın Almasını İstiyorlar Manisada Ziraat Bankası binası De Baklava Değil isa, 14 (Hususi) — Garbi Jolunun başlıca üzüm mınta- kası Manisanın, — ihracat mevsiminin cn hararetli bir dev- resinde sıkıntı geçirdiği haberleri İzmirde üzüntü ile karşılandı. Manisa bağcılarile yakından - te- mas ctmek üzere buraya gelmeyi lüzumlu buldum. Tesadüfen, Bağcılar kongresi in'ikat ediyordu. Kongreye Vilâ- olan yetin her yerinden Murahhaslar | geldi. Manisa Meb'usu Turgut | Bey de encümen azası olarak | kongroye iştirak etti. Mıntakanın koöngrede vaziyeti büyük bir mimiyetle ortaya attılar. Üzüm — mahsulünün önünde alıcı azlığı künlüğü serdedilen ' bilfil bağcı olan l (Devamı 14 üncü - sayfada ) Nefis mebzuliyeti ve fiyat düş- endişelerin murahhasları, sa- | — PERŞEMBE — ! ”Y3. d lstantulun İktısadi faaliyetinin merkezi olan dördüncü vakıl hanı çekinme de gayrühtiyari — söy- lenmiş —bir kelimenin vaziyeti (Devamı 13 üncü sayfada) Bugün Sayfa Üç Mahküm Hapishaneden Firar Etti Dörtyol, 14 (Hususi) — Şeh- rimizdeki hapisanede dün bir firar hâdisesi olmuştur. Tahkika- tıma göre mahkümlardan üç kişi her nasılsa bir kolayını bulup firar etmiştir. Fakat hâdise der- hal haber alınarak firari şerirler jandarmalar — tarafından — takip edilmiye başlanmıştır. Kısa bir | müddet zarfında yakalanacakları | anlaşılmaktadır. Halis Dün Gece Ay, Tam Hesap Edilen Vakitte Tutuldu Evvelce bildirdiğimiz gibi dün gece ay tutuldu. Ay, Rasathane- nin yaptığı hesap Üzerine tam | | vaktinde, yani, 21,18 de tutulmuş, husuf tedricen büyümüş ve on birde, cüz'i bir kısmı müstesna, dünyanın gölgesi altında kalmış ve bu vaziyet 24,45 e kadar de- vam etmiş, sonra ay gölgeden kurtulmuştur. | 5 Eylâl 1933 —— Son Posta ıöîoı Mi Vl"'iıli sşkırı ıi Bugünün Meselelerinden l İlmi Istılahlar Kültür Li- 'sanlarından Alınmalıdır İdare işleri - teli Esasen Bugiinkü h&deniyet Kulaktan Ziyade Göze Hitap Eder Büyük Dil Kurultayı mür a müracaat ediyoruz. Bagün de bu sütun- Ata Beyin fikrini okuyacaksınız ) 26 sında top k olan asebellle tların fikir v rda muallim ve muhurrir h Nurullah Ata B. umumi lisan meselesinden ziyade ilmi ıstılah- lardan bahsederek şunları söyledi: —" İlmi ıstılahların nasıl teşkil edilmesi ve nasıl yazılması lâzım- geldiğini soruyorsunuz. Doğrusu ilmi ıstılahların nereden başlayıp nerede bittiğini tayin etmek hem de kolay bir iş değildir. Fizik kelimesini bir ilmi wtı- lah addedersek his - kelimesi de niçin öyle addedilmesin? Ben- ce ilmi wtılahtan ziyade mücerret mefhumlardan bahsetmek doğru olur. Her millet mücerret mefhum- lara verdiği ismi halk dilinden ziyade mensup olduğu kültü- rün ana dillerinden alır, Biz vaktile “ Yürek , yerine kalp derken — zannedildiği — gibi sa- dece bir tasallüf göstermiş de- | giliz. Müslüman — medeniyetine mensup olduğumuz için kalbi, ya — vücudumuzun bir uzvunu veyahut — bütün — hissiyat sik silesini gösteren, yani her iki manada da ilmi bir ıstılah olan Muallim va muharrir Nurüllah Ata Bey bu kelimeyi insiyakımızın değil, kafamızın dilinden almışız. Bu- gün de bu gibi mücerret meh- humlara verilecek isimleri yine mensup — olduğumüz — kültürün ( Devaraı 13 üncü “sayfada Gönende Soygunculuk YapanİkiŞerir Yakalandı Gönen (Husust) — Pehlivan Ali isminde bir şerirle fırıncı Hüsnü isminde diğer bir haydut jandarmalarımız tarafından ve diri olarak yakalanmıştır. Bu haydutlar geçenlerde Menteş köyüne gelerek, bir köylüden 70 lira istemişlerdir. Köylü vaziyeti Jandarma Kumandanlığına ihbar etmiş, bunun üzerine jandarmalarımız haydutların takibine çıkmışlardır. Fakat haydutlar kaçarken jandarmalarımıza ateş etmek eöretinde bulunmuşlardır. Netice de pehlivan Ali iki kurşun yarasi- le yere serilmiş, diğer arkadaşı Hüsnü de cebinden çıkardığı men- dili sallıyarak teslim İşareti vermiştir. — A, C. —e aa -— SA Başvekil Paşa Ankara, 14 — Başvekil İsmet Paşa önümüzdeki pazartesi veya salı günü Anadolu seyahatine çıkacaktır. Kazlıçeşmede Hüseyin Efendi isminde birisinin bir kadın kıs- kançlığı yüzünden dövülerek ve bıçaklanarak öldürüldükten sonra demiryolu üzerine bırakıldığını yazmıştık. Bu müthiş cinayetin yaka- lanan — maznunlarını burada görüyorsunuz. Bunlar, soldan: Japon Mehmet, Kadri, arabacı Şakir, Halis isminde dört arkadaştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: