14 Aralık 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

14 Aralık 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ali Şamıl Paşanın Dayak Hadıselğrı Biribirini Takip Ediyordu Bir Gün Fenerbahçe Tenezzüh Arabalarile Dolmuştu Muharrirl »e #Her Hakkı Mahfuzdur -217— — Beni tanımıyor. — musun doktor.. Bugüne bugün, ben buranın mevki kumandanıyım.. Doktor Cevat Tahsin Bey, tekrar askerce bir selâm verdi: — Nasıl tanımam — paşam... Hem tanır, hem de hürmet ede- run.. Arzu buyurursanız, hastane- ye girebilirsiniz. Fakat elinizdeki kırbacı, belinizdeki silâhı kapı- gıya bırakmak şartile... Diye mukabele etti. Şamil Paşa, buna fena halde kızdı. — Benim — silâhimı — alacak adam, daha anasından doğmamış. Diye bağırdı. Fakat Cevat Tahsin Bey, Şamil Paşanın bu hiddetini de büyük bir serin kanlılıkla karşıladı: — Estagfurullah paşam.. sizi silâhınızı alacak, haşa, biz deği- Hz.. malümu devletiniz, nizamdır, nizam... Bu uzunca mülâkat esnasında Ahmet Refik Paşa, hastane bina- sına dalarak kaybolduğu — gibi, Ali Şamil Paşanın asâp ve hidde- ti de bir hayli sükünet bulmuştu. | Başını iki tarafa salladı: — Lâhavle velâ kuvvote illâ, billâh... Dedikten sonra ao0l elini, Ce- wat Tahsin Beyin omzuna koydu. — Vallahi kurban.. eğer sen olmasaydın, bugün ben bu herifi gebertirdim. sana dua etsin... Diye, söylene söylene araba- sına bini, avdet etti. Hâdise, bittabi derhal Ma- beyne duyuruldu. Ahmet Refik Paşanın şikâyeti de buna mun- zam oldu. Herkes Ali Şamil Pa- şanın başına bir felâket gelece- ğgini zannediyordu. Halbuki, sa- dece Ali Şamil Paşaya: — Bir öaha elbisei resmiyeyi Tâbis olan zevata böyle alenen »hakarette bulunmasın. Diye — haber beraber: — Ahmet Refik paşa da ba- dema, Üsküdar mıntakasına ayak basmasın. Diye irade tebliğ olundu. * Biribirini takip eden bu da- yâk hâdiselerinin en feci fakat en cüretkâranesi (Fenerbahçe) de olmştu... O tarihlerde Fenerbah- çenin araba biyasası, pek meş- burdu. Yazın bütün Erenköy, Göztepe, Kızıltoprak ve Kadıkö- yün kibar halkı akşama doğru arabalarına binerler; bu lâtif me- sireye gelirler; uzun uzun araba | turları yaparak eğlenirlerdi. Bir haziran ayının cuma günü idi, Yüzlerce arabadan Fenerbah- çe, geçilmez bir. hale Kaca Fenerbahçe m: o şün bütün İstanbulun servet ve tantana meşheri idi. Parlak ve mühteşem koşumlu faytonlara | kurulmuş olan e- * en yüksek mev' eri har aileler, | gönderilmekle 1 | rayi Devlet birçok kimseler, bu bibedel seyir dolmuş.. —Bazıları, geniş yolda ağır ağır devam eden ara- ba piyasasına — iştirak ediyor, bazıları da faytonlarını yolun kenarına çektirmiş, piyasayı te- maşa eyliyorlardı. Bunların ara- sında, bir çift al Macar beygiri koşulmuş zarif bir fayton, bilhas- sa nazarı dikkatl celbediyordu. Bu faytonda, ( kitabii sanii harz- reti şehriyari, Cemiyeti Rüsumiye azayı kiramından Sayadi zade Hasan Halit Beyefendi hazretleri) ile ( r ünanı divcır Davut Efendinin muavini ve Şü- Reisi Salt biraderi rütbei bâlâ Kürt İzzet Beyefendi hazretleri) azameile oturmuşlar, her taraf- yerine hümayan ricalinden tan kendilerine çevrilen hayret ve takdir nazarl. 1 1 karşı mağ- rür ve müstağni bir halde tur yapıyorlardı. Hasan Halit Bey, o tarihte pek mühim bir şahsiyetti. Abdül- hamidin ( müşaviri hâs ) 1 ( Ebü hüda E£ ) nin oğlu olan bu zat, hentiz yirmi iki yaşında olduğu paşanın | | ve da birinci Lui parlak çuhadan siyah ve zarif bir cübbe giyiyor- du. - Bu kıyafet, bilhassa nazarı dikkati — celbediyor; vakuür. ve ona, magrur bir hal veri- yordu. (İkbal ) denilen: mevkiin en yüksek payelerine — vasıl olsn bu iki bahtiyar zat, gurür va azametle (Çaytona yas- lanmış, her türlü endişeden azâde müsterih bir halde yavaş yavaş piyasaya devam ederlerken, birdenbire halk arasında fasıllı dolaştı: kemali bir — Geliyor.., Ali Şamil Paşa geliyor... Ali Şamil çevik yağız bir ata binmiş, avucundan altın saplı kırbacı sarkan yumruü- ğuünu — dizine dayamış, etrafına heybet ve azamet saçarak yavaş Paşa, va yavaş geliyor. İri cüsseli, | biyikli bir topçu çavuşu da ken- halde, (rütbei bâlâ ) ricalinden | | larda oturanların yüzünü görüyor, ve birinci rütpeden (Mecidi) ve (Osmani) (nişanı zişan) larının | hâmillerinden bulunuyordu. Gençliğine rağmen babasın- | dan — mevrus olan yüksek zekâsı sayesinde, Abdülhamidin teveccüh ve muhabbetini kazan- miş, bu sebeple de saray erkâmı arasında pek — mütemayiz bir mevki —almıştı. Her — ne kadar ( Rütbei mülkiye ) ricalinden isede ( Sayadi zade ) ailesine mensup olmak — dolayısile ( Şerafet ve seyadet ) ini — filen etmek için fesinin Üstüne, ince bir beyaz unk ıırıyur, arkasına muhafaza | i dişini takip ediyordu. Şamil Fenerbahçenin tür yoluna sağ taraftan girmişti. Paşa, Buna binaen sağ taraftan gelen ve piyasaya iştirak eden araba- kadın arabalarına yan gözle ba- karak hafifçe gülümsüyor, tanış- tığı zeyata da Askerce bir selâm vererek geçiyordu. Birdenbire, top gibi gürleyen bir ses işitild: — Dur arabacı!.. Ali Şamil Paşa, atıLın gemi- ne asılmış, kaşları büyük bir hid- det ve gazapla çatılmış, derbhal duran faytona bakıyordu. Fayto- nun sağ köşesinde oturan (Hasan Halit B.) yin rengi, balmumu gibi sap sarı kesilmişti... ( Arkası — var) | deki daha | yetlerden banka idare meclisine olmuş | pala- | sene P ara İhtıyacı Esnaf Bankesı Faiz Miktarını İndirecek Öğrendiğimize göre şehrimiz- Esnaf Bankasna yeni ve daha faal bir şekil verilmek hu- sasunda şimdiden bazı tasavvur- lar tesbit edilmiştir. Bu tasave vurlara nararan bankanın serma- yesi, esnafın kredi — ihtiyacırı | karşılıyacak bir mertebeye çıka- rılacak, ayrıca banka ile esnaf | cemiyetleri arasında sıkı ve da- iml bir münasebet tesis edilecek- tir. sandıklarında bulunan da bankaya yatırılması, bu cemi- paraların mümessil azalar seçilmesi de dü- şünülmektedir. Diğer banka, esnafın para ihtiyacını daha kolay bir şekilde temin etmiş olmak için faiz miktarını | indirecektir. Bu tasavvurların gelecek ay içinde tatbik intikali kuvvetle muhtemeldir, Fazla Kâr sahasına Dört Çora; Fabrikası Tröst Yapmış İstanbulda lüks ipek çorap yapan fabrikalardan dördü kendi anlaşarak bir satış birliği yapmışlardır. Satılan çorap- ların kârları aralarında bu dört mücssese arasında bölüşülmektedir. Geçen lüks çorapların düzünesi 22 liraya satılırken bu sene 16 liraya satılmaktadır. Bunun sebebi amele Ücretlerile, sun'i ipek Fia- tının yüzde otuz kadar düşmüş olmasıdır. Fakat çorap tacirlerinin ver- dikleri malümata — göre amele ücrelile, ipek Fiatinin düşmesi dolayısile çorap düzinesinin 22 Hiradan 16 liraya düşmesi çorap- ların — ucuzladığını — göstermez. Çünkü bu 16 liraya satılan ço- raplar 13 liraya satıldığı takdirde dahi hayli kazanç temin edebilir. Düzinede 3 lira fazla Ücret alın- masına, bu şekildeki Satış birli- ğinin sebep olduğu söylenmek- tedir. Bahriyemizin emekdar kumandanlarından ve Sayrisefain Idaresinin kıymetli kaptanlarından Ege suvarisi Lütfi Beyin ölüm haberini dün teessürle bildirmiştik. Hayatında arkadaşları ve muhiti tırıfıııdıı_ çok sevilen Lütfi Bey dün göz yaşları arasında ebedi metfenine bırakılmıştır. Resim cenaze merasiminden gal eden | bir inlibadır. Esnaf cemiyetlerinin teavün | taraftan | | birinci | temamı Kânunuevvel İLAN Haliç orman memurlatı ta- rafındaa hazine namına — müsa- dere olunup mahfuz bulunan 1000 adet kestane çubuğu 9 çeki kestane odunu 935 adet tarak ve destere saplığı 14 çe- ki kestana çubuğu 400 adet kızılcık sapı 5 çeki maşe 5 çe- ki kayın odunu 291 kilo meşe kömürü 166 adet kızılcık 've fındık saplığı 15 kilo ada çayı 2212032 perşembe günü saat üçte ve yine I1 demet kestane çemberi 20 çeki kayın odu- nu 70 adet kayın kerestesi 22 kayın küreklik 124 kayık eğri- si | adet gürgen umurga 25 adet kızıl ağaç kütüğü 2 adet kök nargönder 37 adat dişbu- dak 40 adet karaağaç ve ll adet köknar kerestesi 25/12'932 Pazar günü saat 3 te ihale e- dilmek üzere mözayedeye ko- nulmuştur. İzahat almak - isti- yenlerin Haliç orman idaresine ve ihale günlerinde de saat iki- de İstanbul orman — müdüriyet kalemine müracat eylemeleri rica olunur. efendim. İA Dü ç t çei fi zi lllkükil, İstanbul Dördüncü İcra Me- murluğundan: Emniyet Sandığına derecede — ipotekli olup üç bin yüz altmış lira kiymeti muhamminell Beylerbe- yinde Bostancıbaşı Abdullahağa mahallesinde Garzhane elyevm Münirpaşa sokağında eski 5 yeni & 51 numaralarla mürakkam ikay- den Tasarruf kannnunun neşrin- den muükaddem muhtes maa bah- çe bir bap jköşkün zemin ve eb- niyesile usarı mülkiyetinden ari tarla hâlen vâsi bahçeyi havi ah- şap hanenin tamamı açık arttır- miya konmuüş olup şartnamesinin 21-12-932 tarihinden itibaren da- iremizde herkes tarafından görü- M | lebileceği 'gibi 22-1-933 tarihine müsadif Pazar günü saat 14 ten 17 ye kadar dairemizde açık art- tırma ) ile satılacaktır.| Arttırma bedeli muhammen kıymetinin yüz- de yetmiş beşini bulmadığı tak- dirde en son arttıranın taahhüdü baki kalmak Üzere 6-2-933 tari- hine müsadif Pazartesi günü yi- ne saat 14 ten 17 ye kadar da- iremizde yapılacak olan arttırma- sında gayrimenkül en çok arttı- rana ihale edileceğinden taliplerin mubammen kıymetin yüzde ye- di buçuğu nisbetinde pey akçe- sini veya milll bir Bankanını te- minat mektubunu hâmil bulunma- ları lâzımdır. Müterakim vergiler ile Vakıf icaresi ve Belediyeye | ait tenvirat ve tanzifat rüsumları | mlişteriye aittir. 2004 numaralı | lera ve İflân kanununun (126) ıncı | maddesinin —dördüncü fıkrasına tevfikan bu gayrımenkul üzerinde ipotekli alacaklılar ile diğer alâ- kadaranın ve irtifak hakkı sahip- lerinin bu haklarını ve hususile faiz ve masarife dair olan iddia- larını, ilân tarihinden itibaren (20) yirmi gün içinde evrakı müs- bitelerile bildirmeleri, aksi halde hakları tapu sicillerile sabit olma- dıkça satış bedelinin paylaşma- sından hariç kalacakları cihetle alâkadaranın İşbu maddenin mez- kür fıkrasına göre hareket etme- leri ve daha fazla malümet almak istiyenlerin 932- 1349 dosya nu- marasile müracaatları ilân olunur. Tstanbul İkinci İcra Memur- luğundan: — Bir borçtan dolayı malı- guz ve paraya çevrlimesi mukarrer kasa ve yazı makinesi 19/12/03? tari- hine rastlıyan pazartesi günü — saat 189 * 14 Aarasında Galatada Muradiye hanında bilmüzayide satılacağından talip olanların muayyen gün ve sâa- tünde mahallin: hazır — bulunacak momuruna müracaatları ilâd olunur. Zayi Tatbik mührümü kaybettim. Yenisini yaptırdığımdan hükmü yoktur. — Saray bekçilerinden Müustala zevcesi Falma

Bu sayıdan diğer sayfalar: