9 Eylül 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

9 Eylül 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Memleket Manzaraları Düzcede Birkaç Yılda Birçok Köy Kuruldu Düzce ( Hususi ) — Boludan çıkıp iki saat kadar yol aldıktan otomobil Bolu ormanlarının içine dalar. Dörtbir yanı öklere — yükselen ıgı;hrfı örtülü ormanın içinde bir müddet gittikten sonra bütün Düzce ovasım gören hâkim bir mevkie kurulmuş bir han vardır. Dağm bu handan ötesi girintili | çalaıntılı. helezonlar yaparak - bir ilden aşağı Düzce ovasına iner, Yolun iki taraflı yamaçla- rında yeni yeni Gürcü köyleri kurulmuştur. Birkaç yıl eyvel bu yamaçlar tamamen — ağaçlasla örtülü id Bugün bu muazzam ağaçların yerleri birer köy, köy- lerin etrafı da birer mısır tarlası haline b'lıq. lBıı —l:ılul değişik- liğin sebebi e anlatılıyor: îllf__ Güıclşöîhfıı Muıtyalı adlı bir adamın maiyetinde bıı— kaç köylü ilk Meebunyn gelerek birkaç ev yapmışlar. Bu birkaç ailenin arkası çorap söküğü pbı sökün nııı. ve birkaç yıl içinde birçok köy kurulmuştur. Bittabi buralarda tavattun eden insanla- rin ya da ihtiyaçları var.. Bu köylüler bunun da kolıyım bulmuşlar yolnm - iki tarafındaki | ağaçları herhangi bir vasıta ile kurutup kesme müsaadesi al- yorlar ve bu suretle koca ormanı tarla yapıyorlarınış.,, Düzcede yolun iki tarafında sıra ile birçok dükkânlar, hınlu ve öteller ve yemi yeni *yapılan binalar göze çarpar.. Düzce çar- ıı.ıı Beyoılııııın küçük bir nümu- Burada ahali fantaziye kdllçkündur Halk tamamen asri r;yıtı temessül etmiştir. Burada köylüler müstesna, bir tek kravatsız adam imkân — yoktur. Düzce mmu ile meşhur- dur. Bundan iki üç yıl evvel tü- tün para ederken kazaya tlmnwıinamdııı ııı buçuk mil- ektrik tenvi- isal olunur. Düzce'den sonra çok yeni bir kaza merkezimiz olın Hendek elir. Düzce ile Hendek arasın- gı şose kismen bozuktür. Hen- dek Mpıunıı (25) bir çay ke- nmulı şirin bıı kaza merke- zidir. Kazada elektrik tenviratı vardır. Ahalisi münevver ve ızıl zamanda çok zengindir. Bu ka- zanın da başlıca ihracatı tü- tündür. — Mehmf! Enver İstiklâlMad Madalyası Alan Vatâandaşlar Menemen ( Hususi) — Milli Müdafaa — Ve- kâleti - tarafın- dan — İstiklâl harbinde — bü- yük bizmetleri görülen — dört vatandaşa — İs- tiklâl — madal- yası — verilmiş- tir. Bu feda- kâr vatandaş- lar Millt Emlâk Memuru Niza- içrikidi madalyası mettin, berber «lan Nizametlin B. Tevfik, demirci Bekir, Kayserili Yakup Efendilerdir. Bu vandaş- lara madalyaları merasimle takıb mıştır. Makine Burhaniye Kaplıcaları Yük- 'e .. | Burbaniye (Hu- susi ) — Öteden- l beri, şöhreti rağ- beti, çok — şifalı bulanduğu di lerde destan ©- lan — Burhaniye namı diğer Or- takçı — iheaları Aydın — Dinar deııry üze- ve (Bur- Iıaııye) istasyo- nunun 7 kilomçt- re ilerisinde kâ- indir. Dört tara- fi dağla çevril- mMiştir. Şimendifer gelip geçtikçe ge- lecek müşterileri almak üzere ilıca müsteciri tarafından istas- yonda beklettirilem bir kamyonet ile vhcalara gidilir. Mcmleke!in uzak yakın muh- Burhanige kaplıcaları telif yerlerinden yalnız ve aileli olarak birçok zevat ılıcalardan istifadeye gelirler. Bunların he- men ekserisi buraya üç, beş se nedir, gelmekte ve çok faydası- nı gbtüklennı ıü)lemektedirler | sek Şıfa Hassalarını Haizdir Ellhsada biri büyük ve umumi ikisi kü- çük ve hususi ol- mak üzere üç ban- yo vardır. Derecei hararet 'membamn- da 53, banyolarda 40-46 dır, Adi ve gayri sıhhi şekilde apılmış 40 kadar araka vardır.Pek şifalı olan ılıcalar ©o nisbette bakım- sız kalımşlardır. Muhasebei hu- susiye — tarafın- dan 3 seneliği bin liraya kiraya verilen bu şifa membaları asri tesisat ile techiz edilse muhakkak ki hem daha fazla varidat temin edecekler, hem de şifa uman has- taların daha esaslı surette rağbe- tini kazanacaklardır. ıUlusta Biri Sıyah Akhisarda Hububat Fıatları Çok Duşu î j ;Dıgerı Beyaz Akan İki Sa Var Ulus Zafranboluya tabi bir nahiye — merkezidir. Nahiyenin (67) köyü vardır. Ulus'un umum! Selçukiler zamanına çıkarılmaktadır. Burada herhangi köye gitseniz lâf ınııdı_ (Hora- f T ş"î*îği P i duyulmaktadır. ettiği yerden bir az sonra mecrasında kay- hımdereıl köyünde ayni evsalı haiz fakat acı ikinci bir su daha vııün Bu su Dumanlıdağın ete- ğinden çıkmaktadır. Su çıktığı yerde sim siyah görünmektedir. Fakat d)î. ı:mdıgı zaman beyaz- Sındırgı'da Tütün Mahsulü Sındırgı ( Hususi ) — Bu sene tütün mahsulü pek mükemmeldir. Birçok tütün tüccar ve şirketleri şndıdııı tütüncülere avans ver- yemı nııııü rarengiz kısımları vardır. Maktul düşen Ahmet, bundan bir hafta evvel Urlada bir arka- daşile kavga etmişti, Ahmet, dün akşam — Altıntaş ınılulkıııâe. kahvede oturan kasap Bilâl Ef. isminde bir ııhdıpl: birlikte Ur!ı-Çeınıe şosesi üzerinde ' ı:ınımıyı başlamıştır. dııı çıkan wu bir adam, bir Ahmedi ymıuıııınh;-—ı tahkikat yapmaktadır. birçok kazalar da vuku buldu. Geçen gün Ali Ef. isminde birine ait bağın kuyüsu temizle- nirken tam yüz tane maşalı bom- bı çıhuıo. zabıtaya teslim edil- miştir. Yapılan tahkikattan anla- Ğ&ğm- göre işgal esnasında bu ü esnaşında bu ğöuu Kalos isminde bir Ermeni oturmuşbur. — -Salâhaddin ! | Nurutlah Ata Az çok herkes modaya uyar. Ekseriya söylediğimiz sözlerin, yap tığımız hareketlerin etrafımızda- kilerin — sözlerine, — hareketlerine benzediğinin ancak onların tesiri ile söylenip yapıldığımn farkıma bile varmayız. Zaten —modaya uymak ta dalma bir gayr'şuurt taraf vardır; en aşikâr züppeler- de bile hallerinin tamamile sami- mi olduğu kanaati vardır. Makine aleyhtarhğı Avrepa'da aldr yürüdü. O modanım tek tük akisleri bizde de duyuldu. Biz de sanayii ilerlemiş, amelesi çok, bu yüzden sıkıntıya düşmüş bir mi'- let olsaydık elbette bizim muhar- rirlerimizin, — müte'ekkirlerimizin ekserisi de bu mesele ile meşgul işin esaretinden kurtaracak, yani onun asaletini artıracaktır. Maki- ne insanım boş vakitlerini çoğal- tır; onun hasbi işlerle uğraşmasını kolaylaştırır. Samimi olalım: han- gi insan, geçinmesini temin eden işin bir an evel bitmesini istemez? bir saadet olacağı düşünülmüyor mu?.. Zaten makine aleyhinde bulunan mütefekkirler bizzat iş gören adamlar değildir İş gömem&, çalşm dan Hı e eski İiT getirirler. Her çalışımaz ve bunun için bir kat daha hürmet fa Çalışmadan geçinen, zevk sü- .| ren asilzadenin hâlindeki çirkin taraf ça il, kendi yerine bir insamı çalıştır- masıdır; yani çirkin olın.q terlemeden - ekmeğini kazanması kabil' olabilse hiçbir çirkinlik, is- yan ettirecek hiç bir hal kalmaz. Makine bu hâli temin etmek üzeredir demiyorum; fakat insan- lığı bu vaziyete en çok yaklaş- tırabilecek şey yine odur. Makine ilerleyip de insamı ağır işlerden kurtardıkça —'onu biraz daha ııılknn,un % doğrusu me hazırlıyor. Fakat netice lııyıııııll aksi oluyor, yani insan kafasın! hldııiyoı. hıuh de bir ııılıM sersemleşiyorsa enin kabahati değildir. Ave ııpı mütefekkirleri — makineyi atacaklarına — insana — asaletten kaçmamağı öğretsinler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: