27 Haziran 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

27 Haziran 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

27 Hariran Siyaset Âlemi - | — Yazı Çokluğundan Konamadı Almanya Ve Yugoslavya Dostluğu Giladbek (Vestfalya), 25 — Alman« işçi ve kargılıklı birliğinin “genel toplantım burada yapilmıştır. Birliğin bundan sonra “Almanyada Yugoslar — işçileri ulusal birlikleri merkezi federasyonu,, adı İle anınması ve yönetge merkezinin —Buerden Essen'e taşınması kararlağtırılmıştır. * Birliğin ergesi, Almanyada bulunan bütün Yugoslav işçi bir- liklerini ana vatanın ulusal siyasa- ı yolunda birleşmeğe sevket- mektir. Bu toplantıda, Almanya ile Yugoslavya arasında dostluk ilgi- leri bulunduğundan, bütün bilgin üyelerinin Alman hükümeti ve ulusu ile çok İyl geçinmeleri (ü- zumu kaydedilmiştir. SON POÖSTA HARİCİ TELGRAFLAR Fransa Endişe içinde Yeni Almay Parla, 26 (ALA.) — Deoniz bakani Pietri, saylavlar kurulu döniz komis- yonu Öyelerine, İngiliz « Alman and- laşmasını uzan uzadıya İzah etmiştir. Bakan, Alman hükümetinin çok iyi silâhlanmış modern gemlleri bulun- duğunu we Fransiz harp filosunun, yupılmakta olan gemiler de katıldığı balde Ingiliz Filosunun yüzde Sdü nla- betinde olduğunu söylemiştir. Bu mis- betin önemli olduğunu söyliyen Pietri gunları Müve etmiştir : “— Fransız - İtalyan — dostluğu Fransaya, Akdeniz filosundan birkaç gemi alarak kuzey filolarını denisi ve Manş kuvvetlendirmek imkânını gae,, tipindeki — gemile- (islâh etmek) - suratlla rg ve dükerk gibi büyük harp ri hazır olacağı güne kadar güvenle bekliyebilecektir.,, | Yunanistanda KaniFransada Askerlik Mı Dökülecek Papanastasyu Rejim Me- selesi Hakkında Neler Söylüyor Atina, 26 (Hususi) — İşçi ve iftçi partisl ilderi Papanastasyu gıllniktııı Parise giderken gaze- tecilere, Trejim için yapılacak reyiâm neticesi ne olursa olsun muhaliflerin bunu tanımıyacağını söylemiştir. Papanastasyu Cum- huriyetçilerle kraliyetçilerin çar- pişarak kan dökmeler ihtimali olduğunu ve buna mâni olmak hükümetin vazifesi bulunduğunu ilâve etmiştir. Diğer bir soruya cevap veren Papanastasyu lüzum görürse Pa- riste Venizelosla görüşeceğini de söylemiştir. Eski Dış Bakanı Mihalakopo- los'ta reyiâğmın bitarafane olabil- mesi için hükümetin muhaliflerle anlaşıması zarpri olduğunu bildir- miştir. No; 9 Annem şaşıyor : — Nalil nerelerde acaba ? Sesimi çıkarmıyordum. Her ihtimale karşı geldiği za- man evde bulunmamak için Ce- lileye gitmiye karar verdim, Tam çıkıyorum, Kapı çalındı. Açtım. Emin Tosun bey. — Bonjar hanimefendi. — Bonjur efendim. — Sizi ayakta ve neşeli gör- düm. Artık nasılsınız. diye sor- maya lüzum yok değil mi ? — Teşekkür ederim efendim. Zaten büyütülecek bir şey değil. Küçüktenberi denizde düşe kalka ılı!lylldllk. Böyle hâdiseler her gün için. .. — Onu biliyorum. İyi bir spor- cu olduğunuzu haber aldım. Fa- kat bu istenmiyerek yapılan birşey. Ayakta konuşuyorduk. Aklıma geldi: — Buyursanıza efondim. O, halimden, başımdaki şap- kadan dışarı çıkmak Üzere oldu- ğgumu aulamıştı. — Yok, dedi, belki sokağa çıkacaksınız. — Sizi — yolunuzdan alıkoymıyayım. Zaten arkadaşla- rınıza da uğrayacaktım. Uzatılınca.. 297 Milyon Frank Fazla Tasarruf Yapıldı Parla, 26 (A. A. ) — Aakeri kuv- vetlerin arttırılması ve geçen nisanda terhis edilecek avkerlerin üç ay daha tutulmamı yüzünden yapılan 297 küsur milyon franklık fazla mnsraf, saylavlar kurumundan istenmiştir. Pilotsuz Bir Tayyare İngilterede Halk Önünde Uçurulacak Londra 26 (A.A.) — Cumartesi gönü yapılacak hava kuvvetleri bay- ramında halka radyo ile idare edilen bir tayyare gösterilecektir. 800 bey- gir kuvvetinde olan bu tayyarenin aletleri gizli tutulmaktadır. Radyo ile içinde pilot varmış gibi İstenilen Istl- kamette uçurulmaktadır. 71 6 / 8b İ Evimize kadar gelen adam- cağıza bir kahve olsun Iİçirmemek saygısızlık olacaktı. Fakat onun da Cellleye gidişi işime geldi. — Garip tesadüf, ben de onlara gidecektim efendim. Fakat beş dakika olsun dinlenseniz.. srar etti. Beraber gidebile- eeğimizi söyledi. Neriman pardesüyü getirmişti. Koluna aldı. Çıktık. — Bu pardesü acı tatlı bir batıra kazandı, dedi, onu artık saklayacağım. Yürürken biraz geri kalıyor. Birdenbire döndüm. — Gözgöze geldik. Güldü ; — Kısa çoraplarınıza-bakıyo- rum. Bunlar genç kızlara ne kadar yakışıyor, Emin Tosun Beyin bu merakı tuhafıma gitti. Garip bir adam, Bana dedi ki: — Siz doktor Arif Nâzım Beyin kızısınız değil mi ? — Evet, — Babanız öleli ne kadar oldu. Si iyi yetiştir — iyi yel söylüyorlar. çîllix Hı,bıhı lı!ıı'ilrı Alman Donanması, Tedbir Gereklendirdi "'»ğ! Almanyanın en modern gemilerinden “Amiral Şeer,, Komünistler Açlık Grevi Yaptılar Belgrat, 26 (ALA) — Şehre yakım Çingeneler adasında mah- pus tutulmakta olan 6 &ı kadın olmak Üzere 39 komünist talebe, devleti koruma mahkemesinden gayrı bir yerde muhakemea edil- meleri İçin beş gündenberi açlık grevine başlamışlardır. Dün bun- lardan 31 nin dileği yerinc geti- rilmiş, fakat geriye kalanların da aynı muameleye tâbi tutulması için grev bırakılmamıştır. Lehistanda Grev Varşava' 26 (A. A.) — Sos- yalist partisi, seçim yasasının değişmesini protesto için Varşova ve Lodz şehirlerinde genel grev Ilân etmiştir. Greve bir kısım işçiler iştirak etmiştir. Cevap — vermedim. — Ailemiz hakkında iyi malümat toplamışa benziyor. Birdenbire sordu: — Sizin nişanlı olduğunuzu da söylediler. Dün evli olup olmadığımı sor- muştu, O zamanki gibi sinirli bir hareketle başım sallandı: — Hayır. — Gülseven H. Durmuştu, Ben de ağırlaştım. Yüzlüme bakıyordu. — Dedi ki: — Aramızda biraz yaş farkı var amma, benimle evlenir mi- #İniz. A Sokak ortasındaki bu pazarlık sinirime dokundu. Gülmeğe baş- ladım. Hale sinemasının sokağını geçiyoruz. Bereket tanıdık geç- miyor, hatta kimseler yok. Birdenbire aklım başıma gel- di. Bu gülmemi belki de bir. ge- vince verecek diye karktum. Olur a. bir adama durup durur- ken sana piyangodan birinci Ik- ramiye çıktı deseler sevinmemek kabil mi? Bu ihtimal yüzüme kan ç- kardı. Kendimi topladım: — Affınızı rica ederim, de- dim, Böyle bir teklifle karşılaşa- cağımı tahmin etmemiştim de.. Lâtifeye yüzüm yoktur, gülerim. O, artık olduğu yerden kımıl- damıyordu. Ben de durmağa Görünmez Bir Işık Bunu Da Alman Âlimleri Keşfetmişler Berlin, 26 (A. A.) — Burada, Al- Sayfa $ Kadın, Geçmişini Koca- sınaSöylemeliMi? Erkek evleninceye kadar ser- besttir. Birçok maceralara girip çıkar, Sonra bıkar ve evlenir. Bundan dolayı karısına hesap vermiye mecbur değildir, kadın da erkeğin bu hakkını tanımıştır, evlendikten sonra ona geçmişleri sormıya ve hesap islemiye lüzum görmez. Erkek evlendikten sonra gönlünü ona versin. Bu yeter. Fakat kızlar için böyle değil- dir, bir genç kıza evleninceye kadar islediği erkekle — düşüp kalkmak hakkı — verilmemiştir. Bir defa sevişen kızın, sevgilisi ile evlenmesi İâzımdır. Birkaç erkek değiştiren kız evliliğe lâyık görülmez. Bu iki hakiketi — gözönüne aldıktan sonra, bir kadın evlen- dikten sonra kocasına geçmişle- rini söylemeli mi sualinin ceva- bını vermek kolaylaşır. Bir defa evlendikten Gonra maziyi unutmalı. Geçmişte olan- ları hatırlamanın hiçbir faydası olmadıktan başka zararlı olabilir. Hattâ zararı muhakkaktır, dene- bilir. Hiçbir kadın kocasının ma- zisini araştırmadığı gibi, hiçbir erkek te karısının gençlik haya- tındaki münasebetlerini sorma- malıdır. Kadın aldanıp, gençlikte başından geçen saf aşkını bile anlatsa, bu itiraf bütün hayatını zehirlemiye yeter. Onun için ni- şanlanır nişanlanmaz iki taraf da o güne kadarki hayat defterini man fizik &limlerinin görünmez bir ir daha işık koşfettikleri söylenmektedir. Bu :;:î:.h me bir SERARE işığın esası bir çeşit elektrik dalga« Tarının istenilen tarafa gönderilebil- mesidir. Diğer taraftan deniz fenerle- rinde ışık yerine bu ışık kullanılacak- tır. Berlinde yapılan tecrübelerin İyi neticeler verdiği bildirilmektedir. Mussolininin Damadı Roma, 26 ( A.A. ) — Mussolininla damadı ve basın ve propaganda bakan musvini Kont Gurezzo Çiyano bakan olmuştüur. mecbur oldum. Bastonuna dayandı : — Yok Gülseven H., dedi. Ben çabuk karar veren bir iş adamıyım. — İşlerim biraz Ame- rikanvâri — olur. — Onun — için herşeyi — bir. anda — hesaplar teklifimi yaparım, bakın size bu teklifle beraber kendimi de anla- tivereyim. Evlenmiş değilim. Bir metresim vardı. Üç aydır ayrıldık. Beyoğlunda bir apartımanda otu- ruyorum. Otomobiilm, motörlm ( gülerek ilâve etti: Şu sizi bana tanıttıran uğurlu motörüm var ) tütün, — tiftik, afyon Üzerine iş yaparım. Kimsem de yok gibidir. Bir annem — var. Erenköyünde babadan kalma bir köşk var ve orada oturur. Dün sizi görünce kanım kaynadı. Bana bir sporcu gençle nişanlı olduğunuzu söyle- diler. Siz tekzip edince kararımı verdim. Şimdi söyleyin bana ne dersiniz. Esasa karar verin. Üst tarafını annenizi de alarak hep beraber görüşürüz. Sersem gibi olmuştum. Aklım- da olmayan bu seklif sinirlerimi oynatmıştı. İnsanlar mne garip mahlüklardır. Şeytan aklıma hep gülünç şeyler getiriyor. 'az önce Emin Tosun Beyin gerl kalışındaki maksadı şimdi çöz- düm, Bu tüccar adamın' çorapla- rımfa bakmak bahanesile beni rahat rahat gözden geçirmek * Zavallı kıza: Erkeğin uzaklaşır görünme- sinden memnun olun. Çünkü sinemada başlayan — bu yanlış macera sizi bir uçuruma götüre- bilir. Çocuk denecek bir yaşta bu oyunlara girmeyiniz. TEYZE istediği muhakkaktı. Şimdi benim de onu alıcı gözü ile seyretmek hakkım. Fakat içimden — gıdıklanıyorum gibi, Yüzüne baksam güleceğim. Bir an düne kadar yaşadığım bahar dolu hayat gözlerimin önün- de aktı. Dünü yarına bağlayan kırk sekiz saatin hâdiseleri bütün bir ömrü altüst edecek kadar kuvvetliydi. Artık düne dönmek iİmkânı yoktu. O halde. Yarını bana vadeden bu ada- mı sevmek ihtimali var mıydı? Köz kapaklarım titredi. Yavaş yavaş kalktı. Emin Tosun Beyle gözgöze geldik. Adeta merhamet isteyen endişeli bakışları içime doldu. Evet, dediği gibi' aramıza giren yıllar pek az değil, Otuz yaşından sonra hamlaşmış erkek yüzlrinde görülen gevşeklik ve Emin Tosun Beyin biraz şişkin yanaklarını da sarkıtmış. Fakat gülen, gülmek isteyen sımsıkı göz- lerinden hentiz bahar geçmemiş. Bu adamı sevebilir. miyim. O imandayım ki gönüllerin sevmek mevsimli yalnız bir kere gelir. Eğer onu tutmak kabilse gönül, saadet vardır. Fakat bu yaramaz değişmiş ve Türkün kuşu kaçırdıktan sonra peşinden koş- mak veyahut başka — aşkların ateşile asınmıya çalışmak İmkâni yoktur. ( Arkısı var| ür e TERİA e di v K ei d 5c S eei ee ada eee B S e li zi ü G ai « c

Bu sayıdan diğer sayfalar: