17 Ağustos 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

17 Ağustos 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Sayfa Bir yaz Adnanın babası kar- deşinin oğlu olan Kenanı da beraber aldı. Üçü birden yazı geçirmek üzere bir yere gittiler, Bay Halilin sevdiği bir şey vardı: Akide şekeri. Onun İçin yola çıkmadan evvel kutu kutu şeker almış, bavuluna yerleştirmişti. Gittikleri otelde bay Halil ço- ciklar onu rahatsız etmesin diye ayrı bir oda tutmuş, çocukları da başka bir odaya koymuştu. Bir gün Kenan sevinçle Adnanın ya- nına geldi. “Adnan biliyor musun? Baban bu gece bizi karagöze götür e cek miş,, diye müjdeledi. Adnan bu havadise pek sevindi amma, bir türlü inanamıyordu. Sormak Açir babasının odasına koştu. Fa- ikat babası orada yoktu. Adnan daha odasından çıkmadan ağrına bir karamelâ atmış onu çiğneyip duruyordu. Tam yutarken Kenan girdi, “Babanın şekerlerini çalar çalar yersin ha,, dedi, Adnanın €evap vermesine meydan kalma- dan Kenan odadan fırladı, - gitti. Doğru amcasına. Amcası oğlunun gekerleri gizli gizli yediğini duyun ca köpürdü. “Bu gece sen otelde kalır, cezanı çekersin ,, dedi. Adnan derdini anlatmak İstedi. Fakat babası dinlemiyordu bile, * gizli yemek hal,, deyip duru- yordu. Adnan odasına döndü. Çek- meniı birini açıp bir kitap aldı. Okuyacaktı. O sırada Kenan da içeri geldi. Adaanın omuzundan bakıyordu. Adnanın açtığı çek- mecede bir kese kâğıdı gördü. Hemen elini soktu. Beyaz yuvarlak bir şeyler. “ Çaldığın şekerleri buraya sak'ıyorsun galiba,, diye- rek bir tane aldı. Fakat ağzına atmasile tükürmesi, “ of aman, zehirlendim ,, diye yere yıkılması bir o'du. O sırada Bay Halil de TTELGEMİ Kocaburonun boyu yukarılarını boyamıya yetişemeyince, Ülkeleîde Yı; Kım;an Avrupanın bir çok yerlerinde hele Amerikada, Kanadada yazın ne kiz ne erkek hiç bir çocuğu evde bulamazsınız, “sokakta mı oynarlar,, diyeceksiniz. Na gezer. Onlar yazın çocuklar için açılmış olan kamplara giderler. Kamplar kızlar için ayrı, erkek çocuklar için ayrıdır. Buralara çocuklar ya bütün yaz için veyahut da yazın yalnız bir kısmı için giderler. Kamplar ya deniz kenarında, ya göl kenarında veyahut da dağlarda — ormanlarda — kurulur. Çocuklar sabahtan akşama kadar açık havada yaşarlar. Hatta ge- celeri de çadırlarda veyahut he- men hemen her tarafı açık küçük kulbelerde yattıkları için ” gece- leri de yine temiz hava alırlar, Her çadırda dört beş kişi yatar. Eunlardan sıra İle her biri bir gün çadırım temizliğine ba- kar. Çadırı en temiz olan çocuk mükâfat alır. Sabahları kalkınca ilk İşleri hep beraber jimnastik yapmaktır. Kahvealtıdan sonra açık havada aynarlar. Şarkı söylerler, kürek çekerler, ormanlara giderler, yü- zerler. Başlarında hocalar değil de böyle işlerden anlıyanlar bulunur. Ve çocuklar sabahta akşama ka- dar bu açık havadan eğlence içinde vakıt geçirirler, Yazlık bir yere gidemiyen her ana baba çocuğu- no muhakkak böyle bir kampa yollar. O kadar çocuk bir araya ge- lince eğlenceyi siz bir düşünün. içeri girdi. Kese kâğıdını görünce o da hemen elini sokup bir tane Aağzına attı. Fakat o da “ aman, zehirlendim,, diye suratını ekgi- terek koltuğa yığıldı. Adnan şaşırdı. Hemen gidip otel kâtibine haber verdi. Meğer dolaba güve tutmasın diye naf- talin koymuşlarmış. Fakat ikisi de oburluklarından kokuya filân bakmadan — güzelce — midelerine indirdiler. Tabit hastalandılar. O gece karagöze gidemediler. Babası Adnana “ oğlum, sen şu biletleri al, ikisini geri verirsin. Birile de sen girer seyredersin,, dedi. Adnan babasına üzüldü amma fitne fücurun cezasını bulduğuna da pek seviniyordu. Koca Kulağın İşleri ÇA KA T Kocakulak hemen kolayını buldu. SON P O STA Size Her Hafta Bir Oyuncak : Çeşit | iyezım . /y/ & M K C N Eğer isterseniz buyrakların hepsioi bir arada ince bir mukavvanın Üzerine yapıştırın. Sonra her birl- nin etrafını ayrı ayrı oyunuz. Fakat Üstüne yapıştırmasanız da olur. tarafiarında beyaz ka'an parçaların altına bir parça zamk sürünüz ve bir çabuğa sarınız. Çeşit FÇi N kumdan evler birinl tepesine hiç kimsede mukavvanın Bayrakların sol Bu Haftamn Biquçcesi Bu Kırmızı Derili Adamın larını Bulunuz Bir gün bu resmini görcüğü- müz kırmızı derili adam yazına daha birkaç kişi alarak yine re- simde gördüğünüz gemisine bindi. Az gitfi, uz gitti, günün birinde hiç bilinmeyen bir adaya vardı. Bu yolculuk epey uzun sürdüğü için suları bitmişti. Adaya gelince adamlarına, “gemiyi ben bekle- rim. Siz gidip şu adada su ara- yan,, dedi. Adamlar gittiler, gü- zel lezzetli bir su buldular. Artık geri dönüyorlardı, faka. v.. it epeyce geçmişti. Kırmızı derili . etrafına bakıyor, kimseleri göre- miyor, Üzüm Üzüm Üzülüyordu. Halbuki siz baksanız muhakkak | dört adamı hattâ bir de balta bile göreceksiniz. Resmi her ta« rafa çevirin. Dikkatli dikkatli bakın. Dört adamla baltayı bu- lunca yerlerini işaret edin. Resmi tekrar bize yollayın. Biz de size hiç ummadığınız kadar güzel he- diyeler göndereceğiz. Geçen Bilmecemizi Doğ- ru Halledenler 8$ Ağastos tarihli bilmecemizde birinci ikramiyemiz olan bir moktep çantasını İs- tanbul Beylerbeyi - Küp- lüce No, 76 da Zehra kazanmıştır. Talihli okuyucumuzla İstanbulda bulu- nan diğer kazananların — pazartesi, cumartesi öğleden sonra hediyelerini bizzat matbaamızdan almaları Vizım- dir. Taşra — okurlarımızın hediyeleri dosla ile gönderilir. Gölecük levazım anbarı kantar me- | Alblüm | muru Mehmet eşi Muaz- zez, obul 2 inci mektep 38 Hüsa- metlin, Ankara İsmet İnönü mahallesi Aykot sokak No. © da Sami Gülünay, Sultanahmet İstanbul apartımanı kat 7T de Nevit Sezen, Ankara kadaatro mahkemesi kâtibi Muümmer hemşiresi Cemile, Babiâli Yerebatan — caddısi bakkal Şücaaddin oğlu, Eskişebir za- fer mektebi 146 Zehra Uğantürk, Fa- | tih Çarşanba — Beyceğiz mllesi Araplar sokak No: 6 da Mecide Tezel. | Musevi lisesinden Yak Papo, Ko- IEoıîonl cemustalapaşa — caddesi No. 179 da İrfan, Istanbul 44 üncü mektep 378 Semiba Tükel, Davutpaşa orta mektep 2 İncl sınıf kllar Bayraklar TET ğ ÇN ı*i.ıuııııumV Deniz kenarında veyahut bahçede topraktan, yaptığınız vakit bu bayraklardan dikersiniz.. Gayet güzel hem de bulunmıyan bayraklar İsterseniz san- dalınızın ucuna da takabi'irsi riz. ' Arkadaşınıza Sorunuz Deniz kenarında veyahut da çakıl taş'arı olan bir yere gidince yerden on beş yirmi tane çakıl taşı toplayın, arkadaşınıza verin: — Şunların hepsini - birden havaya atıp, biç birini yere dü- şürmeden tutabilir misin? diye sorun. Arkadaşınız uğraşmıya başla- yacak. Eğer (becerikli ise belki yedi sekizini yakalayacak. Fakat becerikli değilse o kadarını dâ | yapamıyacak. O zaman siz taşları evvelce hazırladığınız. bir kese kâğıdının veyahut da küçük bez bir tor* banın içine doldurun ve havaya atıp tutun. ı Arkadaşınız bu kadar kolay şeyi akıl edemediği için kendi kendine kızıp duracak. Kırk Paraya Bir Yarış Otomobili Çamaş.r mandalından — yai otomobili yapmak hiç aklı: gelmemiştir değil mi?. Evde her çamaşır ortalarından ayrılan bif sörü mandal atılır. Zaten mandal paraya pula mı? Kırk para tanesi. İşte böyle bir mandalın bir par” çasını alımız. Tekerleklerin birine dört tane pünez keyum — Yerle" rini resimde görüyorsunuz de” ğil mi? Beş pünez yarım mandalla güzel bir oyuncak yarış otome” bili kazanmış olursunuz. Hemel yapın hiç durmayın. Bu kadaf ucuz ve kolay oyu-cak hiç gör” galti N. Eşref Sokak N& 112« 114 de K. Mizrake Ecenköy ilkmektep # mf 2 den 29 FHlar yat, Ankara Özlürk mahallesi Tigin gVf sokek No, 7 de Mehmet Yasa, Katah” 6 küçük çarşı bulk berberi vasıasil? Çuzi Gü uzi Güneş. Hi üi dB A li z ada YN AAA L B D

Bu sayıdan diğer sayfalar: