18 Ağustos 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

18 Ağustos 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

( Baştarafı 1 inel yüzdü ) .—hkının ve doktor Behçetin Uzun verecekleri söylevleri din- kmek üzere tertibat alınmak- hdır. Panayır — açılırken — sineması cak ve Türkiyenin dör kö- İetinde göstarilecektir. Panayıra l"İîîeıı ve dahilpen — gelecek 'Vlıııçller, pasaport — iskelesi hsında — açılan — Ranseyman ı."Mmuı müracaat ederek her Helü ihtiyaçlarını temin edecek- hedir, Başbakan Nazililde bir söyley verecek Nazilli, 18 (Özel) — Bşbakan —Ot Inönü 22 Ağustosta İzmir Mulusal — panayırlını — açtıktan Kura 23 Ağustos günüde burada bir söylevle Egenin en v zam sanayl müessesesi olan Yük mensucat fabrikasının te- atacaklardır. ı.Nııilll. uzun — zamandanberi | İşin hazırlığile meşguldür. O- Tinü bütün taşkınlığile kutlula- |"el|ı. başbakana sevgilerini so- taktır. v Burada Sümer Bank memuru ı':'flk ve mühendis Adnan bay- İstimlâk ve diğer fabrika Iş- Wk'll meşgul olmaktadırlar. Fab- işlerine bakmak ve İnşaat *k. etmek lzere bir baş mü- 'adis gelmiştir. (, Nazilli istasyonundan fabrika» (A kadar yapılacak olan demir: | h34blıı liraya, direktör ve Ânele evleride 320 bin liraya iha- lştir. Buğday Ve Un tatları Yine Ucuzladı (Baştarafı 1 inel yüzde ) Üre d ekmeğin on kuruşa düş- ŞÖt lüzımdı. Fakat narh komle- ;:'nmı hesabile ekmek narhı H buçuk kuruşta - bırakılmıştır. Atlar bu hafta bir aralık yük- göslermesine rağmen vasati- Yİte düşüklük vardır ve dün -h'“:n bir besap, vasatiyi 590 kü; olarak göstermiştir. Buna ** bu hafta ekmeğin 9 buçuk ıu indirileceği umulmaktadır. m::kımlu resmi borsa İstatlee inden alınmıştır. & Bu hafta içinde buğday ve ._:.llınıııı yenlden düşme gös- ..MW muhtemeldir. Çünkü Anas [.’ 'an bol miktarda un ve buğ: daş gelmeye başlamıştır. Dün de ton buğday ve 25 ton un #ömiştir. Oyunbozan Sokağında Bir Yangın h.:kıırıydı oyunbozan soka- İi a kömürcülük yapan Kema- .,:': Mahmut oğlu Osman, bir 'llk elinde sigara ile uyurken Yan, Ta kömürlerin Üstüne düşmüş, £ü çÇıkmş, fakat çabucak üllll“’“ih Harp Üâhü, müttefiklerini yanına almış, bütün milletleri harbe sürüklemek için hazırlık yapmakla meşgul, Harbın ortakları, Emperyalizm, islilâ hırsı, harpeüluk, ve milli kukançlıktır. Emperyalizm tekrar müstemleke kavgasına başlamış ve harbe hazırlanmıştır. Emporyalizm milletlerin istilâ hırsını e n iki Bir Küçüğü, Büyüğünu, Tabanca İle Fena Halde Yaraladı Dün sabah Beykozun Akbaba köyündeki — tarlalardan birinde, kanlı bir cinayet işlenmiştir. Bir kardeş büyük kardeşinin üstüne ateş! açarak bacak kemiklerini karşunla parçalamış ve hayatını tehlikeye düşürmüştür, Bu kardeşler Kemal oğlu Hazan ile Hüseyindir. Ikisi bir evde otururlar ve bir tarlada çalışırlarmış. Bu Iki kardeşten büyüğü Hasan evlidir. Geçenlerde karısını dövmüş, kadıncağız da annesinin evine kaçmıştır. Küçük kardeşi Hüseyin, bu ocağın yıkılmasına engel olmak için yengesine gitmiş ve onu tekrar eve getirmiştir. Halbukl Hasan karısının dönmesini İste- miyormuş. Bu yüzden dün wabah tarlada çalışırlarken İki kardeş ağız kavgasına tutuşmuşlar. Bir aralık Hasan tabancasına davra- narak ağabeysinin Üzerine ateş etmiş ve birkaç kurşun sol ba- cağına girerek bacak kemiklerini parçalamıştır. Hüseyin hâdiseden sonra ta- ——T ADT ER İN İST İstanbulda geçet lre Kardeş m bir ay içinde koyun, kuzu, keçi, arak 25 bin hayvan kesilmiş, bu n beherinin ağırlığını orta bir hesapla 25 ul etsek 1,250,900 kilo et eder. İSTER İNAN İSTER İNANMA! kızıştırmıştır. bilemiş, hatp arzu'arını körüklemiş ve milli kıkançlıkları Onun için bütün milletleri dişlerine kadar silâhlanmış görüyoruz. Sulh, bunların karşısında üciz bir güvercin gibi kalmıştır. DAHİLİ HABERLER ÂAÂrasında Harp gulecekse, bu sebeplerden dolayı gelecektir. Cinayet Oldu Efsun Ve Tılsım Topkapı Sarayı Müzesinde Bu Tarihi Hurafeler Teşhir Ediliyor Topkapı sarayı direktörlüğü, saraydaki etki devirden kalma tılsım ve büyülere ait yeni bir kısım daha açmıştır. Burada &e- ray büyücülerinin kullandıkları birçok sihir maddeleri vardır. Kadın göynü çalmak için büyük karınca boynuzları ve padişah- ların harplerde kaybettikleri yer- bancasile beraber dağa kaçmıştır. Akbaba jandarması derhal yaralıyı bastaneye — kaldırmıştır. Hayatı tehlikeli görülmektedir. llk tedavisini yaptırmış ve sonra hastaneye kaldırtmıştır. Boykoz Jandarma Kumutanı Tevfik Demirle, polls komiserl Abdurrahman derhal ve ortaklama işe el koymuşlar ve saat on ikiye kadar kaçak kardeşi Beykox dağ- larında — yakalamaya — muvaffak olmuşlardır. İkinci Kavga İkinci bir silâhli kardeş kav- gasıda Salıpazarında — olmuştur. Bura bir gazino tutan Tahsin oğlu Mehmedin Ali adında bir AN" İSTER et düşmektedir. İstanbulun nüfusu 750 bin nüfus başına ayda bir buçuk kilo, yani günde S0 gram leri büyü ile almak için gelen ecnebi sefirlerin lekemleleri altına koydukları nushalar çok entere- sandır. Burada daha bir çok ef- sun ve tilsim — işaretleri vardır. Bu tariht —harafeleri görenler, tılsım ve büyü gibi aslı ve faslı olmıyan efsanelere İnanan - cinel hoca devrinin acalpliklerini göz- lerine canlandırıyor ve acıyor, kardeşi vardır. Bu iki kardeş bir para mesinden kavga etmişler, bir aralık Ali kızarak Mehmede tabancayı boşaltmış, fakat kur- gunlar hedefe isabet etmemiştir. Ali dün yakalanarak tevkif edil- miştir. Denizde Bir Çocuk Cesedi Bulundu Dün limanda rıhtım önünece ve denizin dibinde bir ceset bu- lundağu görülerek çıkarılmış, bu cesedin Arapcami kürekçi kapısı 151 sayılı evde Rizeli sucu Ham- dinin çocuğu 6 yaşında Şahbaz olduğu anlaşılarak tahkikata baş- lanmıştır. İNANMA! kişidir.. Demek ki e Sözün Kısası Çok Çocuklulara İkramiye Ek -Ta Hikâye hoşuma gider. Yeriçeri Ağası, akşam eza- nından sonra sokaklarda dola- şılmasını yasak etmiş. Herif, AF lahın gazabı... Astığı astık, kestiği kes ik! Bu yasaktan sonra, her tarafta in cin top oynayor. Adamcağızın — biri, — nasılsı bir gün dükkânında mı, tezgâ- hında mı, her ne ise yecikmiş. Korkudan duvar diplerine soku- laraktan evine gidiyormuş. Tam, yaracağına kırk elli adım kala, ağa ile karşılaşmaz mı? Hoşafın yağı kesilmiş.. Ağa, çatmış kaşlarını, yanın: daki kullukçulara emir vermiş: — Yıkin şu kâüratayı; — bin tane sopa vurun! Adamcağız, tam yere yatır- lirken : — Aman, ağam! Demiş. Ba- şın için beni dinle, bir maruza- tım var, — Söyle! — Sen ya sopa yememişsin.. Yahut ki sayı bilmiyorsun ! Gazetelerde, çok çocuklu al- lelere ikramiye verildiğini ve bu Ikramiyeoye — istihkak kazanmak için en az altı çocuk sahibi ol- mak İâzımgeldiğini okuyunca bu fıkra, şöylece hâfızamın ucunda beliriverdi. Bu gibi, çok çocuklu ailelera ne verilir, bilmiyorum. Yalnız bildiğim — bir şey varsa, bir tek çocuğun meydana — gele- bilmesi için - oğer — sosyeteye faydalı olacak bir tarıda yetiş- tirilmek İstenirce - etek dolusu para İVâzımdır. Bu, altı çocuk için altı etek dolusu eder. Nüfusu Grttırmıya çalışmak her yurttaşın borcudur. Gücü yeten bu borcu öder. Evlât dünyaya getirmek, tıpkı hacca gitmek gibi, iktidarı olana göredir. Yoke sa, yüz İiralık bir ikramiyenin hatırı için, sokak kaldırımları üze- rine altı küçük can birden salı- verilmez. Kesesine güvenen, İstediği ka- dar döl peydahlasın. Böylelerine ikramiye vermeğe İüzum yoktur. ikramiye paralarını biriktirip de kimsesiz çocukları barındıracak yurtlar açılsa daha güzel olur. Böyle yerlerimizin olmaması, memleket için büyük ;bir noksan- dır. Akşamları, sular kararırken, kalabalık caddelerimizde bir çok dilenci çocuklar dolaşıyor. İnan: mıyanlar, bir gün, saat altı, yedi sularında Taksim — meydanında tramvay bekliyormuş gibi, birkaç dakika durmak, dikilmek zahme- tine katlansınlar. fademin doğ- ruluğunu tasdik edeceklerdir. Dilendirecek olduktan sonra, alleleri bu çocukları doğurmıya teşvik etmek bence manasızdır. Bu Ikramiye usulünü bizden önce tatbik eden ülkeler yok değil. Amma onlardaki — sosyal kuü« rumlar önce çoğaltılmış, tekem- mül ettirilmiş, İkramiye sonradan ihdas olunmuştur. Rast gele, her şeyden örnek almak, taklitçilik olur. Ve böyle: “altı çocuk peydahlayın da, size ikramiye — verelim ,, Diyenlere, İnsanın: — Siz ya çocuk büyütmemişe siniz, yahutki bir tek çocuğun neye mal olduğunu bilmiyorsunuzl Diyesi geliyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: