20 Ağustos 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

20 Ağustos 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İtalya - Habeş Harbi Başlamak Üzere m mmm en em i Üçler konferansının ifiâsı Itak ya - Habeş anlaşmazlığını yeni bir safhaya sokmuştur. Bu konferans, Fransa, İngilte- ta ve İtalyanın bu ( meseledski Vaziyetini aydınlatmıya yaramıştır. Şimdiye kadar şüpheli bir si- Yasa kovalıyan (İngiltere, Paris konuşmalarına sarih bir teklifle geldi: Fransaya dedi ki: “İtalya, her me pahasına olursa olsun, Afrikada harp aç- mamalıdır. Bu İşte sizde benimle beraber çalışmalısınız. Aksi tak- dirde biz Avrupa işlerile olan alâkamızı keseceğiz. Şimdiye ka" dar imzamızı koyduğumuz bütün muahede ve mukaveleleri yırta» cağır. Almanya ile hususi anlaş malar yapacağız. Avusturyanın İstiklâlini müdafaa etmiye: , İngilterenin bu açık vaziyeti hem Fransayı, hem İtalyayı şa- tartı. Fransa, Ultimatoma benze- en bu teklif karşısında vaziyeti dare etmeye çalıştı. Fakat Itak in da büsbütün başlıbaşına akamadı. Müşkül bir vaziyete düştü. alya, İngilterenin bu şiddetli muhalefetine karşı açık bir cephe »idı, Ekonomik İmtiyazlara kan Mayacağını anlatti ve Habeş Üze- fnde askeri ve siyasi bir hâki- miyet kurmadıkça bu davanın kalledilemiyeceğini bildirdi. İşta üçler konferansı bu hava İçinde cereyan etti. Ve tabii ne- ticesi menfi oldu. Şimdi ne olacak? İngiltere Paris müzakerelerinde temin edemediğini, kuvvete müra- derek temine çalışacak. ara, mühimmat ve silâh Vermiyecek. İcap ederse Süveyş kanalını kapayacak, Diğer devlet- leri aleyhine tahrik edecek. Diğer taraftan da Avrupa İşlerinden elini ayağını çekecek. O vakit Fransa Almanya ile başbaşa kalacak. Merkezi Avrupa İşleri altüst olacak. Ve İtalya» Habeş harbi bir Avrupa me selesi, hattâ belki de bir Avrupa harbi ile neticelenecek. Italya bu tehlikeyi görmü yor mu? Görüyor. Fakat Musolini müş- temleke yapmak iddiasında çok İleri gitmiş ve bu davasının arka- #ına bütün faşizmi koymuştur. Bu davadan © vazgeçmesi, faşizmin kaybetmesi Musolini'nin tehilkeye düşmesi demektir, Italya dikta törü ise buna razı olamayacağı için harbe girecektir. Hattâ Ingi- liz gazetelerine bakılırsa harp Pek yakındır. italyan Zabitleri Bugün Taksim Anıtına Çelenk Koyacaklar Dün sabah 9,30 da, limanımıza, miral Rollaos'un İdaresinde ve Amerigo Vespucci ve Kristoforo Kolombo isimli iki Italyan mektep pe pbi gelmiştir. Gemiler, Dolma- ahçe: önünde demirlemişler ve amiral, derhal llbayı ve kolordu 'omutanını ziyaret etmiştir. Ge- miler, şehrimizde bir hafta ka- caktır. Italyan zabit namzetleri, bu 0, cumhuriyet anılına çelenk oyacaklar ve Heybeliadadaki eviz İlsesini gezeceklerdir. Bu Italyan gemilerinde, Liver- — deniz akadem'sini bitiren 14 ank zabit namzedi de bulur Mükiadır. Atalarımız bizisine dua etmek İstedikleri zaman, ona “su gibi aziz ol,, derlerdi. Bu kısa dusnın manası büyüktür. Su boldur, amma hayatın menşeldir. olmuştur. Nebat, hayvan vo insan, hulâsn herkese hem lâsım, hem de faydalıdır, Susuz yaşanamaz, su olmiyan yerde hayat olamaz. Onun için su aziz bir maddedir. | İosan da su gibi lüzumlu ve faydalı bir unsur olabilir, Herkes için iyi bir dost, faydalı bir arkadaş, cemiyet için Hayat suda halk İ tirebilene ne mutlu faydalı ve kendisinden geçilei mizin elindedir. Yani su gibi olmak İnsanın erişebileceği en büyük gayi Kendisini bir aziz gibi faydalı ve lüzumlu bir hale ges ! bir hayırcı olmak hepi- u kadar değilse bile, aziz rden biridir. DAHİLİ HABERLER ir GB SuGibiâzizOom | İ Şaka Yapalım Derken... Bir Yolcu Kendisini Trenden Attı Ve Fena Yaralandı Şeyh Musa Da ası Şahitler Garip Şeyler Söylediler Bir ay önce uzunca yazmış tık: Şeyh Müsa adında bir hoca Valde Hanında halka vaizler ve- riyor. Ve bu vaizlerde işl sapr tarak inkılâp aleyhinde sözlere, gapkaya itiraz, halkın hürriyetine müdahaleye kalkıyor ve yakala- narak mahkemeye getiriliyor. Bu davanın duruşmasına dün- devam edildi ve suçlu dileği üzerine 15 kadar (müdafaa gahidi dinlendi. oOBu şahitler Şeyh oMüsanın suçsurluğu yo lunda ifadeler verdiler: Fakat bu ifadeler arasında garip olan bazı özler lerin ağızlarından döküldü. Meselâ Iranlı bir kadın: — Hoca hiçbir fena şey söy- lemez. O, padişaha dun etmemizi ister, dedi. Diğer bir genç det — Hoca için rakı içiyor; de- diler. Oturduğu odaya girerek şöyle bir göz gezdirdim. Hoca yemek yiyordu. Bir de baktım sofra altında bir şişe.. Diye de vam etti, Diğer bir şahit hocanın ku- Evvelki akşam geç vakit Çek- l mece yolunda, yapılan bir muzip- lik acı bir kaza ile neticelem miştir, Hüseyin ve Hakkı isimlerinde iki arkadaş, trenle Çekmeceden Istanbula geliyorlardı. Bunlardan Hüseyin, her nedense bilet almayı unutmuştu, Oo Arkadaşıda, bilet almadığığı için Üç misli ceza vereceği geklinde uydurma söz- lerle Hüşeyini kızdırmış, Hüseyin de, tren Bakırköy cıvarına gel diği bir sırada kendini yola at vermiş ve vücudü fena halde zedelenmiştir. Hüseyin, Odüşüp © yüzünden yaralanınca, arkadaşı Hakkı'da atlamış, iyi bir tesadüf eseri olarak ona bir şey olmamıştır. Bir muziplikle hayatını tehli- keyo koyan bu adam tedavi na alınmıştır. dınlar içini — Kancık | Dediğini söyledi. Neticede hoca tahliyesini is- tedi. Mahkeme bu hususta ev- velce karar verildiğinden bu yeni isteği reddetti. o Müddeiumumi evvelki oşahitlerle yeni dinlenem- lerin ifadeleri arasında © ayrılık bulunduğundan yüzleştirilmelerini istedi ve dava başka güne kaldı. Elleri Taşlı | Bir Yaramaz Yakayı Ele Verdi Dünkü “Son Posta,, da Istam- bul Vali bir tebliği vardı. Bunlara, bazı yaramaz çocukların trenleri, tramvayları, otomobilleri ve yollardan gelip geçenleri taş“ ladıkları, camlarını kırdıkları ya- zılıyor, bu gibi çocukların velile rinin tecziye edileceği bildiril yordu. Ayrıca polis memurları, bu yaramaz çocukları derhal yaka- lamak için emir almışlardır, ve dün ilk olarak eli taşlı bir çocuk yakalanmıştır. Bu haylaz oğlan, Fatihte Karadeniz kapısında otu- ran arabacı Osmanın oğludur. So- kakta bir kadına taş atarken ya- kalanmıştır.Şimdi babası hakkında kanun! takibat yapılacaktır. Kültür İşleri Kültür inzibat meclisi, yarın öğleden sonra toplanacak ve tas- fiyeye alt işleri görüşecektir. İSTER yet verilecektir. verenler, kan ter dökönler olur, İNAN Kültür Bakanlığı mekteplere yeni talobe kaydı için on gün mühlet veriyor. Lise ve orta okullara talebe kaydına 20 ağustosta başlanmak ve 80 oğustosta niha- Yaptır ve trenlerde, kişeler tren ve vapurun bhare- ketinden birkaç dakika evvel açılır. Dışarıda biriken halk birbiri üzerine yüklenerek telâş içinde bilet almi- ya çalığır. Bu yüzden yanlış bilet alanlar, fazla para İSTER rek raporlar almıya bulunduğuna, artık: İSTER İNAN İSTER İNANMA! İNANMA! Bunun gibi, mektebe talebe kaydını da 10 güne sikış- tırmakta ne gibi fayda vardır? “Talebe mektebe girmek için birçok vesikalar barirlamıya, doktorlara, maballe mümessillerine ve muhtelif milesseselere müracaat ede- meoburdur. Bütün bunları 10 günde bitiremeyen çocuk mektebe kabul edilmeyecek miydi ? Bu bukımdan bu mühleti bu kadar daraltınnda isabet | Sara 3 | Sözün Kısası Dile Gelen Köpek Ek -Tae — Bir zamanlar, kocakarılarla, bazı sepet kafalı yopazlar, kiya- met alâmetlerini sayıp dökerler- ken bu meyanda hayvanların da dile geleceğini söylerlerdi. Kiyamet yaklaşmış olacak ki, gazetelerin haber © verdiklerine göre, Almanyada, bilmem kimin köpeği: “ Hitler kimdir? ,, sorgu- suna, ayan beyan anlaşılacak surette; — Efendimdir! Cevabını vermiş. Bina ile, fiskufücur hususunda binaya kafiye olan suç çoğaldı.. Şimdi hayvanlar de dile geldi... Şayet katırlar da doğuracak olur- larsa, Kaf dağının öte yanında, çölünün tamirile meşgul olan Deccal işini bitirmiş, aramıza gelmiye ha: zırlanıyor demektir. Bereket versin ki Harbı urnumiyi görmüş olan in- sanlığın mahşerden pek o kadar korkusu kalmadı. Ve Ihtimalki insanların içerisinde, yine önemli birer vurgun vurabilmek için, o günü bekleyenler, iple çekenler de yok değildir. Gel gelelim, bütün yer yüzün- de yaşayan hayvanların içerisinde en önce köpeğin dile gelmesirl beğenmedim. o Köpek, malümu ihsanınız, (o yaltaklanmaktan haz duyar, dayak yedikçe siner, müral, aşağılık bir mahlüktur. Onun sadakati yalancı bir gök“ rettir. Kendisini kırbaçlayan eli öper, öper amma daha çok kır- baçlamasın diyel. Şimdi böyle bir hayvanın dile gelmesi, konuşması da, dikkat ederseniz, yine bir riya tezahürü ile başlamıştır. Ağzından siftah çıkan kelâmı, Hitlere Okarşı hulus oçakmaya kullanan köpekten hayır umun gayrıl Bir şeye yanmıyorum: Bu gidişle, bütün hayvanlar konuşmağa baş- larlarsa, zaten insanların palav- ralarından usanç getiren dünya, bir de bundan sonra hayvanları dinlemeye mecbur olacak. Bununla beraber, ne söyleye- ceklerini merakla beklediğim bir çok hayvanlar arasında, meselâ eşeğin vereceği İlmi konferansını, aslanın arsiulusal hayvanlar kuru- mundaki barış diyevini, maymu- nun monoloğlarını, devenin yol seyahatnamesini, £ filin zayıflık modası hakkındaki omütaleasını dinlemek de hoş birşey olacaktır sanırım, Bilmem, «siz de misiniz ? bu fikirde Mezar İhtikârı Belediye Halkın Haber Vermesini İstiyor Belediye mezarlıklar idaresi mezar açma İşini bir fiat ile tesbit etmişti. Bazı o mezarcıların, idarenin koyduğu muayyen fiattan fazlaya mezar açmak İstemeleri, gözü çelmiş ve bu işlere mahal bıra- kılmaması omezarcılarara tebliğ edildiği gibi fazla para koparmiya kalkışanların da mezarlık idare sine bildirilmesi halktan İstenik mektedir, li SİİR PARKELERİ Kurudulmuş ve fırınlanmıştır. Bütün memlekette takdir ediliniştr.

Bu sayıdan diğer sayfalar: