27 Mart 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

27 Mart 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

!. — Hâdiseler Kar_.;uında: — alır. Okurlar. Mart 27 eei Hergün Yeni Yollar Ve Anıtlarımız Yazanı P. . Atay E vveli gece Başbakan İsmet İnönü, yanında Ekonomi, Bayındırlık, Fi- mans Bakanları, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri ve bir çok davetlilerle An- karadan hareket etti: Türk demiryolları- nin yeni uğraklarını ve Alyonkarahisarda tayyare ve zafer ahitlarını açacaktır. Umumi kalkınma ve müdafaa menfaat- lerini ilgilendiren her hangi bir açış töreni, bizim için, zaferin tamamlanmakta olma - # demektir. Çünkü Atatürkün hedefi mu-| eyyen hiç bir nokta ve müddeti, muayyen hiç bir zaman olmayan bir kurtuluş da - vası vardır ki, o, dürmaksızın, gevşemek- sizin, sarsılmakaızın devam edecek, ve as la bitmiyecektir. Eaki medeniyet enkazla - mna bakınız: İşlerini bitirmiş — olduklarını sandıklarından dolayı, boyunlarına eski şe- zeflerinin mükâfatı olarak, altın, gümüş ve- .ya bakır, fakat bir zincir takılmaktadır. Kemalizm, durmak, uyuşmak ve don- mak bilmiyen bir ileri hareket idealidir. İmdi hiç bir vakit, daha ileri gitmek ih - tivacından uzaklaşamayız. Afyonkarahisar zafer anıtının — yüksek manası üstünde durmak istemeyiz. Aydın- hk ve meağını henüz ruhumuz üstünde his- settiğimiz güneş. oranın yalçın kayaları üs- tünden söktü. Burada şunu işaret etmeli - yiz ki Kemalizmin yüksek faziletlerinden biri, her hangi bir zafer anıtında, hiç bir milleti düşman kasdetmeksizin, yalnız ken- di kurtuluşumuzu kutlamaktır. Bir milletin daima hâkiki ve affetmez düşmanı kendi zaahdır. Bir milletin talüni kuvvet ve ka- biliyet halinden Başka yerde aramak gaf- let olur, Biz maddi, manevi teşkilâtlandığımızda hiç bir taarruz kasdetmediğimiz gibi, za - fer — şenliklerimizde, kendi zaaflarımızdan, ve onlarm sebeplerinden kurtuluşumuzu bayrayoruz. Yaşamak için savaşmağa hakkımız var- dır! Yaşamak için çalışmağa hakkımız var- dır. Düşman ve düşmanlık senelerini ço - cuklarımıza unutturmak isteriz. Son za - Manların tarih tecrübesi, bize, bunların ha- kikat ve mukadder olmadığını isbat etmiş- tir. Fakat sükün ve sâydan baska kay - güsü olmıyan milletlerin etrafında, em - peryalizm ihtiraslarının tehlike ve tehdidi süregelmekte olduğunu da cumhuriyet va- tandaşlarından saklamak günah olur. Bu tehlike ve tehdit nerededir? Hiç bir yerde veya her yerdel Taarruz iradesi ile mü - dafaa iradesi çarpışıyor: Harp veya barış çarpışmanın neticesine bağlıdır. Biz bütün emeklerimizi, dünyanın, bi - zim yurdumuz olan parçasında, barış idea- Tinin tek dayancı olan milli kudretin in - gasına hasrediyoruz. F. R. ATAY kendimizin, Bir Komedi Vak'a bir gazete idarehanesinde geçer. Muharrirler masalarına oturmuş, birbirle - tinin yüzlerine bakarlar: — Yahu «Son Postas daha gelmedi mi? — Sahi ne kadar geç kaldı. — Bir arasak. Kapı açılır, kapıcı elinde «Son Postas Ve görünür. — İşte geldi. — Kaç sahife? — On altı! — BSekiz kiğiyiz, taksim edelim. Cazete yırtılır, her yaprağını bir tanesi — Ben hizde olmıyan dört tane hava - dis buldum. mizlenir, bir ruh, temiz bir dimağla çıkalım. Insanı Çileden Çıkaracak Sualler Ortalıkta cillete halinde bir ekültüra iptilâsıdır gidiyor. Bugünkü hızına bakılır- va. bu iptilâ ekumar» iptillenı bustıracağa benziyor. Dün gazeteleri karıştırırken, anlıyama- dığım için kükürden dem vurduğuna bük- mettiğim bir yazının altında bir serlevha gördüm: Bilginizi yoklayınız! Bu serlevha bende, kendi kendimi, mü meyyizsiz ve neticesi tehlikesiz bir imli - mi yoklamak için başladım sualleri okumı- a: | — Habeşistanın Dessie şehri, İtalyan edildi? 2 — Balıkçılık enstitüsünün İzmir sula- rında inceleme seyahati yapan gemisinin adı nedir? 3 — İngilterede yapılan söon seçime kaç kişi girdi> 4 — General Guro Çanakkalede ban - &i kolunu kaybetti? $ — Mikel Anj'ın Davit heykeli ne - İrede duruyor? Sade bilginizi değil, kâinatın bütün kü- tüpbanelerini altüst etseniz, bu sorgula - rın cevaplarını bulamazsınız! Görülüyor ki, bizim yavuz bilgiçler, in- sanı imtihana çekmekte, Hoca Nasraddine rahmet okutuyorlar. Öğrendiğime göre bu sorgular, kültür seferberliğinde sancaktarlık edenler tara - fından tertip olunuyormuş. Bu hesapça, onların çıkaracakları kül - tür mecmuasında, şu kabil sorgular gö ceğiz demektir: | — Şarlonun eski pabuçları nereye a- tldı> Ö6 — Ben de üç tane, — Ben beş tane. Bak bak bu çok munum. Neşriyat müdürünün sesi duyulur: — Bulduğunuz bavadisleri verin! — Ne yapacaksınız) — Ben de onu düşünüyorum; — siz ne İersiniz; gazeteye koyalım mı? — Koyalım ama.. — Onlardan aldığımız belli olacak. Muhbarrirlerden biri atılır: — Ben bir çare buldum, yarısını aynen.. — Ya öbür yartanı? — Öbür yarısını da tekzip ederek ko- Yarız.. | — Doğru havadis tekzip edilir mi> . — Atlamak m iyi, tekzip etmek mi? Münakaşa çıkar, bir karar veremezler, Jine çare bulunur, İ — Para atalım. — — Mükemmel, para atalım yazı gelirse Yanısinı âynen yarisiın d tekzip ederek | — toyarız. ula ada yem eli İMSET Taltike ö | Tüal BC 2 — Habeşistanın Lim Lon kazasında kaç eşek vardır? 3 — Bizim gazetelerin hiç tekzibe uğra- madıkları gün var mıdır? 4 — Habeşistana giden İtalyan Gene -İ | 1 — Memhabalaşmak, sevdalı. 2 — A- 5 — Nil nehrinde kaç tane timsah var- | banmaktan emri hazır, ralı Bononun sakalında kaç tel vardır? dır? Ve... İnsan, bu kabilden kalınca çileden çıkar? 14 mart tarihli Akşam gazetesinden: «Afyon inhisarı müdürü Ali Saminii Osmanın tayin edildiğine dair bir Postadır, çıkan haber doğru değildir.» Evlerimizde âdettir, ilkbahar gelince umumi bir temizlik ya- pılır. Evin örümcekleri ayıklanır, kışın bıraktığı pislikler te - İlkbahar gelince biz de kafamızda ve ruhumuzda umumi bir temizlik yapmalıyız. Eskimiş, köhneleşmiş, örümcekleşmiş ne kadar kötülüklerimiz varsa hepsini arkada bırakarak, ruhumu- zu baharın temiz göneşi ile yıkayalım. Hayata, taze ve temiz | hana çekmek arzusu uyandırdı: Ve bilgi uçakları tarafından ge gün bombardıman | kaç suale ııumxl dığına ve yerine İş Bankası ikinci, müdürlerinden B. Hamza mzetede (bu gazete Son ruh ve dimağımızın ve tehlikelidir. Bahar gelince, ev: çalışmalıyız. Eskiler, Hayata yepyeni ve lar bir kenara atılır, muhteviyatı üzerinde aymi derin ve esaslı temizliği yapmağa d VZ Evde kirlilik ne kadar zararlı, kasvetli, ve iğrenç bir şeyse, örümceklenmiş olması da o kadar zararlı de nasıl bütün eşya altüst edilir, lüzumsuz- ev derlenir toplanırsa, biz de ruhumuzun » bozuklar, örümceklenmişler bir tarafa... temiz bir ruhla atılalım. INDA ) (SÖZ ARAS HERGÜN BİR FIKRA | Lokomotifi İttim! Şair merhum A... Beyin torunu Bay A... gayet nükredir. Ve damatların bir çoğu gibi kaynanasile hiç hoş geçin - mez. Geçenlerde, bir gün, dostlarından biri ena Haydarpaşa istasyonundan çı- karken rasgeldi || — Vay. A..! Nereden geliyormun, böyle? diye sordu. — İstasyondan.. Kaynanam Ada - naya gidiyordu.. Onu uğurladım. — Ya, ellerin neden böyle simsi - yah? A... güldü. Çabuk uzaklaşsın diye, lokomo - tifi ittim! dedi. | | | | BULMACA | — Ubudiyet, isim. 2 — Çocuk doğur- tuculuk, yakın. 3 — İngiliz lortlarının ka- " İrilarına verilen isim, vakti gösterir. 4 — Birdenbire, isim, yapmak, 5 — Elbiseye yağ sürülse ne yapar, söz. 6 — Yüz yıl, bir erkek ismi. 7 — Kapı, müni, köpek. 8 — Çöl hayvanı, ilâç. 9 — İrade, cilve, dest, 10 — Tencerelerin altlarındaki leke, kasaplar satar, || — İnanış, bir erkek is - mi. Yukarıdan aşağıya: su, Peygamber, 3 — #«Kodu» nun eşi, ses. 4 — Bir isim, Afrikada bir cumhuriyet. 5 — Rabıt e « datı, erkek, 6 — Topal, düğüm. 7 — Fo - toğraf camı, beygir. 8 — Bir çalgı. 9 — İSTER İNAN İSTER İNANMA! 26 mart tarihli Akşam gazet “Alyon inhisarı inhisardan aynl - İş Bankası İstanbul mâan tayin edilmiştir. Afyon inhisar müdürlüğünden Ak Sami Türk - Yugoslav afyon birliğine Türk delegesi ola- rak intihap edilmiştir.» İSTER İNAN İSTER İNANMA! Tavus Kuşundan Rasathane Müdürü Vaşington hayvanat bahçesindeki ta - vus kuşları, bir haftadanberi daireler çi - zerek dolaşmaktadırlar. Bu hareketi tetkik etmiş olan müdür, hayvanat psikolojisine vâkıf olduğu için, gu mütaleayı yürütmüş tür: «Tavus kuşları mevsimleri evvelden tah- min etmeğe muktedirler. Onların bu ha - reketi, bu sene baharın çok güzel olaca - ğını ve mükemmel bir yaz geçireceğimizi işaret etmektedir.n Bakalım, müdürün sözleri doğru çıka - cak mı? * Edenin Parlâmentoda Sözleri Eden son hâdiseler hakkında — İngiliz (parlâmentosunda — izahatta — bulunurken »Fransızlara da bazı garantiler verdik» de- l miş, fakat kat'iyyen alkışlanmamış. Buna mukabil «Almanlarla hürriyet ve müsa - vat esasları dairesinde müzakere edece - Kiz» deyince, ortalık alkıştan inlemiş. Bu- aü yazan Fransız gazeteleri «bu nasıl dost- lük? » diyorlar. Beklenmiyen * İngilterede Hâkimlerin Kazançları İngilizler, büyük mes'uliyeti olan ma - kamları işgal edenlere yüksek maaş ver - mekte tereddüt göstermezler. Meselâ tem- yiz mahkemesi birinci reisinin binlerce lira maaşından başka, hini hacette kullanma - sı için emrinde bir milyon İngiliz lirahk bir çek bulundurulur. Fakat şimdiye kadar bu paradan kullanan görünmemiştir. Müddeiumumilere gelince, onlar da çok para almaktadırlar. Senelik tahsisatları bi- zim parâmızla 30 bin liradır. Meşhur Hün hükümdarı, türkçe san'at. 10 — Mef'ulüfih, bir köylü üsmi. || — Ba- goşlamak, ip parçaları. Dünkü Bulmacanın halli: Soldan sağa: 1 — Hissedar, si. 2 — Usul, elbet. 3 — Mister, ata. 4 — İşaret. 5 — Nine, iyit. 6 — Söz, kanal. 7 — Sap, ya. 8 — İki, Sa- myer. 9 — Dede, bark. 10 — Harem, ma- tem. (|| — Si, Stad. Yukardan aşağıya: 1 — Kumsal, idam. 2 — Asi, aaker. 3 — Sus, fayda 4 — Altın. 5 — Eçek, mi, 6 — Rüânâ, aka. 7 — Re, Ren. 8 — Afiyet. 9 — Bâtıl, yama. 10 — Set, yar. VVt — İtaat, arka. umumi mü gabesi ikinci müdürlerinden Hamza Os- çekilen 9 Sözün Kaısası Benim Oğlum binâ Okur!. E. Ekrem-Talu B enim oğlum — binâ okur,. Dök ner, döner yine okurl ı Benim çocukluğumda, mekteplere de abinâ» diye bir ders vardı. Bu ha e yatta hiç bir ameli kıymeti olmayam dersi zorla kafamıza sokmak için, öm« rümüzün en kıymetli günlerini hedeğ İşte, o vakit büyüklerimizin dillerle ne doladıkları yukarıki söz temsilinde telmih olunan bu binâdır. Ve bu tem« silin manâsı şudur: «Falan adam saç« ma sapan bir iddia sahibidir. Bu iddis ayı, yerli yersiz, ikide bir — tazeleyip yumurtlar durur!» Çoktan beridir ben bunu, galiba mahalli tatbik bulamadığım için w nutmuştum. Dün, bir Bulgar gazete, sinin türrühatını okuyunca, birden ak? hma geliverdi. Bu gazetenin adı (Okçestvo) yani ana yurttur; ihtiyat zabitleri cemiye« tinin fikirlerini yayar. Buraya geleri son nüshalarından birinde, Bulgaris- tanın Akdenize bir mahreç edinmesi lüzumunu ele alarak Trakyanın esaseri Bulgarlar toprağı olduğunu, bunun kısmen bize bırakılıp, kismen de Yü« nanistana verilmiş olmasından doğuri vaziyetin, beynelmilel tehlikeli bir me- sele hali aldığımı ve hulâsa Trakyanıri kâmilen Bulgaristana verilmek lâzım geldiğini yazmaktadır. Avrupa siyaset Okyanusunda het ne vakit sular az çok bulanmak istida« dını gösterse, Bulgar komşularımız « da — hikmeti huda —balık avlamak hevesi uyanır. Gazeteleri de, salâhiyet ve mex'uli. yet sahibi ileri gelenleri de, Paranoiak birer akıl hastası gibi aynı nakaratı tut« turur, geveler, dururlar. Ve bu nakarattan mesul olan yalı nız bir ferd, yahut ki bir zümre değil« dir. Zira, resmi makamlar da bu ayni kafada olmasalar, bu kabil hezeyanlar gazete sütunlarına geçmez, geçemlez. Bulgaristanda sansür vardır. Memle- kette yaman bir nüfuz sahibi olan al bay Velçefi darağacına gönderecek ka- dar, Bulgar hükümeti kuvvetlidir. Demek oluyor ki bu sayıklama, el birliğiyle görülen bir rüyanın neticesi- dir. Bize gelince: Gürültüye papuç bi- rakan, komşularımızın — malihülyalı na alâka gösteren takımdan olmadığı- mızı on defa ispat ettik. Sadece, kendi yurddaşlarımıza, dos- tu düşmanı bildirmek için, bu neşriya- tı kaydetmekle ve: Benim oğlum binıl_,' okur.. Döner, döner yine okur! darbi meselini hatırlamakla iktifa ediyoruz. — < DAĞi Te 'FŞ Biliyor Musunuz? 1 — Avusturya ordusu idaremizde bu- lunan Budin şehrini ne vakit zaptetri? 2 — Meşhur Mahaç muharebesi — kaç tarihinde oldu? 3 — Tarihte (Edime divam) namile maruf olan meclis ne vakit aktedilmiştir? 4 — Öşi munhedesi ne vakit aktedil « miştir? 5 — Samsun - Çarşamba demiryolu kaç kilometredir? (Cevapları Yarın) (Dünkü suallerin cevapları) 1 — Roberpierre büyük Fransız ihtilâ « linin en büyük simalarından biridir, 1794 te idam sehpasında can vermiştir. 2 — Halid Ziya Uşaklığilin en meş « bur eserleri Aşk memnu, Mavi Siyah, Kı- rtık Hayatlardır. 3 — En süratli lokomotifin sürati ka « İtarsız olarak 200, katar çektiği takdirde 160 kilometredir. 4 — Almanya büyük muharebede sulh istediği zaman hiç bir Alman toprağı işgal altında değildi. Fransız toprağının, hem de çok içerisinde dövüşülüyordu. 5 — Büyük muharebede ilk kaybettir ğimiz topraklar Rus ve İrak cephelerin * deydi. Ff UZ> NI TFEFEFE. ? Si FEZE.FEFFE. E T E d z yeri zahi me Yo dü; Var. bir kir tek kuri edil Varı bir e Pro ğinı E 5 —et " a

Bu sayıdan diğer sayfalar: