26 Ocak 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

26 Ocak 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

&8 Sayfa ŞibDDETLi soğuklara karşı | Göğüs üşümce, sladen ve ök- sürikten ko- runmak — için en iyi çare Ç APAMARKA salebidir. Çok saf ve besleyici olan n kahvenin mide ve âsab üyerindeki bu nefis gıda, çay ve fena tesirlerinden de sizi korur. 15 gramlık paketleri her yerde (5) kuruştur. BÜRÜ ÜN Bir kutu AKRiDOL bulundurunuz. Ba sayede soğul algınlığından GRiP, NEZLE ve BOĞAZ: KIŞ olmaktan kurtulursunuz. AKRIDOL boğaz ve bademcik iltihablarını da pek çabuk geçirir. Her eczanoda bulunur. 15 tanelik kutusu 35, 40 tanelik kutusu 70 kuruştur, İstanbul Kundan: Müflis Pamuk ve nebati yağlar Türk ano- mim şirkeli masasına kaydolunan hazinenin istediği 5429 Hira 0? kuruş hakkındaki taleb Mâs idaresince tetkik edilerek hâlen lâzi- müttediye bir berç olmadığından reddine ye mezkür verginin teşviki sanayi muafiyeli dolayısile ve mal memurtuğu için kesbi kat- İkinci — İflâs — Memurlu- | EE B LN BZ DE AGızvzsdbAz ÜT DK İstanbul Ikinci iflâs memurluğundan: Müflis İsrail Çiçyaşivili —alacaklılarının toplanmıya davetine iflâs dairesince lüzum gösterilmiş olduğundan alacaklıların 1/2/937 pazartesi saat 11 de dairede hazır bulunma- ları ilân olunur. (29575) iyet eden karara tevfikan Mllnl ıınnıııdı Kule kapı maliye tahsil şubesine tezkere ya- zılmasına karar verilmiş olduğu bilinmek ü- zere ilân olunur. (29573) ”So'ı V osta,, nın Edebi Tefrikası: 32 — Baban var mıydı Ayşe? l Genç kadın hayret etmişti. İlk defa küçük kız babasından bahsederek eski günleri hatırlamıştı. Fakat çocuk önü- ne bakarak susuyordu. Tekrar sordu: — Baban var mıydı Ayşe? Çocuk, gözletinde hafif bir ürkeklik dolaşarak cevab vermekte tereddüd e- diyordu. Fakat Sezanını israrı niha- yet onu yumuşattı. Korkak bir sesle; — Söylemem #ana, dedi. Bu cevab Sezayı hem şaşırttı, hem de büsbütün meraka düşürdü. — İyice doğrularak onun küçük ellerini avuç- larına aldı: — Neden söylemiyorsun Ayşe, de- di İnsanın hiç anasından gizlisi olur mu? Çocuk, derşid bir sallıyordu: — Babamdan korkarım da söyle - mem. Seza hayretle sordu: — Neden, baban sana tembih mi et- ti ? — Ya.. « hiç bir şey hareketle başını ni götüreceğim anneye | sleme sakın» dedi. — Baban beni tanıyor muydu Ay « e l «sakın — Köydeki tanımaz ama.. söyleme» diye, buradaki doktor babam tembihledi. Çocuk bu son sözü söyler söylemez Sezanın vücudünden vücudüne geçen bir titreme ile sarsıldığını hissedince birdenbire telâşla şezlongdan sıyrılıp yere indi. Bakışlarından korktuğu bel- liydi: — Bak babam haklıymış kızdın ba- ha, dedi. Seza kendini toplamağa çalışıyor. - du. Sakin bir tavırla gülümsemeğe ça- İıştı: — Hiç kızar mıyım Ayşel. Gel ya- nıma otur. Hem ben babana bir şey söylemem merak etme.. Küçük, onun içine gö nanın farkında değildi, yeniden şez - longa çıkarak oturdu. Korkusu geç - ııııe gülümsüyordu. Seza ona doğru ıg — Şimdi bana biraz da köydeki ba- Bant-anlat Ayşededi. Ayşe gene irkilir gibi olmuştu. Fa- kat Sezanın bakışlarındaki tatlı tebes- ümü görünce gözlerini açarak sor - d — Köydeki bubamı ne edeceksin) SON POSTA Sıra No, — İsim ve adres ı Avukat Kostaki Logotet: Bü- yük Balıklı Han, 2 Karabet Kirakosyan: — vekir Nurullah: Lâtif Han. 3 Timoleon Muameleci oğlu : A.- vukatı Nurullah. 4 — Yorgi İpsateri Hamalbaşi Tut kalcı sokak 26/3 apartıman, 5 Markar Gavaryan. Tarlabaşı Tavla sokak No. 17. & — Behçet: Kapucu İstiklâl cad. Yenidünya apartımanı. 7 Rupen Ananyan: Beyker şir- ketinde tahsildar. 8 Yeranitik: Taksim Cici berber. 9 Niko Kiğas: Faik Paşa Fazilet apartımanda. 10 Heykel:> İstanbul — Kazasker Han. 1t Hariton: Meydancık İksanto- pulo han, ı 12 Viçin- Boyacıoğlu Büyükdere caddesi 249 No, da. 13 Hrant Azaryan; Kefeli köyün- de otelei. L Ali Müustafa: 15 Hamdi, Aksaray Güureba Hü- seyin ağa mahallesi Mehmet Ef. sokak No. 12 16 Menuve Rıza: Kalyoncu kul. luk Kiraz sokak Noa. 37 17 Tanaş Surnapulas 18 Boğos: Tarlabaşı Utarit sokak 20 19 Nuriye Sen: Beyoğlu Hrista- ki apartıman No. 2 21 * Mihal oğlu İksenofon Vekib Alkivyadis. 22 — Dimitri Gonal: İstiklâl - dad 184 23 Yani: Hamalbaşı Santor - so kak 9 24 Mehmet Hüseyin: Beşiktaş selâmlık sokak No. 49 25 Avukat Vasilâki 26 Aleksandr 27 — Yorgi Zura: Galata Melek Han. 28 — Niko Panos: Arnavutköy Bo- yacı sokak No, 11 29 — Menol İskanavi: Faik Paşa 47/5 30 Miha! Yoricis? Hamalbaşı pa- zarı bakka 31 Niko Galimidis: Şişhane Gali- midis apartıman. 32 Hrisafopulu: Yeniyol Korde- lâ sokak Amerikan apartıman 33 — Kirvakica: Taksim furun so - kak No. 8 34 — Atina: Aynalı çeşme atlama sokak Sivas anartıman. 35 — Hristoforos Afendilis: Fındık- h 40/42 No. da 36 — Hasan: Galata yüksek kaldı » rım. Seza kesik kesik gülüyordu: — Fena mı konuşuruz işte kızım. Küçüğün cevab vermek istemedi - ğini görünce birdenbire onu konuş - turmak için başka bir yoldan yürüme- ğe karar verdi ve sordu: — Anneni mi daha çök babanı mı Ayşe?, Düşündüğü çıkmış, çocuğu boş av- lamıştı. Küçük kız boynunu biraz ya- na çarpıtarak gene dalgınlaştı: — Anamı sık görmezdim ki, baba- mı daha çok severdim. Önun sarı göz- leri vardı! «Sarı gözlü bubam» diye, boynuna atıldımmı beni kollarımdan tutar havaya kaldırır, sonra göğsüne basardı. Seza, sessiz küçüğü dinliyor, Ayşe hafif bafif gülümsiyerek sesinde be - Lirsiz bir ürperti ile anlatmasına de - vam ediyordu: — Anamı çokça görmezdim. Ba - bam beni sabahtan sokağa - salardı. Meydanda çocuklarla oynardım. O a - nama bakardı. severdin, ıınmı Oıkıv cıııcyıııı Git sıra defterldi Tılcr Kabul edilen Reddedilen Kayit alacak miktarı miktar miktar ğ L 5000 00 5000 6000 6000 00 500 500 00 200 200 00 50 50 00 725 725 00 500 500 00 »00 500 00 100 100 00 50 50 0_0 1100 1100 00 k 900 900 00 225 225 00 500 500 00 50 50 00 350 350 00 50 50 "00 190 190 00 500 500 00 2525 2525 00 115 115 00 b 50 50 00 b 350 350 00 Ü b gon 900 00 b 1146 4144 00 o0 50 50 Ö 50 50 00 l . 50 50 D * 100,90 10090 00 ij & x0 50 00 © 50 50 00 50 50 00 *00 100 00 (700 1700 00 1044 1044 — ) Hakkı hapsin istimli ) lira kiranın meci U çe ) üzerinden mümtazi? ) âdiyen. (Devıını 9 uncu sayfada) 4 ğına almazdı. Uzun saçları vardı. a Şimdi babam? ) taktan dökülürdü.- Gözleri senin gibi|Sana bunları M siyahtı. Yüzü benzemezdi. Bizim da-|rip oldu bak.: mın tahtaları gibi sarıydı. Sonra bir| Genc kadın ıil—wi gün bir efendi geldi. Babamla konuş-| yapmıştı. K,llırl!" tu. Anamı arabaya koydular. Beni de göğsüne çekti. Ç9 aldılar buralara geldik. Babamdan ay-|yecanla onu göğ! rilirken çok ağladım. Onun da - sarı vaş yavaş mirild gözleri dolu dolu oldu. Beni öptü, öp-| — — Hiç söylet tü. Sonra: «Hiç olmazsa seni yanım- ö aberi da koyaydılar Ayşe, dedi. Yüreğimin İpe gı ğ yasını avuturdum.» Buraya - gelince oî H ci ceğt kocaman beyaz bir evde bir vakit © -|*! Sonuşmıyar g turduk.. Dolu dolu — hastalar — vardı,| — Ayşe içine © e dit Orada anamı gene her akşam gösterir- | SÖğsüne sürüy' ydın j lerdi bana.. Amma sonra bir kaç ak-| — —Bana darık” şam #gel gidelim yanıma» desinler di-| — Seza gülü Seza «annen o zaman da hasta miy- | dı?» diye, soracaktı. Fakat çocuğu kendi haline bırakırsa daha çok şeyler öğreneceğini anlıyarak sustu ve Ayşe | verdim. O da bana yolda «sakın bun-|tığı zaman duyd iğ biraz durüp geniş bir nefesle küçük|ları evdeki anneye söyleme sonra seni |di. Küçüğün İ göğsünü şişirerek devam etti: — Sonra akşama babam beni i;eıi alırdı. “Anamın yanına bırakırdı. ye bekledim. Demediler. Bir gün dok- tor babam geldi. Anamın köye dön - düğünü, beni ona emanet ettiğini söy- ledi. İşte o zaman da çok ağladım. Doktor babam beni okşadı: «Sana başka anne getireceğim, sonra anne- nide köyden aldıracağız» dedi. Ben de sustum. Hem ağlamaktan da kork - tum, Ben ağlarsam doktor babamın da gözleri dolu dolu oluyar, beni göğsün- de sıkıyordu. Onu öyle görünce susu- sevmez» dedi. Ayşe sustu ve Sezanın kendisine a»|nan ateş içine W -|teşli garib gözlerle-baktığını görünce bir adam gibi nam hep yatakta yatar, bana u'uknn birdenbire ağlamağa başladı. bir garip garip güler amma hiç kuca -|yavaş sızlanır gibi söyleniyordu: ı Yavaş| nanılmaz ıl)'"l' — Sana darılıf Öbür annen köyt BÜ buradayım. Hiç *” rına kızarlar mi? Daha yavaş jlüv€ — Baban da ” Bunu söyl gene dalgınlaştı- Bi hakkak ki ölen & le çok seviyordu leri anlatırken '"

Bu sayıdan diğer sayfalar: