13 Kasım 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

13 Kasım 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aleyhindeki davalara dün de bakıldı Davanın biri bir ;n'ukayese iç'n, diğeıirs uçlulardan bir kısmının sorgusuna devam için başka güne birakıl2ı Elektrik şirketi aleyhine açılan ka- çakçılık davasına dün de devam olun - muştur, Muaf malzeme hakkında ehli vukuf raporu ile, gü 2 numaralı müzekkerelerde bazı mal - zemenin mikdarları üzerinde verilen izahat arasında mübayenet görülmüş - tü. Bunun üzerine ehlivukuf Kadri mahkemede yeniden dinlenerek bazı izahat vermiştir. Bundan sonra, müd- delumumi ehlivukuf raporu ile mul i için müzekkerenin gümrükten yeniden celbini istemiş, bu taleb kabul edilerek duruşma talik olunmuştur. t * Anadolu yakasında kullanılm zere gümrükten Muaf olan bazı ma meyi Satgazel ve Sati zı husüst şahı: alâkadarları al Dünkü celsede dinleni levazım müdürü Sâdi, y leden haberdar olmadığını ve suçla a - lâkası bulunmadığını Suçlulardan söylemiştir. yeri ise: — Bal 17,000 kiloluk — bakir tel hakkında hiç bir malümatım v tur. Ben, malzemenin satışı ile alâ dar olmadım. Yalnız yapılarağı zaman, malzemeyi satın a şirket - le bir bono imzalanır.. Bunu satın şirket yapar. Ben bu imuş değilim, bu gibi hsedilen satış erle meşgul ol- erle alâkadar o- Fatih cinayetinin rükten gönderilen | vell -iler bulunurdu. Bu takdirde “İkısr Jan müdüriyettir, demiştir. Suçlulardan Fişer de, şunları söy - Jemiştir: mılan malzeme hakkında mu sine gelen evrakı tetkik e- derim. Fakat, malzemenin nerelerde tışdan haberdar değilim, Muaf olan mal izeme ambardan geçmemiştir. Zira eğer geçmiş olsaydı, bu malzemeye aid Lo- noların kenarında kırmızı şeritli işaret> hâdiseye muttali olurduk. Hâdiseyle alâkadarlardan Tibülett de mahkemede: — Benim bu olan bitenilerden hiç bir haberim yoktur, demiştir. En sonra muhasebe müdürü Lülü “|İsorguya çekilmiş ve demiştir ki: ü — 936 yılının 2 inci kânun ayından- beri, bu vazifede bulunuyorum. Bana 936 yılından evvelki senelere aid bir ta kunm bonolar gösterildi. Bunların bir| ından haberdarım. Hâkim: Elektrik şirketile Satgazel ş da bir hesabı câri mevcut eti | mu - — Her şirkette, diğer bir şirkete nid bulunur. Ve, her şirkete aid |de bir hesabı câri vardır. Bu hesap, mu m zamanlarda teşy şirketi muha; & şirketi muhasebesini birlikte idare e - derim. Muaf ve gayri muaf eşyaya aid defterler ayrıdır. Duruşma sorguların başka güne bırakılmıştır. devamı - için muhakemesi bitti Müddeiumumi sevdiği delîkahlıîı kocasını öldürten ka- dınla anasının ve delikanlının hapse konulmalarını istedi Fatihde Osman Nuriyi öldürmekten suçlu Ali Receble, şeriki cürümleri Nu- rinin karısı İrfan ve kayın validesi İ - fakatin duruşmalarına Ağırcezada dün de devam edilmiştir. Dünkü celsede müddelumumi $: dun mütaleasını serdetmiş ve hülâsa- ten demiştir ki: | — Mahkemede dinlenilen şahitlerin ifadeleri, Ali Recebin hazırlık tahkika- tı esnasında hâdise ve sebebleri üze - rinde açık izahat ve ifadesi, tahkikata el koyan müddeiumumi muavini Ke - mal Tan'ın mahkemedeki şehadeti, nâ- diseyi müteakib tutulan zabıt varakası ve diğer delillerle Ali Recebin, İrfan ve İfakatin hâdisede taammüden hare- ket ettikleri tesbit edilmiştir. Hâdiseyi müteakib İrfan ve İfakatin Recebe .nur avenet ve müzaheretleri anlaşıldığı gi- bi, hâdise esnasında araya girmiş vl - salardı, vâki olan fiilin bertaraf olabi - leceği de muhakkaktı. Bu suretle ka - |Jdınların cürmün işlenişi esnasında da Recebet müzaheret gösterdikleri ve fii- Hn icrasını kolaylaştırdıkları anlaşıl - maktadır. Bunun için her iki kadının da 65 inci maddedeki tenzilâttan istifa- |de edemiyecekleri görülmektedir. Bu İgibi kararlaştırılarak irtikâp edilmiş |bir fiilin cezası: Ölümdür.. Ancak, Ali Recebin fiili işle, len Osman Nurinin münasebetsiz tek - lf ve hareketlerile tahrik ettiği de sa - bit olmaktadır. Diğer taraftan, Osman Nurinin mâküs tabiatının karısının ve kaynanasının hâleti ruhiyeleri üzerin - de icra edeceği tesir de düşünülürse, İrfan ve İlakatin cezaları tahfif edile- bilir. Müddeiumumi bu hafifletici sebeb- ler gözönünde — tutularak, suçluların 450 inci maddenin 4 üncü bendine Bö- re tecziyelerini istemiştir. İstenilen ceza 24 sene müddetle a -| * Bir hapistir. (CÖNÜL İŞLERİ! Okuyucularıma Cevaplarım Bursalı okuyucularımdan F. T.ye: Henüz sen çok genç sayılırsın, o da hakeza tahsilini bitirmemiş bir genç.. Henüz aranızda ciddi bir anlaşma yok- ken bu işden vazgeçmelisiniz.. Seviştik- ten sonra ayrılmak ve yahut uzun 1a- man nişanlı durmak bu çok fena bir şeydir. Hem bu sizin aranızdaki yakın. hık çabuk geçici bir hevese çok ben- ziyor. v Kayseride «Ziya Tahsin Gülcan» a: Nişan'ınızdan ayrılmanız hem sizin için heni de onun için fenadır. Fazir vi 4 düğün masrafına lüzum yoktur. Siz kayınpederinizi ikna edemiyorsanız bu işi nişanlınıza bırakırsınız. Eğer o da babasını ikna edemezse yapacağı- nız iş gayet basittir. Evlenecek olan büyükleriniz. değü, sizsiniz. İk'nız belediyeye gider, nikâhınızı kıydırır; yuvanızı kurarsınız. Beşiktaşta Sf:ncıbıyde Bayan O. F ye Erkeğin hareketi nihayet basit bir suç sayılır, fakat kadınınki bir cinayet şeklinde görünür. Kadın ve erkek hak- ta müsavidirler. Amma tabiatin ka- nunları her noktada bu müsavatı ka- bul etmiyor. TEYZE kullanıldığını bilmem. Mevzuubahs <-| SON FPOSTA M Hacivad — Tik tik. Tak tak. Perdeyi dum bak. Avanak. Kazlar gibi vak vak. | Etme sakın dum dum. Karagözün sa. kalına kondum, Karagöz — Yetişin a dostlar, Mmahallede Geli var. Hacivad Vay Karagözüm sesini duydum, sevindim. Karagöz — Haci- d aklını kaçırmış, ben korkumdan bir köşeye sindim. Hacivad — Kara » gözüm gel hele hele.. Karagöz İşim yok benim delilerie. — Hacivad — Ayol deli değilim? | Köragöz — Deli değilsin de o saçma'a- |rın *nedir? | Hacivad — Kübik perde gazeli. Karagöz — Kübik oldun demek sen de saçma si eTi peşpeşe dizdin dizeli. Hacivad — Hele gel, hele gel. Karagöz — Deli değilsen geliyorum. Hacivad — Aklıma geldi; şu bizim K: |ragörü alayım da bir Beyoğlu gezintisi | yapalı Karagöz Hacivı ramvaya.. — Olur yapalım. mdi yola çıkıyoruz.. Bin arağöz — İçinde yer yok, üstüne çık- d — Olmaz, hele sen kapıdan bir gir.. ha şöyle.. ile kaka bir köşeye sokul, Karagöz — Sokuldum ama halim ne ©- lacak diye düşünüyorum: Burada bir Ka- ragöz tramvaya bindi, Beyoğlunda tram- vaydan altmış kilo Karagöz pastırması çıkcak. Hacivad — Çok söylenme, şimdi Kara- köye geldik.. İşte aneyi - çıkıyoruz. Şehir tiyatrosunun önünde durduk. Ar- tak inelim mi? Karagöz — İnelim, ama nereden inece- | ğız? Hacivad — Ben sana yol açarım; ba- | yım biraz müsaade, madam pardon, affe- |dersiniz bayan sizi rahatsız ettim. Haydi haydi Karagöz in. Karagöz — Oh, çök şükür dünya var- miış. Hacivad — Şimdi istersen gidelim. Karagöz — Ben oraya girmem. Hacivad — Neye? Karagöz — Baksana üstünde İspanyol bahçeleri yazılı. Gireyim de Frankocular beni hükümetçi zannedip öldürsünler mi? Ha işte tâ kendisi, ben kaçıyorum. Hacivad — Tâ kendisi dediğin kim? Karagöz — General Franko. Hacivad — O General Franko - değil, tiyatroya Karagöz — Sör yanındaki kadın.. Ben erkekten "bahsediyorum. Hacivad — O erkeğe rejisör derler., Karağöz — Aldatır mısın beni, yağ- |ma yok. Benim canım kıymetli. Baksana etrafındaki kadınlarla erkekler nasıl tir. tit titriyorlar. General Franko olmasay. dı titrerler miydi? Hele o kara kaşlı, ka- ra gözlü İspanyol dilberine bak; korku- dan yüzünde renk kalmamış. Hacivad — İspanyol dilberi değil ca- nım. Onun adı Bedia Ferdi Von Ştatzer- dir. Karagöz — Set istediğin kadar İspan- yol dilberi değil de. İsminden de anlamı- yör musun? Öyle bir tabur isim İspan. yollardan başka kimlerde vardır? Vah vah vah vah şu yavruya acıdım. İhtilâl- de öksüz kalmış-olacak.. Tek başmma do- laşıyor. Hacivad — O, Küçük Ferih. Karagöz — Her ne ise zavallıya bari cek misin? Karagöz — Girmem, dedim ya. Gir- mem. 1 Karagözün Z A Yazan : İsmet Hulüsi Hacivad — Pekâlâ yürüyelim, Eh ar- tık buraya gireriz. Karagöz — Burası da neresi? Hacivad — Bar, Karagöz — Münasebeti yok, gelen ge- çeni başımıza toplamıyalım Hacivad — Neye gelen geçen başımıza toplanıyormuş? Karagöz — Bağır, dedin ya, bağırırsam gelen geçen başımıza toplanır, Hacivad — Bağır demedim, Bar dedim. Karagöz — Bar da neymiş? Hacivad — Girelim de görürsün! Karagöz — Hacivad bu ne bu, bir alay güzel kadın var. Ayol burasına kısaca güzel kadınlar meşheri deseydin ya! Hacivad — Şu masada seninle birer tek yuvarlıyalım. Karagöz — Çarpayım mı? Hacivad — Neye çarpacaksın? Karagöz — Ayakta duran sarı kadına. Hacivad saçlı — Sebeb? Karagöz — Yuvarlıyalım, dedin de. çarpıp yuvarlıyacağım. Hacivad — Yuvarlıyalım dememden nuksad, atalım.. demekti. Karagöz — Sakın ha. Dağdan geldik, bağdakini kapı dışarıya atmıya kalkmı- yahm, sonra onlar bizi atarlar, Hacivad — Gene anlamadın, yani otu- rup birer tek içeceğiz. Karagöz — Ha şunu şöyle söyle de an- hyayım.. Hacivad — Nasıl hoşuna gitti mi? Karagöz — Gitti. Hele şu siyahlıya ba- yı'dım. Hacivad — Ne duruyorsun, haydi ya- naş. Karagöz — Daha gelmedik. Hacivad — Nereye gelmedik? Karagöz — Köprüye gelmedik, nasıl yanaşabilirim! Hacivad — Yani sokul, konuş. Ama da sıkılgan şeysin, bari ben seni tanıtayım. Pordon madmazel dostum Karagöz si- zinle konuşmak istiyor. Karagöz — Evet konuşmak istiyorum, Şöyle dereden, tepeden bahsedelim. Na- sılsınız, iyisiniz inşallah.. Çoluk çocuk ta irler ya, sizi görmiyeli ne var, ne yok?.. Hacivad — Öyle konuşulmaz. Sizinle dansetmek istiyorum, de. Karagöz — Sizinle dansetmek istiyo- Tum. Hacivad Hacivad. Güzel kadın aya- Ba kalktı, şimdi ne yapayım? Hacivad — Kolunu beline sar. Karagöz — Ayıb yahu, Insana hiç te medeniyet görmedin mi derler. Hacivad — Demezler, sen dediğimi yap. Karagöz — Öyleyse mesele yok. Ha oldu. Sonra? Hacivad — Yürü! Karagöz — Baksana Hacivad civarda polis yok mu? Hacivad — Yok yok korkma, Karagöz — Âlâ öyleyse. (Kadını kal- dırır. Sırtına alır!) Hacivad — Ne yaptın Karagöz? Karagöz — Belinden tutup kaldırmak güç geldi, sırtladım. Hacivad — Bırak herkes bize bakıyor. Karagöz — Sen demedin mi ayol? Hacivad — Beline sarılıp yürüyecek- tin. Dansedecektiniz. İkinciteşrin 13 eai H Beyoğlu sefası Karagöz Onuü evvelden söyleseydil ya. Olmadı bu İf Hem ben buradan #” diyorum. Hacivad — Şimdi ne yapacağız? Karagöz — Hiç nt bileyim. Ne istersefl yaparız. Şu aydınlık yer de neresi? Hativad — Sine * ma, girelim mi? Karagöz — Gire * lim bari. Hacivad — Bilet 8« lalım. Karagöz — Buda * la mısın be, burasi tramvay mı da bilef alacaksın.. Hele bif girip görelim. Eğef hoşumuza giderşe si* nemacıya beş on paç ra bahşiş veririz. Hacivad — Bilet almadan içeri bırake mazlar. Karagöz — Nereye geldiğimizi şimdi anladım, Bana rahmetli büyük annem bunu anlatmıştı. Bir padişahın bir kızl varmış. — Padişah kız kimse kaçtırmasın, 1 çok severmiş, c penceresi ufak bir oda yaptırıp kızı oraya kapamış. İşte bak kız hâlâ orada.. Hacivad — O senin gösterdiğin kiz mâ- saldaki padişahın kızı değil, Gişe memu- ru; ona bir lira ver de iki bilet i: Kar Kmden biletimi alıyorlar, agöz — Hacivad hırsızlar var, &- Polise haber ver. Hacivad — Sus, ayıb ediyorsun.. z — Ne ayıbı be. Biraz evvel e bır lira verdim. Loşluktan isti- kalkıyorlar.. Kar iki bil fade edip elimden almıya Hiç razı olur muyum? Hacivad — Sen ver biletleri, Karagöz — Burası mağaraymış, şimdi anladım. Sinema, mağaranımn fransızcasl olacak. Hacivad Hacivad, bir kız elimden tuttu. Eh Allaha ısmarladık. Hele sen ni kâh memuruna da bir haber göndet. Çünkü kolay kolay birbirimizden ayrır lacağa benzemiyoruz.. Hacivad — O sana yer gösterecek., Sa. na varacak değil ki nikâh memuruna ha« ber göndereyim. Hem lâfı bırak ta per- deye bak, Karagöz — Biraz evvel elimden tulan kız ne çabuk ta oraya gitti. Güzelmiş te.. Böyle güze! olduğunu bilseydim hiç bi- rakır miydim. Hacivad — Bu başka canım, Bu meş- hur artist Greta Garbodur. Karagöz — Ne olursa olsun, hoşuma gi'ti vesselâm, Ben gidiyorum. Hacivad — Nereye? Karagöz — Hani ötede öğrettin yal. Kolumu beline sarıp dans oynıyacağım. Hacivad — Dur Karagör, kendini kay« - betme, sen hayal görüyorsun. Karagöz — Ne hayali, hayal hiç konu- şur mu? Bağıracağım şimdi.. Hişt mad- mazel baksana!. Hacivad man kaçalım. Karagöz — Ne oldu be.. Neye çıktık, doğrusu hoşuma gitmişti. Hacivad — Kabahat senin, güzel bir film seyredecektik. Karagöz — Benim merakım yok. Me- rakım olsa da burada seyredeceğime, bik zim Hoyi'ye giderim. O, bana istediğim kadar seyrettirir. Hacivad — Ne seyrettirir? Karagöz — Ne seytettirecek?. söylediğini, kilim. Hacivad — Kilim demedim. Film de- dâım, film. Rezil oldum Karagöz, e- Senin | Karagöz me, Pek yanına sokulayım de- | Hacivad Neye? Karagöz — Hortumile bir vurursa bâr lin harabdır. Hacivad — Ne hortumu? Karagöz — Ne hortumu olacak, - filin hortumu! İsmet Hulüsi -

Bu sayıdan diğer sayfalar: