7 Aralık 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

7 Aralık 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Birbirine w n açık ve koyu her 4gi İki renkten pabilirsiniz. — Bej « kahverengi, Iâciverd. siyah - gri g- ra gelen nüze ya- raşan bir renkten ge- u yünü de bu nge uydurur- ni iki ters - iki yüz. Altta: Enine doğru ters - lar ve bütün bi z ayni örgüdendir. Önde Açık renkle öi jeroc örgüsü yani düz örgüdür. Koyu y ler iki ilmikte bir ajur. Bünün içi İik mikte bir tane arttırırsın: üzerine fazla bir | üç, yanlarda birer, arkada arzuya göre Ceb hizasın- nüştür. Ya- ; İ ya hiç, Ya üç tane band v » |da bu bandlar düz örgü ör €e doğru kıvrıl r eri de bedenle bir örgüdendir. Ensi ka birli lâstik veya düz örgü ol: Çok ince demir şişle birli örgü yapı- -a daha iyi olur nik alarsınız.) ki sırayı düz örersiniz. Üçüncü sir arttırarak yapılır Nihayete k Dördüncü — sır kadar hep tekler artırılır. ler düz örülür. Nası' giyinmelisiniz! Rop ve manto el giyinmek ve güzel gö ana tecrübelerle doğusta- de öğretir. Gü: 1 olan insanların nan bilgi, İşte bu güzellik mütehassısları her tipe uyan ve uymıyan giyinme taczını şöyle llik- tecrübelerine sıralıy Solda: Çok uzum voylu zayıfsanız — Dajma k ve parlak kumaşları tercih ediniz. Uzun ve bol kollar, tayyör bluz da tam sizin içindir. Sağda: Bilâkis çizgili uzunluğuna olan kumaşlardan sakınınız. Sivri dekolte ya- kalarla, çok kısa veya çok uzun etekler, yukarıdan beller de bu tipi çirkin göste- Dir. Solda — Siyah yünlü kumaşlan gö büzgülü rop. Yakasınıa, kol ağızlarına şil ipekli geçirilmi: Sağda — Yakası, cebleri kastordan, be- N kemerli genç kız mantosu. Ev makarnası İstediğiniz kadar yumurtaya biraz tı ; | | İ | serpip iyice çalkayınız. Sonra sulu bir 1' hamur yapıncıya kadar içine un katını ) Bu hamuru bir müddet üstü kapalı rak bir yanda bırakınız. İki saat kalırsa enceri Solda: Bacaklarınız kısa ise — Elbis 3 nurdan kaşık k a biraz uzun, kalçalarınız dalma sı- | Bu etek taraflarınız biraz genişçe ols ada tam yerinde, önde bi n olmalı Çok kı üzülen hamur kaynar suya eteklerden, © ettiğiniz omuzları geniş e- l İbamuru makarna tarzında pisirebilirsiniz N, nInIZ, Kimler, na sıl kumar oynayorlar? |Kumarda kazanmak için zekâ ile sermayeden başka: Sabır, kanaat, soğukkanlılık gibi ahlâk kitablarının da ilk sayfalarında yazılı olan meziyetler lâzımmış!.. yahud yakın şehirlerde, bütün bir hafta, yüz örgü. Kol- | —-9- Yazan: Kemal Ragıb Enson Hâlâ Deauville'deyiz... i kadar hep kazinodaki 1 seyrettik; kumar salonların- | ecanı düydük. Bu salonlarda, ilarının etrafında hergün eh anlar, b , battâ israf y yaşı- 1 r da var lo'daki, San Remo'da” — ku- yaz, kış senenin bütün günleri! durur. Trouville olsun, Deauville olsun'yazlık yerler olduğu için kazino, yalnız birkaç ay için kteşrinde kapanır. pazar günleri, saat daha ikiyi çalmadan, oyun salonlarında büyük bir kalabalık toplanır. Pari: de, bütün bir ây bir m; nn başında, e tezgâhin arkasında çalışanlar, dişlerin- öen, tırnakiarından arttırıp bir yana üç beş yüz fran, rada kırmızılı, beyazlı f ler: sonra © fişleri de yarı inde yeşil çuhaların ler. Hepsi de buraya gelirken yasında, o birkaç yüz frankla | bir servet kazanmayı görmüştür; hiç ol- mazsa orada ka çıkarmak, gelmişken | kalabalık - ,Sistem buldum, İstiyenler filân adrese yazsınlar...» Yahud: «Yüz bin frank ser- maye ile günde on bin frank kazandır- mayı taahhüd ediyorum. Adresi...» lonları açılır açılmaz, er- masasının etrafına dizilen- çoğu, bep bu yeşil çuhanın, o kır- hı, siyahlı fırıldağın altında banknot |kaynağı araştıran birer sistem kahrama- , yahiid kurbamdır, da diyebilirsi- Pr gece T her gi günlerin masrafını bir hülyasına düşmüştü , her köşede, her bucaktâ yanında, be- yere oturur; çıkan numara- yazar; tek mi çıktı; on dokuzdan &- "İğendiği bi |ları bir kâğıdı bir gece evve mi, kırmızı mı, te yatağ çoğu, baha lerdir; ertesi günü do geç vakte ks Saat girm *f | yar; çıkacak numarayı da ona göre bul ee n saat Ü- | mıya çabalar. Hattâ bu numaraları, yaz- i bulmak için şurada burada do- | mak için basılmış kartlar vardır; ark: D - |rında sırmalı fraklarla masadan masaya Salon a- | go'aşan uşaklar, bir iki frank bahşiş ve- masanın €t- | çen oyunculara bu kartları dağıtı! «Sistem» cilerin kimisi de gene öyle de kâğıd kalem, ayakta dolaşırlar. T birkaç masada birden rulet oy- ır; onlar da her masada çıkan numa- rı yazarlar; sonra kendilerine göre Arada bir, masa yatarlar. Öğle yemeğinden son çü, dö laşırlar kazino açılmadan, dış sa- eğe başlarla dan evvel, afında herkes kendine bir yer beğer de kalemi- (ej yer neresi -|Sa de kapatır, krup- r; beşer frank ta rırı-[ 'ar koyarlar. Bu kadar hesablardan, uzun F Baccarada yok gibi-|uzun beklediklen sonra kazandıkları 0- nirkan Dur, kaybettikleri de olduğu gibi... | Bunların bazıları bütün gün, kazino- di- larda dolaşır; ara yerde, bir iki lokma ye- nk ko- Yemek için ortadan k da ge- ve koşup gelir; gece yarılarına kadar ©- (radan aşrılmaz. Bazan * bazan bütün gün bek- hiç oynan n çekilip gittiği bi İşte bu adamlar profesionnel — ku- marbazdır. Bu kadar sabırlı olduktan lerine bu kadar hâkim -.olduk- tan sonra insanın kazanamıyacağı hiçbir oktur. Bunlar da kazanırlar; fakat anırlar, azar azar kazanırlar... ninde İlkönce gelen sabır ise, ikincisi de «kanaat» tir. Bilirl tamahkârlık edince ( yim derken kazandığından çok kaybede- bilir; hele bir kere talii tersine döne! gene pekâlâ bilirler ki çok para kaybe sinirleri bozulmıyacak, kendini şa- bi delice oyun — oynamı, kalkmıyacak hiçbir kul yoktur. Azar â- arken betseler bile az kaybet- miş olurlar; kaybettikleri para bir insa- ,|mı ümidsizliğe, ölüme sürükliyecek ka- unç değildir; üstelik onu, nasıl «i günü, ertesi günü olmazsa bir koyduğu parayı ar lışar sasti se- imdir. Böylelikle kay- tiklerini çıkarıp Üstelik yüz kazanacağım — diye Yüz frank arın 5 asına yatırmak kimin birkaç da- ni boşaltanlar, bütün | gözleri kararan zavallılardır!, Sonra aid değil: Gir. Her oyunda olduğu gibi Baccarada da bir maximum vardır; ondan fazla pa- Onun için «çifte masa» © yunda böyle «arttırma> sistemi tutturan- lar beş altı el üstüste kaybettiler miy onun için kurtuluş yok demektir. Asıl ince hi başında y o- yunun kaldeleri de buna mi dince şırıp rını da bilirler. |çokları duymuştar: Monte Carloda bir ga- zete çıkar. Kazinonun rulet çinde çıkan numaralar bu g Oyuncular bu «resmi» ka- öre hesablarımı yürüt lân esi günü ge yıdlara Bunlar, n kurarlar. Gene bu g göz atarsanız şöyle sa- «On bin abır, kanaat, sinirlere hâ- tırlar görürsünüz. Gank gnn LEll lâk kitablarının da ilk ye ile günde beş yüz frank kazanacak bır (S9yfasında yazılı olan meziyetler olduk-İ Pazar günleri daha saat ikiyi çalmadan oyun sulonlarında şağı mı, yukarı mı ona göre işaretler ko-|5 . |eeza birinci sınıf ku-|k büyün be toplanır tan sonra neden kumar oynasın? Böyle bir adam hayatta da, hayatın en güç lerinde de kazanabilir, diyeceksiniz d mi? Üstelik kumar oynamak için oldukça büyük bir sermaye de lâzım — olun |Fakat ne garibdir ki, bütün & korkunç günahların kaynağı ol da bile kazanmak için yetler lâzım rın, en n kumar- mi el oynar d, bir o kadar ka daha f Akşam yem İgelir, on beş y frank alır, yah ötekiler gih. kend. ra vakfetmiş sayılmazla marla geçinenlerden sayılırlar arda bir sistem olabileceğini — Madem' ki bütün bu hesablarınızı ehance egal üzerine kuruyorsunuz; ma- dem ki fırıldağı mâk ihtimali karanın üzerinde durması ihtimzline müsavidir. O halde mutlaka oyun oynamak istiyorsanız, masanın bü- | şına gider, bir liya koyarsınız. Kazanırsa- mız hiç durmaz çıkarsmız; kaybederseniz gene çıkarsınız. Kazansanız da, kaybet- İseniz de ikinci eli oynamaztınız. İşte bu bir. «ehance ögale» kırmızı üzerinde dur- Kemal Ragıp Enson Yankesiciliğe karşı yeni bir tedbir. bulundu Romanya zabıtası yankesicilerin ta- kibi için çok iyi neticeler veren yeni bir usul tatbikine b miştır. Bu usul arını çeken yankesicilerin mem - leketin içinde şehir şehir dolaştırılmas larından ibarettir. Bu yolculuktan mali sad memlekelin her tarafındaki zabıta memurlarının tanıyarak inde bulunur « akalanmalarını temin et mektir. Fakat yolculuk şeraiti k iler için hiç de hoş değildir. yiyecek 1 ekmek * ter ere bir pa: ynir verilme r yolculuk cilerden tekrar hırs şebbüs eden görülmemiştir

Bu sayıdan diğer sayfalar: