26 Aralık 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

26 Aralık 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Japonlar Çinde bir şehir daha zaptettiler Bazı noktalarda mukabil taarruza geçen Çinliler ilerlediklerini iddia etmektedirler Şanghay 25 (AA.) — Çin seyyar kuv- Wwetleri Suiyan vilâyeti hududunda bulu- fBâan Yuya'yı almışlardır. Diğer taraftan Çinliler hâlâ Hang - çeu'yu müdafaa ediyorlar, Bu şehir hal- ikinin büyük bir kısmı çok evvelden geri alınmıştır. Çinliler Hangçeu körfezine a- kân Tsiengtang ırmağını kapatmışlar, bü- tün fabrikaları tahrib etmişler ve nehir- Beki münakalâ vasıtalarını da batırmış - lardır. Cangşov - Hangçeu demiryolu üzerin- de de Çin kuvvetleri Hengçeu'da maruz bulundukları tazyiki hafifletmek maksa- Gile Kaşing istikametinde bir Mmukabil faarruza geçmişlerdir. ? Çin kıtaatı keza Tientsin ile Pukeu a- gasında Şaopo'yu zaptettikten sonra Wangçe üzerine ilerlemeğe başlamıştır. 'Tokyo 25 (A.LA.) — Resmi tebliğ: Hankow üzerine yürümekte olan üç #Japon kolu 23 ilkkânunda şehrin işgalini tamamlamışlardır. 24 künun sabahı saat sokizde Hankow surlarının bütün kapılarını zaptettikten sonra bu kuvvetler şehre girmişlerdir. Şehirde sokak muharebeleri yapılmak - tadır. Nankin'e ric'atleri esnasında Çinliler tarafından tahrib edilen Şanghay - Nan- kin şimendifer hattı, Japon — istihkâm kıt'alarının muannidane çalışmaları neti- çesinde pek müşkül şartlar altında ve pek kısa bir zamanda tamamile tamir edil- miştir. Bu hat üzerinde 23 Jlkkâınundan itibaren münakalât başlamıştır. Tokyo 25 (A.A.) — Sol cenaha men - sub unsurların tevkifine devam edilmek- tedir. Tokyo polis müdürünün yerine emni - yet müdürü getirilmiştir. Şimali Çin işletilecek Tokyo 25 (AA.) — Domei ajansının büldirdiğine göre, Japon hükümeti, bu - günkü kabine toplantısında, plân komi - tesi tarafından şimali Çinin — işletilmesi hakkında hazırlanan esas plânı tasvib et. miştir. * Şanghay 25 (AA.) — Japon menabiin- den öğrenildiğine göre Japon kuvvetleri, saat 14 de Hanoçeu'ya girmişlerdir. Suriye Başvekili Halebde yeni bir nu B. Cemil Mardam Suriyen tuk söyledi in Türkiye ve Fransa ile eşrikimesai arzusunda olduğunu ehemmiyetle kaydetti Haleb 25 (AA.) — Paris ve An an buraya gelen Suriye başvekili Cemil Mardam, bu akşam verilen bir ziyafette göylediği nutukta, Suriyenin Türkiye ve Fransa ile teşriki mesai arzusunda bu - Junduğunu ehemmiyetle kaydetmiştir. Cemil Mardam, ekalliyetler hakkında Geriştir ki: Frahsaya icab eden bütün teminalı ver dik ve hiristiyanlara cemaat hukukunu wermekte hiç bir mahzur görmüyoruz. Suriye idaresi hakkında da Cemil Mar. dam şunları söylemiştir: Millete tamamile ilimad eden bu - günkü Suriye hükümeti sonuna kadar yazifesine devama ve nasyonalist bloku haricinde hiç bir siyasi partile yer ver - memeğe azmetmiş bulunuyor. Hiç sıkıl- madan söyliyebilirim ki, Suriye, Fransa- nin teşriki mesaisine ve Fransız memur ve fen adamlarının yardımına muhtaçtır, Bazı doktorlarımız ihtısas - İçin Âvrupa ve Amerikaya gönderiliyorlar Hükümet tabibleri arasında yapılan tayin ve ini neşrediyoruz nakillerin listes Ankara 25 (Hususl) — Palu hükümet ta - bibi Hayati Çubuk hükümet tabibliğine, Mer kez hıfzissıhha müessesesi serom ve â$ı gu - besi başasistanı Tevfik bakteriyolojl Gubesi Mmütehassıs muavinliğine, Dördüncü umumi müfettişlik sıhhi müşaviri Said Akkirman Bıhhat ve İçtimai muavenet müfetlişliğine, Yenibahçe Gureba hastanesi lâboratuvarı - Bistanı Ali Önem Ankara verem — mücadele dizpanseri mütehassıslığına, Münisa — sıtma mücadelesi tabiblerinden Nuri Konya sılma mücadele tabibliğine, açıktan mütekald ta. bib Nuri Aktiz Haran belediye tahibilğine, Aydın sıtma mücadelesi tabiblerinden Os - #nan Hayri Manisa sıtma mücadelesi tabib - Üüğine, Adana sıtina mücüdelesi tabiblerin - den Hamdi Kocabağ Maraş memleket has- tanesi operatörlüğüne, Maraş memleket hüs- #anesi dahiliye mütehassısı İhsan bu hasta- e baş tabibliğine, Ankara nümune hastane- &İ eskl baştabibi Nüzhet Çevik Çanakkale fskân müdürlüğüne, Of hükümet tabibi Hü- Beyin Hüsnü Gediz hükümet tabibliğine, Ge- diz hükümet tabibi Sabri Of hükümet tabibli- Gine, Genç hükümet tabibi Avni Aksaray kazamı hükümet tabibliğine, Garzan hükümet fabibi Mutahhar Adıyaman hükümet labib- liğine, Tıb talebe yurdu idare tabibi İrfan Tib Fakültesi göz doçentliğine, açıktan mü- tekald tabib Servet Çıb talebe yurdu ldare ta- bibliğine, Riza merkes hükümet tabibi Ham- di Malkara hükümet tabibliğine, Pazar hü - kümet tabibi Fahri Kütahya hükümet ta - Dibliğine, Yalova hükümet tabibi Nocib Ba- kırköy belediye tabibliğine, 1936 senesi me - zunu Ahmed Galib Pazar kazası hükümet ta Bibliğine, Mersin memlekot hastanesi kulak Mmütehassısı Nejad Gazlanteb memleket has- tânesi kulak mütehassıslığına, açıktan ku - dak mütehassısı Ziya Mersin memleket has - tanesi kulak imütehassıslığına, İnebolu, Cide frengi mücadele tabibi Şevki Çorum memle- ket hastanesi cildiye ve sühreviye müttehas- Bulığına, Tire eszi belediye tabibi Halid Ur- a tahaffuzhanesi müdür muavinliğine, Si - Bop memleket hastanesi operatörü Avni Bar fan memleket hastanesi operatörlüğüne, A - masya memleket hastanes! dahiliyo mütehas zısı Talât Sinop memleket hastanesi dahili- ye mütehassıslığına, Aydın memleket hasta- nesi lâboratuvar şefi Nuri İzmir emrazı sa- Tiye ve istilkiye hastanesi lâboratuvar şefli- Bine, Manisa vilâyet bakteriyoloğu Şevket Aydın memleket hastanesi lâboratuvar şef - Hğine, Diyarbakır emrazı zühreviye hastane- si baki Nafi Manisa vilâyet bakte » riyoloğluğuna, İstanbul Cerrahpaşa hastane- si rontğen mütehassısı Nazmi Beyoğlu hüs- tanesi rontgen mütehasaıslığına, Tarik Te « mel Cerrahpaşa hastanesi ronigen mütahas. sıslığına, açıktan müteknid eczacı Ruhi El. Huahi belediye eczacılığına nakil ve tayin e - dilmişlerdir. ç 'Ordu frengi mücadele tabibi Zeki Mesud ve Maraş memleket hastanesi öperatörü Nu- ri istifa ederek vazifelerinden ayrılmışlardır. Bitlis merkezi hükümet tabibi Adil cild ve zührevi hastalıkları ihtisası için — vilâyet hesabına, Ergani hükümet tabibi İzzet Tok göz hastalıkları ihtisası için, Uşak memle - ket hastanesi dahiliye mütehassısı Mutn em- razı âsabiye için, merkez hıfzıssıihha mües - (sesesi mütehaasıslarından Muhtar parazi - tolofi için Parise, Konya #tma mücadelesi tr biblerinden Fevzi ve Mulkara hükümet ta - bibi Enver rontgen İçin” Viyanaya, —Ankara imerkez hifsissihha müsssesesi biyoloji şu « |besi başasistamı Ryüb teorübi pataloji için |Amerikaya, Gazlanteb memleket — hastanasi |kulak mütehassısı Ziyaeddin - kulak Ihtisası |için Berline gönderilmek üzere seçilmişler - dir. Londra civarında sisten trenler işleyemedi Londra 25 (A.A.) — Bülün İngiltere üzerine, birdenbire, kuvvetli bir sis çök- müş ve bu yüzden bir çok spor toplantı- ları yapılmamıştır. Sisin kalınlığı Londra eivarında trenlerin muntszam surette İş. lemesine de mâni olmaktadır. İspanyada harb şiddetlendi Franko kuvvetleri mukabil taarruza geçiyorlar Henday 25 (A.A.) — Bir Frankist mem barndan bildirildiğine göre, Teruel şehri- nin şimalinde ve cenubu garbisinde bu- lunan Concud ve Villâ Star kasabaların. da şiddetli müharebeler cereyan etmek - tedir. Franco takviye kıt'aları Teruel'e iki kilometrelik bir mesafede bulunmak- tadırlar. Şehrin yukarı kısmında muha - rebe devam etmektedir. Franco kuvvetleri kumandanı General Aranda'nın Teruel'i tamamile düşman e- linden kurtarmak üzere büyük bir taar- ruz hazırladığı söylenmektedir. Salamanca 25 (A.A.) — Umumi karar- güh tebliğ ediyor: Teruel'in sivil ahalisi, cumhuriyetçile- rin taarruzlarma mukavemet — etmekte berdevamdır. Cumhuriyetçilerin zaylatı azimdir. Miısırda Siyasi buhran Devam ediyor Kahire 25 (A.-A.) — Siyasi vaziyet değişmemiştir. Saray, taleblerinde 1s « rar etmekte ve beklemektedir. Ali Ma- hir paşa ile Nahas paşa arasında bu sa- bah için kararlaşlırılan görüşme yapıl- mamıştır. Sanıldığına göre, hükümet, ezcümle «Mavi Gömlekliler» teşkilâtı- nın dağıtılması bahsinde Sarayın ta - leblerini is'afa Mmütemayildir. Nahas paşa, tedkiklerine devam — etmektedir. Vaziyetin birkaç zaman daha sürmesi pek muhtemeldir. “Siyasetimizin esası Türkiye dostluğudur,, (Baştarafı 1 inci sayfada) e— İskenderun meselesi çıktığı sı - ralarda İrak ile İran hükümetleri ara « sındaki ihtilâfın halli zımnında Tür - kiye Hariciye Vekili iki memleket ara- sında bir dostluk tesisi zımnında mü - him gayretler sarfetmekte idi. İrak hü- kümeti de bu sebebden dolayı ve tabil bir nezaket vazifesile bu meselede Tür kiyeye müşkülât çıkarmak istememiş - tir.» Diğer taraftan- Şam gazetelerinin verdikleri haberlere göre son günler - de Vatani blokuna mensup bir çok mü him şahsiyetler Bağdad hükümetine Mmüracaatla Hatay meselesinde Suriye- yi iltizamen Türkiye nezdinde teşeb - büslerde bulunmayı istemişlerdir. Bü- tün bu müracaatlara karşı Bağdad hü- kümeti: «Harici siyaselimizin — esası Türkiye dostluğudur; bunun için böy - le bir vazife derühde etmemize imkân yoktur» tarzında cevablar — vermekle iktifa etmiştir. Bu haberler burada, Arab — İttihadı fikri taraftarları arasında büyük bir inkisarı mucib oldu. Bir lohusayı kaynar Suda öldürdüler (Baştarafı 1 inci sayfada) Kayapa nahiyesinden Mehmedin çok genç olan karısı Teslime bir erkek çocuk doğurmuştur. Doğumdan sonra kadın dü- ğum sancısile kıvranırken 30 yaşında Da- vud oğlu Hüseyin bu sancı ve ıztırabı ke- secek bir çare bildiğini söylemiş, hemen de tatbik etmiştir. Hüseyin, hüyük bir kazanı ocağa koyarak, içindek; suyu iyi- ce kaynatmış, kadıni anadan doğma soy- duktan sanra, bu suya olurtmuştur. Ka « dın evvelâ kaynar suya girmek isteme - miş, suya girdiği zaman da feryada baş- lamıştır. Hüseyin, tahammül tavsiye et - miş ve: — Ne kadar dayanırsan senin için o kadar iyidir demiş, ellerile de bastırarak kazandan çıkmasına mâni olmuştur. Ka - dının çığlığı üzerine koşuşan köylüler, zavallı Teslimeyi, kazanın içinde çırıl- çıplak, ölü olarak bulmuşlardır, Teslime sudan çıkarılırken, etlerinin bir kısmının da döküldüğü görülmüştür. Hâdiseden derhal müddelumumilik ha: berdar edilmiş, suçlu yakalanarak hak » kında takibata başlanmıştır. Teşlimenin cesedi, muayene edilmek ü- zere Balıkesire götirilmiştir. Bu Sabahki Gazetelerde Gördüğümüz Fikirler Cumhuriyet — Poyami Safa bugün köçe- sinde dünyanın karışık vaziyetini bedbinane bir görüşle kısaca tahlll ettikten sonra bir dünya harbinin filen başlamış olduğu neti- cesine varıyor ve Avrupa medeniyelinin ge- girdiği bu buhran sonunda ya kalacağını, yahud da büsbütün mahvolacığını söylüyor. * Tan — Ahmed Rmin Yalman Kırilayın altmışneı yıldönümü münasebetile yazdığı başmakalede diyar ki: «Kımlay altmış yaşına basmıştir. Bu hüdi- seye bir alâka duymiyacak yatandaş yoktur. Kızılayı, her Türk, yakın ve sevimli bir dost bilir, bem de vazifesinden hiçbir sgaman şaş- mıyan bir kara gün dostu...» Kınlayın yaptığı hizmetlerden bahsettik- ten sonra; şunları ilâve ediyor: aKızılayın 60 inci yılından başlıyarak İçti- mal yardım boşluğunu da döldurmağa teşeb- büs oderse vatandaşların sevgi ve saygısı Bir kat daha artar ve bu hayırli müessesenin her tarafta açtığı iyiliklerden bugün mem- leketimizde ihmal edilmiş bir halde olan iç- timai yardım sahası da istifade etmiş olur.s * Kurun — Hasan Kumçayı bugün «Tavşan töhlikest» serlevhalı bir yazı yazmıştır. Bdir- nede tüylerinden istifade maksadile tavşan yetişlirmek fikrine temas gden muharrir, bu tavşanların ziraate zarar verebileceklerini düşünüyor ve Edirnelilerin fuyda yerine za- Tar görmelerinden korkuyör. Filistinde Çarpışmalar Devam ediyor Son müsademelerde 40 kadar Arab öldü Kudüs 25 (A-A.) — Filistinin şimalin- deki haydutların takibi hareketi bütün Bgece devam etmiştir. Kırk kadar Arabın ölmüş olduğu tahmin edilmektedir. Muharebe, hudud yakininde Akkâ ile Safed ve Hayriye arasındaki dağlarda vukua gelmiştir. Takriben 800 kışi taki- bata iştirak etmiştir. Bu takibata bu sa - bah da devam edilmesi muhtemeldir. Tay yareler de takiblere iştirak etmektedir- ler, Pariste sütçüler de grev yaptılar Münakalâl 100 askeri kamyon vasıtasile yapılıyor Paris 25 (A.A.) — Münakalât grevin - de hiç bir değişiklik olmadığından şeh- rin iaşesi dün akşam da askeri kamyon - larla temin edilmiştir. İstasyonlardan <$- ya nakliyatını da keza askeri kamyon - lar yapmaktadır. Bu surotle işliyen as - keri kamıyonların sayısı dün yüze çıka - tır. Sütçüler de dün akşam greve iltihak eylemişlerdir. Bunlar hastanelere — icab eden sütleri vermeğe devam edecekle - rini bildirmişlerse de son anda bundan caymışlardır. Amerika Milletler Cemiyetine giriyor mu? Cenevre, 26 (Husust) — Amerika Bir- leşik hükümetlerinin Milletlet Cemiyeti- ne gireceği hakkında yeni bir rivayet do- laşmağa başlamıştır. Almanyada sulh sesleri yükseliyor Münih 25 (AA.) — Hitlerin muavini Rudolf Hess, dün akşam radyoda bütün dünyadaki Almanlara hitaben noel be « yanatında bulunmuştur, Rudolf Hess, Almanyanın sulh içinde emniyet bissesinden mülhem olduğunu kaydettikten sonra diğer memleketlerde de ne erkeklerin.ve ne de kadınların harb istemediklerini ve bütün medeni millet- Jerdeki sulkh arzusunun Avrupa sükünu- na en kuvvetli garantiyi temin eylediğini söylemiştir. Ekspres gecikti Bu sabah saat 7,25 de gelmesi lâzım ge- len Avrupa ekspresi, Bulgüaristan civarın- da fazla kar olmasından gecikmiş, dokuzu kırk beş geçe Sirkeciye gelmiştir. ALEMİNDE © Harb devresinin kaybolan mühim bir siması: Ludendorf Yazan: Selim Ragıp Emeş B eynelmilel istatistiklere İnan« mak ne derece calizdir? Bilmem. Fakat bunların en son kayıdlarına göre 1937 yılı içinde milletlerin en çok ehem- miyet verdiği yeni iki mevzu olmuştur: Silâh yapmak, altın toplamak. Filvaki bu son sene içinde bütün dün- ya silâh fabrikaları durmadan çalıştıktan başka mevcud fabrikalar intiyaca kâfi gelmedikleri için yenileri yapılmıştır. Al- tın da, silâh da harbi yapmıya yarıyan birer vasıta olduklarına göre, 1937 yılı- min hâkim meselesi, sadece bu harb mev- zuu olmuştur. Maamafih bundar. birkaç gün evvel vefat eden meşhur Alman ge- nerali Ludendorf harb için paranın be- hemehal lâzım olduğuna inanan bir kim- se değildi. Ludendarf'a göre, paradan ev-« vel, harb yapmak için muktedir kuman- dana ihtiyaç vardır. Halbuki Napolyon, harb mevzuu ortaya çıktığı zaman para, gene para, daima para diyen bir harb de- hâsı idi. Ludendorf ise, Alman harb ma- kinesini, bütün dünyaya karşı dört sene müddetle idare etmiş ve mütareke yapıkk dığı zaman bir tek düşman neferinin Al man topraklarına ayak basmarmış olması ile bu husustaki kabiliyetini isbat eyle- miş bir kumandandı. Harb bahsinde bu iki yüksek insanın bu derece farklı dü- şünmeleri, muhakkak ki, gene kendi he- sablarına bir noksan - telakki edilebilir. Şu halde, her ikisinin harb hakkındaki düşüncesini te'lif ederek «Para ve iyi kumandan» demekle, işin içinden sıyrıle mak mümkün olabilir. * Ludendorf'un; bir harb vasıtası olmak itibarile paraya karşı gösterdiği istihfaf şayanı hayret bir dereceyi bulmakta idi. Malüm olduğu üzere bu zat, 1923 senesin. de Hitlerle beraber Münih'de bir hükü- met darbesi yapmak istemiş, muvaffak olunamamış, tevkif edilmiş ve o0 sırada üzeri aranarak Alman devletinin müstak- bel hükümet erküânına aid bir liste mey- dana çıkmıştı. Bu listenin daha o zaman umumi hayret uyandıran tarafı, mali iş. ler için bir nazır tayininin tamamen ih- mal edilmiş bulunması idi. Bir tacir al- lesine mensub bulunmasına rağmen Al- man ordusu gibi asalet, unvan ve salâhi- yetlerini kıskançlıkla muhafaza eden bir muhitte iktidar ve kabiliyetini herkese tanıtmış ve harbden sonra dahi hiç kım- seye boyun eğmemiştir. Münih hâdisesin- den sonra Hitlerle arası açılmış olmasına rağmen her iki taraf yekdiğerine karşı daima saygı taşır ve hürmetkâr olmak- ftan vazgeçmemişlerdir. Ölümünden kı- # zaman evvel Hitlerle barışan Luden- dorf'u Hitler Mareşal yapmak istediği zamandır ki onun asıl hakiki çehresi mey- dana çıkmış ve Hitlerin kendisini tevecih ettiği unvani kabul etmemiştir. Çünkü o, bu unvana hak kazanmadığı kanaatir. de bulunuyordu. — Selim Ragıb Emeç Ingîlı'z Kralının nutku Londra 25 (Hususi) — Kral Altıncı George bugün saat üçte, Noel müna - sebetile Britanya imparatorluğu hal « kına hitaben radyoda ilk nutkunu söy: lemiştir. Kral ezcümle demiştir ki; — Sizden bir çok kimseler, babamın Noel münasebetile irad ettiği nutuk -» ları dinlemişlerdir. Onun sözleri her eve ve her kalbe saadet getirirdi., Onun yerini tutmak iddiasında bulunmuyorum. Fakat hepi- nizin de bana müzahir olacağınızdan eminim. ü Geçen şu sene üzerine bir göz attı- ğımızda, dünyanın her tarafında belir- miş olan bir husüumet gölgesini görüyo- ruz. Yeni senenin bir sulh ve refah sene- si olmasını temi ederi:; Hariciye Vekili şehrimizde Hariciye Vekili Dr. Tevfik Rüştü Aras bu sabahki ekspresle Ankaradan şehrimi- ze gelmiştir. ı dklir. ?

Bu sayıdan diğer sayfalar: