13 Mayıs 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

13 Mayıs 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10; Sayfa ; ; S- zla'nın tarthi tetrikası: 14 SON POSTA Li Yazan: A. R. Şövalye Cem, temiz havayı ciğerlerine doldurmak istiyormuş gibi geniş geniş nefes aldı: “İyileşeceğimi söylüyorsun Antuvan, artık kimin için? Düşünecek kimim kaldı? Sen galiba Ci wanna'dan bahsetmek istiyorsun?, İduğunuzu Halbuki bana, başka lerdi. Sizin birde anlıyorum. yler söylem tadan kaybi rayının bir tara Ür tarafından d Kralın jantiyomları, kıpkırmızı * silmişler, başlarını önlerine eğm Antuvan, müstehzi gözlerini bu çehrelerinde gezdirmiş. — Hiç müteessif olmayı! penah, z, haşmet- vaktile Madridde felsefe ders- irken, aklıma şöyle bir vecize Jara, hiç bir zaman ha - İşte onun içindir ki; ge- rek muhterem şövalye Cem hazrı ve gerek bu âciz ve sedık kulları, her $ de bütün dostlukları saray kapı- larının haricinde arıyoruz. 1, başını eğmiş! ise.. bu meseleyi daha müsaid zamanda hallederiz. Şimdi, Şövalye Cemin macerasını öğrenmek demişti. e UKRURBUVA) ŞA'TTOSU Antuvan, geniş bir balkonun kaj) nı açtı. Elile karşıdaki manzara; tererek: — Bakınız, pek muht şu Mmanzaranın letafeti bakınız. Kâ: nunusani ayında bulunmamıza rağmen ağaçlar, zümrüd gibi çayırlar, aralarında gümüş bir yılan gibi kıvrı- lan dereler.. ve sonra, parlak güneşin altında hârelenen şu sakin deniz ve n hayet, saf ve berrak sema. ği orum ki, burası size pek hoş Az zamanda sıhhatiniz tebed- Doğrusu, bu şatoda ikame- tinize müsaade ettiğinden dolayı haş- ü Fransa kralı Birinci Fransuva lerinin otuz beş yıllık günahını mek istiyorum. Fakat ne çare sanların günah ve sevab İşlerini e eden azizlerle aram iyi değil. , Şuraya bir u- yim, Onun üstüne mirane hayalâta dalınız. Fa- saade buyurursanız, bu şa- lar, en üzüntünün bile üzeri- nizde fena bir tesir husule getireceği- ni söylüyorlar... diye hağırdı. övalye Cem, sanki o temiz havayı erine doldurm. rmüş gibi, nefes ali yalât.. artık, kimin için? Düşünecek, kimim kaldı? Civannadan bahsetmek istediğini © artık benim için T Beni terkeden., başkasile evlenen, hat- tâ beni kocasına öldürtmek iİsteyen bir kadını düşünmezten ne çıkar? Emret. ndalye getirsinler. Biraz istirahat edeyim, Şehirden buraya gel mek beni epeyce yordu... diye mırıl- dandı. Antuvan, şatonun uşaklarından biri- seslendi. Bir uzun sandalye getirtti. hararet neşreden parlak yüne- yerleştirdi. , istirahat ediniz, aziz şöval- yem, Ben de yatak odanızı gözden ge- dedi. Fakat tam balkön kapısından girip de alyenin yatak odasına gidecek koridora sapar sapmaz arkasından bir londa sizi bekliyor... mtuvan, derhal yolunu Birkaç koridor geçerek, leylâ duvarları ve eşyalarile hayali bir sah- neyo benziyen salona girdi. Poyraz A- K, burada beklemekte idi , ri; |i erem şövalyem, — | Öyle tah- — Ah, muhterem reisim.. hoş geldi- niz... diye seslendi. Poyraz Ali, Antuvanın bu neş' tikbaline, gülümsemekle iktifa etti. Ve crhal konuşmıya girişti: — Şövalye nerede?.. — Onu, tarasaya çıkardım. Uzun bir sandalyeye yatırdım. Bol bol hava ve güneş alıyor. Nasıl? Yerleşebildiniz mi? — Eh, muhterem reisim, yerleşm gayret ediyoruz. — Şövalye nası! — Hiçbir fark yok. Zahiren, süküne- tini muhafaza ediyor. Fakat, içindeki © mel'un kürd, onü için için nde, içi boşalmış bir a; Si gibi, bir anda onun devriliv den o kadar korkuyorum ki sirdi. Sükütü, Poyraz Ali ihlâl etti: — Şövalyeyi buraya naklederki en kısa bir zamanda beni görmek ist diğinden bahsetmişsin. Ne söyliyecek- tin? — Evet, aziz reisim.. sizinle derhal görüşmek istedim, Çünkü sizden mü- him bir şey rica edecektim. — Ne gibi?.. — Ricamın birincisi, şu: Acaba mu- vakkat bir zaman için bu şatoya nakle- debilir misiniz?.. — Şövalye ile beraberce ikamet et- mek için. — Buha, ne lüzum var? Sen, şövalye nin yanındasın. Ben de, sık sık gelebi- lirim e — Sizin, sık sık gelmeniz kâfi değil hterem reisim, Burada, daimi suret- ikametiniz lâzım. Çünkü şövalyenin yalnız kalm stemiyorum. E, sen buradasın ya?.. asıl mesele orada $ n şi vvur ettiğim bir volcüluğa çık- ak fikrindey Çünkü m. da, nereden çıktı?.. (Arkası var) —a 1 — Başvekilimizin ziyaret ettiği son mem- leket. 2 — İlâye, nota, çalışan. 3 — Bir isim, işaret etmek. 4 — Mahkemeden alınan, komşu ve öost bir 'Türk ill. | 5 — Çekovlovakyanın merkezi. 6 — Nota, lüzumlu, | T7—Bir emir. 8 — Düşürmek, zekâ. 9 — Eskiden hâkimlik vasifesi yapan a-| damlar, nota. 10 — Bir nevi kayık, evin kısımları, eski bir silâh. YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Eski olmıyan, bir böcek. pilan bir apor, 4 — BSporcuların en büyük imtihanı, 5 — Saymaktan emri hâzır, saatin çıkar- diğı ses. 6 — Halk. | 7 — Göz yummak, eski bir ünvan, aşağı 8 — BSöz verme, akıl 9 — Eklenmiş. | 10 — Şaka, iyilik sembolü. | giEne e ERTUĞRUL SADİ TEK Bu gece Tekirdağ Halk sinemasında 2 — Kendisini beğenmiş adam, kışın ya- | Bugünkü program İSTANBUL 13 Mayıs 1938 Cuma Ökle neşriyatı 1230; Pi 'Türk musikizi. 1240; Hava- dis. 13.05: Plâkla Türk musikisi. 13.30: Muh- telif plâx neşriyali: Akşam neşriyatı: 1840: Spor ve gençlik bayramı: Konle- rans: Reşad Tanberk, Tıb Fakültesinden. 18. l terit kolu tarafından 19.15: Konferans: Ali Kümi Ak- 1955: Borsa haberle- x ve arkadaşları tarafın- dan Türk müsiklsâi ve halk şarkıları, 2045: Hava raporu, 20.40: Ömer Rıza tarafından a- rabca söylev. 21: Nihal ve arkadaşları tarafın dan Türk musikisi ve halk şarkıları, (saat ü- yarı), 2145: Örkestra, 22.1$: Ajans habertleri, 22.30: Plâkla sololar, opera ve operet parça - ları. 22,50: Son baberler ve ertesi günün prüg ramı, Ğ ANKARA 13 Mayıs 1938 Cuma Öğle neşriyatı 12.30: Karışık plâk neşriyatı. 1280: Plâk: â ve halk şarkıları. 13.15; Dahi- 1130 Halkevinden Akşam neşriyatı: 1830: Karışık plâk neşriyatı, 1915: Türk muzikisi ve halk şarkıları: (Makbule Çakar Te arkadaşları), 20: Baat Ayarı ve Arabca 2115: Türk müsikisi ve halk şar - Zıları; (Hikmet Riza — ve arkadaşları), 31: Konferans: Adnan Menderes; (Aydın Say - lavı), 21.15: Plâkla dans müsiklsi, 22 2215: Yarınki program, Nöbetci gfîaneler Bu gece nöbetci olam cezamcler şunlar- dır: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda: (Pertev). Alemdarda: (Bş- ref Neşet). Beyazıdda: (Cemil), Samat- yada: (Erofilos). Eminönünde: (Mehmed Kâzım). Eyübde: (Hikmet Atlamaz). Ka- ragümrükte: (Arlif), Fenerde: (Hüsamed- din). Şehremininde: (Hamdi), Şehzade- başında: — (Üniversite). Küçükpazarda!: * (Hikmet Cemil), Bakırköyünde; (HUâlD). Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Galatasaray), Tü- nelbaşında: (Matkoviç). Calatada: (İki- yolD. Fındıklıda; (Mustafa Nall). Cum- huriyet caddesinde: (Kürkciyan), Kal- yoncuda: (Zafiropulos), Piruzağada: (Er- tuğrul), Şişlide: (Asım). Beşiktaşta: (A- H Riza), Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda: (Selimiye). Barıyerde: saf). - Kadıköyünde: (Büyük - Üçler.) Büyükadada: (Halk), Heybelide: (Halk), (A- Ajans |* takib etmek bi Londra (Hususi surette giden arkadaşi - mizdan) — 1937 - 38 senesi İngiltere lig şam piyonası Arsenalin zaferile bitli. Ligde bir sayı Jarkile emebaşta bulunan Wolverhampton takımının Sanderland'a 1-0 mağlübiyeti haberi geldiği zaman Highbury stadını dolduran — Arsenal — tarafdarlarının coşkun tezahüratı dakikalarca devam ct - ti durdü. Sağ müavinleri Cryston ile merkez muhacimleri Drak gibi iki beynelmilel oyun- cusundan mahrum olarak sahaya çıkan Ar- genal'e doğrusunu söylemek lâzım gelirse bu |kadar parlak bir oyundan sonra şampiyon- luk hakikaten lâyıktı. Maç aabahı Londra sokaklarında, yaka - sında beyaz kırmızı kordelalı, başlarında ay- ni renkde kepler giymiş kadın, erkek, çoluk çocuk ortalığı bir panayır yerine Çevirmişti. Bu kadar eiddi bir memlekette güpegündüz karnavalı hatırlatanlara tesadüf etmek cid- den tuhaf oluyor. Birkaç sene evveline ka - dar Highbury tepesi denen mahallenin adı l Arsenal'dir. İngilterede büyük bir şöh- zahib olan Arsenal nihayet kırk yıllık n dmini değiştirimeğe — müuvaffak rete Vaktile tersane topçuları tarafından ku- Jan Arsenal bugün Londralıların bir sem- ür. Büyük Britanya fulbolünde — Delli rol oynuyan Arsenal bu çok nazik vazi- İyetini hüsnü idare ettiği içindir ki işgal et- tiği yerde koca bir maballe kurmuş. Dört tarafı muazsam binalarla süşlü olan klübün ortasında Tutbol oynanabileceğine 1- |Banmak ancak içeri girdikten sonra müm - na rağmen bana bu- rada büyük bir dostluk gösteren antrenör |Cimy Elyot ile stadın önünde buluştuk. İs- İtanbulda hemen hergün göl? elbisesile dola- şan Elyot bucrada tam bir Londralı centil - men gibi lâelverd elbise, melon — şapka ve muntazam sarılmış şemsiyesile dolaşmak - tadır. Randevusuna üç buçuk dakika gecik- tiğinden dolayi özür diledi. | — Şehrin bol vesaitine rağmen saniyede bir |yanıp sönen kırmızı, sarı ve yeşil lârnbala- vn işaretinden kurtulup muayyen bir. yere gitmek mümkün olmadı bildiğim için e- sasen on beş dakika beklemeği göze almış « stanbulda Elyota çoban — diyenler onu burada görseler yanlış kanaatlerini çoktan değiştirmiş olacaklarına eminim. Tedarik ettiği davetiyelerle stadın en gü- zel yerine oturduk. Maçtan — bir saat evvel yirmi binden fazla seyirci tahmin ettim. Arsenal klübü küçük çapta devlet gibi bir şey. Viktorya garında bir lokanta ve bir ya- taklı olmak üzere iki muhteşem vagonu var. Stadda yatakhanesi, kabul ve parti sa- donları, hastanesi, kendi — renklerini ziyen yirmi yedi kişllik bandosu ve bütün bu İş - leri idare eden büyük bir kadrosu var. Maç zaatine kadar ağır parçalardan — tutun da Londra radyosunda dinlediğiniz. en oynak havaları biç soluksuz dinledik.. Stadın büyük saati ikiyi yirmi beş zeçli geçmedi, beyaz pantalon, kolları ve yakala- rı beyaz, bedeni kirmıcı gömlekli Arsenal o- yuncuları büyük alkışları susturan kaynana mrıltıları arasında sahaya geldiler.. Düz beyaz pantalon ve gömlek — giyıniş Bolton Vandrer: takımı bir tarafda, Arse - nal oyuncuları diğer tarafda şüt çekerler - ken kaptanlar el sıkmış, hakem parayı at - müş, oyun da stadın kocaman saatile tam üç buçukta başlarnı Bastin verdi, West Wood topu sürdü, hü - İlâsa o vurdu, bu vurdu, derken lik devre $-0, | ! devre nihayet Bolton takımı sağ mü- | n kendilerine yaptığı beşinci gol ile 0 Arsenalin galibiyetile bitti deyivermek bütün oyunu anlatmak demek olur... İngiltere futbolünün büyük — hususiyeti Arsenal takımının oyunu- içindedir. Sükünet meziyetleridir. Bir oyuncunun topu on metre sürdüğünü görmedim. Meşin topun zümrüd gibi çimen sahada kendilerinden evvel yuvarlanıp iste- nildiği yere kadar gideceğini keşfetmişler, İslmleri dillere destan olan - oyuncuları, bilhassa Bastini doksan dakika şöyle zevkle seyrodeimedim. Atlet gözü ile söylüyorum, to pu almasile vermesi birkaç saniye içinde o- lup bitiyor. Muavinler için bir oyuncuya balta olma- Ba lüzum yok, şap gibi yanar. Oyuncuyu de- Bil, ayaktan ayağa durmadan dolaşan topu takib etmek oyunun birinci şartıdır. Bayıla bayıla alkışladığımız, güzüle süsü- le topu sürmek, kıvır dedikçe bir daha ki - yırmağı ya burada bilmiyorlar veyahud da yasak edilmiş olmalı, yapmıyorlar, Çat bu - rada, çat orada dolaşan top yirmi iki oyun- cunün nazarlarını olduğu gibi üserine çeki - yor. Saniyenin onda biri hücum — hattına ne kadar yardım ediyorsa, müdafaa için de © kadar musibet oluyor. Kale sıkıştığı zaman bülün takım müda- faaya yardıma koşuyor, hücum fırsatı gel - diği zaman müdafilerin vazifesi kolları bö - Büründe seyirden ibaret kalmıyor. şampiyonu oldu ? ; ve her hareketi bilerek yapmak en büyük | 42000 kişinin çevrelediği muazzam stadda, top o kadar büyük bir sür'atle sağdan sola kayıyordu ki gözle | le güç oluyordu Arsenalin sol müdafti Hapgood otuz Df | kırk yardadan birkaç şüt çekiyor. Muavinler ikinci bir hücum hattı vazılü” sini defaatle görüyor. Bu kadar — ieri, ge gçalışma, oyuncuların nefes ve sür'nt kabill” yetlerini güstermeğe kâlidir, w Arsenal takımında büyük bir anlaşma VAP | Ü'Topu mekik dokur gibi ayaktan ayağa o K | dar kolay ve rahat geçiriyorlar ki bu zisisii oyunun zevki daha büyük oluyor. — Üç , bir gol diyen İngiliz antrenörlerinin 1âd- ” ları doğrudur amma, hiç değilse bir tritü'i boyunca topu sürmedikten sonra da bumull Ligde sekizinci vaziyette olun Bollon VAN” drerz takımına bu kadar bal sayı — atmak fırsatını bulan Arsenal hücum hattı, müdâ” faasının bu kadar bol faasının parlak oyunuma müteşekkir alduğü” nu da unutmıyacaktır. | Kaleciler müdataa hatlarının nâhak yeff müşkül vaziyette kalmamaları — için toği mümkün olduğu kadar sür'atle — ellerinde!! çıkarıyorlar. | — Müdafaa hatlarının vazifesi topu de: uzaklaştırmaktır. Gideceği yeri değil, * kenin uzaklaşmış olması esasını kabul Ci ” mişler, İki hat arasında İrtibatı temine mü€” bur olan muavinler bu patırdıda en çok küt” vet sarfına mecbur olan oyunculardır. Müdafaa kadar hücuma da iştirak atmek zarüreti onların durün dinlenmeden çalış * malarını icab ettirtyor. Oyun tarzları mütemâadiyen — deplasmö'i yapmağı emirettiği İçin saha içinde tribindt oturur gibi oyuna seyirdi kalmak — im) yoktur. Daima hareket halinde bulunan oyuacü” lar kısa ve uzun pas, yerden, havadan, B* fa ile, kaleyi görünce her fırsatta şüt cek * mek mecburiyeti dolayısile futbolü bu kâ * dar zevkli bir hale sokmağa muvaffak ol * muşlardır. Arsenal hücum hattının pek mükemınti bir şekilde topu birbirlerine vermesi tarif ©* dilir gibi değildir. Stekaya çok hâklar Bi ” lardocular gibi çimen sahada topu o k&düf hüsnü idare ediyorlar ki futbolü bu yadaf mükemmel bir hale sokmak için orna KUT vetli bir nazariyata istinad ettiğine — ial8? etmek Tâzımdır. Zevkine doyulmuyan bu maçda Arsenall galibiyetini ilân eden hakemin düdüte ÖĞ ” tüğü zaman binlerce halk sahaya üşüşü meşhur oyuncuları omuzlarına alalar. KOC ” ner bayraklarını hatıra olarak yerinden Ö” küp götüren seyirciler var. ; Daha takımlar sahadan çekilmeden bal” do ortaya gelerek Arsenalin marşını - çaldt Hemen bütün seyirciler hep birden uzun W zun şarkıyı söylediler.. Horalar arasında Arsenalin şampiyonlt hikâyesi de böylece bitti.. Arsenal takımı 42 lig maçında (21) G€Ük galib. (10) defa — berabere ve (11) dela mağlüp olmuştur. (7 gol atmış, (61) gol yemiş, ikincidti bir zayı farkla (52) purvanla sekir sene SAf7 fında beşinci defa İngiltere şampiyonluğ! nu kayanmıştır. a Geçen senenin — birinci — lig şamplof” Manehester City fena bir tesadüf bu m€f sim ikinci lige düşmüştür. Aston Villa u; mı da İkinci lig birincisi olduğu için Dü tir. Arsenalin nd) lige terfi eti bu maçl Son Posta | Yevmi, Siyazl, Havadis ve Halk gazet€Si Yerebatan, Çatalçeşme sokak, 25 İSTANBUL Gazetemizde çıkan yazı VE resimlerin — bütün — haklâf? mahfuz ve gazetemize aittir ABONE FiATLARİ ÜKEE Abone bedeli peşindir. Adre$ değiştirmek 25 kuruştur. Gelen evrak geri verilmet İlânlardan mes'aliyet ıılırııvvl"k Cevab için mektublara 10 kurusl Pul ilâvesi lâzımdır. 'osta kutusu : 741 İstanbet! Telgraf : Son Posta 'Telefon : 20203 Gi samrs e M e —H

Bu sayıdan diğer sayfalar: