8 Temmuz 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

8 Temmuz 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

U H PU AU Polis hafiyelerinin — bir çok muammaları Şözebilmelerinin en birinci sebebi; dikkat hazsalarını müessir bir surette kullanımala - Hdır. Siz de dikkat hassanızın Kuvretli olduğunu anlamak Tıdaki resme bir dakika bakınız, s00ra res - Mi kapıyarak aşağıdaki suallere cevab ve - riniz. Sunllere verdiğinir müsbet cevabların Yokluğu nisbelinde dikkat bassanız da kuv- Yetli demektir: 1 — Yanan evin numarası kaçtır? Kapı açık ma, kapalı midir? Açık ise, nodet Eski evkaf müsteşarı Bay Şevki Eren Kışlarla ışıldıyan mavi gözlerini gözle - Time dikerek: — Demek Son Posta muharririsiniz! Üşerref olduk ama... Elile sakalını &1 - Vazladı ve cümlesini tamamladı: — Amma maksadı ziyaretinizi atfedecek #ebebi bulamıyorum, dedi. , Cevab verdim: /— Bugünkü siyaset ve diplomasi dün- Yasına dair bir anketimiz var da-. — Aman ne diyorsunuz? Biz artik $i - î“ç""' unumuzu eledik, eleğimizi duva- 4 astık. Onun için beni mazur görme - Ca edeceğim. |" — Süallerim umumi ve basittir. n:"__'şhıîdir ki zamanımızın hâdisele - nuı Börüyor, okuyor ve takib ediyorsü - duî' Bu sahada her münevver insanın kaşılası lâzım gelen alâka, sizi nasıl bir Naate götürüyor? Sonra, gene meselâ, andünkü diplomasi ile dünkü diplomasi Tasında ne gibi farklar buluyorsunuz? Bay Şevki Eren mütebessim bir yüzle: bi Di Anlıyorum ki sizi, g:ııetncileıîn ta- ,dı'ıle. atlatmanın timkânı yok, diyor. Ne İnıîn tiniz? Mevzuumuz bugünkü dip - nasi, değil mi? Bana kalırsa bugün Çüksek devlet adamı, ihtiyaca kâfi ge - ka Mikdarda yok. Eski bir tabirle za- 'arımızda ekahtı rical» var! Onun İçin ’ük*'nmın diplomasisi, şimdikinden İe bi k, Çok yüksektir. Esasen, bugün Öy- & ıır zamanda yaşıyoruz ki, hddîsele_r. Plornat elile, diplomasi yolile halledil- *& Berine yalnız kuvvetle, silâhla ne - K ehi Yaşmı tekzib edecek kadar cevval ba -| Yasetle, idarecilikle alâkamızı keslik. Â-| ı_nmmuıınmııuıırı 6 — Bedyeciler ne yapıyorlar?.. $ — İtiaiye otomobilinin üstündeki bari- ne derect | yer ne harfleridir? yuka- 6 — Yaralıya ne yapıyorlar? 7 — Resimde kaç araba vardır? 8 — Yanan evin yanındaki bina nodir? 9 — Levhada ne yazılıdır? 10 — Hüdise yerinde kaç tane polis top - Janmıştar? 11 — Bir doktor arabasından Elinde ne tutmaktadır? çılmıştır. ister misiniz? ULRRANC K SON POSTA 1â — Hangi pencerelerden alev çıkmak - tadır? 13 — Yanan evin önünde duvar mı, yoksa başka bir şey mi vardır? M — Polklerin paltoları var mıdır?.. 15 — Resimde bir ağaç gördünüz mü? 16 — Tulumbadan kaç tane hortum çık - maktadir? . 1T Yangın merdiveninde kimse var mi- (dır?. 18 — Motopomplar kaç tanedir?.. 19 — Arazözü kaç kişi kullanıyor? — .—— rilmek isteniyor. Bu yüzden de gaflar ortaya çıkıyor. Fa- de hâsıl olan mecburi de- ticelendi! bir sürü siyasi kat, zihniyetleri ğişiklik... — Yani harbetmekteki zorluk mu de sİ sunuz? m: ü!;:ıcyît bu mahzur, yapılan galları unutturuyor Ve gmılerimiı bir leler, endişeler ve keşmekeşlerle geçi - yor. Yüksek bir diplomasi muhiti, bu gibi balleri ortadan kaldırmak yollarını bi - len insanlarla vücud bulabilir. Yu?n - da da söylediğim wçhi%_e. yüksek devlet adamı yokluğu, bu yüzden ken - dini daha çok hissettiriyor. — Bunun çaresi? — Bu, yani diplomasi, esas lb_:ıv!:m_ bu- lunmakla beraber, yalnız hiîı;ıı ılc_,kı_!:.b- da yeri tayin edilmekle öğrenilen bir î”m' bir tekerleme değildir ki işaret ettiğim | olsun. wf-u;ıîdıgx?bugünkü diplomasi har- bi ml hazırlıyor? Sulhu mu? : t — Bazı devletler ki hangileri olduğu- nu tahmin edebilirsiniz. harbe gitmek iyorlar! Kolay mı Muharebenin icab istiyorlar, ama gidemi; bundan sonraki barb? Vettirdiği külfetler... mez misiniz? — Fikrimce, harbedebilmek için ü ö âzımdır: büyük davayı önlemek | 1 — Ekonomik üstünlük, 2 — Askeri üstünlük. iki bilmek nunda da ziyeti haiz l sürü gai-| — Bu külfetlerin esaslarını teşrih et - Bence, harbedebilmek, harbi kazana - için, muharebenin başında da, so- iktısadi zafere ulaşmış bir va- Yâzımdır. Muha - Eski diplomat ve nazırlara göre bugünkü siyaset dünyası Eski Evkaf Müsteşarı Şevki Eren: “Bugünkü emrivaki siyaseti, eski diplomasiyi mahvetti ,, diyor rebenin en büyük düşmanı, açlıktır. Bü- tün hududları mahsur bir memleketin as- kerini ve sivil halkını senelerde doyurabil mek imkânlarını temin etmek icab etmez mi? Büyük harbden alınan dersler, unü- tulmıyacak kadar feci ve vesizdir! Bu - günün harbi İse, eski harbleri gölgede bı- rakacak bir şiddetle, bir tahrib üstünlüğü ile yapılacaktır. Modern silâhlı ve molö- rize edilmiş bir ordunun zafere ulaşmak için kullanacağı tahrib vasıtaları, eskile- rile kıyas kabul etmiyecek derecede fark. hdır. Tayyarelerle mahvedilmiş, - zehirli gazlerte ahalisi öldürülmüş bir memleket tasavvur ediniz. Bu hal, size, zamanımız harblerinin bütün dehşetini beliğ ve o nisbette de feci bir dille anlatır zanne « | derim... Nitekim, iki yıt önce, İtalya, Ha- beşistanı ensesinden kıskıvrak yakaladı. Kimse sesini çıkarabildi mi? Hayır! Çün- kü hiç bir devlet harbetmek cesaretini kendinde bulamadı. Emri vaki siyaseti, bildiğimiz ve inandığımız klâsik dipla - masiye bir adım attırmadı bile! | — Şu halde harbi uzak bir ihtimal ola- rak görüyorsunuz? — Habeşistan misali, bizi yamıltmama- lıdır. Esasen, muharebenin olup olmıya- cağı bir nas kat'iyetile tayin edilemi - yeceği gibi, bunun zamanı da bilinemer. Umumi harb meydanda: Avusturya - Ma- Kadın, iffet hususunda şu veya bu me- leke ile doğmaz; atasında yetiştiği aile, muhit ona bazan kayıdsız bir terbiye ve- l der olarak doğarmış! Yevmi bir gazetede çıkan bir yazıda böyle bir fikir görmüştüm. "Bu fikir etrafında memleketimizin mü-' nevver bayanları arasında bir anket yap- mağı düşündüm. Evvelâ kadın hekimle- re müracaat ettim. Onların bu mevzu Hekim bayanlara göre fizyolojik ve bi- ze göre de psikolojik olmıyan bu iddiaya karşı bugün de değerli kadın şair ve ro- mancılarımızdan Bayan Şüküfe Nihal ile Bayan Nezihe Muhiddin cevab verdiler. Bayan Şüküfe Nihal diyor ki | — Kadın yaradılışında sadakatsizlik etmesi mukadder olarak mı doğar? İzdi- vaç hayatında maddeten ve manen tat- min edilmiş olan bir kadın insiyaklarının ve sevki tabillerinin ilcaatile sadakatsiz- liğe sürüklenebilir mi? Sebebsiz sada- katsizlik olur mu? Kocasına ihanet eden bir kadının bu ihanetinin bir takım â- milleri var mıdır? bulacaksınız: — Sadakatsizliğin kadının yaradılışında olduğunu iddia edenleri haklı bulmadım. Hiyanet, sadakatsizlik; erkekte de, kadın- da da bazı sebeblere bağlıdır. Başlıcası terbiye telâkki, muhitin müsandesi me- selesi... Eskilerin dedikleri gibi; muhlil- miz, erkeğin cinsi ahlâksızlığını, karısına karşı sadakatsizliğini: <Erkektir, elinin kiridir, yıkar, temizlenir!» gibi bir mü- samaha ile karşılamasaydı, kocalar sıkıl- madı ve hiçbir vicdan azabı duymadan çok defa pek kıymetli ve temiz karılarını aldatmaya kalkmazlardı... Erkeğin hiyaneti nasıl yaradılış zaru- retinden dolayı olmayıp ta terbiye, iti- yad meselesi ise kadınınki de böyledir. Bayan Şüküfe Nihalin cevabını aşağıda | © Sayfa 7 Kadının kocasına ihaneti mukadder midir? Kadın muharrirler, gazeteci bir avukat tar>"ından ortaya.atılan bu garib iddiaya cevab veriyorlar Bayan Şüküfe Nihal lere rastlamam beni böyle bir düşünceye vardırdı; bilmem âlimler ne derler!.. Nezihe Muhiddin diyor ki Bayan Nezihe Muhiddinin cevabı da — Kadın doğuşta diğergâm olduğu » çin, o karakterde yaradıldığı için sada- katsiz değil, bilâkis sadakatlidir. Hilkati itibarile poligam olmadığı için de sada- katsizliğine fizyolojik bir sebeb yoktur, Kadın çok sadıktır. Sevdiği zaman değil, sevmediği zaman bile kocasına sadık kalır. Buna sebeb ©- nun mukaddes bildiği birçok bağlardır. Bunların en başında çocuk bağı gelir, ço- cuk, kadını sevmediği bir erkeğe - bile ömrünün sonuna kadar büyük bir sada- katle bağlıyabilir ve bu yüzden, buna benzer daha birçok bağlardan dolayı ko- casını aldatmıyan birçok kadınlar vardır. Fakat koca ne demek? Kadın kocasına ihanet edebilir, fakat kalbinin hakiki eşine hiyanet etmez. se- ven bir kadınin aldattığı hiç görülme- rebilir... Yahud, doktorlarımızın söyle- dikleri gibi, bazı isterik, anormal tipler, kendilerini tatmin etmek için değişiklik ihtiyacını duyarlar... Bunlardan başka, ihmal edilmiş, hiya- net görmüş kadın da bazan, - çok defa en iyi terbiye almış, en temiz bir kadın bile - gayri ihtiyari bir hataya düşebi- lir... Böyle bir kadını, cemiyetin, mutlak surette ahlâksız telâkki etmiye hakkı yoktur; neticeler sebeblere bağlıdır; ka- dının bu şekilde hiyanetini yuvası varsa, çocuklarının şerefi için doğru bulmamak- la beraber nihayet onun da kalbi çarpan, sinirleri duyan bir mahlâük olduğunu u- nutmamak, tabiatin kanunlarını düşün- mek lâzımdır. İlmi şeylere pek karışmak istememek- miştir ve hakiki izdivaç ta seven insan- Jarın birbirine karşı olan bağıdır. Yoksa maddi mukavelenin, yahud hoca duala- rının hiçbir ehemmiyeti yoktur. Nikâhla bağlanmış; fakat sevmiyor, böyle bir in- sandan sadakat beklenir mi? Bu yalnız kadınlar için değil, erkekler için de böyledir. Bana öyle geliyor ki er- kek te kalbinin eşini aldatamaz. Yalnız her kadında biraz bafiflik vardır. Fazla iltifata, fazla lükse meyyaldir. Karşısında daima şefkat, muhabbet, güzel şeyler görmek ister. Bütün bunlardan mahrum etmek bir kadını ihanet yoluna sevketmektir. Ka- dan sevmesini çok iyi bilir. Fakat ayni derece sevilmek şartile... Sevdiği insan tarafından sevilen, hiç sukutu hayale uğ- ramamış bir kadının durup durduğu yere le beraber belki kadının ahlâksızlığında verasetin, kanın da bir hissesi vardır... Daha doğrusu olabileceğini düşünüyo- de sırf ilcaatı ve sevki tahlisile ihanct ettiğini kimse görmemiş, kimse duyma- mıştır. ingilterede sigara içerken tutulan mekteb İngilterede iki ortamekteb çocuğu ale- caristan imparatorluğu veliahdinin katle-|nen sigara içtikleri için mekteb idaresine dilmesi, dünyanın başına bu gaileyi aç -| » par edilmişler, mekteb müdürü, suçlu- madı mı? Umulmadık bir zamanda umul madık bir hâdise çıkabilir, (Devamı 13 ncil sayfada) — Milletler Cemiyetini unutuyor mu- sunuz? Bu müessesenin kuruluşundaki mektebden çıkarsınız.. karar veriniz! de- “Ttarı odasına çağırmış: — Ya falakaya yatarsınız, veyahuâ da miüştir. talebelerine verilen ceza: Falaka veya tard Çocuklar, olgunluk imtihanına gırmek üÜzere bulunuyorlarmış. Bütün gün dü- şündükten sonra: — Falaka yemektense, mektebden ko- vulmayı tercih ederiz. Demişler, bu suretle de kayıdları silin- miştir. Yukarıda bu çocukların resimle- rini görüyorsunuz

Bu sayıdan diğer sayfalar: