22 Temmuz 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

22 Temmuz 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Sayfa Resimli Makale: Hergün Mühim bir zihniyet Meselesi Yazan: Muhittin Birgen B undan takriben bir âay kadar ev- vel bütün Almanyayı harekete getiren bir faaliyet oldu; bu, yol kazaları wWeyhine yapılan bir bareket idi. Hare - keti, bizzat propaganda nezareti idare et- ti; doktor Göbels radiyoda büyük bir nu- tuk irad etti; gazeteler, sinemalar, umu- mi yerler, meydanlar, hülâsa halkın dik- katini celbetmek için, halka telkin yapa- bilmek için müessir olak ecek ne kadar vasıtâ ve imkân varsa, hepsile bütün bir hafta kesif bir propaganda yapıldı. Bu propagandanın esası şu idi: «Yol kaza - larından dolayı tek bir Almanin bile bur- nunun kanaması manasızdır» bu mana « sızlığa mahal vermemek icin de gayet basit on kaideye riayet kâfi görülüyordu; bü on kaide bir kâğıd üzerine tabedildi ve her Almanın eline bu kâğıddan bir tar nesi geçmek Üzere her tarafta tevzi edil- di. Yaya gidenlerle her hangi bir vasıta- yı idare edenlere, kazalara mâni olmak için yapacakları şeyleri öğreten bu on kaideye riayet edilmek şartile, hiç bir yol kazasımın vukuuna imkân kalmıyacağı bütün Almanlara anlatıldı. Bü faaliyetin neticesi acaba ne oldu? Henüz bu neticelere aid istatistikler gör- medim. Fakat, eminim ki, kazalar hiç ol- mazsa pek çok azalmıştır; böyle kesif bir ptopagandanın müsbet netice vermeme- sine imkân tasavvur edemiyorum. Bizde pek az otomobil ve kamyon bu - lanmasına, bisiklet ve motosiklet henüz taammüm etmekte olmasına rağmen, gün geçmez ki bir kaç kaza kaydedilme- gin, Bu kazaların yüzde doksanı, muhak- kak surette, Almanyada bahsedilen on kâideye riayet edilmemesinin mahsulü- dür. Yazık değil mi? * Almanyadaki faaliyeti -takib ettiğim sıralarda, ben de daima şunları düşün - düm: Bu kazalara karşı bizde tedbir ittihaz edilmiyor mu? Ediliyor, Fakat, bakınız, | Kern, 1915 genesinde Galiçya cephe - nasıl: Maslak yolunda sür'at yüzünden | sinde başından yaralanmış, uyumak vukua gelmiş acıklı bir kazadan sonra bu |kabiliyetini kaybetmişti; Yüzlerce dük- yolda 40 kilometreden fazla sür'atle git-|tor, kendisini muayene ve tedavi et - mek menedildi. Bunun tatbikatı için de|mişler, bir —türlü iyi edememişlerdi. yollara polisler konuldu, bunlar saklan-|Kern bir türlü uyuyamıyordu. Uyu - dılar, ellerinde kronometro ile arabala -|mak istememişti. Budapeşteli - meşhur rın sür'atlerini kontrol ettiler. Kaza yal-|bir ipnotizmacı, bu zatı yirmi üç sene- nız sür'atten mi olur? Kazayı yalnız mlı-'denhri ilk defa olarak tam 90 dakika törlü vasıta mı yapar? Bu cihet düşünül-'uyutmaya muvaffak olmuştur. medi. Fakat, ben şuna dikkat ettim: Al-| — Resim, zavallı uykusuzu, bu 90 da- manya, halkın aklina, vicdanına ve kal-İkikalık uyku esnasında gösteriyor. bine müracaat ediyor. Biz ise şuraya buraya konulan polis kontrolüne. Bu, birbirinden tamamen ayri iki mücadele sistemidir ki ayni zamanda iki zihniyete tekabül eder. Almanyadaki zihniyete göre, cemiyet hayatında, ferdlerin karşılıklı ve müşte- rek menfaâtleri bakımından en güzel polis, ferdin kafası, şuuru, vicdanı ve kalbidir; şu halde bu polisi harekete ge- tirmek lâzımdır. Bizdekine göre de ferd- ler, kafşilikli ve müşterek menfaatlerini bizzat kendi kendilerine anlıyamazlar. Bu işi mutlaka üniformalr polis ve bu » nun elindeki ceza zabıt varakası temin eder, Bunun için üniformalı pülisin olma- dığı yerde iz'an ve şuurun; vicdan ve kal- bin zabitası da olmaz ve bundan dolayı da memleketimizde her gün bir kaza ile senede kim bilir ne kadar lüzumsuz ve manasız kurban veririz. manı olduklarının farkında değillerdir. 23 senedenberi Yalnız 90 dakika Uyuyan adam Budapeşteli eski sübaylardan Paul İngilterede bir atlet niçin tard edilir ? İngilterenin kadın yüksek — atlama şampiyonu 18 yaşlarında Doroti Odam, Eylülde yapılacak olan atletizm müsa- bakalarından ihrac edilmiştir. Bu ih - raca, mazideki bazı tavır ve hareket - lerinin sebeb olduğu, kendisine bildi - rilmiştir. Genç atlet, bazı eğlencelere gitmiş ve bir atlete yakışmıyacak hareketler- de bulunmuş, içki içmiş, taşkınlıklar yapmıştır. Ve kendisi de bunları Hiraf etmekle beraber: — Suçumun ağır olduğunu sanmıyo- rTuüm, Herkes gibi ben de eğlendim! de- mektedir. ——— ——— ile ve vicdan Ile yapacak, hattâ bilenler bilmiyenlere öğretecektir. Halbuki biz sa- * de yolda hareketi değil, bilet gişesi ö - Bir zamandanberi şuna da dikkat edi - |nünde bilet alma âdabını bile halka öğ - yofum: Köprü üstünde, Karaköyde ya -| retemedik. Çünkü, halkın iz'an ve vicda- pılan çivili geçidlere İstanbul halkı çok|nına müracaat edip, cemiyetin selâmeti güzel alıştı; çok güzel dikkat ediyor./'namına onu bizzat polis yapmayı biz he- Bunların başlarında bir iki hafta polis|nüz bilmiyoruz. Bu, bugünkü dünyada durdu; şimdi polis alâkadar olmadığı hal-| medeni bir millet için büyük bir noksan- de, otomobil de, araba da tramvay da, | dır. Bu noksandan sür'atle kuıtulmalıyız. halk da bu geçidleri mükemmel surette Muhittin Birgen kullanıyorlar. Henüz bunları görmemiş, yahud kullanmıya alışmamış yüzde an kadar acemi bulunsa bile eğer arada po- lis bunu herkese hatırlatacak olsa İs - tanbul halkı da kendi iz'an ve vicdanının polisini dalma yanında gezdiren meden! bir halk olduğunu parlak bir surette is » bat edecektir. Demek oluyor ki kabahat halkta de - Hildir. Her gün gözümün önünde cereyan eden teçrübeden sonra tam bir kanaatle inandım ki, eğer bu halka, vazifesi esaslı bir surette anlatılmış olsa © bunu iz'an ESTER İSTER . &4 Bazı kimseler bir müsahabe esnasında kendi işlerinden, yahud da çalıştıkları yerin şeflerinden bahsederlerken: — Sevmiyorum, fakat devam ediyorum, derler. Bu adamlar eğer kendi işlerinden bahsediyorlarsa ken- di kendilerinin, çeflerinden bahsediyorlarsa onların düş- SON POSTA BE Sevilmiyerek yapılan iş... & SÖOÖZ ARASINDA Hergün bir iık“r;_î ; betle daha Bandan ağlar, ve görenlere | hakikaten büyük bir teessür lç('ndt! rirdi. Bir gün zengince bir kadın ölmüş - tü, Ağlayıcı olarak Domski'yö tut - mak istediler. Fakat Domski'nin evi- ne giden onu alamadan döndü. — Domuki nergde? Dediler. Domskinin evine gidip tek başına dönen: — Domaki özür diledi, dedi, ağlıya- cak vaziyette değilmiş.. Bu sabah ko- İNAN, Ağıt başlı bir başmuharrir dün şu satırları yazıyordu: «— Her vene olduğu gibi bu sene de Kalamış koyunda bir deniz hamamı yapıldı. Hamamın bir tarafında erkekler, di- eğr tarafında kadınlar denize giriyorlar. Buna bir diyeceği- miz yoktur. Bu sene fazla olarak erkekler ile'kadınların su- ya girdikleri yer arasında ve deniz üstünde sal biçiminde bir de kahve yapılmıştır. Burada denize girenleri seyretmek | İ | ; ş İ İ | i kalmış ta bu yüzden ağlıyor tesirini ve- i cas ölmüş. 14,000 İngiliz Lirasına satılan Bir futbolcu Arsenal klübü, takımdan — çekilen meşhur Alec James'in yerine Bryn Jo- nes ismindeki oyuncuyu 14 bin İngiliz Hrasına, yani bizim paramızla - 87,000 'Türk lirasına satın almıştır. Klüp ilkönce 12 bin İngiliz lirası ile pazarlığa girişmiş, — sonra başka bir klüp, 13.000 İngiliz lirası verince Ar- senal, 14 bin İngiliz Hirasfle müzayede- yi arttırmıştır. Bryn Joönes — (Kurdlar) — klübünün beynelmilel oyuncularındandır. Ve bu klüp şimdiye kadar sattığı oyuncular'- dan tam 69,753 İngiliz lirası (takriben yarım milyon Türk lirası) kâr et- miştir. Coe Luis vergi vermemek için maç yapmıyor! Dünya ağır siklet boks şampiyonu Coe Luis bu sene yeni bir maç yapmıyacağını ilân etmiştir. Bunun sebebi vergi mesele- sidir. Siyahi boks gşampiyonu bu sene 450,000 dolar kazanmıştır. Eğer sene ni- hayetine kadar kazancı bu mikdarı teca- vüz ederse 96 80 ini maliye memurü tah - İSTER olmiyabilir. göze çarpıyor.» İNAN, Bir işin güzel yapılması, muvaffakiyetle başarılmasmı an- cak sevilerek yapılması ile mümkündür, sevilerek yapılmı- yan iş sönük olur, fena olur, yapılmasından ise yapılmaması müreccahtır. Ve ferdler için olduğu gibi cemiyetler için de en tehlikeli hastalık bedbinliktir. Bir işi sevmediniz mi aonun sahibine düşman değilseniz bırakmız, sizden sonra gelen daha iyisini yapacaktır, Sudan hoşlanmıyan Aslanlar denize Nasıl alıştırılıyor ? Aslanlar ayaklarını suya sokmak « tan, ıslatmaktan hoşlanmazlar. Ve res- mini gördüğünüz aslanı da suya alıştı” rıncaya kadar epeyce zorluk çekilmiş- tir. Amerikalı Aslan mürebbisi aslana her gün bir su kızağına bindire bindi- re, ve ıslata islata hayvanı suya isin « dırmıştır. Bugün aslan deniz safasın - dan çok keyiflenmektedir. İngiltere ve Avustralyada hizmetçi buhranı İngiltere ve Avustralyada hizmetçi buhranı baş göstermiştir. Sydney ahalisi, hizmetçi bulabilmek için akıl ve hayale gelmedik çareler dü » şünmektedirler. Meselâ evlerinde çalışa- gak olan hizmetçilere: 1 — Gezinti biletleri tedarik edecek - lerini, 2 — Evlerinde hususi banyo daireleri bulunacağı, 3 — Çamaşır ve ütü fle meşgul olmı - yacaklarını, 4 — Haftada 12 Türk lirası maaş vere- ceklerini vüdettikleri halde, hizmetçiler gene nazlanmaktadırlar. ——— sil edecektir. Meşhur boksörlerden Bee Er, Şmeling, Bradok ve Tomi Far arasında yapılması takarrür eden maçlardan sonra galib ge- len Çoe'yi davet ederse dünya şampi - yonluğu Ünvanını kaybetmemek “ için zenci bu maçı kabul edecek, fakat maç gelecek sene yapılacaktır. İNANMA! istiyenler toplanıyorlar, İşin bu tarafına da bir diyeceğlmiz Ancak son günlerde kahvedeki seyircilerin bazılarının ellerine dürbün alarak suya giren, yahud güneşe yatan çıp- lak insanların vücudlerini tedkike koyuldukları hayretle İSTER İNANMA! Temmuz 22 Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu İcin Bugün Konamadı İ a Şam politikacıları (Baştarafı 1 inci sayfada) vereceği kararlar da artık kimseye meçe hul görünmüyor; Hataya aid bütün iti e lâfları tanımamak karari olacaktır. Irakın Hatay meselesindeki tavassutu meselesi etrafında yeni rivayetler çıkut. Bağdaddan Şama gelmiş olan mevsuk haberlere atfen gazetelerin verdikleri malümata bakılırsa Hatayın Suriye ile Türkiye arasında taksimi esasına istinad eden Irak teklifi hiç bir tarafta müsaid bir hava ile karşılaşmamıştır. Denildi « ğine göre Ankara büu teklife kaçamaklı bir cevab vermekle iktifa etmiş. İngilte- re ile Fransa da taksim fikrinin, Cenevze kararlarına muhalif olduğu tarzında mu- kabelede bulunmuşlar, Şam mehafili ise bugünkü vaziyetin, yani Ankara anlaş « malarının Cenevre kararlarına tamamen muhalif olduğu meydanda Iken bu kadar iyi bir teklife Türkiye ile Fransanın ve bu arada nüfuzunu istimal etmesi rica e- dilen İngilterenin bu tarzda cevablar vermelerini haksızlığın yeni bir delili olarak tolâkki ediyorlar. Bu haksızlık karşısında Suriye için Arablık ittihad ve tesanüdünün kuvvetine istinaddan baş- ka bir çare kalmadığını, bugünkü vaziyeti hukukan hiç bir suretle kabul ve tasvib etmeyip Arablığın kuyvetini göstermek zamanının gelmesini beklemek zaruri ol« duğunu söylüyorlar. O zaman Suriye ve Arablık, herkesten intikam alacıkmış! Bu zaman geledursun, Şamda Ermeni muhacirlerinin ve politikacılarının mik- darı artmakta devam ediyor. Buraya dö- külüp gelen Ermeniler, müfrit nasyona«s listlerle birlikte içtimalar yapıyorlar ve yeni vaziyet karşısında «Arablığın» hus kukunu müdafaa için ne suretle çalışmak Tâzım geldiği mevzuu üzerinde uzun uzake dıya müzakerelerde bulunuyorlar. <A « rablığın» denildiği zaman, bunun içinde Ermeniler de dahildir. Buradaki Ermeni politikacıları artık kendilerini de Ara$ saymaktadırlar; nitekim Arablar da öns lara hiç durmadan «ekardeş» diyorlar. Fa« kat, bu kardeşliğin nereden geldiğini ne soran, ne de düşünen var, Fakat, politikacı Ermenilerin bu son hareketleri, hem biraz huylunun huyun. dan vazgeçmemesi kabilinden, hem de Arab nasyonalistlerine hoş görünüp bir külâh kapmak arzusundan şeylerdir. Cid- di olarak yapabilecekleri bir faaliyet yok- tur. En müfrit nasyonalistler bile bunu müdriktirler. Hatayda seçim Adana 214(Hususi) — Hatayda yarı kae lan kayıd muamelesine yarın başlanacak- tır. Muhtelif yerlerde bürolar kurulmuş- tur. Antakya konsolosu Kudüse tayin edildi Adana 21 (Hususi) — Antakya baş - konsolosumuz Karasapan Kudüs başkon- solosluğuna tayin edilmiştir. Seçim büroları Antakya 21 (AA) — Anadolu ajfansının huşusi muhabiri bildiriyor: Yarın sabah kayıd müamelelerine aşa « ğidaki sekiz büroda tekrar başlanacaktır: un kazasında İskenderun büro- su, Kırıkhan kazasında Reyhaniye ve Akte- pe büroları, Antakya kazasında Antakya şehi rtindeki Osmaniye bürosu ile, Karsu, Kar « beyaz, Şehköy ve Ordu büroları. Her büroda bir reis ve bir âza ve üç kâtib bulunacaktır. Hasus! mahkeme bir reis ve iki âzadan mürekkobdir. 16 ncı madde tadil edildi İlk intihab nizamnamesinin 16 mcı mad- desi tadil edilmiştir. Bu tadile göre Hatay seçimi cedvellerinde müseccel olan mskerler- le, Jandarma ve polislerin kayıdları Iptal e- dilecektir. Bürolar sabah saat sekizden on ikiye kadar, öğleden sonra on beşden on se« kize kadar açık bulunacaktır. yapılacak Antakya 21 (AA) — Anadolu ajansının hususi muhabiri bildiriyor: Beçim komisyonu verdiği bir kararda ez- cümle diyor ki: 'Tüşk ve Arab cemaatlerinin şikâyetleri 0- gerine yapılan tahkikat Sancak vatandaşlı- ı sıfatını haiz olmiyan bir çok — Arab ve Kürtlerin Reyhaniye bürosunda usulüz o - nun için Reyhaniye bürosunda evvelce kay- dedilenler altı gün zarfında evvelce aldık - ları kartlarla birlikte Reyhaniye bürosuna bizrat müracaat edeceklerdir. Bu — miülddet zarftında. müracat etmiyenlerin isimleri lis - teden silinecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: