26 Ağustos 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

26 Ağustos 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M Sayfa SON POSTA r'îiiıd. tahrirat kaleminde başlayıp İstanbulda k..d.mğ“' altında biten memuriyet hayatı : 76 Devlet kapısında Yazan: Eski Dahiliye Nazırı ve eski meb' İzzet Paşa öldükten sonra kâğıdları arasında, Erzincandaki ihtiyar karısının yürekler acısı bir mektubu çıkmıştı. Bu mektub: “Ey zalim Esmanı şert mahkemece müstehik- | mıyacakları © ceza gününde iki elimin larına tevzi olundu. senin yakanda bulunacağını bil, O z8- Edirne valiliği dokuz sene kadar u-| man seni sürükleyip cehennemin en zamış olan bu İzzet pâşayı şahsan tanı- derin bir yerine atmak için Allahın bu maam, Bu uzun seneler, o vilâyet için, |zayıf kollarıma, ellerime kuvvet vere- her suretle bir ihmal ve inhitat devri ceğini ümid ederek teselli bulmakta -| olmuştur. Çünkü bu müddet zarfında yım. Kuş kadar ömrüm kaldı, bundan | vücude gelmiş memlekete faydalı bir |sanra senden hiç bir şey istemem; A elli yıl us Ebubekir Hâzım şehrimize herif!,, diye başlıyordu Yalnız, Ermeni Marhasası efendinin pek yerinde olarak söyledi - z Bi bir sözü nakledeceğim: Yeni mevsim futbol maçları bugur_ı Evvelâ istitraden şunu söyliyeyim ki |Saat 4 de şehrimize gelecek olan Ennadi Ermeni marhasası Mesrop efendi, ben | yülehli takımını yarın ve pazar günü Edirneye vardığım zaman orada idi. | Galatasaray, Güneş, Fenerbahçe, Be - Pek hulüskâr bir adamdı. şiklaşla yapacağı festival maçlarile a - Bir cuma günü, İzzet paşayı ziyaret | çılmış olacaktır. eser görmedim. Bilâkis göze çarpan iyi eserler, hep müşarünileyhin selefi olan Kadri paşa tarafından yaptırılmıştır. Fakat aonlar da, kasdi ve sürekli bir ih- mal ile metrük ve harab bir hale gel- mişlerdi. İzzet paşa, san'at mektebine: — © benim maktebimdir, diyerek sgahabet eder gibi görünürmüş. Halbu- ki burası birkaç çocuğa mahsus bir da- rülâceze ve birkaç şahsm istifadelerine mahsus bir müessese haline gelmiş. Vaziyetin ıslahı lüzumunu söyleyer Mmaarif müdürüne, paşa, şu cevabı ver- imiş: — Ben senin mekteblerine hiç karı- Şfayor muyum? Sen de benimkine ka- Tışma! Bu söz, İzzet paşanın nasıl bir vali olduğunu isbata kifayet eder. Müşarünileyhin şahsi ve yegâne e- teri, oldukca mühim bir masrafla Er mincanda yaptırdığı camiden ibaret bulunsa gerek. Bu camiin inşaatı bitirilir bitirilmaz, kendi hayatı da sona ereceği bir muzib tarafından işae olunmuş ve paşaya da bu söz duyurtulmuş! Edirnede, bu ke- hanetten dolayı, camlin senelerce ta- maamlanamadığı, bu suretle iki âkıbetin İstenilmiyerek birbirine yaklaştırıldığı söyleniyordu! n daima düşündüğü şey, ne tle olursa olsun, padişaha hoş gö- Tünmek için her vesileden istifade ct mek olduğu anlaşılıyordu. Paşa vak- tile asker silkine mensup iken rütbesi alınarak o meslekten çıkarılmış olma - sından dolayı gene askerliğe dönerek hem vali, hem de merkeri Edirne olan 2 nci orduya müşir almayı pek ziyade Aarzu edermiş. Ö zamanlar bu ordunun Tni olan Veysel paşa w Jeyhinde — ikinci — Abdülhamide ih- bar ettiği bir — vak'adan do- layı murassa imtiyaz nişanile mükâüfat- Tandığı rivayet edilen İzzet paşanın, bu nişanrı aldıktan sonra, baş mabeynci Hacı Ali paşaya yazdığı anlaşılan mek- tubun müsveddesini gördüm. — Bunu, merhumun evrakı arasından — çıkınca, Üefterdar Rasıb (esbak maliye nazırı) ve maarif müdürü Said (esbak maarif nazırı) beylerle birlikte okumuştuk. İzzet paşa, mektubunda, kendisine verilen imtiyaz nişanından dolayı Ti- sanen ve kalben müteşekkil ise de vü- zaret üniformasının göğsü, — mezkür nişanın altın dallarına benziyen sırma- li nakışlarla kapalı olduğu için seçile- ve bu sebeble eflilen tahd:-si et farizasının mü kalmak - ta> olduğunu yazı) Rütbesinin, füniformasının göğsünde böyle nakışlar bulunmıyan müşirlik rütbesine tahvi - Hni padişahtan niyaz ediyordu. İzzet paşarlın kâğ arasından, Erzincandaki ihtiyar karısımın kimbi - lir kime yazdırmış olduğu bir mektub 'da çıkmıştı. «Ey zalim herif» diye baş- hyan bu mektubda, kadıncağız, sene - lerdenberi çektiği yoksulluk ve sefil- likten, okuyanları ağlatacak derecede bahsettikten sonra sözü şöyle bitiri - yördu: «Bunca yıllardanberi ölmiyerek, öle- miyerek çektiğim meşakkatlerin dere- cesini bir ben bilirim, bir de Allah. Sen bir vezir! âli şan oldun; ben bir ço- ban karısı da olmuıyarak mahaza sanaı zevce olduğumdan dolayı memleketin en sefil, en bahisız kadını oldum. Sen- 'den dünyada öç almak henim için mümkün değil. Çünkü elimin ermiye- ceği yüksek makamlarda, — gücümün yetmiyeceği kuvvettesin. Fakat er, geç bir gün gelecek, Allahım — huzurunda Karşı karşıya bulunacağız. Paşalığın, bütün geçici kuvvetlerin bir işe yara- lah belânı versin...» | İzzet paşa, hastalığı esnasında yat- [tıi'l yatak içinden fırlattığı tükürük ve İ|balgamlarla yanındaki duvarı kirlet - ,miş idi. Bundan dolayı maarif müdürü |Said bey, buraya « kabartma haritalı oda» adını vermişti. Şu misalden anla- şılacağı vechile, et paşa, bizzat le- mizliğe hiç riayet etmiyen bir adamdı. Buna ryağmen herkesten iğrenir, kim- senin, eline, esvahına dokunmasını is- temezmiş. Hattâ hastalığı esnasında kendisini tedavi eden hekimlerin nabzına doekun- malarına bir türlü muvafakat etmiye- rek yalnız uzaktan diline bakmalarına müsaade etmiş! Paşanın bu âdetinden ileri gelen bir çok garib hallerinden başka, her tarafa şayi olan güldürücü sözlerini, kemal derecesini bulan hamır cevablığını işit- malş, bu yoldaki pek çok hâdiselerin hi- kâyesini dinlemiştim. Meselâ, zaptiye (Jandarma) alay beyi: — Miralay ters, diye hitap edermiş! Bu kabilden kelime oyuncaklarını sa- yısız olarak yaparmış. edenler arasında Marhasa da bulunur. Paşanın gerek ön ve gerekse pantalon düğmelerinin -ya dalgınlıktan, yahud esvaplarına kimsenin el sürmesine mü- saade etmemesinden dolayı - açık kal- dığını, diğer ziyaretciler gibi, Mesrop efendi de görür. Paşaya, gözile, kaşile işaret ederek meseleyi anlatmıya çalı- şır. Fakat İzzet paşa, görmemezliğe gelir. Lâkin, diğer misafirler, Marhasa- nın işaretleri yüzünden, gözlerini hep bakarak: Jümsiyerek şu sözleri söyler: — Deost başa, düşman ayağa bakar, sını buldu! —42— İki aydanberi uzun bir istirahate çe kilmiş olan klüblerimiz yeni mevsim maçlarını Mısırlı böyle kuvvetli bir ta kıumla açınış olmalarından dolayı ayrı- ca bir zevk duymuş olacaklardır. Dört büyük klübümüzün muhtelit - leri halinde sahaya çıkacak olan oyun- ecularımızın bu maçlar için — bize tam kuvvetlerini bildiren bir ayun göstere- ceklerini zannetmiyoruz. İsimlerine güvenerek yanyana di - oraya dikerler. O zaman paşa, önüne | zilmiş olan futbolcularımız, henüz fut- bolün istediği sür'at ve nefes kuvve - — Ya, açık mı kalmış? der ve gü -|tinden mahrum oldukları için bugün böyle bir endişe izharından kendimizi alamıyoruz. Her iki muhtelit eli ayağı derler. Bizim Marhasa efendi da arta- | tutan en sağlam oyunculardan teşkil edilecektir. Bir buçuk saatlik oyun esnasında Vali Abdurrahman, Müşir Mahmud |büyük bir rol oynayacak olan taham - Hamdi, ordu müfettişi ferik Arif müllerini son haddine kadar kullana - rak yapacakları bu maçların bize on - veğ > Edirneye vardığım zaman Mahmud |ların bu mevsim ne vaziyette olahile - Hamdi paşa ikinci ordu müşiri ve hün- |ceklerini aşağı yukarı — göstereceği de kâr yaverlerinden ferik Arif paşa da| muhakkaktır. bu ordunun Mmüfettişi idi. (Arkam var) Günün Bulmacası SOLDAN SAĞA: 1 — Ay sonunda aylıkcıya — üzz olan et 2 — Arzu - Şiir yazan. 3 — Rücu edem - Btigt. 6 — Tavana bir arada asılmış lâmba- lar, © — Adak - Lemet. T — Aralatmak masdarından emrihazır. # — Adanan şey - Bir nota, 9 — Adalar denizi - Şeref kazanan. 10 — İşaret sıfatı - Gayret - İstifham nidası. YUKARDAN AŞAĞÖL: 1 — Işık etrafında dönüp dolaşan bö- cek « Baba, 2 — Göğleri görmiyen - İli cümle par- çaşımı birbirine bağlıyan « Zehir. $ — Bir edib silsilasinin eski soyadları. * — Yüksek - Çünkü. & — Başında bir «As olursa toplanma, € — Aydınlık - İstifnam nidası, 1 — Taylacının elinden düşmiyen - Saç * tarayan, $ — Hamamda sabun sürülmeye ya- rar - İlâve etmek — masdarının türkeesinden emrihazır. $ — Komşu ve dost bir devlet - Yağma. 10 — Mısırdaki nehir - Kokulü bir me- bal Evvelki bulmacanın halledilmiş şekli RADYO Buyünkü program İSTANBUL 26 Ağustes 1938 Cuma ÖĞLE NEŞRİYATI: 12.30: Plâkla Türk musikisi. 1280: Hava- 418.1905: Plâkla Türk musikisi. 1230: Muh- telif plâk neşriyatı. AKŞAM NEŞRİYATI: 19.30: Rumen festival orkestrası. 19.15: Kon ferans: Selim Bırrı Tarcan - (İnsanlar nasil mes'ud olabilir?) 19.90: Borsa habesleri, 90: Baat Ayarı: Grenviç rasadhanesinden nak- len. Nezibe Uyar ve arkadaşları tarafından Türk musikii ve halk şazkıları. 2040: Hava Taporu, 2043: Ömer Rüza Doğrul tarafından arabea söylev. 21: Saat âyarı. Orkestra. 21. 30: Nihal Asım ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları. Z210: Viyo- önsel, Piyanoda Aleke Keleci, İstanbul kon- servatnazı profesörlerinden Muhittin Sadak. 14.30; Karığık plâk neşriyatı. 14 $0: Plükla, Türk muzikisi ve halk şarkıları, 1515: Ajans. haberleri. AKŞAM NEŞRİYATI: 18:80: 'Plâk meşriyatıu. 10:15 Türk musiktiaf (Mukbule). 20: Saat âyarı ve aTaben neşri- Yat, 20.15: Türk musikisi (Hilmet Rıza). 21: Konferans (Şevket Süreyya Aydemir). 21.13: Bu gece nöbdetei olan eczaneler şun - Tardırı İstanbul eihetindekiler: Aksarayda: (Sarım), Alamdardat (Bır- rı Asım), Bayazıdda: (Belkisi, Sumatya- da; (Brofilos), Eminönünde: (Salih Ne- catiy, Eyübde: (Arif Beşir), Fenerde: (Rüsameddini, Şehremininde: (Namm), Şedaadebaşında: (Asaf), Karagümrükte: (Kemal). Küçükpazarda: (Yorgl). Bakır- Köyünde: (İstopan), Beyoğlu cihetindekiler: İBtikiâi enddesitde (Cnlatasaray). Tü- nelbaşında: (Mutkovişi. Galatada: (İk! yal, Pindildida: (Mustafa Nati), Cum- huriyet caddesinde: (Kürkçiyan), Kal- yoncuda: ( Zafiropuloğ ), Firuzağada: CErtuğral). Şişlide: (Asım). Beşiktaşta: (A Raza), : ( Ahmediye ), Sarıyerde: Csaf), Kadıkâöyünder (Baadet, Osman Hulüzt, Büyükadada: (Halk), Heybelide: (Halk). Mısırlı futbolcular bugün geliyorlar Ennadiyülehli takımı yarın Güneş - Galatasaray, pazar Mesrop|günü de Fenerbahçe - Beşiktaş muhtelitile karşılaşacak Mıisır takımının kuvvetli oyuncular- dan teşkil edilmiş olduğuna hiç şüp - he yoktur. Misir takımı öyle uzun uza- dıya oyunlar yapmadığı için muayyen bir kadrosu yoktur. Lüzumu halinde teşkil edilecek mil- N takıma yediden fazla oyuncu veren Ennadiyülehli Mışırın en maruf oyun- cularını elinde tutan bir klüptür. 1928 Amsterdam olimpiyadında er — kuvvetli sağ iç olduğunu bütün dün « yaya göstermiş küçük Muhtar hâlâ ta- kımın kaptanıdır. Uzun paslı İngilis Oyun tarzını benimsemiş olan Mısırlı - larin buna tabil sür'atlerini de ilâve et- tikleri tatlı bir oyun sistemleri bu- lunmaktadır. Futbol mevsimi içinde olmamala « rına rağmen bu seyahat vesilesile id - manlı bulunmaları lâzım gelir. 1925 de Kahire ve İskenderiyede mmüteaddid maçlar yapmış olan Galatar saray, Fenerbahçe muhtelitine büyül misafirlik göstermiş olan Musırlıların iyi bir şekilde karşılanacağını ümid & derken futbolcularımıza da yeni mev - sım dolayısile güzel ve parlak oyunlar temenmi ederiz. Ömer Besim ingiliz atleti Vooderson|istanbul muhteliti bugün iki dünya rökoru kırdı Bu sene yaptığı müteaddid koşular- dan yarım mil olan bütün mesafelerin- de dünya rökerlarını tehdid eden İn - giliz atleti Sidney Wooderson, nibayet mükemmel bir form üzerinde olduğunu. isbat etmiş ve bir yarışda iki mesafenin sahibi olan Amerikalı Robinsona aid rökorları kırmağa muvaffak — olmuş - tur. S. Woaderson ayni zamanda bir mil (1609 m.) dünya rökortmenidir. Bir ay evvel Londrada yapılan İn - giliz şampiyonasında — Amerikalı Cu - mirıgham ile 1500 metre dünya röko - ru için yarışacaktı. Wooderson tek başına bile bir çok tökorlar kırabileceğine inandığı için bu mükemmel vaziyetinden istifade e- derek bütün mesafeleri birer birer tec- rTübe ediyordu. 1500 metre üzerinde yaptığı yarış - da bu rökoru kırmağa teşebbüs etmiş, fakat muvaffak olamamıştı. Bu hafta içinde 800 metre 880 yarda (804 m) sökarları peşinde koştu. Her ikisini de şayanı hayret bir derece ile kırdı. Her iki rökor da Amerikalı Robinson'a aiddi. 800 metre | d, 49 &, 6/T0 (Los Angelba- dan beri) 880 yarda ayni dereceyle Idi. Rökor koşusu İngilterede Motspor park pistinde hususf hendikapla ya - pılmıştır. İlk 440 yardayı 52 6/10 da geçmiştir. 800 metreyi 1 d, 485 4/10 da alarak bir sökor kırmıştır. Mükem - İyeçmiştir. 800 metreyi | d, 48 g, 4/10 saniyede alarak bir rökor daha kırmış- | tar: H d, 49 8. 2/10, Bu şekilde Wooderson üç dünya mö koruna sahib olmuştur. Macarlarla san güreş maçları bu akşam yapılıyor Festival münasebetile şehrimize gel miş olan Peşte muhteliti bu akşam Tak sim stadında üçüncü ve saon müsabaka- sını eğ iyi güreş takımımızla yapacak- tır. Bulgar yüzücü bugün geliyor Festival münasebetile — yapılacak İ|yüzme müsahakasına iştirak. edecek o- lan Bulgar yüzücüsü A. İyanof bu sa - bah şehrimize gelecektir. izmire gidiyor İzmir fuarı münasebetile tertib edi- — len futbol turnuvasıma iştirak edecek olan İstanbul muhteliti bugün Bandır- ma yolile İzmire gidecektir. Ankara, İzmir ve Trakya muhteliti ile üç maç yapacak olan İstanbul takı- mu, Mısırlılarla yapılacak maçlar do « Jayısile bir hayli zayıf olmakla bera « ber aralarında Haşim, Muhteşem, Esad, — Moehmed Ali, Şahab gihi muhtelif klüp Terin tanınmış oyuncuları vardır. He « men hemen kuvvetleri müsavi takım- — lar arasında yapılacak olan bu maçla- rın her biri ayrı bir heyecan ve zevk taşıyacaktır. Bir doktorun günlük notlarından Hayız halinin Bozuklukları Kadınlarda ve genç kızlarda ay halinin azalması, geri kalmazı, vakitsiz gelmesi, az veyahud çok gelmesi dulma alle rele- lerinin ehammiyotle nazarı dikkate almı- ya mecbur oldukları mühim bir mesele- dir. Çünkü bu mevzil ve umuml yezaif ile şiddetle alâkadardır. Rahimde her Bangi bir lühab veyahud rahim Je mebyis, yant yamurtalıklar a- rasındakt boruda ve civarındaki bozul- luklarda ve bizzas yumurtalıkta bir ilti- hab veyahud nâtamamiyot mevcud oldu- Bu vakit yukarıda saydığımız — Grızalar münteli?f şekillerde Başgüsterir. Hull ta- bilde bir kadının veya genç kızın. hayız zamanı 25 - 30 gün arasında vuku bule mahdır, Otuz güne pek varmaz. Üç, üç da derhal sebeb aramak lâzımdır. Çüne kü bu hususta ekseriya vuku bulan ih- mal ve lâkaydi bütün bir huyat müd- detinve fect notireler verecek ve üattâ kısırlığı muclb olacak vaziyetler meydim na getirir. O zaman en büyük ihtimam- Tar başlar. Tedaviler ve amaliyatlar üst- Üste tatbilkr edilir. Fakat mazlesef artık geç kalınmıştır. (Davam edeceğiz) Pa fay ue Baate a

Bu sayıdan diğer sayfalar: