30 Eylül 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

30 Eylül 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Çeklere “Ç ması yanın yaya den» (ASKERLİK, Valide hanını, belediye zorla nasıl boşalttırdı? Kiracılardan biri ağlayarak: “Buradak yardım Orta - o... gösterir ed anda harb aka" visamiral C0st6X:| Handan Siâline»| & Bu eser, Yal neşretmiştir. Ki a, Fran rütbeli bir d kul- üstelik «Sev ansile Fransa $ bulur da öd; i Avrupa” Sovyet Rusya eği a yldahale hemmiyet” Çekoslovak” içerlerin” Romanya İR arına yarı erin ver «vE eişmkâni geçecek d dolaşma cenubda” yığının, sr ödünç Çeki yor. alinden ceğini ya © Romany? kib ede” Bay Rus diyor ( Jan it ediy” eee yolar > — islop biye kolu Kime Cap | , — Şimal yes SEE. Borro | , Ge-| “- Bismil: Bina: için Rus ordularının Romanyadan nasil geçeceklerini ifşa eden kitab engiz Handan Staline,, harb akademisi kumandanı neşrettiği kitabda z har Avrupaya nasıl müdahale SON POSTA w ee hava Boğaziçinde yoktur, Bir yıldır İstanbul gazetelerinin gün- lük havadislerine katık ettikleri üç tem- Gi cit pilâvı vardır: Adliye sarayı, Eminö -| f Ni nündeki merhum Valide hanı ve bu ba - nın büyük pederi diğer Valide hani. Eminönündeki bir numaralı Valide ha- nı imarın sillesini yedi. Diğeri iki nu - maralısı da evvelki gün belediyenin hış « muna uğradı. Malümdur ki, bir sene evvel Eminönü kaymakamlığı bu büyük Valide hanının nasıl bırakır de giderim!,, diyordu Ağ Gen “lava İtamir edilmesi için tahliye emri vermiş ve handa oturan 500 ü mütecaviz insa- nın sokak ortasında kalmamasını temin ; Sayfa ben burasın -İtur. in Rus ordularının Romany şimalinden geçişini kroki ruca Budapeşte istikametini tütması ve bu kolun dahâ cenübunda tahşidi düşü- pülen Rumen ordusunun Viyana ve| Graz üzerine yürümesi icab ediyor, Bir Fransız harb akadei kuman- danıinin bir Orta Avrupa harbine muh- telif devlet ordularının muhtemel mü- dahale tarzlarını tedkik etmesinde ve- yahud Sovyet ordularının böyle bir harbe girişmek için, Romanyanın şi- malinden Macaristan ovalarına inme lerini Moğolların, 7 asır evvel, Avrupa- yı istilâ hareketlerine benzeterek bü- maksadile gazetemiz tarafından neşriyat yapılmıştı, Bunun üzerine tahliye kararı geri bırakılmış, fakat hanın sihhi şartları bir an evvel iktisab etmesi istenmişti. | 60 dan fazla hissedarın malı olan ihti- yar hanın tamirine başlanacağı söylen - miş, fakat söylendiği gibi kalmıştır. Bu- nun üzerine dün Eminönü kaymakamlığı hanı tahliye ettirmiştir. Yalnız daha evvel kendilerine tebliğat yapılanlar, verilen kararların en az bir sene sonra yerine getirildiğini tahmin et- tiklerinden bu ültimatom karşısında kıl larin bile kıpırdatmamışlar, bu yüzden eşyalarını bitpazarı gibi hanın taş kori- dorlarında bulmuşlardır. Biz, evvelki gün tahliye esnasında Valide hanının yük Türk hükümdarı Cengiz ile Sov- yet Rusyanın şimdiki hâkimi Stalin 2-| rasında mukayese yapmasında bir fev- kalâdelik yoktur. Fakat Fransız visa. miralinin, Rus orduların Romanya şimalinden hasıl geçeceklerini ve Ro- manya ordusunun bu Sovyet Rus kolla- rı yanında nasıl harbe müdahale ede- ceklerini ifşa eden kitabıma dair Ro-| mânia Militare adi, Rumen askeri risa- lesinin haziran n çıkan bir Çünkü Ru- lesi Castex'in plânlarını ler gibi, okuyucularına tenkidsiz arzederken, makalenin sahibi Rumen zabiti de kitab hakkında yazdı- i | Castex'in eseri hüsusi tarzdaki kitabların ükselmektedir.» * gamirali ile hemfikir olduğunu g v mektedir. H. E. Erkilet ananas aye soras Amasyayı seller bastı, ceviz büyük'üğünde dolu yağdı | Amasya (Hususi) — Evvelki gece) bütün Amasyalıları uykularından fir - latan çök şiddetli bir fırtına olmuş - Bardaktan © boşanırcasına y yağnür arasinda ceviz büyüklüğünde - da düşmüş şehir altüst » olmuştur, Selağsi ve Savacca derslerinde çimdi - ve kadar görülmemiş bir sel akmıştır. Sular bütün caddeleri kaplamıştır. Sel eni hastanesi eczane ve lâ * boratuvarla girmi hastalar ara - ında panik uyandırmıştır. Nüfusca 2a- koridorlarında, pardon sokaklarında - bu- ralara sokak demek daha doğru « bir u - zunca gezinti yaptık. Gördüklerimiz hem ac, hem gülünçtü. Bu bir trajedi dekoru içinde öyle bir kamedi idi ki, yekdiğerine bu kadar zıd şeyleri Meyerhold bile bir araya getirmemiş, sahneye koyamamış» tır. Bütün odalar boşaltılmış, kapılarma birer mühür vurulmuştu. Her odanın ka- pısı önünde bir yığın eşya ve bu eşyanın | üzerinde çoluklu, çocuklu ,kadınlı, er » kekli bir kalabalık. Burası bomburdım. na maruz kalmış, ahalisi zehirli gaz sığı- naklarına doldurulmuş bir İspanyol şeh - rini andırıyordu, Han sakinlerinin üze « rinde Çekoslovakyadan kaçan Südetlerin telâş ve perişanlığı görülüyordu. Allahım bu han ne de muazzam şey - ! Eğer bana bekçi rehberlik etmesey» i, her halde iki saat çıktığım merdiveni, girdiğim kapıyı bulamazdım. Kapalıçarşıyı gözünüzün önüne geti - riniz. Nasıl her tarafa bir sokak, bir ara- lk saparsa, Valide hanının üst katı da aynen öyle. Karanlık ve basık kemetli koridorlar, yer parke değil amma, arna- vud kaldırımı. Pis bir koku insanın gen- zini gıcıklıyor. Hava namına bu mahzen Ykslikli bölmelerde devriye dolaşan soğuk bir rutubet ve küf kokusundan başka bir şey yok. Eşyaların gelişi güzel yol ortasına bı - rakılışı manzarayı daha kötüleştirmiş. Tel dolabın üstünde küçük mahdumun lâzımlığı. Tencereler yatak çarşafına sa - rılmiş. Hamur tahtası ile yer minderleri battaniyenin içinde kücük kucağa. Yor. ganlar ot minderleri kundaklamışlar. Handa 200 oda ve bu 200 odada ikamet eden 500 ü mütecaviz insan olduğunu söylersem hâsıl olan vaziyet gözünüzün önünde daha güzel tecessüm eder, Bekçi önde, ben arkada merdivenler - den çıkınca bir koşuşmadı., bir telâştır başladı: — Kaymakam bey geliyort.. Kaymakam nereden geliyor diye ben| etrafıma bakarken bekçi: — Sizi galiba kaymakam zannettiler! Diye gülümsedi. Söyliyene değil, söyletene bak derler, nemize lâzım, bizi gene öyle bilsinler. Bir dakika içinde etrafımız Londra meydanlarında Almanya aleyhinde nu- tuk söyliyen sokak hatibleri gibi sarılı - verdi. Çocuğunu kucağına kıstıran kadın, karısını elinden tutan erkek kovuklardan dışarı uğradılar. — Biz ne olacağız?. — Yazık değil mi bize, sokağa atıyor - iBizi ya burada bıraksınlar, yahud denize İ döksünler!.. “ /İstenilenleri han sahibleri yapmağa ya - Valide ha nının avlusu — Akşama yiyecek ekmeğimiz yok, ev |dıncağız ağlıyor; etrafında fki <a parası nereden vereceğim .. teselli ediyorlar: i — Bize bir medrese olsun bulun!. — Ağlama, üzülme Hayriye abla! Bu umumi feryad ve figan ortasında | yapalım kısmet bu kadarmış! bir müddet Milletler Cemiyetinin hissiz-| Yanına yaklaştım: J liği ve hareketsizliği ile durduktan sonra: — Ah, bayım, dedi. Annem ölse b — Ancak derdlerinizi yazabilirim! de-| kadar üzülmezdim. Yıllardır o kadar 8 dim. Derdinize bizzat derman olmak der-| lıştık ki buraya, Bir türlü çıkmak iste manımın baricindedir. miyorum. Şu manzaraya bakınız. Bu © Yatağını bir denk yapıp üzerine çık - da öyle havadar ki Boğaziçinde bula miş oturmuş, iki gözü iki çeşmme Sakine | 99251nı2 böyle yer. isminde bir kadın yana yakıla derdini Odaya girdik. Hakikaten manzara fev wlatmağa başladı: kalâde.. Bütün Boğaz insanın o ayağını) — Kocam ortada yok. Beni burada böy- | altında. Ne çare ki kurunun yanında yâ le biraktı, aylar var kayıplara karıştı, Şu|$wn yanması mukadder. Böyle oda değ | odacığa başımı soktum, yarı aç, yar ıtok| me apartımanlarda bulunmaz amma di . arısı ve diğer odaların sefaleti bu gil İsürünüp gidiyorum. Üstünüze kat kat şi- falar hastayım da... Bizi dışarı attılar, muntazam olanların da boşaltılmasını taç etmiş. gecedir şu taşlar Üzerinde yatıyorum. > ei ie alâkadar değil, Benim vaziyetten | , 430 sakinlerinin ekseriyeti de İranlı de yok. Nasıl ölsun, ne okumam, | Zaten Valide hanı denince akla gelen ağ er Te Dünya âlemle alâkamı | Faplilardır. Onlar da hanın bukuk mü ğ şaviri bakkal Ahmed Mahmuda akil le pa e & nışıyorlar. Bakkal elinde hıfzıssıhhâ ko » Ğ misyonunun raporu hiç bir ümid olma « lim ekmek dileniyorum. Baş vurmadığım | dı >nı ihsas eden bir şekilde başını sallı yer kalmadı. yor. ğ 61 numarada oturan sebzevatçı Mehdi, Hakikaten han bugünkü şerait içi kadınin göz yaşlarım silmek için fasıla insan barınması için gayri müsald. PİS verişinden istifade ederek lâfa girişti: lik, mezbelelik ve mikrop yuvasi. An > Biz derdimizi Kime anlatacığıd| cın. sebe burldeki çok fakir vatani Devletin bu kadar medresesi var, bun » daşları bazı boş medreselere yerleştir « lardan birini bize verse olmaz mı?. So» Di a mıydı?, Vâkıâ bik kaklarda kaldık. 6 çocuk var başımda. ; semt kadar büyük han maddi ve ei Bir karım bir de ben sekiz. Günde elli kuruş kazanırım; Şimdi ben gider de Be- vaziyeti itibarile daha fazla bu halde - s9 i, wamma müsaade edilmiyecek derecede DO if de Si Li berbad. Hattâ ahlâksızlık yuvası olduğu işman, kaşları rastıklı ın - dığın üzerine çıkmış bar bar bağırıyordu: kii m Gena, andak, bunlar ai 4 — Ey ümmeti muhammed kaymakam $ odalara sığınmış, hakikaten mi — gelince (o hepimiz (önüne © yatalım, | *pSünlar var ki, aralarında bir eleme Yâp- mak suretile belediyenin hayırhah mü « dahalesine muhtaçtırlar, Bu sandıküstü batibi bu tekniğe pek|/” Nusret Saja Coşkun taraftar bulamadı. Kimse kaymakamın | 7100 önüne yatmak cesuretini kendinde göre - Otomobillerin âni miyordu. Hem saat 14 de komiser gelecek | Duruşlarında sür'ati bakacakmış. O saate kadar herkes pıhsını pırtısını toplıyacak, Valide hanı mınta - Tesbit eden âlet kasını terkedecekmiş. Sordum: — Niçin şimdiye kadar belediyenin is- tedikleri yapılmadı? Hep bir ağızdan cevab verdiler: — Bu hanın 60 tane sahibi var, Bir kıs- mı da evkafa aid. Dediler ki, Demir kap: olacak, helâlar yaptırılacak, şehir suyu ile bağlı akar su ve sifon, handa iskân e- dilecek bekârlardan her yirmi kişiye bir abdesthane ve idrar mahallerile, her on kişiye bir lavabo, koridora ve .odalara Bundan üç sene evvel, bir otomobil kazasında kardeşinin ölümile fena h z canı yanan, bu acı ile de, hemcinslerine bol elektrik ziyası ve tesisat, odaların bir yardımda bulunmak istiyen. bir İn ber vakit yıkanması ve temizlenmesi İÇİN | giliz, resimde gördüğünüz gibi, bir sür'a zeminin ve iki metre yüksekliğine ka *| kontörü icad etmiştir. Otomobilin ar dar duvarların gayri kabili nüfuz "bir| penceresine konulan bu saat, otomobilin. madde ile örtülmesi lâzımmış, herhangi bir duruşu esnasında, Hıfzıssıhha komisyonunun raporunu | seyir sür'atini göstermektedir. Bu sür'i han sakinleri âdeta ezberlemişler, İşte bu | kontörünün diğerlerinden farkı, otot bilin tevakkuf halinde, ibresinin sıfıra düşmemesidir. Saatte nizami o sür'at. naşmadıkları için kabak bunların başla - sunuz?.. — Ben allı çocukla nereyo gideyim rına patlamış. 36 numaralı odanın kapısında bir haddi, kırmızı renkle, diğer hadlerde sis | yatı olarak gösterilmiştir. 2 — alimi a AMİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: