11 Şubat 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

11 Şubat 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Gilekciliiniz ilk İmtihanlarında tam Muvaffak olamadılar Yazan: Muhittin Birgen (Baştarafı 1 inci sayfada) bir devrinden diğerine intikalini iade © den bu tedrici istihalenin en bâriz vasfı, tedrici ve normal bir hareket halinde te- zahür etmesidir. Bir gün gelip bütün memleketin yeni bir minnettarlığını İsmet İnönü etrafın- da toplıyacak ve asıl şeklini önümüzdeni intihabdan sonra alacak olan bu istihale hakkında şimdiden şu noklalara kuv - vetle inanabiliriz: 1 — Memleketin en büyk kuvvetini | teşkil eden birliğin bozulmamasına. dev- letçe ve milletçe bil tina eğilecek » #r. Bu noktada devletin de, milletin de kâfi derecede tecrübeli olduğu muhak - kaktır. 2 — Büyük bir vatan sevg duygusile hareket eden Devlet Retsi en ileri inkılâb fikirleri duğu kadar aramızda en “tecrübesi görmüş yüksek bir $ meşba m bir salâhiyetle ve temiz d! emmelen yapacaktır. halenin tedrici oluşu da göste- rkiyenin tekâmül hayatı çok nor- mal bir seyir içinde ileriye doğru devam edecektir. * Bu noktaları böylece tesbit sonra mühim bir mese Üzerinde d istiyorum. O da matbuatımızın bu istiha- le hareketi esnasın kii ile ifasıns davet edildiği büyük ve müh.m vazifedir. Her şey gösteriyor ve Hükümet Reisi doktor Saydam bunu da açık ve samimi olarak teyid etti ki yukarıda ii Bimiz istihale hareketi esnası! buat, bir taraftan mevzu, diğer & da amil olarak, mühim bir Tol oynamıya e! 8a bir fikir ve sinir anarşisi yapacak bir Matbuat hürriyeti bahis mevzuu olma - makla beraber, gazetelerin milli işleri tir. Hattâ benim anladığıma gö | riyeti kullanmak işini, matbuat için bir bak değil, bir vazife olarak telâkki edi yor. İnkılâbı normal bir tekâmül devri ne doğru götürmek bakımından fevkalâ- de mühim olan bu görüştü, umumi hayatı- mızın hâkim mevkiine çıkarmı an” dan dolayı Devlet Reisimize karşı sade bir gazeteci değil, bir vatandaş sıfatile de minnettar olmamız icab eder. İ Fakat, derhal & nettarlık duygusunun guur da beraber h hürriyet hakkı, bu hürriyeti kullanma va- sifesi bize, istediğimiz gib; kalemin çocukça oynamak için değil bu memle » kete fayda vermek ve hizmet etmek için verilmiştir. «Hürriyet için hürriyet. düs- turu her yerde ölmüştür. Bunun yerine «Hizmet işin hürriyets düsturudur ki günden güne her tarafta büyüyen bir gar halini aldı. Her hangi bir milli me » seleyi, yahud bir siyaset mevzuunu tet - kik, tenkid ve münakaşa ederken şu nok- falara ehemmiyetle dikkat edeceğiz: 1 — Bu mevzu, ne bir fantezi, ne bir gizete satışı, me de bir ihtiras mevzuu değildir. Bizim ferdi hayatımızın selâme- tini de kendi içine alan milli bir hayat mevzuudur: Mukaddes mevzu! 1 — 'Tenkidlerde, münakaşalarda bir insan için mümkün olabilecek en yüksek dereceye kadar objektif ve samimi olmi- ya mecburuz. Bu iki esası gözden uzak tufan her hür. riyet, derece derece bir hezeyan olur. Matbuat tarihimizin 32 senelik devrini yakından tanıyan ve kara günler içinde acı tecrübeler geçirmiş bulunan eski bir emektar ve bir vatandaş sıfatile, bütün vatandaşlarımın ve bilhassa genç mes - Tekdaşlarımın dikkatini bu noktaya cel- betmek isterim. tiyeyim ki bu min -| yanıbaşında ete gelmelidir Bu Halbuki, son zamanlarda bu hür yavaş yavaş kullanmıya başlıyan mat - buatımız, yeni devrin ilk imtihanlarında maslesef, team muvaffak olmuş değildir. Hattâ muvaffakiyetsizliklerimiz muvaf - fakiyetlerimizden fazla oldu. Eğer, Ekrem König meselesinde derhal bir reaksiyon yapılmamış olsaydı. bazı meslekdaşları - mız Türkiyeyi baştan başa bir Gangs - terler memleketi şeklinde tasvire kadar Resimli Makale: Duydukları hisleri Wade etmekte zorluk çektiklerini söy- Hiyen insanlar vardır: — Ah bütün hislerimi duyduğum gibi ifade edebilsem, dünyanın en imes'ud imzanı olacağım, ederler. Hakikatte bu adamlar hakikt vaziyetleri hakkında malümatı oimiyan insanlardır. Güzel bir Yunan Denizcisi Bu neş'eli neş'eli yan bir sinema yıldızı değildir. Yunanlı bir gemleidir. Kastor vapurunun üçüncü lerle boy ölçüşen Madam Eleni Grasos # | sevimliliği, neş'esi, ve cana yakınlığı e ini herkese sevdirmiştir. tinde topladık. Son günlerde de iki hâdiseye gözüm takıldı: 1— Bir meslekdaşım, son ziraat kongre- sinden bahsederken, sırf mahuj Dedi Ko- du efendinin tesirine kapılarak, kongre- ye 300 kadar Vekâlet mensubunun, ak - tör gibi, köylü kıyafetine sokularak mu- rahhas olarak teşrik edildiğini yazdı! Eğer bu söz doğru olursa, o zaman bu- nun bir kongre değil, muazzam bir orti oyunu olması icab eder. Böyle bir ort oyununun Ankarada herkesin gözünün ö- nünde tertib edilebileceğini düşünmek, benim bir türlü tavsif edemiyeceğim bir hata teşkil eder. Hayır, o kongrede ben de bulundum ve böyle bir orta oyunu görmedim! (Devamı 11 inci sayfada) a a Fransız hekimi Boileau der ki: — Bir ınsan herhangi bir hissi iyi duymuş, her hang! bir diye teessür izhar (o meler ile anlatabil! Jenlerdi; gem m Hergün bir fıkra İşittiniz mi? Bir edib, etrafındakilere anlatiyor. du: — Kiymetli bir edib hiç bir zaman kendini methetmez, eserlerinin kıy metinden bahsetmez. Bunu söyledikten sonra ilâve etti: — Hiç benim kendimi methettiği » mi, konuşurken eserlerimin kıymeti $ İ üzerinde durduğumu işittiniz mi? | İ N 7 Dünyanın en mühim İçki hazırlayıcısı İşinden çekildi Londranm © meşhur otellerin. den Savoyun meş- hur barcısı Harri 19 senelik bir hiz- metten sonra işin. den çıkmıştır, Dünyanın beli başlı şahsiyetleri. v i i i İ kaptanıdır, Mesleğinde, değme denizet -| ni tanıyan. onlara gerek Amerikada, gerek © Avrupada içki © hazırlıyan Harri, birçok siya- zle | gidebilirlerdi. Çok şükür, kendimizi vake| st sırları evvelden bilir. Fakat kimse- ye söylemezdi. Harrinin işten çekilişi Londranın bil hassa kibar mehafilinde oldukça büyük bir teessür uyandırmıştır. Onun hazırla- yıp sunduğu viskilerin tadına alışmış o- lan birçok meşhurlar bile bu ayrılışa a- lâka göstermişlerdir. Havada yapılan akrobasi numaraları Glenna Collette isimli bir İngiliz kı zı saatte 140 kilometre süratle giden bir jJeplinde başaşağı durarak ve bitta- bi bir demire bağlı olduğu halde, hava- da akrobasi numaraları yapmaktadır. hâdiseyi iyi anlamış iss onu mutlaka basit. vazih, ce keli- tr. İyi anlatılamıyan duygular, iyi his: dilemiyenler, tasvir edilemiyen hâdiseler müphem görü- Portakal, Hmon, muz, elma, armud gi- bi muhtelif meyva tadları veren yeri rujlar Amerikan kadınları arasında gal- gin haline gelmiştir. Son günlerde açılan bir güzellik enstitüsü, bu rujlardan sü- rünmüş birçok kadınlarla dolmuş boşal. mış ve salonlarında, türlü tür meyva kokularından durulmaz olmuştur. Garib bir vaziyet İ İngiliz şairlerinden John van Alstyn İ ölümünden evvel bir şir yazarak şun- İlanı vasiyet etmiş: - Öldükten sonra kütlerimi, gü neşli bir tepeye, gayet kalabalık bir şehre ve sakin bir denize serpiniz'e Amerikadan dönen karsı aktris Peggy Wood, Amerikadan kocasının küllerini hâmil olarak Lendraya gel - miş ve onun vasiyetini yerine getir - miştir. 9 yaşında bir musiki dehası Dört sene piyano dersi aldıktan son- Ta, Londra Konservatuarında birinci derece ile mezun olan Peggy isimli bir çocuğun asrın en değerli san'atkârı o- lacağı söylenmektedir. ——— m m ere an a e m ER FAR er ra a e İSTER Bir gazetede şu fıkrayı okuduk: «İki arkadaş konuşuyorlar: — Avrupa dalaştın. Ne var, ne yok? Hayat ne halde oralarda? — Çok weuz azizim, şu üstümdeki kostümil görüyor mu- sun? On dört lira... INAN, İSTER İNANMA! — Onlar da şaşılacak şey değil, bizde de ayni fiata pan- siyon bulmak, cyn: fiata yemek yemek kabildir. — Etet amma şı: farkla: Bizde bu fiata yaptıracağın kos- tilm, iskarpin, yiyeceğin yemek manzara olarak belki ora- kadar aşağıdır. — Şanlacak bir şey değil, Eminönilne giderken birçok hanı» ve ıs#marlema elbise dükkânları bizde de bu fiata el « bise alınabileceğini gösteriyor. — Ayağımdaki iekerpinleri 3 liraya — Bizde de ver. — Sekiz Wra aylıkla bir odada oturuyordum, yirmi otuz kuruşa karnıma doyuruyordum... İSTER Memleketimizde dakilerin aymi, fakat kalite olarak oralarda bulamıyacağın * alış veriş ederken ve bir lokantanın ye- meğini tatmadan evvel iyi ile fenayı ayırmak için iyi bir Idi <siyi xımdir.» kumaş taciri, #yi bir kunduracı ve iyi bir aşçı olmak lâ - Herkesin her şeyden aymi derecede anlaması mümkün olmadığına göre hayatımızın alış verişe taallâk eden her bahsinde aldanmıys mahküm olmadığımıza: İNAN, İSTER INANMA! Sözün kısası Kaldırımcı Jozef E, Talu 5 ün akşam, matbaada oturuyor dum, Kapıdan içeriye telâşld biri girdi. Gözleri yaşla dolu, sesi he yecandan titriyordu. Elinde tuttuğu Son Posta» nüshasın arkadaşlarla üştereken çalıştığımız masanın üze « rine Koydu: | ! dedi. Ben, şurada resmini 1 Sariko Jozef adamım, im.. Namus m. Fakat tev « ızm önünde fek sata « yorum. Bir Evet, vaktile suz, şerefsiz bir bekâr oldum, Şimdi, ki bıraktığım işporta ile uf, rak, namnskârane geçi #kom hırsızların * kendi resmimi de görmek çok gücüme gitti. Mazimden kendim Bu, zaten mı Zehi bir de 'beni namuslu tan rında teşhir olu Jerinden düşmek recek. Çok nızda izah edin.. Deyin ki, vaktile şey“ tana uyarak yola sapmış olad Jozef, bugün namuslu bir esnaftır! Bu vazifenin rime aldım. Kırk yi tevbekâr darbimeselin bir rk evlâdıyım. Islak: sabıkalıya mazisini bağışlayıp, emeyi, onun da insanlık ca bir.mevkii olabileceğini teslim ey meyi hakka ve insafa uygun add rim. Her ferâ, hayatında bir suç hilere ıslahı nefsedebilmek esbabını ve fırsatını vermektedir. Mahpuslara, yat tıkları miidetçe san'at öğretilmesi, Marmara adasındaki mahkümların z# raatle ve diğer san'atlarla çalıştırılma” sı bu meksadladır. Kaldırımcı Jozef, merdud zena işlerken nasıl sosyetenin tel'inine müs tohak idise, bugünkü seyyar satıcı Jo zet de ayni sosyetenin hüsnü nazarınd liyakat kazanmıştır. Keşki, onun gibiler çoğalsa, islah nefseden sabıkalıların sayısı artsa dâ, hepsini, âmmenin nazarında memnu * niyetle tebrieye yardım edebilsem! Dün, bu tevbekâr vatandaş bans ömrümün nadir hazlarından birini te min etti. Hemeinslerimizden herhangi birinin maddi ölümden kurtulduğund görmek bizi nasıl sevindirirse, gend herhangi birinin manevi ölümden ku” *ulduğunu müşahade eylemek de ay İni derecede sevinci mucib oluyor. Jozef Sariko'nun medameti inşaliaf samimidir, ve kendisi bu defa tuttuğu namuskârane meslekte sebat eder. O» nu tebrik ve takdir edecek, onu £ *İbir örnek olarak enzarı ibrete koyacak gene biziz. Aferin Jozef! İn aaa m sean sanane sanada amenna Alman kosoloshanesinde âyin Alman general konsolosunun refi * kasının vefatı münasebetile dün sabahi” tan itibaren konsolosanede taziyetlef için defter açılmıştır. Bugün saat 3 te konsolasanede dinl bir âyin yapılacaktır. TAKVİM

Bu sayıdan diğer sayfalar: