3 Haziran 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

3 Haziran 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dedeağacı a | J (Baştarnfı 1 inci sayfada) m BİRİN NOTU — Bulgar Gu ir Sözlerini kavrıydbilmek için b İlay eleme biraz hazırla- Yaa e eldir ki, Karadeniz ile ki, Yekd hap ra Syrflır, biri şimaldedir, ö - ubda, Birinci kısım hiçbir za- ya al iman olma - tarihinde Rusya - sil olduğu yardıma mükâfat o- miştir. İkinei fısım ise ikin- hn mharebeine kadar Bulga - re idi. O zaman Romahya Bean, AE Bibi Yunanistan da Bul - Me denizi ile temas ha - toprak parçasını zaptet - ii Ğ z * İzahatı müteakib Bulgar Sözlerini dinlemeye de - Dobrice üzerinde hiç bir » Bu to Gill me, Romanyalı e vermişlerdir. Fa bil içinde binlerce irk- amakta olduğu cenwbi Mead 2 bize versinler, Orası, Dob - gülen rahrum an gündenberi olan © (Bürge vi yn imanları, urgaz) ve ie mizm iç kısmını teş- day Sleyim ki, Bulgaristan bir buğ- Bildir. Kendi sarfi -| ii sE olani ancek yetiştirir. kaş “ek yüzde biri : ine teka- KE aaa. ila, it Fakat arada bildiği -' *tİİ. İngiltere ile *YA Yardım vadi ya T şekilde başla - Yarıda kaldı.» ğ: Ea ğa Gg: g in. lerken işlerin belki göründüğü kadar. üyordum. Her b «Baştaraşı, T inci sayfada) 6 an akan ve iyilerle daima | Menşeli bir ve Onların Türk - Ta-| Kavim olmaları itibarile li kuvvetli bir terakki ih hay de Bu cihetle de sözlerine aldırmamaz 1 Balkanlarda barış ve için Bulgariştanın Vâzdeçerek Sırblarla Uz- dostluk tesisi için de / 7 ; e bah AzAR etmek gibi bir fe Mi Salgar duğunu söylüyor Hal - Edirne üzerinde ne bir # iç, tarihi bir hakları yoktur. pek muvakkat bazı askeri Sarf nazar, hiç bir zaman ş A bile, ne diyeyim, me- #nâ yolumuz Gzerindeki gun Türk oluşu kedar bile iştir. Eski Bulgar hanlığı - in en çok büyümüş tarihlerini bile ele alsak Pe Bulgaristenin dışında, ya in elinde bulunuyorüu. Bu a hdi - Wi simal hu - ve bütün Makedonya ile t ve Yanya havalisi Bul. ; fakat Bu us blarına ve Edirne aleme Şimallerins kadar bi. Trakya ile Makedonya lânik N Ti j fi z im ; İ f, ir i / dl Köseivanofa kızmış değiliz ! e A gym NN | Bulgar Başvekil Dobrice ve çıkça İstiyor! garislana verdikleri takdirde Macar - larm da mughedeleri değiştirmek ar - zusunu teşci etmiş olmaklan korka - İ bilirler. Sonra da bu cenubi Dobrice İlde iki kssmi ihtiva eder. Bir kısmında Bulgarlar nisbi bir ekseriyet sahibi - İçimden, Allahim, diyorum. Muhte- Nif miMiyetlerin yekdiğerine bu kadar girift olduğu şu Bafkan hikâyeleri ne kadar karışıkmış. Ayni zamanda kendi kendime hesab ediyorum ki, haddizatında ikinci de - recede olmakla beraber Alman teşeb - büslerine bir sed teşkil edecek olan 70 milyon halkın bir yere gelmesini me - neden bu meselelerin bir hal suretine | bağlanması Avrupa sulhu için büyük bir kâr olacaktır. 5 Ve anlaşılan Bulgar Başvekil de bu noktayı tebarüz ettirmek istemiş ola- cak ki sözlerine şöyle devam etti: — Bakmız benim memleketimin Ral kan Antartına girmesine mâni olim şey hep böyle basit komşu kavgaları - dır: Dobricede birkaç kilometre mu - İrabbaı, Romanya ile bozuşmaimza kâfi gelmis, Adalar denizinde birkaç kilo- İmetrelik sahil de Yunanistanla aramızı bozmustur. Bütün bunlar kolaylıkla tamir edilemez mi? Hüsnüniyetin deli- lini bizzet (o biz vermedik mi? Cenubi Sırbistanı teşkil eden su Makedonva İparcasından vazsoçenek Yugoslavya ile iebedi bir 'dostlük muahedesi imzala - İmadık mı? "Türkiye için de aynl uz - et bizim bu eksikli - Tasma ruhuna göstermedin mi? Türk - “ktir. Buna mukabil | ere de bir dostluk muahedesi imzafac yibi pek az olacaktır, dık, Edirneden vazgeçtik. Anlaşamı - yacağımız yalnız Romanyalılarla Yu - hanlılar mıdır? . * Bulgar Basvekilinin bana sövlediği tesir şev, benim Bulsaristanda bulunduğum meli öp bir hafladanberi her yerde tekrar edil- ira, lamak üzere Bükreş le | TİFİNİ İs'ttiğim şeydi. Fakat halkın de- imdi Müzakere cereyan et - |Ti” arzularına tevafuk ediyor muydu? | aşv et dairesinden çıktığım sırala talebeler tarafından yapılan Romanva ! aleyhtarı nümayişleri görünre bundan şüphe edebilirdim. Bulgar sefiri Sofya 2 (Hususi) — Balkanlaradaki yeni siyasi inkişaf hakkmda Türkiye - nin noktci nazarma muttali olan Bul - garistanın Ankara elçisi Dr. Hristof, ği ün evvel Sofyaya gelmiş ve de kral tarafından kabul tarafından ezilmiş ve 1018 den 1186 se - nesine kadar bir devlet olarak Balkan ha- ritasmdan silinmişti. Bulgaristan esaretten kurtulup tekrer teşekkül ettikten sonra da hiç bir vakit! Edirneye hükmetmemiştir. Hülâsa Osmanlı devleti batı Anadolu - da teşekkül edip Rumeliye geçtiği zaman gene bütün doğu ve batı Trakya Bizansın elinde bulunuyordu. Biz Rumeliye geçti- ğimiz vakit Bulgaristanm cenub hududu Burgazın şimalinden ve Filibe ile Sofya- nın cenub yakınlarından gçiyordu. De -| hattâ Burgazı bile Bulgarlardan değil ed zanslılardan almışlardır, Kezalık biz, Mfa- kedonyayı, Selânik ve Tisalye ie, Koma- nova, İştib. Üsküb, Niş ve ilh.. Sırblardan | almıştık. Bu tarihlerde cenub hududu! Silistrenin cenubundan, “ve Dobriçin şi- malindn geçrek Karadenize, oVarnanm! burnuna varan, Dobrice müstakil bir Türk eyaleti olarak ismen Eflâka bağl idi Bulgaristan bu suretle 14 üncü asrın ortalarında Osmanlı hakimiyeti altına girip 1877 de Rus ordularının Osmanlı ordularına galibiyeti ile yeniden vücud bulduktan sonra dahi Edirneve ne fiilen ve ne de hukukan hâkim olamamıştı Muhterem oKöseivaneftun — Edirnenin Bulgarlığını nereden çıkardığını bilsek bunu öğrenmekle Bulgarların bizim E - dirnemizden vazgeçmiş olmaları okadar ”e Sel Bizanslı! - İİ yen | bul İL Mek bam yüzüme Bizanalılar memnun olacağız. Muhterem başvekilin aklı belki, hiç bir zaman kabuk tasdik ve tatbik görmemiş olan bir Ayastafanos Yeni barem (Başturafı 1 inci sayjada) projesi bugün meb'uslara tevzi edilmiş - tir. Bu projeler önümüzdeki hafta mec - lis umumi heyetinde müzakere edilecek- tir. Projelerin tatbiki Projelerdeki maddelere göre bu proje- İler kanun olduktan sonra esas itibarile neşri tarihinde tatbik mevkiine girecek - | se de maaşlı memurların, maaş tutarla - rında vücude gelecek olar farkları mali nda Döbwiee adın: taşıyan | dirler. Fakat öteki kısmında Türk um- | sebebden dolayı bir Eylül tarihinden iti « İğerinden tamamen farklı i- |suru ekseriyettedir. baren tediyesine başlanacak ve ücretli me murlarm bü kanunun hükümlerine göre tasnif edilerek girebilecekleri derecele - rin tayini için bir zaman kabul edilmesi zaruri görülerek kezalik bu cihetten bir Eylülden itibaren tatbik edilmesi ve bu tatbikat neticesinde tevkifine başlanacak olan paraların kezalik mezkür tarihten başlaması muvafık görülmüş ve projele- rin hükümlerine tâbi olan hususi idare ve belediyelere gid teşkilât kadrolarında bu kanuna göre yapılacak tadiller Heyeti Vekilece tasdik edilinciye kadar eski kad- roların tatbikine devam olunacağı tasrih olunmuştur. Lâyihalara göre sivil memurlar baremi 15, askeri barem 13, derece ve bankalar baremi ise 14 derece üzerinden tanzim olunmuştur, Milli bankalar Tediye edilmiş sersermayesi 2 milyon veya daha ziyade olan milli bankslar «Türkiye İş Bankasıve Türkiye Ticaret Bankası: bu projeye göre bareme tâbi tus tulmuşlardır. Devletçe veya mülhak veya hususi bilfçeli idarelerce veyahud da iki milyon- dan ziyade sermayesi olan milli banka- Tar tarafından sermayesinin yarısından fazlasına iştirak suretile kurulan teşek - küller ve bunların ayni nisbette iştirak - lerile vücud bulan kurumlar ve ticaret ve sanayi odalarile borsalar bareme tâbi tutulmuşlardır. Bankalar bareminde &sgari maaş 50 li- ra ve azami maaş ta 600 liradır. , , . Siyaset âleminr'e (Baştarafı ? üncü saufada) hud verilmez. Fakat verildikten sonra da temeld pilâvı #ibi mütemadiyen tek- rar olunmaz. Çünkü tad: kalmaz. Ha - tay hakkındaki mü'âhazalara ilâveten bü noktava işaret etmek herhalde ye- rinde ve musib bir dikkattir. Selim Ragıp Emeç İngiliz hava Vismareşalı Fransada Le Bourget 2 (A-A.) — İngiliz hava vismareşah Sir John Salmond, saat 12,15 te Londraden buraya gelmiş - tir. muahedesine veyahud, 1912 birinci Bal « kan harbinde Edirnenin Bulgarlar tara - fından alınmış olması vak'asma saplan - maktadır. Eğer böyle ise, Ayvastafanasu daha mürekkebi kurumadan ortadan kal- dıran bir Berlin muahedesi olduğunu ve Osmanhların 1913 ikinci Balkan harbinde Edirmeyi Bulgar ordusundan geri almış bulunduklarını muyakkatn unutmuşlar. dır Doğrusu çok enteresan olan Bay Kö - seivanofun beyanatımn oEdirnemize aid kısmı bizi hayrette bıraktı ise de, diyebi- irim ki, kızdırmamıştır; çünkü evvelâ, ihtimal ki fena bir niyetle süylermemiş -| 1. köy tir. İkincisi, meselâ bugün, eğer biz Al -| nereye sarfedildiğini manları veya Macarları memnun etmek Kurultayda müstakil grup zzala bugün öğleden evvel seçilecekler Lı rı (Baştarafı 1 inci sayfada) Saat on yedide Cmhurreisliği köşkünde Reisicümhur ve Bayan İnönü büyük ku - rultey azaları şerefine bir gardenparti ve- receklerdir, Ankara 2 — C, H. Partisi beşinci büyük kurultayı bugün kurultay reis vekili Hil mi Uranın başkanlığında dördüncü top - lantısını yapmıştır. Celseyi açarken reis, kurultayın bugün- kü rüznamesinin dilek komisyonunun râ- poru ve dilekler hakkında ittihaz ettiği kararlar olduğunu ve bunların tevzi & - dilmiş bulunduğunu söyledi Milli Şefin heykeli Riyaset mdxamının izahından sonra rapor, ve bunu takiben de sırasile vekâ- letlere aid diklerler okunmuş ve Başve - | kâlet ile alâkadar aşağıdaki dilek kurul İtayın sürekli alkışları arasında tasvib €- dilmiştir. «İnönü Şehidler âbidesi ile Eskişehir | şosesi arasında bulunan piyade siperleri" nin bulunduğu yere Mili Şef Reisicüm - hur İsmet İnönünün heykellerinin rekzi hakkındaki Bilecik (Bozöyük) ün dileği idi. Milletin maküs talihini yendikten son- ra Ebedi Şef Atstürkün yanında ve bu- günde başımızda olarak Türk milletinin istiklâlini temin etmiş ve bütün varlığı ie bugünkü milletler arası benlik ve şe- refini kazandırmış ve yaratmış olan Mült Şef İsmet İnönünün milli tarihi ve milli i şerefi gururlandırılacak olan bu yerde bir heykelinin kendisine karşı milletin duymakta olduğu minnet ve şükran nişa- nesi olarak dikilmesi dileğine candan bir listekle iltihak eden encümeniniz hüküme- timizin yakında vâki alâkasını verilen izâ“ hattan anlıyarak icab eden teşebbüslerin fasılasız takibi hususunu tasvib etmiştir.» Kurultay reisi Hilmi Uran, İzmir dele « gesi tarafından ileri sürülmüş olan müta- leaların beden terbiyesi genel direktör - lüğünü #lâkadar etmemekte olmasına rağmen umumi heyetin alâka ile dinlemiş olduğunu kaydetmiştir, Fethi Okyurın beyanatı Adliye Vekili Okyar, icra ve iflâs ka - nunu tadilâtı üzerindeki mütalealara kar şılık olarak, getirilen mütehassıs tara « İmdan bu hususta hazırlanan projenin â- Jâkadarlar ve mühtelif kömisyonlarla, ad projenin bünyemize ve muhit ihtiyaçları- na uygun hükümlerinin yakında B. M. Meclisine arzedileceğini bildirmiş ve bo - şanma işlerini kolaylaştırmak hususun » daki temennilere karşılık olarak, noter - lerin hizmet akdi şeklindeki gayri meşru mukaveleler akdetmemeleri için tami - men tebliğatta bulunduğunu bildirmiş ve boşanma kolaylıklarının mazide içtima hayatımızda husule getirdiği zararları kay dederek medeni kanunumuzdan bu husus ta tedvin edilmiş hükümlerden dolayı an | cak şeref ve iftihar duyabileceğimizi ilâve eylemiştir. Adliyeye aid dilekler üzerinde geçen bu müzakereden sonra bu dilekler tasvib g- dilmiş ve Dahiliye Vekâleti ile alâkadar dileklerin müzakeresine geçilmiştir. Bu münasebetle söz alan hatiblerden Yozgad delegesi Rifat, devlete vergi verir ken köylünün gerek bu verginin tahsi - linden ve gerek sarf şeklinden duyduğu huzur ve emniyete mukabil köy kanunu ihtiyar heyetine verdiği paranın bilemediğini söyle - miş ve köy kanununa köylünün ihtiyar M makamlar tarafından tetkik edilen bu! laylaştırılması meselesi üzerinde & durarak evliliğin nihayet bir akid o « luşuna göre. bu ekdin gene tarafeya rızasile feshedilmesi yani her iki taraf musır şekilde boşanma iddiasında bu » Tundukları t#kâirde bu sebeblerin bo « şanmaya mevzu teşkil eylemesi lâzım geleceği mütaleasında bulunmuştur. Salah Yargı, (Kocaeli); Antalya des lesesi Kâzım Azametin mütalealarına karşılık olarak * ihtiyaçlar kanunların da değişmesini icab ederse istikrar an zusu düşüncesile bu ihtiyacı yüzüstü bırakmanın doğru olamıyacağını söy « Jemiştir. ” Dahiliye Vekilinin izahatı talealara karşılık olarak demiştir ki: Salma mevzuu bir müddettenberi hükümeti işgal etmektedir. Dahiliye Vekâletine gelmezden evvel o mes'uli- yeti üzerinde taşıyan arkadaşlarım bu» haddi makule ircai için lâzmm gelen tebligatı yapmışlardı. Bendeniz o mes- uliyeti aldıktan sonra bazı şikâyetleri işittim. Arkadaşlara bu husustaki va- tım. Bundan öyle meselelere muttali oldum ve bu sebeble bunda o kadar ileri gittim ki, bu senenin dördüncü ayında yaptığım bir tebliğde bunun köylere varmcıya kadar iblâğımı iste « dim. 'Tâ &i bunun haricinde musönele pılacak olursa köylü, bumu biz bilmi « yoruz diye bir mazeret serdetmesin. Bu salma işi bir mükellefiyet olmak itibarile kanunun çizdiği hudud haris cine, veya kanunun istilzam ettiği a » dalet haricine çıktığı takdirde elbette tesiratı çok fazla olur. Bunu biz bir ta- raftan yaptığımız tebliğlerle önlemeğe çalışmakla beraber diğer tareiltan da daha kuvvetli bir müeyvideye bağla - mak için Meclise bir kanun lâyihası takdim etmiş bulunuyoruz. Bu Meclis Tuznamesine de #Immıştır. İstşallah yakında çıkarsa köylü daha kuvvetli bir müeyyide ile bu rahatsızlıktan kurs tulmuş olur. (Alkışlar). Nafıa Vekilinin izahatı Ankara 2 — Büyük Kurultayın bus günkü toplantısında Nafıa Vekâletile alâkadar dileklerin müzakeresinde ha tibler tarafından ileri sürülen mütalea- lara karşılık olarak Nafın Vekili AH Fuad Cebesoy izahat vermiş ve liman - Tar hdkkında demistir ki: Karadenizin şarkında Trabzon lima- nı üzerinde bir etiid yapıldı ve o nok - İtada hükümetiniz karar verdi. Fakat | garbde evvelâ Çatalağz: denen yerde İbir liman Kurulması İktısad Vekile » İtince düşünülmüş ve projesi yapılmış « tır. Sonra Nafia Vekâletiniz Ereğli )i- manı hakkında bir etüd hazırlamıştır. Daha sonra bunlardan hangisinin daha Tüzumin olduğu ve hangisine daha ev- vel başlamak lâzım geldiği Nafia Ve - kâletinize havele edilmiştir. Nafia Vekâleti bu iki liman üzerin - deki etüdlerini daha ziyade derinleş - tirirken bunlardan başka bir de Zön - guldak limanının tevsii hakkında de bir etüd yapmıştır: Heyeti Vekilenin bunlardan hangisi hakkında karar vereceği henüz ma'- üm değildir. Herhalde yakında o bir karar verilecektir. mek oluyor ki Osmanlılar Edirneyi ve icin farzı muhal, iki defa muhasara etti -| heyetinden muayyen bir zaman zarfında) (Vekil, müteskıben; Antalyaya tem» ğimiz ve çok kan döktüğümüz Viyanadan| bu paraların sarfı hakkında hesab isti «| did edilecek hat hakkında izahat ver » veyahud asırlarca hükmettiğimiz Buda - peşteden vazgeçtik desek nasıl ki Bay Hit ler veyahud Amiral -Horti sadece gü- leceklerse, biz de Bulgarların Edirnemiz- den vazgeçmiş olmalarına büvlece güle - riz. Çünkü bu sözde bir cddiy: yebileceğine dair bir hayli ilâvesinin istemiştir, Hâkimlerin mezuniyetleri Batvekâlet ve Başvekâlete bağlı da- miş, sular meselesinden bahsetmiştir. Maliye ve Maarif Vekillerinin izahatları Ankara 2 — Cümhuriyet Halk Pan olmadığı |ipeleri alâkadar eden dileklerin tasvi -|tisi Beşinci Büyük Kurultayının bu - takribe 60 kilometre şimelindeki Şeplar| gibi Edirnemizde Bulgar dahi yoktur. E-|bindn sonra müzakeresine geçilen ve| günkü toplantısında dilekler enciimeni dirnenin dün gibi bugün de Türkün halis) Adliye Vekâletine aid bulunan dilek-| raporunun üzerinde yapılan müzakere bir malı ve bir irk yurdu olduğunu, on-|ler »zerinde 8öz alan Antalya delegesi |lerde Dahiliye Vekâletile Maliye Vekâ daki Türk eserleri zaten göstermektedir.) Kâzım Azamet, (o hâkimlere her senelleti hakkındaki dileklerin müzskere - Ben 1915 de Feldmarşal Makenzeni İs-| muayyen. müddetle verilen mezun -İsine geçilmiş ve bu husus etrafında bir. tanbul seyahatinde refakat ederkhen E-) yetlerin kullanılmasına şekillerin ada-İçok katiblerin mütaleaları ve burlara dirneye uğramasını rica etmiş ve buradaİletin tevziinde husule getirdiği güç -İkarşvlık olarak Maliye Vekili Fuad Ağ bir gün bir gece kalmasını temin etmiş -İlüklere nazarı dikkati celbetmiş, esas -İralının verdiği izahat dinlenmiştir. tim, İhtiyar ve namdar asker Edirnemize| h kanunlarımızda sik sk yapılmakta! Maliye Vekâletile alâkadar dilekle - bakarak bu memleket üzerinde Bulgar *|olan tad'İler üzerinde de durarak Türk İrin tasvibinden sonra söz alan hatibler ların bir hak iddia etmelerini o vakit a -|ceza kanununda "yapılan tadilâtı işa -İmüzakere mevzuunu teşkil eden mese- çıkça bir «küstahhks» diye tavsif etmişti. retle bu gibi kanunların tedvininden le, Maerif Vekâletini alâkadar oOeden Hülâsa, hiç bir zamamn Bulgar olma-İönce memleket bünyesi bakımından | dilekler üzerinde durarak bazı temen « mış olan Edirnemizin dalma Türk kala -İderin bir tetkike tâbi tutulmasını iste -İnilerde bulunmuşlar ve Maarif Vekifi cağına bizim kadar sayın Bay Köseiva -| miştir. nofun da imanı bulunduğuna kaniiz. Kâzım Azamet, boşanma işlerinin ko' Hasan Âli Yücel de bu mütalealara kar Şılık olurak izahat vermiştir. Dahiliye Vekili Faik Öztrak, bu mik nu hesaba katmışlar ve bu salmaların zifelerini tavzih edecek tebliğat yap »

Bu sayıdan diğer sayfalar: