19 Temmuz 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

19 Temmuz 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Sayfa «Son Posta» rw *efrikase 45 Yazan; Hasan Adnan Giz Aktayın akibeti — Beni affet Şeceretüddür! Senin ar” | zun haricinde bir adım bile atmak iste- | hazretleri -dedi- Bir lâhze sizinle Aybey: — Çok meşgulsünüz W mem. rüşmek istiyorum. İ — Görüşelim! Fakat biraz müsaade ni edin şu ellerimi yıkayım, sabahtanberi yeni evliler için sarayda bir daire ha - — Yakında büyük bir düğün daha |zırlatıyorum. Sultanın başka bir verde #öreceğiz! oturmasını münasib görmedim. — Aktay evleniyor. İki erkek şaşırdılar. Bu kadın hakika- — Hama sultanı Melik Mansurun kız kardeşini aliyor. Düğün pek yakın! Nihayet: — Aktay evlendi, gelin geliyor. Bu meraklı haberler Kahire halkını günlerce oyaladı. Aktay son muhare - beyi kazandıktan sonra zaferini sabır- k a bekliyen kız: resmen kardeşin- den istemiş, nikâhları Suriyede kıyıl- Şimdi birkaç haftaya kadar geli- nin Kahireye gelmesi bekleniyordu. Mısırı büyük bir tehlikeden kurtaran Aktavın nüfuz ve reti son günlerde pek ziyade artmıştı. Zamanın modasına uyarak o da ismine arabça ünvanlar ekledi: Farissüddin Aktayüleemderi Taraftarları ise ona doğrudan doğ - ruya Han diyorlardı. Bu suretle Aybe- yin yanında Melik Esreften sonra ha- kiki ve ciddi bir rakib belirdi. Zaten hiç bir zaman araları düzelmiyen bu iki kumandan şimdi birbirlerine adetâ diş biliyorlardı. Bilhassa Aybey gün- den güne taraftarları artan bu adamın » kendi hayatı ve saltanatı için büyük bir tehlike sayıyor. Fakat Mısır İncisi onu teskine çalışıyordu. Bu kadırın kurnaz siyaseti olmasa Köle - menler gene ikiye ayrılacak, arada kan- hk hâdiseler olacaktı. Gelinin Kahireye gelmesinden bir müddet evvel, Aktay Aybeyi ziyarete gitti. — Sizinle mühim bir şey görüşmek istiyorum Aybey eğer müsaade buyu - Tursanız? — Söyleyiniz Aktay! Sizi dinliyorum. — Aramızda uzun bir arkadaşlık devresi var Aybey! Bugün siz benim hü'“mdarım dimakla beraber bu arka- daşlığın o sarsılmadığna eminim « 6 devrin adamları da diplomatlıktan hoş- laniyorlar görüyorsunuz yal biliyorsu- Duz ki bir hükümdar kızı ile evlendim. Büyük saraylarda doğup büyüyen bu kız: herhangi bir köşkte oturtmayı mü- nasib bulmuyorum. memleketinde iyi bir tesir bırakmaz diye. Şimdi sizden rica ediyorum saray çok büyük, birçok boş daireleri var, bu dairelerden birini bize verin! Aybey kaşlarını çattı. Aktay saraya yerleşmekle âdeta saltanata iştirak et- miş olacaktı. — Fakat bu nasıl iz Aktay? Bu sa- rayda zaten ili hükümdar yaşıyor, bil- mem bu bina bir üçüncüsünü de &al - dırır mı? Aktay da bu söze içerlemişti: — Niye &aldırmasın Aybey! Hem be nim öyle bir iddiâm yok. Ben sade mem lekete senelerce hizmet etmiş eski bir emektar gibi oturmak istiyorum bu sa- rayda. Benim için ayni zamanda bir şe ref meselesi bu! Arkadaşlar, senin gibi koca zaferler kazanmış bir kumandan birkaç odaya değişilir mi diyorlar; yok- sa beni bu binaya lâyık görmüyor mu- sunuz Aybey? Aklayın arkadaşlarına (güvendiğini ve bu işin danışıklı olduğunu sezen "Aybey bir kere de Şeceretüddürün fik- rini almak istedi. — Dur hemen kızma Aktay! Bir ke- re de Meilkenin fikrin! alalım, bilirsin © hepimizden iyi düşünür. Aktay: «— Hayır hayır. Böyle bir iş i- çin Melikeyi rahatsız etmek istemem.» diye atıldı. Ö işe karışırsa bu oyunda muhakkak mat olacağını biliyordu, fakat sözünü dinlemeden dışarı çıkan Aybeyi takibe mecbur oldu. Melike s0fada telâşlı te - Jâştı dolaşıyor, köle ve cariyelere emir- er veriyor. iştı ten yaman bir mahlüktu. Aktay birkaç kelime ile teşekkür etti. Artık yavaş ya vaş her emeline nsil oluyordu. E gün sonra eşyalarını saraya naklettir - ieşmek çarelerini araştırmağa başisdı. # Bu saray. Onu Salâhaddin Eyubi yaptırm Her taşı kanlı bir hâdisenin şahidi olan ve temeli Firavunların mezarlarından kurulan bu saray gene bir cinayete sah ne oluyor. Sisli bir akşam! Karanlık basarken sarayın avlusuna yakın kurulan pusu - larda şüpheli gölgeler kımıldıyor. Bâş- larında uzun boylu bir genç var. — Nasıl her şey hazır mı? — Her şey hazır ya Emir! — Şimdi akşam ezanı okunurken o atından inecek. atı kapıda kendisini kar şılayan kölelere teslim (edecek, belki /kölelerle de birkaç kelime konuşacak, ağ | sonra bu avluya girecek. tam avludan geçerken. — Evet tam avludan geçerken.- Birden hepsi sustular. Akşam ezanı (okunuyordu. Dakikalar pek ağır geçti. İNice sonra nal sesleri duyuldu. Sürat » le saraya yaklaşan atlı avlunun dışın - da atından e İnerek hayvanı kölele- re teslim içeri girdi ve tam avlu - İmun önünden geçerken onlar atıldılar. Hücum pek âni olmuştu. On iki hançer birden oynadı. Uzun boylu genç bir kah kaha savurdu. — Hâlâ yaşıyor musun Aktay? öt iler de köhkahalarla yın kapısından kseldi, — İşiniz bitti mi Kotuz? Uzun boylu genç neş'esini bozmadan cevab verdi: — Mükemme! Aybey! * — Aktayı tevkif ettiler. — Sarayın zindanma atmışlar. — Ya onu teslim ederler, ya sarayı| başlarına yıkarız. Haydi isyan! Aktay taraftarı güldüler. yüzlerce Kölemen Baybars kumandasında (ayaklandılar. Onlar Aktayı mevkuf sanıyorlardı. (Arkası var) Günün Bulmacası 1 286 4 8 — Genç ağaç, 9 — Vermek - Bart Wihikas - Tarından bir 407 istemek 10 — Adalar denizi - Hayret nidası Yukarıdan aşağı: 1 — KM gelmek - Vityet 3 — En çok vede 3 — Rikkati olan - İki tane sesli harf 4 — Çoğalanın akel 5 — Nefisin müennesi 8 — Geref - Siraya konulmuş 7 — Tessürü 8 — Muhayyel insan samanı - Sığira ben- 2e: siyah hayvan $ — Divan 10 — İnllti - Afiş 1 — Defatir - En 2 — Ezilen - Er 3 — Fidan - Âmi 4 — Aka - Hademe 5 —N - Ayalet 4—Bu-Dal-K 7 — As - Rüket 8 — Sana - Taam 9 —İnek. Y - Aza DOYÇE ORİENT BANK Dresdner Bank Şubesi Merkezi: Berlin Türkiye şubeleri?! Galata - İstanbul - İzmir Deposu: İst. Tütün Gümrüğü X Her türlü banka işi k Bir doktorun günlük notlarından Çocukların İşemeleri meselesi Bası çocukların yaşları a3 çok İlerle - diği halde fena bir Miyndları devam € - der durur. Bu da gece altlarına işemele- ri derdidir. Hakikaten bu çok müsiş bir geydir. Eelitabilde iki yaşına kadar olan çocukların gece yataklarını kirletmeleri mazur görülebilir. Fakat ki yaşından sonra bu hal devam ederse o aman gay- tabii addedilir. Gece yatağa işeme me- selesi bama bülüğ yaşma kadar devam eder. Ekseriyetle bu yaşa varmadan iyi - leşir. Esas itibarile mesane denilen idrar deposunun adalâtına hâkim olan üzabın daha doğrusu nühalşevkideki merkezi nasil şercinin zâfından leri gelir. Me - #utamaz ve derhal habersizce akar durur, Gerçi hattâ mektebe başlayan çocuk - larda devam edebilen bu hal oldukça ha- hoştur, müz'içtir. Fakat tehlikeli değil - heyecanlı bir 988 | “5 ME BER” İ Trabzon Samsun (Hususi) — 2 ve 3 Tem- da atletizm müsabakaları yapılmıştır. Bu birinciliklere Trabzon, Sıvas, Sam- atletle iştirak etmişlerdir. Her müsa- bakaya ber bölgeden azami 2 atlet is- tirak ettirilmiştir. Birinci günü ber vilâyetin atleti s0- iyunmuş olarak Beden Terbiyesi Sam - sun bölgesi binası önünde toplanarak önde Halkevi bandosu olmak üzere mun tazam adımlarla anıda gidilmiş, çelenk konduktan ve İstiklâl marşı söylen - dikten sonra spor alanma hareket e - dilmiştir. Spor sahasında geçid resmini ve İs- tiklâl marşını müteakıb 100 metre ko- şu ile müsabakalara başlanmıştır. Bunu gülle atma 400 metre, 1500 metre koşu, yüksek atlama ve 400 “ 400 X 200 >< 100 bayrak yarışları takib etmiştir. 100 metre koşuda: Müşfik Tiğrel (Trabzon) 12 ile birinci, Ali Şenel (Trabzon) ikinci. 400 metre koşuda: Ertuğrul Akman (Trabzon) birinci, Samsun İkinci, (Trabzon) üçüncü 1500 metre koşuda: Mehmed Güler (Samsun) 5.13/310 birinci, Galib Şa- hin (Trabzon) ikinci, Vahab Hamam! (Trabzon) üçüncü. Yüksek atlama: Samsun 150 ile bi- rinci, İsmail (Trabzon) #kinci, Salâhad din (Trabzon). Bu müsabakada atletlerin daha iyi derece almaları kabildi. Fakat kum havuzu ve hız alınacak yer iyi hazır - Tanmamıştı. Başka bir uygun kum ba - 'vuzunda 1.65 atlıyan Samsunlu 1.554 her zaman geçen Trabzonlu atletler ye rin sırf yumuşak toprak olması yüzün den beş bölge için iyi bir rekor temin ledememişlerdir. 400 34 300 Xx 20 100 bayrakta: dir. Mutlaka #nyayyen bir yaştan sönra mutlaka iyileşir. Ben gelin oluncaya ka- dar bu tal davam eden genç kız lanırım. Keoralik bülüğa kadar altlarına işemele- rine devam eden çocukları bilirim. Hep- 8 de tamamen iyileşmişlerdir. Bazı mu - annki vak'alarda amadu fıkarinin en alt kısmından nühaişevki kanalına ilç zer- ketmek suretile bu hastalığın süratle önü ulmmaktadır. Bu ameliyat gayet basit bir şeydir. Cevab istiyen okuyucularımın posta pulu yollamalarını rica ederim. Aksi tak- dirde istekleri mukabelesiz kalabilir. Nöbetçi eczaneler gehindebaşında: (Hamdi), Emin - münde: (Bensason), Aksarayda: (Şeref), Alemdarda: (Abdülkadi), Beyazıdda: (Ce mil), Fatihte: (Hüsamettin), Bakırköy - de: (Hilâl), Eyübde: (Arif Beşir). Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Galatasaray, Ga- rh), Kurtuluşta: (Kurtuluş), Maçkada: (Maçka), Galatada; (İkiyol), Beşiktaşta: (Nakl Halid). ş Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler; Kadıköyünde; (Halk, Hulüsi Osman), Üsküdarda: (İmrahor), Sarıyerde: (Og - mar), Adalarda: (Şinasi Rıza), Son yirmi beş yılın meşh (Baştarafı 9 uncu sayfada) diye aid olduğu ve vak'a faillerinin de derhal ele güçirilecekleri yazılıyordu. “Hayır bu baş benim başım değil ,, Aradan bir gün geçti. Polis ikinci şu. be müdüriyetine gelen bir adam, kendi. sinin Erzurumlu olup seyyar satıcılıkla iştigal eden İzzet olduğunu ve kesik ba. şın kendisine ald bulunmadığını söyledi. Cinayetin fahkikatile meşgul olan iletti, kinci şube müdür ve memurları İzzet e. fendinin yüzüne hayretle bakakaldılar. Yangın yerinde bulunan kesik baş, haki. katen ona çok benziyordu. Aradaki fark, İzzetin kafasında saç olmayışından başka bir şey değildi. İzzet elendinin başının yerinde oldu. ğu görülmesi üzerime, cinayet tekrâr es. rara büründü. Zabıta, müşkül bir vazi. Yette kaldı. “Katili haber verene 300 lira,, ALÂN» <İstanbul Polis Müdüriyetinden; «Gedikpaşada yangın yerinde bulunan kesik baş cinayeti etrafında tahkikat de. vam etmektedir. Bununla berâber, zabi. Samsunda yapılan bölge| atletizm müsabakaları Trabzon, Samsun, Ordu, Sıvas ve Amasya atletlerini! iştirak ettiği bu müsabakalar çok güzel oldu muzda Samsunda beş vilâyet arasın - sun. Ordu, Amasya bölgeleri on birer |puvanına karşı üstünlüğü temin e) atletleri Samsun takımı birinci, Trabzon takın) ikinci olmuştur. İlk günkü müsabakalarda Trabzü takımı 48 puvan alarak Samsunun 3) | lerdir. “a İkinci günkü müsabakalar 200 me re koşu ile başladı. 200 metre koşuda: Müşfik Tiğ (Trabzon) birinci, xe Mineie Trab zon üçüncü. 800 metre koşuda: Bakal rimel ikinci, Trabzon üçüncü ve dördüncü. Tek adımda: Ordu birinci 3.73 ikinel, Samsun üçüncü. © Disk atmada: Mehmed (Samsun) b rinci, Hasan Duman (Trabzon) ikin *| ci, Faruk (Trabzon) üçüncü. 3000 metre koşuda: Mehmed Güle! (Samsun) birinci, Yaşar (Ordu) bj ci, Galib Şahin (Trabzon) üçüncü. 4X100 bayrak: Trabzon takımı Müş! fik, Faruk, Tuğrul, Ali, birinei, Sam * sun takımı iline, Ordu takımı, ikindi ile beraber. Her iki günkü müsabakalar neticesif İde beş birincilik, altı ikincilik, yedi Ü İçüncülük, bir dördüncülük ve bir be şineilik #lan Trabzon atletleri 83 pu vanla beş bölge arası atletizm birinci hiğini, Samsun 66 puvamla ikincil Ordu 29 ia üçüncülüğü, Sıvas 16 i dördüncülüğü, Amasya da 6 puvan İbeşinciliği aldılar. Müsabaka esnasında ve dışın Trabzon atletlerinin muntazam kıya * fetleri ve hareketlerindeki disiplin intizam bütün seyircilerin nazarı dik: ii çekmiş ve takdirle karşılanmış” fi metre ve 200 metre koşuds Trabzonlir Müştik Tiğrelden ve tek adımda birinciliği al u İle 3009 metrede ikinciliği ali Yaşar“ dan ilerisi için daha iyi neticeler alınacağı ümid edilmektedir. meşhur cinayetleri şfada) | tanın işini teshil etmek ve insani bir ve 4 zife görmek Üzere, vak'a fsilini ihbar © denlere 300 lira mükâfat verilecektir.» Aradan üç ay geçti. Buna rağmen, ke- | sik baş cinayeti, bütün esrarını muhafa. za etti. Bu müddet zarfında yapılan tah- kikat ve totkikat, ne kesik başın hüviye- tinin meydana çıkmasına ve ne de faille- ( rinin bulunmasına yaradı. Kokmaya ve etleri dökülmeğe başlıyan kesik baş n hayet defnedildi. Bu vaziyet cinayetin daha derin bir esrara bürünmesini temin Kesik başın yarım gövdesi mi? İşte #ugünlerde, Makriköy (Bakır. köy) civarında Çiftalan kariyesi ile Ku sırkaya arasında deniz kenarında yalnıs belinden aşağısı mevcud bir cesed bu- lundu. Bulunan cesed bacak tarafları ve kaba etleri balıklar tarafından yendiği | için, iskelet haline gelmişti. Zabıta, üç ay evvel bulunan kesik bağ ile, bu yarım cesed arasında bir münase- bet olmak ihtimalini gözönüne alarak yeniden tahkikata başladı ise de, müsbet bir netice elde nedi i Gerek kesik baş ve gerekse yarım c8- sed cirayetleri, böylece müthiş bir mü. amma halinde kalıp unutuldu. Ai Kemal

Bu sayıdan diğer sayfalar: