23 Eylül 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

23 Eylül 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3 kişiyi öldüren” katilin idamı taleb edildi Çatalcanın Öcünlü köyünde cereyan eden we üç kişinin ölümü, üç kişinin de ağır yâza-|; lanmalarile neticelenen bir cinayetin Ağır -|3 cezada görülen muhakemesi dün son safhaya varmıştır. Çatalcanın Öcünlü köyünde oturan Hüse- yin kâhya, kendi tarlasının etrafında bülü- nan 200 dönümlük bir arariyi 15 senedenbe-|3 ri füzulen işgal etmiş, nihayet bir gün bu araziyi hükümet tarafından köylüler arasın- da taksim edilmiştir. Ru vasiyet Hfiseyin De köylüler arasında Ihtilâflar doğurmuş, me - sele mahkemeye akssderek, dava köylüler le- hine neticelenmiştir. Hüseyin kâhya bir gün mavzerin! de yanı- na alarak uşakları le birlikte Kızılcahamam merkiindeki *h*tâflı tarlaya gitmiş ve sür - meğe başlamıştır. Tarlanın hakiki ve kanım! sahiblerinden Belim de o sırada geniz Te bu öra mahke- me kararile kendiler.»e sid olduğunu Hüse - yine hatırlatmıştır. Hüseyin bunun üterine sabanı bırakarak, koşup sakladığı yerden mavrer tüfeğini almış ve Selim ile diğer köy- dillere ateş etmeğe başlamıştır. Bu kurşun yağmuru sitmdz köylülerden Mehmed ölü, AH, Belim ve karısı Bshiye de ağır yaral ola rak yere düşmüşler Tir. Gömlerini kan bürüyen ketil, buradan e - İlinde mavzer Öcünlü köyüne koşarak, bu - rada Niyazi ve İbrahim isimlerindeki Köy - Hileri ayni şekilde öldürmüştür. Davanın dünkü celsesinde mütaleasını ser- deden iddin makam: vak'ayı bu şekilde hü- lâsa ettikten sonra, bütün bu cinayetleri ia- sartıyarak işliyen masnunun ceza kanununun. 480 inci maddesinin 4 ve 8 İnci bendlerine göre, kdamını taleb etmiştir. Müddetumumti Yülseyini cinayete tahrikten mazmun bulu - nan babası Ali kâhya, kardeşi Hasan kâh — yanın fililerini sabit görmediğinden, bunla- rın da bersetlerini taleb etmiştir. Müteferrik: Dahiliye Vekilinin tetkikleri gehrimizde tetkikie: yapan Dabiliye Ve - kül Faik Öztrak dün öğleden sonra vali ve belediye reisi LAtfI Kırdar, tramvay, tünel, elektelir işletmesi umum müdürü Mustafa Hulki De beraber elektrik fabrikasına gitmiş, faaliyet etrafında lâzım gelen Irahatı almış- tir. Vekil öğleden evreli de emniyet müdürlü - güne giderek mabıta işleri hakkında telki - katta bulunmuştur. İranın Polonya sefiri dün şehrimize geldi İranın Varşova sefirt dün öğleden evvel Romanya bandıralı Besarabya vapurile Küs- tenceden şehrimize gelmiştir. Sefir Galata Tihtımında İran korsoloshanesi erkânı tars- fından karşılanmıştır. İran sefiri, Almanla- rın Polonyayı işgal etinesi üzerine Konan - yaya gelmiş ve Bükreşte bir iki gün kaldık - Avrupa trenleri ikişer saat geç geldiler Bemplon ekspresi ve konvansiyonel treni dün ikişer anat teahhürle Sirkeciye gelmiş- lerdir. Konvansiyonel tren'le Londra, Paris ve Poştede bulunmakta olan 10 kadar talebe - mizle, barı Türk aileleri gebrimize gelmiş - lerdir. Ekspremle de iki Türk yolensu ve Bu- riye ve Iraka gitmnk'e olan birkaç ecnebi gel miştir. Makaslar faaliyette Bizim şehirler arası telefonu bazan iyi İ işlemiyor. İzmir kazalarında vukua gelen ; #elsele faclasının tafsilâtını dün sabah telofonla İzmirden alıp gazeteye koyduk- İ tan ve büâhare bu malimulı İzmir mu- $ habirimirin çektiği telgrafla mukayese $ ettikten sonra bunu bir daha anladık. Arkadaşlardan biri bağırdı! i — Eyvah (Dikhi) kazasın. telefonda $ (Keçili) diye anlamışız! i Bu hata karşısında duyduğumuz tees- i sür bizden sonra çıkan arkadaşlarımızın $ hüdise etrafında İzmir muhabirlerinden 5 İ aldıkları telgralları okuyunsa derin bir $ $ hayrete inkılib etti. i i Dünyanın dör“ tarafındaki hususi mu- ! habirlerinden (1) yüzlerce telgraf (hn ; Jan (Son Telgraf) gazetesi (Son Posta) İ dan saatlerce sonra çıktığım zöylemesi- ; ne rağmen İzmır zelzelesinden tek satırla $ bahsetmemteei i (Haber) gazetesi ve geç vakit çıkan ; (Yudırım Postası; adı arkadaşlar İse Keçili kazasının hAk ile yeksan olduğu. Bu bildirmişlerdi. Üçümüzün birier ayni hataya düşmüş £ oltnamız imkânı var mi idi? i İ Hayretimiz faza urun sürmedi, Me - 3 İ gsleyi anladık. Bu arkadaşlar makasi vü- i rup (Bon Posta) nm telerafırı almışlar £ i ve kendilerine maletmişlerdi. i Bundan evwsiki etrmtümeşhudlarda ; ; : ğ yaptığımız gibi vw sefer de: : — Canım bu a4? suçlara çok yaklaşan $ bir harekettir! diye bağırmıyacağız. Bat: : — Mademki arkadasin, bizim haber- 5 lerimizi makaslayıp kendilerkine malet- ; mek yolunu tutmuslar... Şu halde mü - teaddid şehirlert: muhabir bulundurup $ bu, sırtından geçinilen müssmahaklır ve £ saf yengin mevkiinde kalmakta ne mana var? Biz de onları tekltd edelim! diye de £ düşünmiyeceğiz. ; Bunları çok söyledik. çok düründük ve £ artık bıktık. Fakat bu hal ne zamana ka. dar devam edeck? He: gazete muhablı kadrolarını ila edip diğerinden hater a: sırma yoluna dökflünelye kadar mi? Babılliyi “Türkiye matbust âleminin Ga- lafa sı vw macağız? Şimdilik bunu me- ak ediyorum. Ml Kültür işleri: Yabancı dil mektebinin sözlü imtihanları yapıldı Yabancı dil mektebinin sözlü Imtihanları dün Üniversite W.uferans salonunda yapıl - mıştır. Bundar evvel yapılmış olan ayni meklebin tahriri tmdhanları ile dün yapılmış olan sözlü imtihanlar meliceleri bir ikl gür »-a aldkadar telsbeye tebliğ olunacaktır. Yabancı dil öğretmenliğine 200 kişi talib oldu Orta tedrisat yabancı dil öğretmeni yetiş #irmek üzere Üniversitede açılmış olan kurâ- Yarn 200 den fazla talebe İştirak etmiştir. Bu talebelerin sıhhi muayeneleri Gün rek- Wrlük tarafından yaplarılmış, muallimlik yapmağa sıhhatleri mümid olanlar kayde - dilmiştir. Önümüzdeki Pazartesi g'inü bir müddet - tenberi kurs gören bu talebenin imtihanları yapılacaktır. Rektörlük imtihanı yapacak komlayona intihab etmiştir. İmtihanlarda muvaffak olanlar ora tedrisat yabancı a olmağı hak kazı klardır. Haftanm en HARP M FLORENCE RICE ve ROBERT YOUNG Frensızca sözlü filminden Bugün sanat 1 ve 2,30 iPEK Sinemasında zel filmi N Sabırsızlıkla beklenen ve lâyık liğe muvaffakıyeti kazanan film CLARK GABLE - yarattıkları ve günün kahramanları mertebesine çıktıkları Fransızca sözlü şaheseri bu hafta SARA Z Sinsmasında görünüz. Bugün sant 1 ve 2.30 da tenzilâtlı matineler. Bugün SAKARYA Sinemasında “mmm, MIRNA LOY'un UHABIİRİ mutlaka PETER LORRE Mr. MOTTO DENİZ ZABİT NAMZETLERİ İKATİLLER KLUBÜNDE Fransızca sözlü filminde 2 güzel filmden mürekkep fevkalâde program da tenzilâtlı matineler N AŞK -HEYECAN ARKADAŞLIK - FEDAKÂRLIK görülmemiş derecede heyecanlı meraklı mevzu Kanatlı insanlar Bugün saat 1 ve 2.30 da tenzilâtlı matineler, İl yalarından geçen İhtikârın önüne : geçiliyor Bazı maddelerde fiat yüksekliğinin görül - mesi üzerine başlışma mücadele gün geçtikçe semeresini vermeklecir. Bir kısın ithalât eş- sarlında iztenilen| yüksek fiatinr san günlerde mutedil bir şekil| almağa başlamıştır. Hazırlanmakta olan| meni ihtikâr kanununun #yl&i iptıdasından #ibaren tatbik edilr:eği haber alınmıştır. Diğer taraftan erza.ce yükselmiş olan bazı gıda maddelerinde dedüşüklükler devam et- mektedir. Bu meyanda 98 kuruşa kadar sa- lan pirinçler 23,5 kuruşa, $0 kuruşa yüks€- len zeytinyağlar da 42-4 kuruşa inmiştir. Fasulye, nobud, mercimek, beselye gibi kuru sebzelerde de 1-2 kuruş tenezzli vardir. Umumi menfaatler! istismar ederek gayri! meşru kazanç temin edenler hakkında a - mansız bir mücadele/: girişileceğinin arı gilmış olması bu şekild» tedi rauları tasavvurlarından sis) Alâkadarlar kısa bir müddet sonra ihelât emtlasinın da dış piyasalardaki fiatlarla sa- tilmasının temin eleceğini bildirmektedir. Jer. Deniz işleri: Zeytinburnundan denize top atışları yapılıyor Dün öğleden evvel Zeytinburnu önlerinde denize doğru top alışları yapılmıştır. Atış- lara bugün de devarı olunacaktır, Mıntaka İman relsliği key?iyeti denizcilere tamlm e- derek, bu sahadan geçecek deniz yasıtaları- nın müleyakkız busunmalarını bildirmiştir. Vapurdan denize düşen bir yolcu kurtarıldı Dün öğleden sonra Heybeliadadan Büyük- adaya gitmekte olan Erenköy vapuru yolcu- larından 22 yasında Y-w4. vepur Büyük- erteden müvaze -| ze düşme mürettebalı tarafından kurtarılmıştır. Gömrüklerde: Ecnebi yolcular otomobillerini harice cıkarabilecekler Gümrük te İnhisacın Vekâleti din şehri - mizdeki alâkadarları yeni bir emir gönde - rerek muvakkaten memleketimize gelen &c- nebi yoleuların & leket haricine gi sande edilmesin! bi Beyoğlu Halkevinin toplantısı Beyoğlu Helkevind? bugün öğleder sörra | 155 da mühim bir toplantı yapılacaktır.) Toplantıda birçok Ylm adamlarımız buluna - caktır. Konuşulacak mevzm ön gelecek yıla aid | kültürel faaliyet programıdır. Toplantıdan sonra bir çay ziyalari verilecektir. Müzik dersleri Eminönü Halkerinden. Ar şubemiz müslki kolunun piyano, keman, çello, baso, koro, solfej ve orkestra darilerine 4/Birinelteş - rin/930 Çarşamba günü saat (16) da başla- nacaktır. Dersler parasızdı. ÜR earemeemerensaneramsenns0n TEŞEKK Kayınvalidem Naciyenin vefatı dolayısile mektub, telgraf göndermek ve bizzat züb- met ihtiyar ederek taziyet ve teessürlerini izhar etmek lütfunda bulunan zevata şahsi ve nilevi teşekkür ve minnettaruklarımızın iblâğına muhterem güzetenizin tayassuzunu rica ederim. Hasan Rıza Temelli ve ailesi sarananaanmmsaraansasasaasm sane vramansana sane ane eeeneneeNee TEŞEKKÜR Refikam, kızım, hemşirem EYMEN DİLBER'İN Cenaze merasimine bizzst gelen, Çelenk, Telgraf veya mektupla kederimizi paylaşan dostlarımıza teşekkürlerimizi sunmağs in - kân bulamadığımızdun gazelenizin tavassu - tunu rica ederiz. Mehmed Sıtkı Dilo: - Cevdet İpekçi Meh- med İpekçi. SAMiMi ANLAŞMA İngiliz - Fransız İti Oynayanlar ; GABI MORLAY - VİCTOR FRANCEN TAMAMEN RENKLİ FRANSIZCA SÖZLÜ İsahibi ne milletten, garsonu ne mil - Lokantadaki hâdise ünkü gazetelerden biri yazı.|Garson yeni gelen müşteriye doğru yördü: gitti: . Bir vatandaş Beyoğlundaki meşhur) “— Burası sana yaramaz, başka bir lokantalardan birine gitmiş, vatanda .| “Te #idip karnını doyur. şın üstübaşı, lokantanın daim! müşte. Dedi. Yeni gelen müşteri garsonun pilerininki kadar düzgün değilmiş, bayırhah bir fikirle kendisine o böyle garson lokantada oturup yemek yeme, |bir teklifle bulunduğunu hatırına ge sini münasib görmemiş. Israr etmiş, İrmMedi: e ŞE bunun üzerine bir polis çağırılmış, po- rr li değil mi, burada da ye rim, dedi. lis adamı lokantadan çıkarmış. Allah selâmet versin, dostum me - rakı bunu baber alımş olsaydı, gelir bana: — Bu nasıl iştir? Üstübaşı düzgün değil diye bir insana İkamtada yemek vermezler mi? ... Hem bu lokanta kimin lokantası, Garsonun bir türlü içine elvermi yordu, fakat öteki de ısrar ediyordu! — Benim sanki o oturanlardan ne farkım var.. Garson: , — Bence çok fark var, çünkü onlara karşı hissetmediğim merhameti sana karşı hissettim, seni sıyanet etmek is. iyordu amma, bir türlü di letten? Ii varmıyordu. Ya patron duyarsa, lâ « ... Polis böyle şeylere nasıl #let edi.|fı çevirerek anlatmak istedi: lebilir? — Çok fark var. Bir onlara bak, bir de sanal Öteki gene ısrar etti. Garson her ne pahasıma olursa olsun sıyanet edecek « ti. Polise haber gitti. Polis geldi. Po - lis de sarson gibi düşünmüştü: — Haydi arkadaş, sen başka lokan. taya! Dedi. Adam artık ısrar edemedi, po. isin önüs'ra lokantadan çilap citti. Adamcağız müteessirdi. Çünkü b. kantada gördüğü insanlar arasında o - türmek, yemek yemek istiyordu. Bu srzu ile lokantaya gelmişti. Yemek ye meyi umarken davak yemişten beter hal tirildi. , orada oturacak, bir kaç tabak ye. Feng EE şk iş mek yiyecekti amma, yemekten son-| «ördü. insanlar dayak yemiyorlar va Öliyeceği para yüzünden, yedikle -| amma, mükemmel kazık yiyorlardı ss Bunun hesabı sorulmaz mı? Tarzmda birçok ahiret sualleri s0- rardı. Şükür ki okumadı, ve ona ce - vab yetiştirmek zahmetinden kurtul. dum. * Ben vaziyeti gazetenin yazdığından büsbütün başka türlü görüyorum. Ve bu yüzden ne garsonu, ne de polisi ka- bahatli buhayorum. Garson lokantaya ilk defa gelen bu kendi halinde müş. teriyi gördüğü zaman, o ana kadar yabancı olduğu bir hisle kendi helin. deki müşteriye acrmıştı. Bu adamca - Jri zehir olacaktı. Garson bunu açıkça! Nihavet dayak yemek, kazık yemeke unlatamazdı. Çünkü ne olsa kendinin!;, v . e biz emi vere enik alir Ka ber alacak olursa kapı dışarı ederdi.| Semet İlilüst | Bunları biliyor mu idiniz? | Motörleri soğutan radyatörler | Otomobil mo - törleri, radyatör « lerin dçirde konu- Jan 12 litre mikis- Merihte hayat var mı ? Merih yıldızın da canh mahlük İar bulunduğu id- tındaki bir su sa - diası oldukça eski yesinde soğur. Fa. bir iddiadır. Fakat kat motör soğumasını yalnız bu miktarison senelerde, ba - suya değil, radyatörün mütekâmil (bir 2! âlimler insan ve o tarzda yapılmış olmasına tulümba terti- nebatların ai ön dalgaları, — N zi İma benzer dalgaların Merihten gelmedi » batına, vantilâtöre İkem Bunlar Be ğine göze Mürite Gani ei elli masaydı, motörün kızmamasını temin İ-) madığı kanaatine varmışlardır. Merihin çin 12,000 llire su ancak kâfi gelebilir-yüzü oksit de fer ile (pas) örtülü sanıl *maktadır, Henüz çok. gençsin, bu sebeble müteessir olmana hiç lüzum yok Yalnız bu senin için bir ders olsuw Bundan sonra aşk bahsinde daha ti- tiz ol, evlenmek gayesile konuşanla, İki sene Seviştikten sonra 18 yaşındaki genç kız okuyucum K. S. bana yazdığı uzun bir mek - tubda #ki sene evvel bir genci ta - nıdığım, onunla seviştiğini, evlen » sokulmak icab eğlenmek gayesile sana istiyeni birbirinden ayırman eder. * S. S. rümuzuna cevab istiyen © kuyucuma, Bugün için yapılacak birşey yok" tur. Esasen onun serbest hayats girmesini beklemek (o mecburiyeti vardır. Şimdilik işi olduğu'gibi bı « rakman, onu ne fazla Ümidsizliğe düşürmek, ne de fazla ümid ver» mek cihetini iltizam etmeden 'o d8 5lur) tarzında zamanı” geçirmen münasibdir. Ailen belki haklıdır. Geçecek za. man sana bunu süşünmeye vakit bırakacaktır. Belki de haksızlık e « diyorlar. Zamanla onlar haksızlık ettiklerini anlarlar. İşte kızım, de * dizim gibi, mademki hâdisat bu i- sin hallini zamana bıraktı. Sen de aranızdaki anlaşmanın inkisafıni samana bırakırsın! mektubla gence evlenmek için ver. dikleri kararın, henüz tatbik edil - memesinin sebebini sorduğunu ve gencin bu mektubu cevabsız bırak. tığını yazıyor. Okuyucum, genci seviyor, fakat o mektubdanberi genç ona karşı 80 « guk davranıyor. Okuyucum bana soruyor: — Ben ne yapayım? Okuyucuma cevab vereyim: Hiçbir şey yapacak değilsin... Bu macera bu kadarla bitmiş oluyor. Eğer o seni sevseydi, mektubunu cevabsız bırakmaz ve sana karşı bil. hassa bu mektubdan sonra soğuk davranmazdı. Demek oluyor ki © gencin maksadı, seninle evlenmek değil; eğlenmek, vakit geçirmekmik. Sen bunu evvelden hissedememiş » «ân, şimdi vekayi ortaya koydu. TEYZE

Bu sayıdan diğer sayfalar: