3 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

3 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

d Ü DÜ ARE A ! dedi ki: ben Türklere ve Türk- ——— 7; GÜNÜN ADAMI ünün adamı kimdir? Şüphe Hitler! Avrupanın bütün asi faaliyetleri onu ön- dan, yandan çevirmek tikalar — bi , eski fizik mantığı- yeni siyasi kıymet - zenin — peygamberi sihini bekleyen ve Mesihini bulan milletlerin çoğu gibi Al- manyada aldanıyor. Zira öyle bir devirde yaşıyoruz ki Mesih- siz milletler, görünüşteki teva- zularına rağmen, bu asri pey- gamberlerin üstünlük iddiaları- nı daima incinen bir gururla karşılıyorlar, Hele — Almanya bahsin mevzuu - oldukça, harp- ten evvelki zamanlar gibi bu- gün de bir Alman üstünlüğü şarkısına kimsenin tahammülü kalmamıştır. İkinci Vilhelmin “Almanya her şeyin üstünde- dir!,. marşına bir sırmalı haç i- lâve eden Hitler, aymı iddianın tekrarını ilân eden bir küçük burjuva imparatorundan başka nedir? Almanya her şeyin üstünde mi? İşte Versay muahedesini doğuran iddia bu büyük harplerini ve yarınm Versaylarını doğuracak olan id- dia da yine bu olacaktır. Alman Başvekili Hitler, bir sabah gazetesinde iki sene ev- vel yazdığım yazt üzerine, Tür- kiye maslahatgüzarı vasıtasile bana çevap vermişti. Bu cevap ©o gazetede neşredildi. Mesele şu idi: ben, Tütkiye- de Alman irkimin üstünlüğünü müdafan eden ve bit Türk gen- Cinin imzasını taşıyan — kitap a- leyhine yazarak, —Almanyada 'Türk trkınin üstünlüğü hakkın- da böyle bir kitap çıkmasına Hitler izin verir mi? diye sor- muştum. p Muhterem — Alman Başvekili lerin dâhi şefine hayranım. Tür- kiye lehine Almanyada hiç bir kitap çıkmasını yasak etmedim. Halbuki mesele Türkiye lehi- ne Almanyada kitap çıkması de- ğildi; Türk ırkının bütün ırk- lardan üstün olduğunu bir Al- man genci Almanyada iddiaya kalkarsa orada göreceği mua- mele idi. Muhterem Alman Başvekili meselenin esas noktasına gözle- rini kapayarak Alman - Türk dostluğu temi üstünde kaldı. Almanya dostumuzdur. Fakat bu, Almanya her şeyin üstünde demek değildir ve her şeyden evvel dost kelimesi böy- le bir iddianım düşmanıdır. Bunun içindir ki mağlüp fert- lerden mürekkep galip bir cemi- yet yaratan Hitlerin dışarı poli- tikasında, Kayzerin hatalarını daha şiddetle tekrar eden bir a- “'TAN ; m tefrikası : " . . Erikçiçekleri MAHMUD YESARİ ken kapıya vurulmuştu. — Giriniz! dedim. Kapı, yavaşça açıldı ve genç hizmetçi kız Gülter, daha doğru su operet sübreti göründü. Du - daklarında korkak bir gülümse - yiş vardı. Ancak işitilir bir sesle soruyordu: — Bir kaç dakika Tahatsız edebilir miyim? Hernen doğruldum: — Buyurunuz, kızım! Merakla bakıyordum. Onu Kadriye mi göndermişti? Yok- sa, kendi hesabına mı gelmişti? Gecenin bu geç saatinde, bu genç kız, daha o gün gördüğü bir mi- safirin odasına ne sebeple, ne maksatla gelebilirdi? Genç kız, kapının aralığından süzüldü ve kapıyı ayni sessizlik le kapadı: . — Meşguldünüz, sizi rahatsız ettim. . ÇU T DİKE SEHİRDE bu o kadar böyledir ki, | karşısında - birbirine en | idi; yarının | Köprü parası Boyuna verilecek Atatürk köprüsü — inşaatına ait olan münakasa bugün açılı- yor. Köprünün yapılması için tahmin edilen para bir milyon sekiz yüz bin lira kadardır. İs- tanbul halkı, nakil vasıtaları üc- retleri üzerine konan Atatürk köprüsü resmini, dokuz yıl var ki ödüyor. Şimdiye kadar top- Tanan para iki milyon liraya ya- kındır. Yani köprünün inşaat maşrafı temin edilmiştir. Ata - türk köprüsü resmi hakkındaki ilk kanun, bu resmin on sene için alınması hakkında idi. Bi- naenaleyh gelecek yıldan itiba- ren, artık, bu resmin alınmama-” sı lâzımdı. Fakat belediye, sonradan bir ikinci kanunla Galata köprtüsü | Müruriye resmi ile Atatürk köp- | tüsü resmini birleştirtmiş ve na- | kil vasıtaları ücretlerine bir ku- ruş resim ilâve ettirmiştir. Bu bir kuruşun 30 parası Ga- lata köprüsü müruriyesi, an pa- rası Atatürk köprüsü resmidir, Ve bu kanundan Atatürk köprü- sü resminin on yıl için alınacağı F muvakkaât ol mıştir. İstanbullular buü parayı, Atatürk köprüsünün inşaatının bitmesinden sonra da vermeğe devam edeceklerdir. ., Bir yılda, İstanbullular Ata - türk köprüsü resmi için yekün itibarile 300 bin lira ödüyorlar. İnsan başına, senede aşağı yu- karı 2 lira tutuyor. Atatürk köp- rüsü için sarfedilecek iki milyon lirta toplanmış bulunduğu için, faktan çık. | rin diğer il;riyıçlırını sarfede- cek demektir. Belediye gelir arayor Belediye yeni varidat mem- baları arıyor. Şehrin genişliğine göre, iş çok, bütçe vardır. Belediye Akay idaresinin ve Liman şirketi servislerinin a- rasında olan vapurlara su ver- me işinin kendisine verilmesi i- çin — teşebbüslere girişmiştir. Belediye kanununa göre, şehır dahilindeki bütün nakil vasıta - larını belediye işletir, hattâ mevcut şirketleri devren satın almak hakkını haizdir. Bu ara- da tramvay da vardır. 9 Mayıs günü Cumhuriyet Halk Partisinin büyük kurultayı 9 mayısta top- lanacak, © gün Türkiyenin her tarafında ve İstanbulda büyük tezahürat yapılacaktır. C. H. Partisi İstanbul vilâyet heyeti dün toplanarak - tezahü- rat esnasında söz söyliyecek hatiplerin isimlerini hazırlamış- tır, Hatipler; Partinin kaza ve nahiye ocaklarında yapılacak | aai ae S İİ e rek halkın parti sevgi: racaklardır, | Öğrendiğimize göre dün par- | ti merkezinden 9 mayısta yapı- lacak şenlikler için yeni emirler gelmiştir. Parti ile alâkası olan kültür evleri ile bütün müesseseler de 9 mayısta donanacak ve gecele- yin ışıklarla aydınlanacaklar - dır. ni Coştu- — belediye, bundan sonra, her yıl toplayacağı 300 bin lirayı, şeh- — damın çok milli, fakat az beşeri ihtiraslarını görmeğe devam e- diyorüz. P. S. — Bu sütunda çıkân “Keli- me” başlıklı yazım üzerine değerli Ulus Başmuharririnin fikirlerine men sub olduğum - bir hafta mecmuasının önümüzdeki sayısında cevap vermeyi daha yerinde buldum. — P, S. Bundan anladım ki, onu Kad- riye göndermemiş! Masanın ke narındaki koltuğu gösterdim: — Buyurun, oturun. Genç kız, sabahki kıyafeti de- ğiştirmemişti, biraz sıkılgan bir tavırla oturdu, yüzüme bakma - ğa çekiniyor gibiydi : — Zaten çok rahatsiz edecek değilim. Bahçeye çıktım, odada ışık görünce, daha henüz yat - madığınızı atıladım. Sizinle ko - nuşmak mecburiyetindeyim, Yorgun bir nefes aldı; — Kadriye Hanım, uüyüdular. Sizinle konuşmak için, bu fırsat | tan istifade etmek istedim. Ya - | rın sabah, konuşacağımız şüp - heli! — Neden? Genç kız, başını önüne eğmiş tit — Kadriye, artık beni göz ha- | pisine aldı. Ve sizinle yalnız, baş başa bırakmağa korkuyor. — Sebep? — Onun sizden sakladığı sır« rıma ihanet ederim korkusile... | Peyami SAFA Elektrik ucuzlıyor Elektrik şirketinin 935 yılt i- kinci üç aylık tarifesinde bazı değişiklikler yapılmış ve şimdi- ki ücret bir miktar indirilmiş « tir. İmtiyazlı şirketler baş müfet- tişi Ibrahimin reisliğindeki ta- rife komisyonu tarafından yapı- lan bu tenzilâtın miktarı şimdi- lik gizli tutulmaktadır. Bu hususta, iki güne kadar Baymdırlık Bakanlığına gönde- nmn«. Ben, buraya, onun sırrına ihanet etmeğe geldim. Beynime iğneler batırılıyor - du, Genç kız, doğru mu söylü - yordu? Yoksa bu da, beni şaşırt mak için bir oyun, bir hile miy- di? Gülterle fazla meşgul olma - marm için, bu, Kadriyenin kurdu ğu yeni bir tuzak mıydı? Genç kızın soluk bakışları de- ğişmişti ve yorgun sesi, birden canlanıvermişti: — Benden şüphe ediyorsu - nuz; açık kalpliliğime inanmıyor sünuz. Sabahleyin farkına var - dığınız oyundan sonra böyle dü- şünmekte de, siz, haklısımız! Ellerini, dizlerinde kilitlemiş ti? — Keşifleriniz tamamile doğ- rudur, diyebilirim. Ben, sahici hizmetçi değilim, Ben, vaktile zenginken fakir düşmüş bir aile nin kızıyım, Kadriye ile eskiden kamşu idik. O, hayatınn bir tevi | ye esen fırtmaları, kasırgaları arasında, evine döndüğü zaman- Onu da haklı buluyorum, ve, yen | nç kiz, avı M korktuğu başına geldi, zavallı - ' lât gibi severdi. Ben, önun sa - ' çekmişti, yüzünün pembeliği uç- lar, beni bulur, çağırtır ve bir ev TAN İ YAEİEFEZ iŞERin Çarçabılr Diri | Dönüş paralarıda isteniyor. rilmek üzere uzun bir rapor ha- zırlanmıştır. Yeni tarifenin ma- hiyeti ve yapılan tenzilât mik- tarı, ancak Bayındırlık Bakan - lığının bu raporu — tasdikinden sonra anlaşılacaktır. —— Yol parasının toplanması Yol parasının daha Munta - zam şekilde alınması ve takip edilmesi için belediye tarafın- dan müsabaka ile alınan (50) li- ra ücretli 35 memurun tasdiki dün Ankaradan gelmiştir. Me- murlar bugünden itibaren çalış- mağa başlayacaklardır. Beledi. ye her şubeye ikişer memur ver- miştir. Memurlar, mahalle mü- messilleri tarafından — yapılan yol mükellefleri listesini tetkik ve kontrol edecekler, noksanla- rı ilâve edeceklerdir. Yol vergi- si her yıl bütçeye (750) bin lira varidat olarak geçebiliyor. Hal- buki bu paranın ancak 600 bin kadarı tahsil edilebiliyor. Bun- dan sonra, işlerin yolunda gide- ceği ümit edilmektedir. — 750 b'n liralık borç Belediye, belediyeler banka - rilmesine karar vermiştir. Bu para hemen bankadan alınarak acele işlere harcanacaktır. Bele- diye hesap işleri müdür muavi- ni Nail yarın Ankaraya gide- cektir. Nail Ankarada bu işi bi- tirecektir. —— Diğer vilâyetlerden bir çok muhtaç hastalar bakılmak ve hastahanelere yatırılmak üzere Istanbula gönderilmektedir. An cak bu gibi muhtaç hastaların | dönme paraları, gönderen bele- diyeler tarafından verilmemek- te olduğundan, dönüşte bunla - rın memleketlerine yollanmala- rında güçlük çıkmaktadır. Istanbul vilâyeti, bunu öteki vilâyetlere yazarak dönüş para- larının da hasta ile birlikte gön- derilmesini bildirmiştir. yesinde, ailemin kaybettiği re - fahı, yeniden bulmuş oldum. Bu- gün, ben, Kadriyenin hakiki ev- lâdı sayılabilirim. Hayatımı ona bağladım ve artık istesem bile bu bağı kırıp çözemem. Yüzü pembeleşmişti: — Çünkü, onu, gücendirmek, bana ölümden, bütün acılardan daha acı gelir. Yorgun yorgun gülüyordu: — Size gelip iç yüzümüzü aç- tığımı duyacak olursa, gücenme yecek mi? Çok kırılacak ve beni, hiç affetmiyecek. Ben, size yal- varıyorum beni ele vermeyiniz. İnanmamakla inanmak ara - sında tereddüt geçiriyordum: — Peki, kızım. Elini üzatmıştı: — Vadediyor musunuz? Söz veriyor musunuz! Onun uzanan elini sıktım: — İnandığın, yahut inandıra- cağın bütün mükaddesat üzeri - ne vadediyor, söz veriyorum. — Sadece söz veriniz, kâfi! — Peki, söz veriyorum. ——— — n — ©OLUPD TENLER Belediyenin imar müşavirliğine getirtilen Vagner geldi, işine ba: ıd'ı *“Kotinin kızı, kocası, misafirleri dün Köstenceye giderlerken yatlarının güvertesinde KUÇUK HABERLER * Hilâliahmerin Ankarada inşa et. tirdiği gaz maskesi fabrikası Teşrini. evvelde işlemeğe başlıyacaktır. * Kızılay kürümü, Ankarada bu sene 6 eşya ambarı yaptıracaktır. Ge- lecek yıl 3 ambar daha ekletecektir. * Kadınlar Birliği fevkalâde kon- gresi bugün toplanarak fesih kararı werecektir. * Talebe Birliği yıllık kongresini bugün Halkevinde yapacaktır. * Malat ler, Halkevinde bugün !optlz:ıuıuli::âır. Bu toplantı- da yeni kuracakları kurumun nizam- namesini hazırlayacaklardır. * Tütün kaçakçılığından suçlu Mü zekkâ, Ahmed ve Hasanın mahkeme- leri dün dokuzuncu ihtisas mahkeme- Binde bitirildi. Ahmed beraet etti, Ha- sanla arkadaşının 8 ay hbapislerine, 218 lira para cezası ödemelerine Karar verildi. * Şirketi Hayriye işleri hakkında Ekonomi Bakanlığile temaslarda bu- lunan müdür Yusuf Ziya dün sabah Ankaradan gelmiştir. Şirketin dört yeti vapur alma işi son safhaya gel miştir. . Gelecek mevsime faaliyete geçebilmek için vapurlar pek yakında ısmarlanacaktır. * Bundan iki ay evvel Çin müslü- manlarından mürekkeb altr yüz kişi- lik bir kafile Hicaza çitmişlerdi. Bun- lar Hicardan dönmüş ve dün Çiçerin vapurile memleketlerine rdir. dün Köstenceye gitmek üzere limanı- mızdan hareket etmişlerdir. Pransız geziciler Köstenceden Bükreşe gide- cek ve orada birkaç gün geçirdikten sonra tekrar şehrimize geleceklerdir. * Müvoke vapurile bugün şehri- mize 500 seyyah gelecektir. lar akşama kadar şehri gezecek ve bu. gece gideceklerdir. * * Silivri kazasının bir kısım köy: lerinde tarla fareleri baş göstermiştir. Bunların çoğalmalarına meydan veril- memek üzere icab eden tedbirler alım- mıştır. Farelerin öldürülmesi için re- hirli yemler kullanılmaktadır. * Şileye teftişe giden Jandarma ku mandanı Binbaşı İzzet, dönmüştür. * Üniversite Hukuk Fakültesi im- tihanları için yapılan tetkikatın bitti. ğini yazmıştık. Profesörlerin kararı vekâlete gönderilmiş ve esaslar vekti- letçe muvafık görülerek iade edilmiş- tir. Profesörler meclisi cumartesi gü- nü toplanarak imtihanlara ait hazır- ladığı esasları”madde halinde tesbit edecek ve talebeye bildirecektir. * Evvelce bir talimatname yapıl- mış, mezar açmak ve Ölü görnmek için fiyatlar tesbit edilmişti. Buna göre gömmek için 400 kuruş, küçük çocuk- tu, rahat nefes aldı: — Niçin, ona ihanet ediyo - rum? Şimdi, onu anlatayım, Bel ki bugün, bu ğgeceye gelinceye kadar, biribirimize, bir çok de - falar rast geldik. Fakat biribiri- mizle meşgul olmadık; dikkat et medik, Çünkü buna, bir lüzüm yoktu. Lâkin, bundan sonra iş değişmiştir. Siz, beni, tekrar gör | düğünüz zaman, gözlerinizi ben den ayırmıyacaksınız. Halbuki bu, benim için çok tehlikelidir. Neden mi? Kırık bir kahkaha ile güldü: — Bahar geldi, gene onun ba şından kavak yelleri esmeğe baş- ladı. Günün birinde seyahate çık mayacağı ne malüm. O zaman ben, burada yalnız baştma kala- cağım, Evde kapanıp oturacak değilim ya... Elbette ben de, her kes gibi, gezeceğim, her taraf - ta görüneceğim. Lâkin bir hi: metçi kız vaziyetinde değil... zinle, hiç mi karşı karşıya gel - miyeceğiz? Merakım eksileceğine artıyor Genç kız, avucumdan elini du:; — Isminiz? LEmir Suud Ankaraya geliyor Verilen bir babere göre Hi- cız Kralı İbnissuud İbni Abdü- lâzizin oğlu Emir Suud refa- katinde Hicaz Hariciye Bakanı bulenduğu halde yakında Av - ruparla bir seyahate çıkacak: ve bu meyanda Ankarayı ziyaret edecektir. Emir -Suud'un bu seyahati Hicazın siyasi münase- betlerde bulunduğu memleket - lerle temas etmek içindir. Hi- caz her memlekette ayrıca sefir bulundurmaktadır. — Yeni Terkos ve Fen müdürleri Belediye yeni fen heyeti mü- dürü Hüsnü vazifesine başla- mıştır. Hüsnü, bundan evvel Tetkik şubesi idürü idi. & Eski fen müdürü Yusuf Ziya da 600 lira ücretle terkos mü- dürlüğüne tayin edilmiştir. — Kızılay şubesi kaldırı!dı Kızılay cemiyetinin İstanbul vilâyet şubesi lâğvedilmiştir. Bunun yerine umumi merkeze bağlı bir mümessillik ihdas e - dilmiştir. General Ali, kurumun İstanbul mümessilliği vazifesiri yapacaktır. ae ee * lar için de 200 kuruş fiyat konmuştu. Fakirler için bu fiyatın yarısı alına« caktı. Fakat birçok yerlerde mezarci- lar fazla para istediğinden belediye tarafmdan kaymakamlıklara verilen emirde buna meydan verilmemesi bil- dirilmiştir. Belediyenin Mezad idaresinde bin lira ile kurduğu ikraz sandığının Bir yıt içindeki faaliyeti çok iyi neti. ce vermşir. İkraz sandığı daresi bu sermayeyi biraz daha çoğaltmak için uğtaşmaktadır. Bu maksadla beledi- yeye bir de proje hazırlanarak verile Mmiştir. * Gürültüye karşı mücadele tali « matnamesine İstanbulun bazı yerle. rinde dikkat edilmediği görüldüğün- den belediye tarafından dün bütün kaymakamlıklara gönderilen bir emir- y aahttkdded ei * Tarife komisyonu bu ayin oübes şinde toplanarak üç aylık tramvay ta. rifesini tesbit edecektir. * Akay idaresine alımacak yeni va- lar hakkında Ekonomi Bakanlıği. le temas etmek ve Avrupada yapıla- gak tetkikat için direktif almak üze- Te Akay müdürü Cemil bu hafta için. de Ankaraya gidecektir. * General Von Stanben — vapurile şehrimize gelen 500 seyyah dün de şehrin muhtelif yerlerile cami ve mü- #elerini gezmişlerdir. Bugün şehrimiz den gideceklerdir. * Bugün Lehistanın 1791 de teşek- külünün yıldönümü olduğundan sa « bah saat 10 da Terra Santa kilisesin- de bir âyin yapılacak, 11,30 da Le- histan konsolosunu —— Wegnerowiez Leh klübünde tebaanın tebrikâtını ha- bul edecektir. Akşamı kulüpte ama- törler tarafından bir piyes temsil e- dilecektir. * 63 kişilik bir Türk tüccar sey- yah kafilesi evvelki gün Budapeşte sergisini ziyaret etmek üzere, Vagon- Li kumpanyasının tertib ettiği seya.» hate iştirak ederek, Budapeşteye git« mişlerdir. Seyyah kafilesi Budapeşi den sonra Viyanaya da gideceklerdir. Yüzüme durgun durgun baktı: — Peki, Kadriyenin asıl ismi? Durdu, başını geriye itti: — Müstade ediniz, onu söyle miyeyim, Siz, nasıl olsa öğrene- ceksiniz! Emeli, kendi haline terketme | ği daha muvafız görüyorum. O- nun Kadriyeye karşı olan min- | nettarlığını yıkan, yıktıran, içı: nin asaleti idi. Böyle bir rol oy - namak ve oynarken yakalanmış olmak, onun kibrine, gururuna dokunmuştu. Geriç kız, yavaş bir sesle, tane tane söylüyordu : — Kadriyenin bana oynattı - ğı, oynatmak istediği rolün bu kadar nazik olduğunu, olabile - ceğini tahmin etmemiştim. Kad- riye,etrafındakileri hep kendisi- le ve hem o kadar meşgül eder ki, başka ve hele hizmetçilere dikkat edemezler. Ben, buna gü- venmiştim. Bu sade kıyafetle, sizi aldatabilirim, sanmıştım. Kadriye de, ben de, yanıldık. Lâ kin kabahat, Kadriyededir. TArkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: