9 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

9 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 2 BIR BAYRAM VE BİR ANKET “Tan”ın “Eski - Yeni” anke- ti gününü buldu. İki devir ara- sındaki sınırı bir kılıç yarığı gi- bi keskin bir aralıkla ayıran Partinin bayramında bizi dü- şündürmeğe en lâyık mevzu, şüphesiz, eski ile yeni arasında- ki tezatlardır. Eski ile yeni kavgası her de- virde ve her yerde vardır. “Es- ki,, mânasile değil, “ebedi,, mâ- nasile “klâsik”, eskile yeninin bu çarpışmasından doğan ahenk dir; fakat hiç bir yerde ve hiç bir devirde eskile yeni, bugün Türkiyede olduğu kadar sırt. sırta gelmiş değildir. Bir evde, bir çarşıda, bir sokakta yaşayan, hattâ bir metre murabbar içinde yatıp kalkan insanlar arasında bile fersahlar ve tarih çağları kadar geniş zaman uçurumları var, Bu uçurum, bir zelzeleden zi- yade şüphesiz bir tarih mahsu- lüdür; fakat arz tabakaları için- deki sinsi değişiklikler nasıl bü- yük heyelanlardan ve çöküşler- den evvel fark edilmezse devir- leri yaran ve ikiye ayıran gizli hazırlanışlar da büyük inkılâp- lardan evvel göze görünmezler. Nizameddin Nazif'in kendisi kadar dinamik ve heyecan veri- ci anketi, iki devir arasında ko- pan ve kalan bağları göstererek © üçürümün dibindeki mânalara ışık verebilirse bugünün en bü- yük meselesi üstünde biraz da- ha aydınlık düşünmemize yol açmış olacaktır. . Peyami SAFA —— Çin Elçisi yarın Ankaraya gidiyor Çinin ilk Türkiye elçisi gene- ral HoYaoTsu, yarın akşam, iti matnamesini Cumhur Başkan- lığına takdim etmek üzere An- karaya gidecektir. Sefirin mai- yeti 11 kişiden mürekk:puı' SEHİRDE ©LUP T KN İTENLER A « Tevfik Rüştü Aras dün Bükreşe gitti - Yeni Çin sefiri geldi - Sovyet san'atkârlar: Balkan konseyi | Bükreşte Toplanıyor T. Rüştü Aras dün gitti Bükreş'te toplanacak Balkan antantı konseyine iştitak ede- cek olan Dış işler Bakanı Tev- fik Rüştü Aras dün sabah An- karadan Istanbula geldi. Öğle- den sonra da Daç ya vapurile Köstenceye gitti. Tevlik Rüştü Aras Haydarpaşaya gelişinde ve Köstenceye hareketinde bir- çok zevat, bu arada Japon sefi- ti Toku Gawa ve yeni Çin seliri tarafından karşılanmış ve uğur- danmıştır. Tevlik Rüştü Aras ile beraber Balkan Ekonomi kon- | seyi Türk heyeti başkanı Hasan Saka, Dış işler Bakanlığı mü- dürlerinden Balkan işleri müte- hassısı Cevad, Matbuat Umum Müdürü Vedad Nedim, Dış iş- ler Bakanlığı hususi kalem mü- dürü Refik Amir, Abdülhak Şi- nasi, Romanyanın Ankara elçi- ;ı'_ Filotti de Bükreşe gitmişler- ir. Vapurda Romanya baş konso Tosu tarafından buketler veril « miştir. Heyet bugün Köstence- den hususi bir trenle Bükreşe GÖ Ze VÜN İA başka sefaret ateşe militeri kay- makam Tse - Tsuen - Liang da sefir ile beraber İstanbula gel- miştir. Dün sefir Ho Yao Tsu'yu o- turmakta olduğu Park otelinde ziyaret ettik. Sefir bize vaki o- lan beyanatında dedi ki: — Türkiye ile Çin arasındaki mevcut dostluk Mmünasebatını bir kat daha arttırmağa yardım edeceğimi ümit ediyorum. İki hükümet arasımda bir ticaret muahedesi akdi iki taraf için de iyi olacaktır. Hükümetimiz Çinde mevcut Türklerle alâkadar olmaktadır. Çin lâyik bir hükümet olduğun- dan din meselesi mevzuu bahis değildir. Milli inkılâptan sonra Çin Türkleri hükümetle daha sı- kı bir rabıta tesis etmişlerdir.., Aldığımız habere göre 1935 bütçetine Nankide bir Türkiye sefareti tesisi için lâzım gelen tahsisat konmuştur. “ TAN “ n tefrikası Erik Çiçekleri MAHMUD YESARI 'Tevkif olunmak, hapse gir - mek, ona, pek dokunmuştu. He- le, benim, çok, pek çok zengin ı7 olduğumu öğrenince,.hiç - | medi, Peki, çocuğum; sen, onun ye- rinde olsaydın, sen de mi, affet- mezdin? Neye durgun durgun bakıyor sun? Seni de onun gibi deneye- ceğimden mi korkuyorsun? Yok çocuğum, sen, daha çok küçüksün... n=e bir dene_mıâ: girişmekten, ben, senden ziya korkarım. Sonra, ne mi oldu? Hiç!.. Hayatın hangi yolunun çizilmiş, çerçevelenmiş bir sonu var ki? 3 Fazıl, dışarlıklara gitti, belki de evlendi, artık ne oldu bilmi- yorum! Beni mi soruyorsun? Gayet basit... Banka direktö- manya Diş işler a Tkı: | lesco'nun başkanlığı altında top lanacaktır. Konseye Yunanis- tan namrna Maksimos, Yugos - lavya namına Yevtiç iştirak e- decektir. . 10 Mayıs Romanyanın milli bayram günüdür. Balkan dış ba- kanları bu münasebetle yapıla; cak merasimde ve geçit resmin- de bulunacaklardır. Mayısın 10 uncu günü hemen de merasimle geçecek, konsey 11 Mayıstan iti baren toplantılarına başlıyarak ruzmamesinde mevcud mesele « leri müzakere edecektir, Dün Tevfik Rüştü Arası va- purda uğurlarken kendisine kon seyin rTuznamesi ne olduğunu sorduk. Bize şu cevabı verdi: — Konseyde ekonomiye ait işleri görüşeceğiz. Balkanlar ve bütün Avrupayı alâkadar eden siyasal meseleleri gözden geçi- receğiz, Konuşmaların dört beş Tü ile evlendim. Yılıma kalmadı, banka iflâs etti. Yalnız direktör, Fazıl gibi tevkif olunmâdı, hap- se y gnımıâıdl benmi şefaat ettim, sanıyorsun ? Daha pek toysun, çocuğum, Bir banka direktörüne, ben, na- sıl şefaat edebilirim? Piyasada- ki kredisi, onu kurtardı! Benim zavallı iş adamım, ken- dini içkiye, kumara, eğl:.ncc_ye öyle vermişti ki, sırf pehnıkx_x- lıkla koruyabildiği son gençlik tortusunu, sıhhatini de servetile beraber kaybetti ve bir gece, iç- ki masasında tıkantverdi... Onun arkasından ağlamadım, desem yalan... Onu, seviyor muydum? Ha - yır... Yalnız o, benim, çok uysal bir hayat arkadaşımdı. Su gibi bir adamdı, rdîirdiği her kabın ini alryo! ıııkI-'lıııgi sersem tesadülf, onu iş adamı yapmış ve bir. bankanın başına getirmişti? Hâlâ, bunu akiım almaz, — halledip içinden ! Fakat 6yh zannediyorum ki gün içinde biteceği tahmin olu- nabilir. Örtada bir ruzname yok tur, Ekonomik işlerde bilhassa bizimle beraber gelmekte olan Kamutay ikinci başkanı Hasan Saka meşgul olacaktır. Bükreş- ten doğru Cenevreye gidece - ğim, 21 Mayısta toplanacak o- Tan konsey işlerini bitirince An- karaya döneceğim. — Bükreşten Cenevreye Bi- derken Belgrada uğrayacak mı- sınız?, — Eğer Bükreş - Cenevre yo- tiçi görmek üzere oraya da uğ- ramaklığım tabildir. Yalnız yo- Tun oradan geçmediğini zanne- diyorum.,, Konseyde görüşülecek siya - sal işler meyanında bilhassa Bal kanların ve küçük antant d. letlerinin Roma konteran: fesinde alacakları vaziyet ve Bulgaristanın vaziyeti görüşü - leceği haber verilmektedir. Bal- kan antantı ile küçük antant a- rasında esasen Avrupaya taal - lük eder birçok meselelerde teş- riki mesai mevcuddur. Konseyde Balkan devletleri- nin Bükreş sefirleri de buluna- caktır. — . Ma e gGresiRE' ÖĞECER Mümessiller Mayısın yirmi beşinde Anka- rada toplanacak olan Matbuat kongresinin hazırlıkları görül. | mektedir. Dün Matbuat Umum | Müdürü Vedat Nedim İstanbu- Ta gelmiş, Basın Kurumunda koöngre için bazı görüşmeler yapmıştır. Kongrede İstanbul gazete sa- hipleri kendi namlarına veya gönderecekleri mümessiller bu- rini seçmiştir. Basın Kurumu Başkanı Hak. kı Tarık Us kongrede tabil aza olarak bulunacaktır. Kurumda- ki zümreleri kongrede temsil için dün seçilen üyeler de şun- lardır: İstanbul gazeteleri umumi neşriyat müdürleri namma kon- greye gazetemiz umumi hneşri- yat ve yazı işelri müdürü Etem İzzet Benice, yazı işleri müdür- bir çok iş adamları, zaman, fir - sat bulamadıkları için kuru ve ruhsuz kalıyorlar... Hayatımda, gene yalnız kal - mıştım. Bununla, etrafımı bom boş, kimsesiz yaşamakta oldu - ğumu sanma, Beni saran kala - balığın içinde, beni oyalandıra- bilecek biri yoktu... Ah, bu boşluk, yalnızlık gün- leri... Sana, işte, yalnız bu gün- leri anlatamam, anla - man için, sadece — kadın olman lâzımgelmez. Biraz da, ben ruh- hu, haydi daha doğrusunu söy - liyeyim; ben, olmalısın... Boş, yülnız günlerimde, yuva sı bozulmuş kuşlar gibi, daldan dala serseri uçar, gezerim. İçim içime sığmaz, sıkıntı de- isi olurum. Fazılı kaybetmemin arasın - dan iki yıl geçmişti. Erikler, iki kere çiçeklendiler, Demek, otuz iki yaşındaydım. Güldüğüme mi şaşıyorsun, çocuğum? Dur, yavrum; dur ,çocuğum.. Daha çok şaşacaksın... Erikler yıldan yıla çiçeklendikçe, benim Tu Belgrada uğruyorsa M, Yev- | lunacaktır. Bundan ayrı olarak || Basın"kurumu da mümessille- | leri namına Refik Ahmet, bağlı Ekrem ve Örner Rıza, istihba- rat muharrirleri namına Fuat, musahhihler namıma Hilâli ve Davut, fotoğrafcılar namına Ce- mal gideceklerdir. Hafta, Büyük Gazete, Yedi- gün, Perşembe, Yarımay, Ev- rensel ay mecmuaları Hafta mecmmuası sahiplerinden Peya- mi Safayi, çocuk Mmecmuaları Faruğu, mizahi halk gazeteleri Bürhan Cahidi, meslek mecmua Parı Cevad Gültekini, kültür mecmuaları Muallim Ahmed | Halidi seçmişlerdir,Rumca gaze teler namına Ligor Vaveridis, Fransızca gazeteler namına Pri- mi, Almanca gazeteler namina da Muzaffer ayrılmışlardır. Dün kitapçılar ve matbaacr. lar arasında köngreye gidecek murahhaslar da ayrılmıştır. Ki- tapçılar, Maarif kütüphanesi sahibi Naci Açıkel ile Türkiye matbaası sahibi Tahsin Demir- ayı seçmişlerdir. Kongre üç gün sürecek, bü- tün Türkiye matbuatı kongre- de temsil edilecektir. Yurdu- muzda ilk defa toplanan bu kon greden Türk matbuatını kültür, KTT e aai rarlar çıkacağı umulmaktadır. ——— muharrirler namma - Ercüment | Mentfi rapor alan muallimler Tlk tedrisat inzibat meclisi, dün öğleden sonra, maarif mü- dürlüğünde toplandı. Üstüste üç defa menfi rapor alan mual- limlerin vaziyetini konuştu. Ge- lecek ders senesi başında birkaç muallimin vazifesine nihayet ve rilecektir. O ROR || KAN TOP MECMUA- | || SI FIRKA KURULTA- | | YININ TOPLANMASI | MÜNASEBETİLE BU- | |GÜN FEVKALA- .| İDE BİR NÜSHA ÇI- | KARMIŞTIR. : ALINIZ! OKÜYUNUZ! | Na ben her yaşadığım yılı, kaybet- miş gibi değil, kazanmışım gibi gençleşiyorum. Bu, daha —ne zamana kadar devam edecek?.. İşte, kendi ken dime sormadığım tek şey... Hem neye sorayım, neye dü- şüneyim? — Kâredilirken fazla ince elenip sık dokunmaz. İnce hesap, ziyandadır. Ben, yaşa - maktan kazanıyorum, kaybet - miyorum ki... Çok canım sıkılıyordu, — de - dim ya...Öyle de kasvetli bir kış başlamıştı ki... Hiç unutmam o kışı... Ne fazla soğuk yapıyor, ne de güneş açıyor.. Bir teviye yağan, toz gibi bir yağmur... Hava, her gün pusarık... ç Rüzgâr, deli deli esse; kara - yeller, lodoslar, poyrazlar, biri- birlerile çatışsa; kasırgalar, or- talığı biribirine katsa; kar, lapa la 8a p;: iyıxı benzemeli; kış ta a. Ne ölen, ne dirilen; can çeki- | şe çekişe sürüneü, miskin, men- nin Haseki || HER CUMARTESİ ÇI- I! || tearisat mektepleri de Mi kalbimde çiçekler döki iiyor"ver |kÜÇUÜK HABERLER * Süngercilik şirketi genel müdü- rü Hamdi, şirketin bazı işlerin gör- mek için Ankaraya gitmiştir. * Dacir ve Pilona vapurile şehri- mize 250 seyyah gelmiştir. Bunlar dün şehri dölaşmışlar, akşam limanı- mızdan ayrılmışlardır. * Öğrendiğimize göre Akdeniz li- manlarının - bazılarında ehemmiyetli Teksiklikler görülmüştür. Bunların ta- mamlanması için yeni bütçeye tahsi- sat konacaktır. * Şehirde tamir edilen kablolar dolayışile, bazı semtlerde geceleri ce- reyan kesilmektedir. Bundan sonra, tamiratın gece yarısından sonra yapıl. mast alâkadarlara bildirilmiştir. * Beyoğlu kaymakamlığında, te - mizlik işleri ve nikâh dairesinde bazı memurların vazifelerinde gösterdik - leri ihmal dolayısile cezalandırılma- ları kararlaştırılmıştır. * Üsküdar Tramvay Şirketi Al- manyaya yeniden araba ismarlamış- mıştır. Bu arabalar, yaz ortasında gel miş olacaktır. * Beyoğlu Havagazı Şirketi son Üç aylık tarilesini tesbit etmiştir. Ta- rife eskisi gibi, yani gene 7 kuruştur. * Orta tedrisat yeni yoklama ta- Kmatnamesi mucibince, 8 inci ve 11 inci sınflarda, sınf imtihanları yapı- larak, mektep bitirme diploması veri- liyor. Universiteye girmek isteyenler ayrıca olgunluk imtihanına tâbi olu- yorlar. Fakat hariçten olgunluk im- tihanma girmek isteyenler, yalnız sı ntf imtihanı değil, bütün sınfların im ihanlartnı geçirmeğe mecbür tutul. Bankırya HİULACAA! GÜCteK, KELME * rinin de, mekteplerin asıl talebesi gi- bi muamele görmelerini istemişlerdir. * Tıp Fakültesinin tatbikat gör . mekte olduğu Şişli Etfal hastanesin deki çocuk paviyonundan bir kısmı- tahanesine nakli mu - vafık bulunmaktadır. Çünkü Etfal hastahanesi, Tıp talebesi için uzak gö rTülmektedir. * Ünivezsite yabancı dil imtihan - ları 12 Mayısta başlıyor. Dersler bu günden itibaren kesilmiştir. 12 ve 13 Üncü günleri fransızca, 14 ünde al - manca ve ingilizce imtihanları yapı lacaktır. * Hukuk Fakültesinde Roma hu- | kuku imtihanlarına 13 Mayısta başla- nacaktır. Birçok talebeler, derslere çalışmak için Fakülteye gelmemekte- dirler. * Kültür Bakanlığı ilk tedrisat u- | mümi müdürü Ali Riza teftiş için Bur saya gitmiştir. Ali Riza birkaç gün sonra İstanbula dönecek ve burada bazı meseleleri takib edecektir. * Yeni talimatnameye gö dürlüğüne bağlanmıştır. | lise ve orta mekteplere birer tezkere göndererek, muallimlere ait icil dos- yalarını ve kadroyu istemiştir. & Trakyada göçmenlere yaptırıla- —dcbur birlklşu senin anlıyaca - ğın... Çok canım sikiliyordu... Allah, gene bana acımıştı; yolumun üstüne bir eğlence çı - kardı. z Dur, çocuğum, bu faslı ayıra- len . Güldüğüme bakma, çok ciddi söylüyorum, Hani romanlarda vardır. ya, fasıllara ayırırlar Biz de, sahiden roman yazıyo - ruz gibi, fasıllara ayıralım, nu - mara Koyalım, Fakat kaçıncı fasıl? Iki çizgi arasına, iki, diye - lim. Olmaz mı? Haydi, çizgiyi çek, faslı ayır. Defteri kapayalım. Yarın tek - rar başlarız, —x Yarın mı başlarız, demişim?.. Galiba, andıııqı bir hafta kadar geçti! Ben, bir hafta geçtiğinin far kında bile değilim. Demek ki, günlerimiz, iyi geçmiş... b Defteri kapadım. Birinci fa- k 9.-5.935 ——— Z TÜRKÇE YORGUNLUK Yorgunluğun tadına varmak 'ıçin onu doğuran ananın sağ- lam, sevinçli olması gerektir. Yoksa; gözlerinin çevresi çü- rümüş, ağızları içki kokan ya- hut karanlık bir yaş ağrı içinde & | ç, Memeleri sarkık anaların do- ğurduğu yorgunluklar, ölümün eşiğinde üykü kestirmektir de- mektir, Benim dediğim, o. tadıma do- yüm olmıyan. yorguünlukları ışıklı işler doğurur. İş ışıklı olmazsa, iş sevinçli bir şarkı gibi akmazsa, yorgun- luk, bir baş dönmesi, bir yürek hunaltısı, bir yapışkan, ıslak ağ- ıidır. Ne mutlu o insanlara ki, işle- Tfi bir gülüş, yorgunluklarını bir çocuk uykusu biçimine soka. — bilmişlerdir. Orhan SELİM Sovyet Artistleri Dün geldiler Ankarada konserler - verdik - ten son İzmire gitmiş olan or- | kestra şefi Steinberg'in idaresi altındaki Rus Sovyet artistleri l dün Dumlupınar vapuru ile şeh- — rimize gelmişlerdir. Misafirler, rıhtımda Halkevi erkânı, artist- ler tarafından karşılanmış — ve Halkevi tarafından Perapalas oteline misafir edilmişlerdir. Sovyet artistleri İstanbulda* bir kaç konser vereceklerdir. Bu aönserlerin birincisi — Kızılay menfaatine ve bilhassa hasılatt Kars zelzelesinden zarar gören yurddaşlara sarfedilmek üzere, yarın akşam Fransız tiyatrosun da verilecektir. Sanatkârlar 16 mayısa kadar şehrimizde kala- caklardır. İstanbulda verilecek konser » lerin programı henüz hazırlan- mamnıştır. Program bugün bele. diyede hazırlanacaktır. Bunun- la beraber halka verilecek iki konserden maada, Sovyet kon- mekurliri wa'vuter " osrmeme İ İ | İ Musikişinaslarımız, — Sovyet fartistlerini — ağustosta tekrar Türkiyeye davet etmişlerdir. Artistlerin Ankaradan İzmi- re hareketleri samimi dostluk tezahürlerine vesile olmuştur. Matbuat müdürlüğü kendilerine Ankaranmm manzaralarını göste- ren resimlerden mürekkep birer albüm hediye etmiştir. Misafirler Cumhuriyet Halk Partisinin bu akşam vereceği baloya davet edilmişlerdir. cak yeni evler için kiremit, çivi ve dis ker malzemenin alınmasına başlan « mıştır. * Balıkesir vilâyeti içinde kuduz bayvanlar artmıştır. Kuduz hayvanlar tarafından ısırılanlar da çoğalmakta- dır. Bu hastalar arasında kudurarak ölüme meydan verilmemesi için terd- bağ alınmıştır. * Vilâyet bahçesinde açılmakta ©- lan ziraat sergisinin bu yıl açılmama- sına karar verilmiştir. sılla ikinci fasıl arasında, uyu - mak, dinlenmek istedim . Somyası hassas kuş tüyü yatak, yorgun vücudü | mü bir sünger gibi çekiverdi. Be" yaz küş tüyü yastığa gömülen başım, daha gözlerimi kapama * dan rüyaya dalrverdi. Sevgi uğurunda hırsızlığı, nâ mussuzluğu göze alan genç; ılr | sap kuruluğundan, para pisli * ğinden iflâs eden banker, gözle l Timin önünden gitmiyor. ; gençti? enerjir Fazıl, acaba, nasıl bir Banka direktörü, bütün ç sine rağmen kuvvetlerinin ne yâ nt eksik bir adamdı? n Acaba, ben, genç olııyıin#ıf. bu, bir zaman mevzuu olabile * cek miydi? h Hayırt.. Bu, benim, bir madf ram [M' İ roıdnğ'l mevzuu düşünemiyecektir | Çünkü, / içinde yaşayacaktır | Kendimi, vakaların geçişlı ki değişiklikleri göremiyecek tim, Belki de bu, bana, tek li, mânasız bir şey görünı İArkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: