6 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

6 Temmuz 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TAN MEMLEKETTE TAN İzmir Sporcuları Bitaraf Olma- yan Hakemlerden Şikâyetçi İzmir, (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Bu hafta İzmir Futbol Heyeti K. S. K. - Altmordu maçından sonra Altınor- duyu şampiyon ilân edişi, bütün sporcuları haklı olarak gücen- dirmi ketlerinden şik; ir. Son günlerde pek düzensiz giden İzmir spor hare- yetçi olanlar çoğaldığı gibi hakemlerin haksız- lıklarına tahanwmül edemiyenler de pok fazladır. İzmir futbo. lunda, hâlâ, bitaraf olamıyan hakemlere iş verilmekte ve bun- lara klüplerimizin şerefleri emanet edilmektedir. İzmirli sporcular, bu vaziyetin muhakkak düzeltilmesi icap ettiğini, aksi takdirde futboldaki anarşinin devam edeceğini söylemektedirler, Kemal Paşaya Dikilecek Anıt M. Kemalpaşa, (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Burada bir Atatürk heykeli yapılacak, murluk Meydan na dikilecektir. bükümet konağı eki Cu- Bunun için belediye bütçe!: 3250 liralık tahsisat konmuştur. Heykelin yapılmasına ait bü- tün hazırlıklar bitirilmiştir. Kaidesi 4 metre yükseklikte, olacaktır. İçi armatör! tır. Heykel 2 metre 10 santim 3 metre 20 santim genişlikte beton, dışı mermer kaplama yapılacak- yükseklikte, resmi üniformalı olarak bronzdan dökülecektir. Heykelin açılma töreni 30 Ağus- ,tos Zafer Bayramımda yapılacaktır. Hava Tehlikesine Karşı Keçiburlu, (Husust muhabirimiz bildiriyor) — Ispartadan buraya bir heyet gelmiş, memurlardan ve halktan hava tehli. kesinin önüne geçmek için yardım istemiştir. Memurlardan bir kısmı maaşlarından $ © 1, bir kısmı da 9p 2 vereceklerdir. Hal- kın çoğu, 20 - 100 lira kadar yardımda bulunmağı kabul et- miştir. Sıvas atyarışlarının Son haftası | Sıvas, (Husust muhabirimiz bildiri- yör) — Tlkbahar at yarışlarının - gon haftası da dün yine Örmantepede ya- pildi. Tay yarışına katılan üç taydan Mardin Valisi Fehmi Vural'ın Akı yı birinci, Bursalı Ahmedin Benli ikinci, Hakkının Kadiri üçüneü ol- Dört ve daha yukarı ve hiç koşu kazanmamış yerli yarım kan Arap ve halis kan Arap at ve kısraklara mah- sus olan ikinci yarışta, Mühendis Ib- yahim Haydarın İncisi birinci, Kan- kinci, Pınar- başlı Tevfiğin Karali üçüncü oldular. Handikap koşusunda Yıldızeli- H Hasanın Yıldızı birinci, Manisalı tevfiğin Sedası ikinci, Gümüş Düğün- lü Abdullahın Şimşeği üçüncü olmuş- lardır. Uzun Yaylâ koşusuna dört ve da- ba yukarır yaştaki halis kan Arap at *Merslnde denizcilik Bayramı Mersin, (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — 1 Temmuz deniz- cilik bayramı, bütün limanları - mızda heyecanla kutlulanmıştır, Mersinde de, denizcilik bayra - mı büyük törenle geçmiş, İd- man Yurdunun deniz kolu bu arada merasimle açılmıştır. Ya- pılan yelkenli yarışlarında bi- rinciliği 10 numaralı yelkenli almıştır. Çanakkalede bayram münasebetile bir heyet deniz şehitlerinin mezarlarmı ziyaret etmiş, çelenkler konulmuştur. ve kısrakları detin Al ranın Tu' irmiştir. Kozanlı Cev- birinci, Ceyhanlı T' ikinci, Adanalı Hüseyi- | nin Gümüşü üçüncü olmuştur. Zarada Atatürk Günü Hararetle ae ” İlçebaylık önünde hül Zara, (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Atatürk günü bu yıl da büyük ve candan törenle kutlulanmıştır. Bütün resmi vr özel kurumlar bayraklarla do nanmış, caddelere taklar kurul. muştur. Beş kamundan yüzler. ce atlı köylü, törene katılmak *için gelmişlerdir. Atatürk tam on. altı yıl önce * bugün, Erzurum Kongresini aç- mak için saat 10 da ilçemizden geçtikleri icin törene 10 da baş- Tanmıştır. En önde, Atatürkün güzel bir büstü, ulusal kılrklı muhafızlar arasında caddeden geçirilmiş, ilçebayın söylevin - den sonra, geçit resmi yapılmış- tır, Atlı — köylülerimiz, oyunlar oynamışlar, güleşler ve çeşitli oyunlar yapılmıştır, ee Ddi — d e L Kutlulandı ulusal İ ARAAARA AAA AAA ARAN Eski motör Çerkeşe Verilmeli Çankırı muhabirimiz yazıyor: Çerkeşin başlıca şikâyeti ışıksız- lektır. Geceleri hiçbir caddesinde, hiçbir sokağında kör bir kandil bile görünmez. Civar halkı, bu işin bir an evvel halline yarıyacak güzel bir teklifte bulunuyorlar: lanan yeni ve büyük motörler ya- Eski motörün Çerkeşe verilmesi zadaki ışıksızlığı da giderecek, te- sisatın çabuk - yapılmasına imkân verecektir.” Bu yerinde ve güzel teklifi Çan- kırı Şarbaylığının gözü önülre koyu- yoruz. Not: Dün bu sütunlarda İlgazda- ki umumi helâdan şikâyet eden bir yazı çıkmıştı. İlgaz kelimesi, yan. lışlıkla Çerkeş olarak dizilmiştir. Düzelltiriz. Merzifon Tayyaresi Merzifen, (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Kazamızda hava tehli- kesini bilenler kurumuna karşt büyük bir ilgi gösterilmektedir. İki gün ön- ce memurlarımız, sübaylarımız ve ka- labalık bir halk kütlesi kaza kayma- kamınm davetine uyarak Halkevinde- ki toplantıya gelmişlerdir. Bu top - lantıda bütün memurlar maaşlarının 96 2 sini her ay hava kurumuna vere- rek Üye yazılmağa karar vermişlerdir Dokumacı tecimenlerden Perende- ci kardeşler 600 lira vermişler, ayrıca yılda yüz lira vermeği taahhüt etmiş- lerdir. Başta Şarbay Hamdi Acar ol- duğu halde bütün tecii imi: her sınıf halkımızdan de 100 « Merzifon tayyaresini bu yıl havala- rında görmek istiyen Merzifonlular, noksan kalan iki bin lirayr da nakten yermek süretile bu emellerinin tahak- kukuna çalışıyorlar. Köylülerle Başbaşa Elâziz, (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Elâziz Halkevi Köycüler Şubesi üyeleri, İçti - mai Yardım Şubesi ile müştere- ken köylere gitmişlerdir. Bu se- yahatte, köylülerle muhtelif te- maslar yapılmış, ihtiyaçları ve | dilekleri etrafında görüşülmüş- | tür. Ş —— — İKÜÇÜK TELGRAF | İ HABERLERİ | * M. Kemalpaşa, (Tan) — İstatis- tik Genel Direktör Muavini Selim Sa- bit genel nüfus yazımı hazırlıklarını teftiş ve kontrol etmek üzere şehrimi- ze gelmiştir. Selim Sabit, numerotaj ve levhaların asılması işlerinin tamam- landığını görmüş ve ber, >mmniştir. * M. Kemalpaşa, (Tan) — Bursa Spor Mıntakası Heyeti şehrimize ge- lerek Gençler Birliği Spor Kulübünü | teltiş etmişlerdir. Neticeden memnun kalan beyet, kulüp veznesine mıntaka nammma 30 lira yardımda bulunmuş- lardır. * Keçiburlu, (Tan) — Uluburluda her yıl haziran sonunda olduğu gibi bu yıl da pehlivan güleşleri yapılmış- livanlar girmişlerdir. * Ünye, (Tan) — Geliri Kızılayâ verilmek üzere Ünye gençleri tarafın. dan hazırtlanan müsamerede Çoban piyesi oynanmıştır. Müsamere iyi ol- muştur. * Çanakkale, (Tan) — İlbaylığı mıza atanan Urla İlbayı Nizametti nin Ankara yolile gelmesi beklenmek- | tedir. Sinop Ilbaylığına atanan eski ilbay, yeni vazifesine gitmi; * Diyarıbekir, (Tan) — Diyarıbe- kir havelisinde evve" — fazla rastla - nan akrepler, garbaylığın aldığı ted. | birler sayesinde bir hayli azalmıştır. * Sıvas, (Tan) — Lise, ortı muallim okulları imtihanları bitmiş- tir. Muallim okulundan 65, liseden | 13 genç mezün olmuştur. İmtihan so- nuçları umumiyetle iyidir. * Sr (Tan) — Lise talebeleri | on beş günlük sücl talimlerde bulun- mak üÜzere Sıcak Kaplıca civarında kamp kurmak - için hususi bir trenle hareket etmişlerdir, “Çankırında elektriği için umar- | tır. Bu güleşlere, birçok meşhur peh- | Amerikalı Profösörün Tetkikatı Amerikanın Harvard üniver - sitesi tarih profösörü Kenneth Jken Cinant'ın şehrimiz ahidede rini tetkik için İstanbula geldiği ni yazmıştık. Profösör burada araş'-rmalarını bitirdikten son- ra Sovyet Rusyanın Kiyef şeh- rine gidecek ve orada vaktile İstanbuldan oraya gitmiş olan bir kimse tarafından yapılan kü- çük bir kiliseyi görecektir. Profesör dün bize dedi ki — Kiyefte görmek istediğim klise Ayasofya adındadır. Bu ki lise küçüktür, Unkapanında bu- lunan ve eski bir kilise olan Gül camii büyüklüğündedir. Kiyeften dönlüşte belki İstan- bula uğrar ve bir gün kalırım. İstanbulda Bizans eserlerini gör düm. Bilhassa Mireleon adını taşıyan Bodrum camii nazari dik katimi çekti. Burası şimdi eıke_ Tti müze olan, Aya İreni kilisesi nin sarkında yapılmış Ned adın da bir kilise ile ayni mimari tarz dadır. O kilise şimdi yoktur. Bodrum camiüi, çok değerli bir mimari tarzının örneği olmak itibarile çok kıymetlidir. Ancak Bodrum camiinin şimdi üzerini kaplamış olan otlar temizlenir ve temeli çimentolanırsa burası ileride yıkılmaktan kurtarılmış olur.,, Profösör bundan sonra Aya- sofyadan bahsederek dedi ki: — Ayasofya mozayiklerinin açılması bütün tarih dünyasın - da bir alâka uyandırmıştır. Mes lektaşım Wittemore orada bir işçi gibi calışarak teker teker mo zayikleri meydana çıkarmakta- dir. Ayasofyanın bir müze haline getirilmesini elverişli bulüyo - rum, Ayasofya bir müze halinde iken seyredilmesi heti tetkikçi - ler, hem de grup halinde gelen seyyahlar için pek elverişlidir.? Ayni mescle İngilterenin West- mminister kilisesi için de varittir. Dünyanın “muhtelif yerlerinden gelen halk, şimdi Westminister kilisesine dolduğu vakit, bura - sının da bir kilise olmak itibari le husüsiyetinden bir kısmını kaybettiği muhakkaktır.,, Profösör Conant, ayni zaman da Pariste âsarıatikadan bir ki- lisede hafriyat yapmaktadır. Profösör bu hususta diyor ki: — Yakında Fransaya gidece - ğim .Fransanın şarkında on se- nedenberi 187 metre uzunluğun da bir kilise hafriyatı idare edi- yorum. Ve orada Roma devrine ait bir kiliseyi meydana çıkara- cağım. Kilisenin duvarlarını bul dum -Orada kilisenin plânmı çizeceğim. Her sene tatil zaman larında Fransaya giderek bu iş- le meşguül oluyorum. Fakat usu lümüz Mücibince bu sene Ame- rikadan Sorbon üniversitesine gönderilecek tarih profösörü ben olacağım. Bu itibarla bütün sene Fransada kalacağım.,, Çamlıcada 3 bin Ağaç yetiştiriliyor Hi ve Şarbay Muhiddin Ustündağ, Avrupadan dönüşünde medeniyet y lunda ilk iş olarak şehri ağaçlandın cağını söylemişti. Muhiddin Ustün- dağ bunu tatbik alanına koymuştur. Boş arazi ve tarlaların bir haritası- ne-Milli Emlâk direktörlüğünden is - temiştir. Harita alındıktan sonra zi- raat direktörlüğü ağaçlandırılma işi - ne başlayacaktır. Yalovada göçmenlere verilmiş £0 dönümlük boş toprak ta köylüler ta- rafından ton yıllarda ağaçlandırılmış orman haline getirilmiştir. Ziraat di- rektörü Tahsin Yalovaya giderek ye- ni ormanlığı gezmiştir. Çamlıcayı güzelleştirme cemiyeti tarafından da © bölgede 3000 ağaç yetiştirilmiştir. Ağaçları, cemiyet su- İattırmaktadır. ——— Yeni Müddei umumi İstanbul müddeiumumiliğine tayin edildiğini yazdığımız eski üçüncü ceza hakyeri Başkanı Hikmete, yeni vazifesi dün res- men tebliğ edilmiştir. Hikmet, yarın, müddeiumu - milik makamına gelerek vazife- sine başlayacaktır. x - HAK YERLERİ Apartıman davasına devam ediliyor * Nişantaşında bir apartman hissesini, vakıf paralar idaresi - ne ipotek edilmiş olduğu halde mühtelif kimselere ayrı ayrı sa tarak dolandırıcılık yapmaktan | suçlu Celâl ve Fikrinin duruşma sına dün üçüncü cezada devam edildi, Müddeiumumi, kefalete hağlanarak evvelce ser best bırakılmış olan Fikrini hakyerine gelmediğini ileri sü- rerek yeniden tevkifini istedi. Mahkeme, kısa bir müzakere- den sonra bu isteği kabul ede - rek, mazeretini — bildirmeden hakyerine gelmeyen suçlu Fikı nin yeniden tevkifine ve hakyeri emrinde bulunan 500 lira kefa - let parasının hazineye irat kay- dma karar verdi.Duruşma da 18 temmuza bırakıldı. * Halit isminde birinin ya - nmmda hizmetçi bulunan Zehra Şükranı ev sahibi Halidin 20 li- rasını çalmağa teşvikten suclu Şerifenin ikinci sulh cezada du- ruşması yapıldı. Şerife: — Ben Zehrayı teşvik edip kaçırmadım. O kendiliğinden geldi.. Dedi. z Duruşma şahitlere kaldı. * Esrar kaçakçılığından, 2 se ne 6 aya mahküm olan Hüseyi- nin evrakı temyizden nakzen gel miş vedün dokuzuncu ihtisas tir. Hakyeri, Hüseyinin bir se - ne hapsine ve 166 küsür lira pa- miştir. * Esrar içmek ve satmaktan suçlu Hasan, Hüseyin, Güldan ve Mustafanın duruşmalarına dün sekizinci ihtisas hakyerinde bakılmış, s_ahige in cağırılenamı sta wuruşma başka güne kal - mıştır. * Tarı vapurunda bulunan ka çak içkiler dolayısile açılan da- vaya, ayın 19 unda sekizinci ih - tisas hakyerinde nakzen bakıl- mağa başlanacaktır. Köfteciden Doktor! Langada Soğancılar sokağında ©- turan Celâl zehirlenmiş ve ölmüştür. Duyduğumuza göre Celâl, dört gün önce hastalarmış ve yatağa düşmüş- tür. Bu sırada kendisini ziyaret eden bir arkadaşı bu hastalıktan kurtulma- 42 için Celâle bir köfteci tavsiye et- miştir, İki gün evvel köfteci eve ça- ğırılmıştır. Celâli bir doktor gibi mu- ayene eden köfteci, ona ne olduğu bi- linmiyen bir su ile toz vermiş ve bu ilâçları Mâl, günlerdenberi çektiği hasta- lıktan bir an evvel kurtulmak için ve- rilen suyu içmiş, tozu yuütmuştür. Bi- raz sonra biçare adam, sancılar için- de kıvranmıya başlamış ve kardeşi ta- rafından ahstahaneye kaldırılmıştır. Celâl hastahaneye giderken metre- si Nişanohi de hemen polise müracaat etmiş ilâçla zehirlendiğini haber vermiştir. Kumkapt merkeiznden hemen tah- rik edilen memurlar hastahaneye git- mişlerse de Celâli ölü bulmuşlardır. Celâlin çesedi morga gönderilmiş, leştirilmektedir. Galatada bir Yangın çıktı Dün gece sant 24 te Galatada Zü- .refa sokağında Hilminin evinde yan- gin çıkmış ve etraftan yetişenler ta- rafından söndürülmüştür. — Yangın, pencere önünde yanan bir mumun 0- dadaki kâğıtları — tutuşturmasından çıkmıştır. * Kumkapı açıklarında demirli bu- lunan İbrahimin kayığına dün Kunt- çamaşırlarını aşırmışlardır. Polis bu üç adamdan Andrikoyu yakalamıştır. * Cağaloğlunda 24 numaralı evde duyulmuş, evde oturanlar hakkında tahkikat ve araştırmalara başlanmış- tır. * Dün Cibalide Korpi un değirme- ninde çuvalla buğday taşıyan Tali oğ lu Hasan, ayağı kayarak düşmüş, ba- şından ağır surette yaralanarak Cer- rahpaşa hastahanesine kaldırılmıştır. * Pangaltıda Çimen sokağında 126 numaralı evde oturan Sezaran dün Maçka - Bayazıt arasında işliyen 138 numaralı tramvayla Bayazıda gelmiş ve tramvaydan inerken eli kapı ara- sma sıkışmıştır. Tahkikata başlanmış- tır, suçlulardan | hakyerinde duruşması bitirilmiş | ra cezası ödemesine karar ver - | ; ve dostunun kölftecinin verdiği || köfteci yakalanmıştır. Tahkikat derin | gelmişler ve İbrahimin iddiasına göre | uygunsuz kadınların - geldiği polisçe || 6-7-035 — |SAGLIK * ÖĞGÜTLERİ Yemek Saatleri Alafranga saati kabul ettiğimizden- beri hayli zaman oldu. Yıllık takvis mimizi de batı ülkelerinin takvimine uydurduk. Fakat günlük takvimimi: de hâlâ şarklı olmaktan, güneşe bağ: ht bulunmaktan kurtulamadık. Bunun €n açık delili yernek saatlerimizin hâ- lâ muayyen olamamasıdır. Bir İş başına gidenler için sabah kahvaltısı, hele öğle yemeği, iş saat- lerinin intizamından — dolayı, zaruri olarak muntazam oluyor. Fakat eve lerde kalan bayanlar yine hergün öğ- le yemeklerini ayni saatte yiyemiyor- lar. y Akşam yemeklerine gelince, bunun zamanı hemen her evde evin bayının yfine bağlı kalıyor. Bay aperetifini ahut briç oyununu oynuya « cak, arkadaşlarından ne vakit ayrıla- bilirse, o vakit eve gelecek ve çoluk çocuk akşam yemeğini ancak o vakit yiyecek. Bizim gördüğümüz Avrupa memle- ketlerinde, aile hayatında yemek saat- leri iyice sabittir. Sabah kahvaltrst saati herkesin iş başr zamanına göre az çok değişebilir. Fakat öğle yemek- leri, akşam yemekleri mutlaka önce- den tayin edilmiştir. Vaktinde gelem sofraya oturabilir. Yemek vaktini ge- irenler aç kalırlar. Oralarda insan yemek vakitlerinin dışarısında lokan- talara bile-gitse yemek bulamaz. Va« kitsiz yemek yiyenler ancak biraha- nelerde yemek bulurlar ki, bu da mun« tazam bir hayat sürüldüğünü göster« mez. Bizde mide bozukluğunun her yer- dekinden fazla görülmesinin sebeple- rinden biri şüphesiz, böyle, yemek sa atlerinin intizamsız olmasıdır. Eski- den alaturka saat kullanırken, elbet te hatırlarsınız, en ziyade dikkatle ya- pilmiş saatler bile doğru işliyemez « lerdi. Çünkü güneş her gün ayni sa« atte batmaz, Saatlerimizi, güneşin batmasile ayar etmek için, hergün ya ileri, ya geri götürmeğe meebur olur- duk. Saatler de bundan bozuluyordu. İnsarım midesi, çok defa saatlerden aet taen hir makine olmakla be- raber, nihayet ©MüN ue <A lüne hir derece vardır. Şimdiki hâimv-wj, im midelerimiz eskiden saatferimizin bulundukları haldedir. Çünkü, kış yaz, akşam yemeği için hâlâ güneşin battığını bekliyoruz. Bir memleket alafranga saati kas | bul edince güneşin doğmasma, bats » masına bağlı kalmakta artık bir se- bep yoktur. Güneş ülkesine göre, mevsimine göre Aayrı ayrı saatlerde doğar, ayrı ayrı saatlerde batar. Yaşıyan her şey gibi, midelerimizin de bir âdeti vardır. Bu âdeti munta- zam olarak yerine getirir, hergün yemeklerimizi ayni saatte yersek mi- de biz daha sofraya oturmazdan ön- ce, işini görmeğe hazırlanır. Iştah için hazım için lâzım olan ifrazlarını ya« par. Biz de ne iştahsez kalırız, ne de yemeklerin hazmedildiğinden haberi« miz olur. Halbuki biz yemek saatlerinde in * tizamı kaybedince, mide de ne yapa» Cağını şaşırır, intizammı kaybeder, Onun için birçok ailelerde iştahsızlık ve hazımsızlık şikâyetleri duyulur. Lokman Hekim OPERATÖR Doktor Nimet Ankara caddesi Zaorlu apartmanı No. 21. Pazardan maada hergün saat 2-6 hastalarını kabul eder. 4932 aa eannemei) j | | “piş HEKİMİ: BAYAN Münevver Osman ÖNEY Sultan Mahmut Türbesi Babıâli caddesi No. 10 Tel 22622 | Dr. İHSA AMİ GONOKOK AŞISI Belsoğukluğu ve ihtilâtlarna kar- $ pek tesirli ve taze aşıdır. Di- vanyolu Sultan Mahmut türbesi. No. 189. eee Laçeinü eee İŞlieesek Dr. Hafız Cemal Dahiliye mütehassısı, Pazardan başka günlerde sasf (2,30 dan 6 ya) kadar İstanbul Divanyolu No. 118, A Muayenehane ve ev ıılı:foq“' 22398. Yazlık telefonu Kandllı 38. Beylerbeyi 48. 410

Bu sayıdan diğer sayfalar: