20 Ağustos 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

20 Ağustos 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

O EŞE EZ Şİ Yar ey Ya itme zi D VARNADA Velâdislâv için Dikilen Anıt e Amiral Hörti Vesthik ng Vesinitsite'den: Tam bir sukut üzere o bulunan ve orta kurun medeniyetinin iki büyük manivelâsı sayılan şövalyelik ve ka- toliklik Veladislav seferini tertip et- mişlerdi. Bu kuvvetler Varnada mu- taassıp Feodallerle, İkinci Muradın sipahilerile ve yeniçerilerile karşıla- laşıyorlardı. Bu, feodalizmin meyda- na getirdiği bir ordu idi, Ve Osman- h Türkleri bu usulü selçuklardan al- mişlardı. Türklerin Avrupaya yerleş» meleri işinin çabuk bir surette balli bu sayede olmuştur. Buna muvazi. olarak da orta kurun o Avrupasında büyük Şarl tarafından meydana geti: rilen Cibanşümül bir hükümdarlık vardı ; ki bu da Feodal hükümetle- rin kurulmaları zamanına tesadüf €- der. / Bu sağlam ve israf edilmemiş feo- dalizm yüksek korporatif bir ruh ve kendisine çabuk zaferler temin eden Türk ordusu tarafından takviye edil- mekte idi. Diğer taraftan Türk ordusu o de- virlerde hıristiyan ordularına faik bir moralle temayüz etmiş bulunuyordu. Velâdislavin ohezimetinin neticesi olarak Bulgaristanda uzun asırlar sü- ren orta kurun Türk | hâkimiyeti teessüs edebilmişti. Fakat Bulgar w- lusu bunun karşısında bir kal'a taba- kası teşkil ediyordu. Bu sebeptendir- ki biz ve diğer Balkan ulüsları, sulhumun 13 inci yüz yılda da 15'un cu yüz yılın iptidalarına kadar şahit olduğu o şanlı devirleri uyanık 'bu- lundurduk ve bu — uyanıklık, onları, Hünyad ile Viâdislav muzaffer olsa- lardı, o zaferlerle sıkı bir temasa ko- yacaktı. Siove'den: Yakm zamanlara kadar bundan 491 yıl evvel Varna civarmda oyma nan korkunç faciayı bugünkü nesil- lere hatırlatacak maddi “bir işaret yoktu. Ancak Varnanın dört kilo metre şimalnide zaman denilen kuv- vetin bile tahrip edemediği iki tarihi tepe vardı, ki, 10 Teşrinisani 1444 günü Türk esaretinden (kurtulmak için parlayan ümit güneşi, burada binlerce Macar, Lehli vesair hiristi- yan askerlerle beraber sönmüştü. Bu- rada Şuvalye - Kral ile onun meç- hul kahramanlarma giden tek yel yoktu. Buraya, Aşyalı Fatihi Balkan yarım adasından kovmak için kanla» rmı birbirine karıştırarak ölen mil- letlerin mukaddes ölüleri huzurunda diz çökmeğe, hiç kimse gelmiyordu. Düne kadar bu, böyle idi. Bugün anıdlarla birbirlerine bağ- lanan o iki tarihi tepe, güzel bir par- kın ortasında yükselmektedir. Müs- terih olarak uyuyanların ruhları, ken Kral ediliverir... Yahut ki sadece o gi yimli kuşamlı köylü hali ile Comtede Thale, Ns Kapınm önündeki kalabalık biraz azaldı, Julien içeri girebildi. İçinden: “Mademki bu bebekler ©- nu bu kadar dikkate değer buluyor, ben de bir gözden geçireyim, diyor. du. Bu adamların gözünde kusursuz- tuk ne imiş, bir anlıyalım., Julien gözleri ile Mathilde'i araştı. rırken Mathilde de ona baktı, Julien içinden; "Hadi vazife başına.,, dedi; fakat artık öfkesi geçmiş, belki bir az yüzünde kalmıştı. Merakla ilerle- di; Mathilde'in omuzlarına şöyle ili- şivermiş olan elbiseyi görmek de zev kini, doğrusu unurunu pek de okşa- mıyacak bir surette, arttırıyordu. “Güzelliğinde bir tazelik var!” dedi. Aralarında, kapıda konşurlarken duy duğu gençlere de bulunan beş altı ki- şi, ikisinin ortasında idi, Mathilde; — Bütün kışı burada geçirdiğiniz için siz daha iyi bilirsiniz, monsieur, dedi: hele mevsimin en güzel balosu bu değil mi? KIRMIZI VE SİYAH | di varirklarımızı barındıran ber top- rak üstünde artık serbest yaşamakta olan kendi nesillerine fena gözlerie bakamıyacak. Vladislav Varnınçık için dikilerek 4 Ağustos 1935 günü açılma ve tesit töreni yapıldan ve o kanlı savaştan 491 sene sonra yapılan bu park ve amd, artık o Eğylik gazaya karş gösterilmesi icap eden ( kadirşinas liğın maddi bir niyçnesidir. Bizim bol bir surette kanlarla yı. kanan topraklarımızda yeni bir ışık kaynağı yükseliyor .1444 ün galiple- rin mağluplarmın nesilleri için aynı derecede mukaddes olan ve minnet- le diz çökülecek bir yer... Burası fü- tuhat ve feragat ilham eden kurumaz bir kaynaktır. . . Novidni'den: Kral Vladislavın anıdı münasebe- tile bugün Varnada yapılan törenin derin ahlâki bir ehemmiyeti vardır. Bununla biz bulgarlar, Tırnova Çar- lığının sukutundan yarım asır sonra ulvi bir mefküre ile Balkan Yarıma- dasındaki hıristiyanların hürriyeti i- çin çalışan iki âlicenap ulusa Macar ve Lehlilere karşı olan minnet ve şükran duygalarımızı bütün medeni- yet dünyası müvacehesinde ilân et- miş oluyoruz, Lehler ve Macarlarla olan sami- mi münasebatımız eski ananenin bir nişanesidir. Dostluğu ve iyi karşılan» mayı biz takdir edenlerdeniz. Leh mültecilerinden Çertoriski ve Çey- kovski Pariste Aleksandr Ekzarha yardım ettiği sıralarda Türkiyede münevverlerimize de âteşin ve mistik vatan sevgisi aşılamıştır. Neofit buzolu, | İllariyon o Makri- polaki Çomakof İstanbulda Leh mül- tecilerinin himayesi altında iş gö rebilmişlerdi, General | Bistronovski de daha Kırım savaşında Bulgarista- nın manda altında bir devlet halinde Kral Boris teşekkül etmesi plânını çizmişti. Leh mültecileri büyük Mitskeviç'i de esir Bulgaristana davet ederek ©- nun vasitasile Leh münevverlerine ulusumuzu tarıttılar. ————————— Gazeleciyi öldüren Çin “haydutları Pekin, 19.A.A. — Reuter ajansı nın haber verdiğine göre, İngiliz büyük elçiliği öldürülen gazeteci Jones hakkında resmi bir teşebbüs yaparak suçluların cezalandırılma » $ı için gerçin açılmasını istemiştir. Çin jandarmalarile İngiliz gaze- tecisi Jones'i öldüren haydutlar a- rasında yapılan çarpışmada haydut- lardan beşi ölmüştür. STENDMHAL Julien cevap vermiyordu. — Coulon'un bu kadrili cidden hoş şey; buradaki bayanlar da kad. gili doğrusu kusursuz oynuyor. Delikanlılar, muhakkak cevep ver mesi İstenen bahtiyar adamın kim ol- duğunu görmek için dönüp baktı. lar. Ara Julien'in cevabı, konuşma- ya hararet verebilecek bir söz olma dı. — Ben bu işte iyi bir hakem ola- mam, mademoiselle; günüm yazı ile geçiyor; örerümde ilk olarak bu kan dar ihtişamlı bir balo görüyorum. Bıyıkir delikanlılar adeta içerledi- ler. Mathilde, daha çok ilgi göstere- rek: — Siz bir usmansınır (hakim), monsieur Sorel, dedi; bütün bu ba- lolara, bu şenliklere bir filosof gözü ile, meselâ bir Jean - facgue Rous- seni gibi bakıyorsunuz. Bu delilik lere şaşıyor, kendinizi kaptırmıyor. sunuz. söz Julien'in hulyasmnı dağıtı- vermiş, gönlünden her türlü tatlı vehmi uzaklaştırmıştı. Beliki mübala- ğalıca bir balifseme edası ile dudak TAN ünya Gazetelerine Göre Hâdiseler Danzig Limanına Giren Mallar! Danziğ Berlimer Tagebhet'tan: Polonya hükümeti, Danzigdeki mü- messili sefir Papöe vasıtasile, Dan- zig Sinatosu başkanı Greiser nezdin- de, hayatiğ önemi haiz olan malların serbest şehre girmesine müsaade &t- meleri hakkında gümrük direktörle- rine verilen talimatı protesto etmiş- ti. Protestonun esbab: omücibesinde Dânzig'in bu meselenin ekonomik mahiyetini siyasal bir o şekle koy- duğundan bahsoulnuyordu. Polonya bundan başka Danzig'in bu mesele ye karşı resmiğ bir vaziyet alma #nr rica ediyordu. Nitekim Sinato- nun basın bürosundan alınan haber- lere göre, Danzig, cumartesi günü, Polonya selarctine şu notayi vermiş» tir : “ Sefir Hazretleri 1 Zatialinizle 6- lan mülâkatımda, o Danziz hüküme- tinini, mevcut şerait hakkında Po- lonya hükümetile müzakereye giriş meğe hazır olduğunu, bir defa da- ha arzetmiştim. Fakat yine bu mü- nasebetle, Polonya hükümetinin Fi- nans bakanı tarafından 935 yılının 18 Temmuz tarihinde neşredilen kârar- nameyi kaldırmağa taraftar olmadı ğını verdiğiniz izabattan anlamış tım. Maalesef bu kararnamenin Po- lonya için fayda ve lüzumu ne açık» ça anlaşılabiliyor, ne de Polonya hü- kümeti tarafından izah olunuyordu. Buna mukabil bu kararname, Dan- zig hükümeti" için; Danzig- “İimanın- iehemlikdem | eee ae iy ya We ekonomik bir 5” nır ihdas edilmesini ve tediye blân- çosunun da alt üst olmasını mucip olmakta idi. Şimdi korkulan © neticeler bir ha- kikat olmuş ve Danziğ | limanından yapılan ithalât durmuştur. Polonya alâkadar makamı, Danzig'den Polon- yaya sokulan malları müsadere et- meğe veya yeniden gümrük koyma- ğa karar verdiği için, her iki mem- leket arasında yeniden ekonomik bir Sınır ihdas olunmuş ve bu suretle müvazeneli bir tediye bilinçosunun temeli tahrip edilmiş oluyor. Polonya Finans Bakanlığı tarafından neşredi- len kararname ile, serbest Danzig şeh rinin ekonomik Ohayatı tamamiyle mahvolmak üzeredir. Polonyanın, Versay muahedesi ve bunun tatbiki için imzalanan diğer anlaşmalarla idamesini taahhüt ettiği Danziğ serbest şehrinin hayatiyeti, bizzat Polonya hükümetinin. aldığı vaziyetle sarsılmıştır. Devletin ve &- köheminin bu derece müşkül bir va- ziyette bulunması karşısında, serbest şehrin daha ziyade beklemesine im- kân yoktur. Danzig hükümeti, üze- rine düşen mesuliyeti tamamen idrak ederek, Polonya hükümetinin sebep olduğu tehlikeli durumu bertarat e ve Polonya M. Beck | debilmek amacile bir takım tedbirleri karar altına almağa mecbur olmuş- | tur. Bu münasebetle 31-7-35 taribli görüşmemizde, Danzig ( bllkümetine bu alanda tam bir hareket hürriyeti elde ettiğimi hatırlatmak isterim. önemi haiz olan malların gümrük res- mine tabi olmadan, serbest Danzir şehrine girebilmesine karar vermiş; ve gümrük dairelerine bu bususta e- mir vermiştir. Danzig hükümeti, Polonya hükü- metinin aldığı tedbirlerle gerek ser- best şehrin haklarının ve gerek Ver- say muahedesi hükümlerinin iblâl olunduğunu tespit eder. Buna mukabil, Dansig hükümeti. nin aldığı tedbirler, tahripedilen eko- nomik durumun yeniden tesisine ve Versay muahedesinde tekeffül ettiği hayat hakkını idame ettirmiye matuf- tur. Bu sebeple Danzigin baş vur. duğu çareler, tamamile (o ekonomik | mahiyette ve herhangi bir ekonomik buhrana Danzig kanunu esasisinin sarsılmasına mani olacak şekildedir. Serbest şehir, evvelce olduğu gibi! şimdi de Polonyaya deniz yolunu açık | bırakır. Binaenaleyh gümrük idaresi, Polonyaya ati eşyalarm gümrük ve | resim alma muamelelerini, yine aynı şekilde ifa etmekte devam edecektir. | Aynı suretle Polonyanın alâkadar ol- duğu malların üzerinden ihraç resmi alacak ve icâpeden tazminatı tespit edecektir. Liman komisyonunun ve demiryol- Adererul'den : Kta) ikinci Karol bir takım sergü- zeştci direktörlük meraklılarının pek çok delalar hükümdara atfen yaptık» ları gayri nazikâne propagandalara karşı Asociated Pres gazetesi muha- biri James A.Milles'e bir diyevde bu- lundu. Bu diyev hükümdar dikta- törlük aleyhinde olduğunu kati su- rette beyan etmektedir. Maatini nakledelim : “ Romenler ne istibdadı ve ne'de zulmü isterler. Başka de görüldüğü veçhile hiçbir vakıt mebusan meclisini ve yahut diğer serbest mücssesatı dağıtmak suretile diktatörlük ilân etmeyeceğim ma- lümdur. ,, Ortalığı karıştırmak için müfsitle- rin ileride kuracakları plânlara karşı bizzat Kral tarafından vaki olup hiç bir veçhile tesir edilmesi ihtimali ol- mayan bu beyanat kat'i bir tekziptir. Bu hal başka türlü de olamazdı. Di. ğer memlekelerde hükümet tehlikeye düşürecek (surette fırka bar arasındaki elim mücadelelerin artması diktatörlüğün tesisine vesile oldu. Bu vesile, parlamanter rejimi kaldırıp yerine diktatörlüğü koymak işin namuskârane ve hakiki bir vesi- le sayılamıyacağını söyliyebiltyoruz. Bu yalnız bir pahaneden ibaretti. Buna Yugoslavya o vakasmı göster- mel kâfidir. Radiç ile Pribiçeviç'in arzu ettikleri şekilde serbest intihü- bat yapılmış olsaydı veya mecliste a- yaletler serbest temsil edilmiş olsay- dı ve yahut hükümet o meclisi kendi mukadderatına bırakmış olsaydı Yu- goslâavyanın başına bütün felâketleri getirmiye sebep olan diktatörlük re- simi kendiliğinden olacaktı. Bizde ise diktatörlük heveskürlar: bu tesis için hiçbir veçhile yardım göremez- ler. Çünkü bizde fırkalar arasında e- lim mücadeleler yoktur. Bilâkis şid- TATARESKO det ve cinayetler tavsiye cden sağa mensup ufak bir gruptan maada di. ğer fırkalar ve gruplar kanunun çer- gevesi . dahilinde meşruti saltana- tn çizdiği yolda faaliyet (gös larının hakları aynen mahfuzdur, Sefir hazretleri, 1 ağustos Cumar- tesi akşamı zatzalinizle olan mülâ- katrm esnasında Danzig hükümetinin derhal müzakereye daima hazır buluduğunu bildirmiştim. Me- selenin bugünkü durumu da herhangi bir müzakereye ği, Polonya hükümeti namına nize rağmen, İ Ağustos tarihinde memleketim namına yaptığım teklifi bir dı ün daha tekrar etmeme müsaa- bükerek: J- 7. Rousseau, dedi, kibarlar ale- mi hakkında hüküm vermeğe kalk- tı mi, bence budalalaşıvcriyor; doğ- rusu kibarlar alemini anlamamış, o muhitte sonradan görme bir uşak ru- hu ile dolaşmıştır. Mathilde #apar gibi bir tavurla: — Rousseau, Contrat Social'i ya- zan adam... dedi. Bir taraftan cümhuriyet kurulma. Sını, krallık devri rütbelerinin, un- vanlarının kaldırılmasını ister, bir taraftan da bu sonrıdan görme, dostlarından birine arkadaşlık için bir duc her günkü gezmey yolunu değiştirse sevinçten sanki serhoş olur. Mademoiselle de La Mole, ilkdefa olarak bilgisatarlık o Çmalumatfüruş- luk) edebilmenin verdiği hazla ken- dinden geçmiş gibi sevinç içinde: — Evet, dedi, duc de Luxembou- tg'un Montmoreney'de M. Coindet isminde birine Paris yolunda arka: daşlık etmesini söylüyorsunuz, dedi. Hani akademi üyelerinden biri ta- rihte Feretrius adir bir kra) buluver- mişti (1), Mathilde debu sözleri söylerken hemen onun kadar bilginli ile koltuk kabartıyordu. Julien ona yi ne o ruha işlemek ister gibi keskin, adeta ayıplıyan bakışı ile bakıyordu. Mathilde bir an coşar gibi olmuştu; ayrıç Çmuhatab) ının o sert, soğuk duruşu Onu ta içinden sarsı; rt verdi. Bir türlü namal mek ki karşısındakinin çoşkunluğu üzerine Soğuk su döküvermek yalnız kendisine vergi değildi. O sirada marguis de Croisenois, büyük bir saygı ve sevgi gösterirce- sine, mademoiselle de La Mole'ün yanma seğirtiyordu. Pek yakını ka dar geldi ama kalabalıktan daba fa2- la sokulamadı. Bu engel yüzünden ilerliyemediğini söyler gibi gülümsi- yerek bakıyordu. o Mathilde'in yakm akrabasından marguis de Rouvray de M. de Croisenois'nm yanında idi. Marguise, kocasının koluna girmişti; daha .on beş günden beri evli idiler. Marguis de Rouvray de pek gençti; yüzünden, evlenirken asillikçe de, pa raça da kendine uygun bir kız bul- maktan başka bir şey düşünme: halde kısmetine gayet güzel bir ka. dın çıktığı gören adamın bütün © budalaca aşkı seziliyordu. Çok yaşlı bir amcası vardı; o ölünce, M. de Rouvray due olacaktı, Kalabalığı bir türlü yarıp geçemi- yen marguis de Croisenois gülüp du- rurken, Mathilde, gök mavi iri göz- leri ile onu ve yanındakileri süzü- yordu. İçinden: “Bu insanlardan da- ha bayağı ne olabilir? dedi. İşte be- ni almak istiyen oCroisenois; halim selim, terbiyeli bir adam; M.de Rouvray gibi onun da her hareketi kusursuz. Bu bayların insanın ruhu» na kasavet çökertmekten başka bir kabahatleri yok. O da; benimle balo- ya giderken tıpkı marguis de Rouv- Tay gibi dar kafak, memnun bir adam bali takınacak. Evlendiğimizden bir yıl sonra arabam, atlarım, elbisele- rim, Paris'ten yirmi fersah ötede köşküm, her şeyim istediğimden ala olacak; görmemiş bir kadını, mesela bir comtesse de Roiville'i günüden gatlatmağa yeter... Ya sonrası?,, Mathilde umuda da; imkân bula. mamacasna o bunalıyordu. Marguis de Croisenois onun yanma sokulabil. miş, bir şeyler anlatıyordu: fakat Mathilde ona kulak vermeyip hulya- ya dalmıştı. Onun için İs”, sözleri, balonun gürültüleri arasın. da bir gürültüden başka bir şey de- ğildi. Gözü ile mihaniki bir surette, Juli takip ediyordu; Julien saygı ile, fakat kibirli ve Boşmutsuzluk gösteren bir tavurla onun Yanmdan avrılmıştı. Mathilde bir köşede, dö- süp dolaşan kalabalıktan uzakta, comte Altamira'yı gördü; memleke- sinde ölüm cezasına çarpılmış olan bu adamı okurlarımıza e xıv üncü Louis zamanında akraba. larından bir kadın, bir prince de Conti'ye varmış olduğu için bu hu- tıra hürmeten rahibler kurulunun polisi omte Altamira'yı fazla rahat- siz etmiyordu, memleketler. 20-8-935 ROMANYADA | Için Danzig'in Polonyaya Cevabı Kral Diktatörlük Aleyhinde KRAL KAROL 4 / termektedirler. Hükümetler de, met” kilerini sükünetle terketmektedirlef” Hatta son seneler zarfında bu değif” meler pek acele ve fasılalı oldu. A” yaletlerde ise herkes, kendilerini v8” tanperverane bir surette akıllıca idâ” re edenleri tanımalıdırlar. Bu husü$ hakkında iki vaka zikretmek kâfi Bunlar da Basarabya'yı itiraz götü” iner bir surette temsil eden Mösyö” C. Stere ile Ardeal'da büyük bir Dö” tuza sahip olan Luliu Manudur. BW zevat muhtelif sebepler o dolayi; hâkarete maruz kaldıkları halde hi8” bir vakit ayrılıktan bahsetmemişlef dir. Bilâkis dünkü ve yarınki düf” manlarımız tarafından hudutlarım&2.) zın mukadderatı konuşulduğu ağı" zamanlarda bile gerek (oC. Stere V gerekse Luliu Manu evvelce marif. kaldıkları siyasi hakaretleri un” tarak ve muhalifleti de nazarı dikkati almıyacak ayaletlerin eski kırallık HEX bağlılıklarma dair kati (o beyanatt bulunmuşlardır. Bu gibi ahvallerdiz kanunun çerçevesi dahilinde teşek” kül eden fırkalar o nazırlar beya de takviye edilirse meşrutiyet nunları hükümet kuvvetlerine a casıma çıkar yolu gösterebilir. M€ sut bir şekilde olsa bile diktatörlüğü rejimini tesis etmek birlik Romanyf için meş'um bir yanlışirktır. Bu içindir ki, Kralm bu beyanatı rin ve mendirek veri Uçakların Sovyet | Rusyaya hizmetler? Rusyadaki bütün gazeteler, S0” yetler birliği uçak günü mün. 70 bin kilometreyi geçmektedi. Uçaklar, 935 de 111 bin yolc 11,500 ton posta ve eşya taşımışl. dır. Uçaklar 120 bin hektar topik ; ekmişler, 600 bin hektar toprak * zerinde zararlı haşaratı öldürmü, ler, üç milyon hektar bataklık #* wi ziyi sıhhi hale sokmuşlardır. İzvestiya gazetesi de şunları zıyor? p Sovyetler birliğinde bügün İİ. hava klübü vardır. Bunlarda bin | çap san öğrenmektedir. 1934 de 1400 plâtg rizm mahfeli 18,000 kişiye uçuf retmintü Iz-thillde cinden: “Yalnız öİÜŞ eezası bir insana gerçek bir Üstü veriyor, dedi: onu satın almaği ” 4 ia vek da ondan,,, in “Şimdi söylediğim hoş bir söz” ie | yarık ki karşımdakileri hayran Sie” çek bir sırada aklıma gelme Zevki ince bir kız olan Mathild€ ge ceden hazırlamış bir mükteyi sö camak için konuşurken fırsat “ie na kalkışan kimselerden değildi kat kendini de haylı beğenir “gif | lardan olduğu için böyle gürÜ yi bulunca rl gres a üzünde, demin görülen 5 e ma hal BEİ anlatıp duran marguis de ger senois, kızın bu halini kendi yea ne yordu ve artik işi oluyor gd Mathilde içinden: “Benim “yg #€ me, itirazı en çok sevene” ; diyebilir? dedi. Tenkitlere cevabım da var: baron, ii nr para 6 alınır; nişan verili yak i ime verdiler, ama o nİŞAP we ne iş gördü? rütbe si kolay, İnsanın on yal kışlada Ky bk yahut akrabalarından birinin, git kanı olması, kendisine Norbe. giy süvari bölüğü kumandanlığı arr tir. Büylk Lir servet!,. © soru olduğu için de en gereği TArkasi N.AT Ğ , J | Ni

Bu sayıdan diğer sayfalar: