10 Ocak 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

10 Ocak 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Müşterinin Başında İskemle Kıran Sert Bir Kömürcü! Meşhut suçlara bakan Asliye İkinci Ceza mahkemesi dün, bir hiç yüzünden çıkan bir dövme, sövme ve yaralama davasma bak- tı. Davacı Atikalipaşa civarmda oturan Hasan Basri isminde yaşlı bir zattı, Evvelki gün akşamüzeri hava çok soğuk olduğu için kömür almak üzere ev'ne en yakın kömürcü Mümin oğlu Ah- medin dükkânma kadar gitmiştir. Erkek Kılığında | m gn Olele Giren Bir Genç Kız! Vaktiyle polise hakareten ve hir- sızlıktan hapse mahküm olan Şükran adlı 30 yaşlarında genç bir kadın ge- çen Pazar günü hap'saneden çıkmış Şükran yakışıklıcadır. Evvelki gece Galatada Ali ve Şükrü adlarında ik delikanlı ile tanışmış, geç vakte ka- dar hep beraber bir meyhanede iç-| mişler, hizlarmı aldıktan sonra da üç arkadaş yürüye yürüye Sirkeciye gel miş'er, Şükrü: — Çocuklar. Ben Cümhuriyet otel cisini tanırım, Oraya. gidelim, geceli- yel m, demiş. Bu f'kir Şükran ve Ali tarafından tasvip edildiği için üç arkadaş otelin kapısından girmişler. Şükrü paltosu mu, şapkasını Şükranın başma giydir miş. Onu otelciye bir erkek arkadaş gib: göstererek bir odada yatacak- larmış. Şükran paltonun yakasını kaldıra- rak otelcin'n yüzline bakmadan yuka rıya çıkmış ve her üçü birden otel kâ tibinin gösterdiği bir odaya girmiş- ler. Şükrü, Şilkrana: — Bayan. Sen hemen Kkaryolaya yat ve yorganı ,.başma. çek. demiş, Kendisi de aşağıya kendi ğidı ile Alinin nüfus kâğıdmı götür- müş ve otel kâtibine vermiş. Kâtip üçüncü arkadaşmızın da hü. viyetini isterim. Demiş ve görmek is- temiştir. Kâtip odaya girmiş, yorga- nı açınca âltından br kadın çıktığını görmüş ve iş polise aksetmiştir. Şükran bundan sonra otel sahibi Baki ie polis Abdu'laha da hakaret etmiş, Dün sabah cürmü meşhut suç- ları müdde'umumiliğine verilen Şük rün suçunu inkâr etmiyordu. Biraz sonra davaya Asliye k'ne' Ceza Mahkemesi el koydu, suçu sabit gördü ve Şükrana bir ay yedi gün ha- pis, 35 lira da para cezasi verdi nüfus kâ-| B. Hasan Basri demiş ki: —Kurum.. Ben ihtiyarım, üşüdüm. Başkasma kilosunu 7 kuruşa satar. san bana sekize ver, fakat elleme O'- m. Aldığı cevap ta şu olmuş, — Defol buradan moruk. Bende el- leme filân yok... | Kendi iddinsma göre, Hasan Basri ısrar etmiş, yalvarmış: — Evlâdim 'şte param avcumda.| Sen satıcı değil misin? Beni başka yere gönderme. Haydi şuradan bira? kömür tart. Kömürcü Ahmet htyarın bu niya sanı ds şöyle karşılamış: — Baba defol şuradan. Ben deli yim. Akşam üstü benim başımı de sokma!, İ Bundan sonra da ihtiyarm son ce-| vabını beklemeden ağır dolusu küfür İetmiye başlamış ve suratına da bü- İtin kuvvetiyle iki şamar indirmiştir. Hasan Basrinin yüzü derha! davul gi bi şişm ş. Yolcular, komşular koşmuş lar, ihtiyarı Ahmedin elinden almak | istemişler. Fakat kükriyen kömürcü İ yerden bir iskemle de kaparık , Ha- san Basr'nin kafasında parçalemiş Şikâyetçi davasını böylece anlattık tan sonra reis şahitleri d nledi. suçu sabit gördü ve Ahmede Uç ay hâpis 26 lira da para cezası verdi, Ahmet| manevi sarar olarak tâ Hasan Basri-| ha 10 lira ödiyecektir. Eldiven Meraklısı | Bir Sabıkalı Bay Hâmit dün sabah 8,30 vapuri- İle Kadıköyüne geçmek için Köprüde- ki gişeden bilet alıyormuş, eldivenie- ri de paltosunun sağ cebinde imiş. O, bilet alırken meçhul bir elin cebinde dolaştığını görmüş ve birdenbire ko- luna sarılmış ve bağırmış: — Hırsiz var!,. Nöbetçi polis hâ- diseyi kavga sanmış. Sonradan işin| aslın öğrenmiş ve sabikalı Mehmeti meşhut suçlar o müddelumumiliğine| teslim etmiştir. Asliye Ikinci Caza Mahkemesi kararını bugün verecek: | tir. İ pet alarak 'lerlemiye başlamış, | s1. bu mülaleaları gözönüne alınmak ROMEO JULYET'ten, LA ATES BÖCEĞİ Sinemanın beyaz perdesi hiçbir memlekette, hiçbir vakit BU KADAR NEFİS - BU KADAR DAM O KAMELYA'dan güzel film olur mu? Diyenlere işte cevabımız: GÜZEL BU KADAR ŞAHESER BİR FİLM göstermemiştir. Baş rolde: 12 İkinci Kânun Çar- şamba gecesi büyük müsamere olarak JEANETTE MAK DONALD 10 binlerce figüran - 3 milyon dolara mal olan film - Heyecanlı müthiş sahneler. (L ' Halkımızın rahatça gör- N K te mesi için Perşembeden itibaren Kulağı Kesik Dokuz Aya —. 5 Mahküm ! Sirkecide aşçı Ahmet dün sabah se petinin içine bir kilo yağ. bir klo ta sulye ve salça koymuş. evine götlre- cekmiş. Karşıdaki tütüncüden bir de sigara ım demiş ve sepet sanm üstüne koyarak dışarı çıktış | Bu sırada sabıkalılardan kulağı kesik Mehmet hemen dükkâna girmiş ve se Ah medin karısı evden dükkâna geliyor | | muş Sepeti yabanc: bir elde görünce adamın yakasına yapışmış. Ahm yetişmiş. komşuların da yardımıyle ağı Kesik Mehmedi yakalamıslar Sultanahmet Sulh Birinci Ceza Hâki. | mi Reşit suçluyu 9 ay hapse mah-| küm | de| Zirai Asayiş Lâyihası | Ankara, 9 (Tan muhabirinden) — Dahiliye VokhimıZirAT HEAYIŞ RE ni hakkında vilâyetlerden mütmealar sormuştu. Vilâyetler pro | je üzerindeki düşüncelerini vekâlete bildirmişlerdir. Ziraf a8ayiş lâyiha - suretilö yeniden tetkik edilerek Baş vekâlete gönderilecektir. 2 çiğ Gemlikte Eğlenceler Gemlik, (TAN) — Kizlsy şubesi bu ayın'on beşinde belediye salonun. da bir balo verecektir. Baloda Bursa nım cazband takımı da bulunacaktır. Yakmda buradaki mektepler de C. | H. Partisi sa'onunda müsamereler ve | receklerdir. Geçen gece mekez okulu talebesi bir müsamere vermişler. pi. yes ve müz'kte bilhassa zeybek oyu. munda çok alkışlanmışlardır. a Gemlikliler Doktor İstiyorlar Gemlik, (TAN) — Istanbu'un Ka. racaköyüne nakledilen belediye dok- toru Hikmetin yerine başkası tayin edilmemiştir. Gem'ikliler biran evvel 14 Km İSPANYOL ÇİÇEKLERİ m İspanyolca büyük operet fadr't Operası artistleri ve Filârmonik orkestrası tarafından RK Sinemasmdı € Koşacak ve zamanımızın en güzel sesli kad'nı KARL SCHONBOCK ve PAUL KEMP NİS Çi ramount Jurnal — Avrüpada Noel, General ve Moda Yerlerin TOPLANTILAR ©. DAVETLER g BUĞUN: * Etibba odası kongresi saat 18.30 da toplanacaktır, * Eminönü halkevi ar şabesinin salon or kentrası MW konaerini balkevinde saat 20 Me verecektir | HAFTA IÇINDE: * Beyoğlu halkevinin 70 kişilik orkestra sı çarşamba çün Saray sinemasında bir konser verecektir, * Üniversite tarih doneçü Cavit tarafın dan yarın Eminönü halkevinde bir komle tans verilecektir, Mevzuu. "Kuruluşundan ALLAN JONES WARREN WİLLİAM PEK ve MELE Yarın Akşam 21 de Fransız Tiyatrosunda Meşhur piyanist, Paris Konservatuvarı Jüri Profesörü LAZARE LEVİ ni konseri | Bu akşam bütün musiki meraklıları sakarya Sinemasına (Berlin Operasından) ERNA SACK'ı ile beraber çevirdiği EĞİ azip Viyana operetinde candan ve takdirle alkışlıyacaklardır. iyi musiki ve kıyas edilemiyen tatlı ve muhrik bir -as, İlâveten: Pa. Lüdendorf'un cenaze i evvelden aldiırmız Tel 41241 Buzunku nrosram: ISTANBUL RADYOSU ÖĞLE NEŞRİYATI: Saat 12.39 Plâkla türk mwwsil Havadiz, 13,5, Plâkia Muhtelif plâk neşriya AKŞAM NEŞRİYAT Saat 17 İnkılâp dersi; naklen, Mahmut Esat Bozkurt tarafınd 18,30 Çocuklara masal: Bayan Nine fondan, 19 Bayan İnci, Şan: Piyano v€ man relakatile, 19,30 Konferans; Ço Esirgeme Kurumu namma, Doktor Ki si Halkacı (Çocuk ve mütus), 19,55 *a haberleri, 20, Rifat ve arkada rafından türk musikisi ve kalk şarkdifi 20,30 Hava raporu, 2033 Ömer Rs ralından arapça söylev, 20.45 Belma arkadaşları tarafından türk musikisi * halk çarkları, (Saat syarı), 21,15 Rad İonik temsil. Stüdyo orkestrası refaha! (LAKME), 22.15 Ajans haberleri, 229 Plâkla sok Opera ve operet parçal” 22.50 Son haberler ve ertesi günün Prf ramı, 23 SON: ANKARA RADYOSU ÖĞLE NEŞRİYATI: Sast 12,30—12,59 Muhtelif plâk nesi yatı 12.50 13:43 pik Türk musikisi ve Mi sarkıları, 13,16—1330 Dahili ve hari haberler, AKŞAM NESRİYATI: Sant 18,30—18,35 Plâk neşriyatar 185 —19,00 İngilizce ders: Azime İpek: vo —1930 Turk musikisi ve halk şarkılaff İ Giskbule Çakar ve arkadaşları). 19 10,4$ Sat ayarı ve arapça neşriyat 94 —20,1$ Türk musikisi ve balk şarki (Hikmet Roza Sesgör ve arkadaşlari 20,15—20,30 Spor konuşması: Vilâan şir, 2030—21.00 Sinem ların da) birden. den plâkle neşriyat ve Hall komazma, 21,00—21,18 Aİ haberleri, 21,15—21 55 Stüdyo salon kentrası, 1 — Morehetti: Ruy — Bİ 2 Pk Testli Per Morina; 3 — Yİ teniel: Tout — Paris, 4 — Nesvadv " raphrase a la Lorely, $ — Gouzren: Yon, 21.55—2200 Yarınki program | İstiklâl Marş: Neşe, Günün Program Özü SENPONILER di 21,05 Lâypelg: Senlenik konser. Zi: Peşte: Macar füharmon k heyeti, 22 ma kısa dalgası: Senfonik konser, HAFIF KONSERLER 1,10 Berlin kısa dalgası: Karışık ei ki (8.15: Devamı) 9.20 Paris Kolony9l Plik konseri, 12,10 Roma kısa dalgesi Karışık konser, 13 Berlin kışa dalgasi Orkestra konşeşi. 17,15 Roma kan rd Har musiki, (5.15: Varşova: Mani! ks KENE Bn.leğİ ear 21.10 Kolerikarhıllarnabas von Gesi © kesirasmın plâkları, 22 Roma, Bari: kestra ve şarkı konseri, 28 Peştet konseri OPERALAR, OPERETLER 1430 Bükreş: Operslarda geçen lerden, 18,18 Roma ka dalgası; LİFİ opera musikisi, 2025 Viyana, Graz: fethina kadar İstanbul, dur: . Doktorların Toplantısı Etibba odasmdan: 27, 12, 1937 pazartesi günü için wukar ter olan Oda umumi heyet toplantısı, ni zamnamenin tasrih ettiği ekseriyetİn temin edilememiş olmasından dolayı tehir ed İmiş ti, 10 Tkincikânun 1938 e tesadüf eden Ba günkü Pazartesi günü sant 18,30 da topla nacak olân heyeti umumiyeye says oda üyelerinin iştirakler, Istanbul Belediyesi Şehir Tivetrasu KOMEDI KISMI rp Saat 20.30 da. SATILIK KIRALIK kl Komedi 3 perde yam —— SRTUĞRUL SADI TEK TIYATROSU Bu gece KADIKOY SUREYYA ITAAT ILAMI M sorgeki'nin (Hovançina) operam, 21 Bİ &rad: Operadan piyes nakli, 21 Varı Operet musikisi, ODA. MUSIKISI 1315 Roma ka dalgası; Oda mesi si konseri, 21.35 Bükreş: Teodoresko arte (Beethoven), 22,40 Kolonya: trbas kuarteti MUHTELİF 19,20 Roma kısa dalgası: Arapça #Öf Wi ve musikili neşriyat, 20.30 Bari: TEĞİ çe haberler ve musiki, 21.15 Bari; Ru lü ve masikili program Kocam bu sözleri sükünetle dinledikten sonra yine karşıma gelip durdu. Soğuk, pürüzlü bir sesle dedi ki: — Evet! pek yakında öleceksin., Bunu biliyorum. Fakat beş yüz sayfalık kitap dolusu söz söylesen Yi De kanaatimi değiştiremezsin.. Seni bugün boşar dım.. Fakat mademki yakında öleceksin.. Neye ya rar” Hem senden intikamımı almak için nikâhım al tında bulunman lâzım! Evet, senden intikam alaca ğım. Görürsün. Aldatılan bir erkek aldatanı nasil ce zalandırır Dudaklarımdan sızan kanlar pıhtı halinde çenemin atma doğru uzanıyordu. Başım arkaya düşmüş, ko Yumu kıpırdatacak mecalim kalmamıştı. — Allahtan kork!. diye mırıldandım. Sonra piş man olacaksın... âsihate ihtiyacım yok!. Anladın mi? — Suzacağım!. Zaten konuşacak halde değilim. Fakat... — Sus diyorum!.. — Ehami,,. Allah aşkına biraz ae; bana!, Sen bu kadar fena bir adam değilsin. Bana acımıyorsan, bö Ti çocuğumuza âcı!, Kendine acı!, Bu sözler, onun öfkesini alevlendirdi; ayağını yere vurarak: — Yeter artık! diye haykırdı. Namussuz, sefil ka rı! Şerefimi berbat ettiğin yetişmiyormuş gibi bir de diriltinin başımı m: şişireceksin?. Zaten gidiyorum... Handan: da beraber götüreceğim..F'skat beni her za man tepende bulacaksın... Kızını bir daha görüp gö remiycceğini Allah bilir, Doğruldum: — Beni öldür... Fakat çocuğumdan ayırma!. diye hıçkırdım. Omuzlarını silkti. Dudaklarında hüin bir gülümseme vardı. Kapıya doğru yürürken : — O alçak heriften gelen mektupların hiç birini açmıyacaksın, Senin de ona bir satır yazı gönderdiği ni hissedeyim, o zaman başına geleceği düşün!, KERİME NADİR —0 ve kapıyı çarparak çıkıp gitti Arkasındın : — Hhami! Ihami!, diye haykırdım. Fakat sesim kısıldı: gözlerim karardı; kendimi kaybederek hareketsiz kaldım...” (ikinci kâğıt) “.. O gece ve ertesi gin hami görünmedi. Ben artık yatağa girmiştim; boyuna kan tükürüyordum. Evdekiler, kocamla aramızda birgeyler geçtiğini anla muşlardı. Babam biraz izahat istedi. Birşey söyleme dim. O da ısrar etmedi. Vesime yanımdan aynimıyor ve boyuna benimle beraber ağlıyordu. Ondan hiçbir gey gizlememiştim. Ertesi akşam Ilhami geldi, Handan yanında değil di. Yarabbi! Acaba intikamı, beni yavrumdan mah rum etmek miydi?. Yanımda yarım saat kadar oturdu. Hiç konuşma dı. Sonra ayağa kalkarak Vesimeye: — Ben bitişik odada yatacağım, dedi. Karyo'amı oraya götürün.. Kimse birşey sormıya cesaret edemedi, Dediğini yatpılar, O gece benim için ne müthiş bir geceydi?, Sabaha kadar öksürükler arasmda can verip aldım. Ertesi gin Tihami öğleye kadar evde kaldı. Odama girip çikiyor, benimle bir kelime bile konuşmuyordu. Bu böyle bir hafta kadar sürdü. Bir gün yine 6 'darnda bulunduğu bir sırada postacı bir mektup getir di. Zarfı aldı; üzerine bir göz attı; kaşları çatıldı. Hiç bir söz söylemeden yırttı. Ve pencereden attı. Senden olduğunu bildiğim bu mektubun her par çâsile beraber benim de kalbim parçalanmıştı. Bir hafta sonra Uhami yalnız bulunduğumuz bir sırada, ilk defa konuştu: — Ben yarm yine seyahate çıkacağım., Fakat ye. rime vekil olarak Dr. Afifi bırakıyorum... O seni göz hapsinde bulunduracak... Emirlerini benim em rim telâkki etmeni ve sözünden bir santim bile dışa rı çıkmamanı ihtar ediyorum... Hümma ile kavrulan başımı yastıktan kaldırdım: — Ya çocuğum. Çocuğum ?.. dedim. Handanı yanı ma göndereceksin değil mi?, Sert bir sesle : — Bunu hatırından çıkar, dedi. — Yarabbi". Bu ne ınsafsızlık!.. Nerede 07. Onu nereye götürdün?. — Yeri iyi ve emin!., — Biraz merhamet et!, — Fazla söz istemez. Kesi. Yürüyüp gitti, Başım tekrar yastığa düşmüştü. Gözlerimden sıcak yaşlar boşanıyordu. Aradan iki gün geçti. Bir gün, öğle üzeri dotkor AFiF Bey geldi. Yüzünü kederli gördüm. Beni kısa bir muayeneden sonra ilâçlar yazdı. Ve simeyi eczahaneye göndererek onları yaptırttı. Nibs yet bitün cesaretimi toplıyarak * — Doktor Bey dedim; bir dakika beni dinler misi niz?, Hemen karyolamm başucuna gelerek durdu, Say gılı bir tavırla: — Buyurun, dedi. — Mhami Bey sizinle uusi bir mesele hakkmd$ görüştü mü?. — Evet efendim! — Ne dedi?. — Şey... Ilhami Bey bana, tamir kabu! etmez bir şekilde aranızın açıldığını, mezara kâdar sürecek O lan bu bozgunluğa sizin sebep olduğunuzu ve intikami almak için kızımızı yanınızdan ayırdığın ve son nef” sinize kadar onu size göstermiyeceğini söyledi. — Ya!.. Hepsi bu kadar mi?.. — Evet!, Sizi namusum'a temin ederim. — Demek asıl meseleden, yani dargınlığımıza # bebiyet veren şeyden bahsetmedi?. — Hayır!. Geniş bir nefes almıştım Dinlenmek İçin birkaç 63 niye durdum. Sonra devam ettim: ) — Yavrumu bir daha göremiyecek miyim Doktof Bey ?. Onu bana gösteriniz!!, Başını salladı: saleset ki bu mümkün olamıyacak.. Zira İİ haminin çizdiği plândan bir adım dışarı atamam... — O barada değil — Burada değil mi?. Hanımefendi; çok rica ed8 tim, artik bu bahsi bırakalım.. — Allah aşkma Doktor Bey.. Benden hakikati saklamayı... — Elimden ne gelir? tfadeniz olacak?, Hakikati öğrenirseniz ne # TArkası Var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: