20 Şubat 1937 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3

20 Şubat 1937 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Jeşkilâtıesasiye kanununda değişen Maddelerin müzakere zabıtları: Herkesin Vicdanı Hürdür Türk Çiftçisi Toprak Sahibi Olacak “ Eğer Dünyada İslâr;ıîy_et YaşıyorsaİIO - 12 Asırdanberi Kendisini Müdafaa Eden Türkle- rin Koluna, Kanına Ve Kafasına Medyundur..., ( Dünkü nüshadan mabeat ) olur. Tarihin neticesinin za Türi ve mukadder olmadığı Yine bir Türk tarafından Türklerin elile ve Türklerin nile isbat edilmiştir. Ta Tihin seyrini değiştirdik. Ve Ürke atfedilen menhus ta- ll bir defa daha (Alln.l.,) Alatürk; bu millette me- VCut olan bütün yüksek se- Siyeleri ve âlicenap haslet- | Tİ nefsinde toplıyorak mil- ttin azami iradesini birleş tirdi ve kendi azmi irade tine katarak Türk milletini Mahvolmaktan kurtardı Şi ı Mdiye kadar Türk tarihi is- teder ki Türkler için esir mak mahvolmak demek tir. Atatürk; Türk istiklâlini kurtarınkl abeşeriyete de bü-| hizmet etti. Tarih Atatörkten bahse- en, Atatürkün yüksek Vasıflarından — bahsederken | hiç #üphe etmemeli ki en bü- Yük yasfını beşeriyete yap Uğı bu hizmette görecektir. î—hı&ı bir tarih ne kadar Müzlim olurdu. Hele Türk: kalacak beşeriyet ne sefil ve süfli bir ma TA irae eder, hepiniz ta- in ve tahayyül edebilir: Türkün olmadığı - bir tarih karanlık ve kaotik ol ür Zaten Türk akıbetine kardı yapanlar kendile- © yaptığı fena niyetin Hü G kastin cezasını az bir ulnıııdı gördüler. Türk ke | tarihini ve taliini kendi Yaptığı vakit ve kendi ya Parken hiçbir kimsenin, hiç ? tarafın ne tesirine ka Pildi ve ne de yardımını gö- b Ne buldu ise kendinde İdu ve kendi elile yaptı dı. Yaptığı şey, taribden al Ti " Müsbet, muayyen tec h"CI'Ileıı edindiği kanaat- ddi “"lriııe müessestir. Ma - 'llıı":::: droııdl b“ldrıkı:ı Pi ve şayede İstiklilini kurtardı. Atatürk a *k istiklâlini kurtardıktan fra Türk bir daha böyle '.d"clın, tehlikelere dön Yecek bir devlet sistemi l:ı:ı. Bu devlet sisteminde İ k edilecek olan pren _':::" Vazıh, ve açık ve İladı olarak program ha- nn tesbit etti. Bu prog- 1 Ve bunün tatbikini yenildi. Tink kendi kurduğu Cumhuriyet Sİk Partisi eline ve mesu y*tine verdi. Cumhuriyet :.İk Partisinin Pıınllp"crl Yel emirde modern bir K 'ıı'! kurmaktır, Türkün ta hö, * seciyesine, âlicenab - Ra & ve gürürü millisine Uvafık olarak bir. devlet Yaratmaktır. Bu devletin va- B Arını ararken hepsini ay- 'd'k:un tarihten alınmış. ha ahi en alınmış, icraattan ğ 'Nmış Prensiplerle ayr , ay- "":l.l:b tayin etti. Bu lr 'aşında devletçilik ge * Türk milleti devletçidir. sırların gösterdiği, tarihin | kâfi seyri isbat etmiştir ki mod- ren tekniğin ve ekonominin maliyenin teknik ve müsbet icaplarına, gündelik hayat larını ferdi olarak ve cemi yet halinde uydurmiıyanlar daima geri kalmağa meh - kümdurlar. İlerilememek gerilemek; gerilemek, ezil mek demektir. Hayat müba:- rezesinde, bahusus devletler arasındaki hayat mübareze- sinde geri kalmak çiğnenmek demektir. Çiğnenmemek için Türkün her gün daha fazla ileri adım atması lâzım ve şarttır. Biz yakın mazinin bıraktığı boşlukları doldur makla mükellef olduğumuz gibi atiyen de çocuklarımıza | hiç bir fena miras bırakma mak mecburiyetinde bulunan bir nesiliz Zamanda ve mekân. da yapılan hataları az zaman- da telâfi ederek istikbali ona göre hazırlamak lâzımdır Yalnız mazinin kusurlarını itiraf etmek veyahut örtmek gelmez — İstikbalinden dahi şüphe edilebilir. Ata türkün kurduğu prensibin asliyeti bundadır. Eğer biz Atatürkün Türkleri kurtar miş olmak itibarile, Türkler yüksek medeni varıflarını tekrar iade etmiş olmak iti barile kendisine karşı şük- ran hissediyorsan bunun ifa sını ve ifadesini kurduğu prensipleri sadakatle, ferağa tHla ve samimiyetle takipte aramak icabeder. Türk mil- | letinin bu prensiplere ne ka- dar bağlı olduğunu her gün bir misalile görmekteyiz. Arzettiğim prensiplerin baş healarının Teşkilâtı Esasiye: mize geçmesi, Atatürkün pr- ensiplerine milletçe beraber bağlılığımızın ve samimi il gimizin hukuki — ifadesidir Biz istiyoruz ki, siyaset ve icraat sahalarında yaptığı miz işler irfan ve vicdanı hukukilerde yer bulsun ve hukuki hayatın mebdel, me nşei ve istinatgâhı olsun. O itibarladır ki, devletçilik va sfını Teşkilâtı esasiyeye ko ymak kararını verdik. Atatürkün vazettiği pren sipler Türktür. Yani asliyeti ve menşel itibarile tamami le miletin kendi seciyesin den alınmış ve onun bütün ihtiyaç ve zaruretlerine uy gün olarak seçilmiştir. Ku prensipler aynı zamanda Tü rkçüdür de.. Bu itibarladır ki millicilik vasfı kendiliğin den çıkan bir zaruret olur. (Bravo sesleri) Bu milletin son asırlarda, gerek ekono mik hayatta, gerek sosyal hayatta çektiği elemleri bu rada tekrar etmek İstemem. O son safhaların hazin sah nelerini Atatürkün nutukla rında açık olarak görmek mümkündür Eğer tekrar bu batıralara dönmemek, bu elim haşatı yaşamamak ve beşeriyete de böyle bir felâket hazırlamak - istemi acı yorsa Türk Milleti, beheme- hal Türkçü ve millici ol - mak (âzımdır. (Bravo, çok yaşa sesleri) (Alkışlar) Türk Milletini beşeriyetiç ersinde medeniyete yarar, sulhe hâdim, mümtaz bir camia yapmak için evvel emirde Türk milletini istik - bal tarihinde de lâyik oldu- gu medeniyot seviyesine çı karmak İâzımdir Bu itibarla millici olmak rımızdır. Fa kat bizim millici şiarımız dar ve inhisarcı değildir. Bi zim milliciliğimiz medeni be: şeriyet içinde onun esaslı bir unsuru olarak insanlığın i'â ve tealisine ve bütün dün yayi mesut ve müreffeh ya- şatmıya' matuf bir millicilik- tir.” Diğer bir vasfımız da ha- Ikçı olmaktır. Halkçı olmak âlicenablığımızın nazari bir eseri değildir. Zaten biz pr ensiplerimizi koyarken geç miş zamanlara ait veyahut insanların yüksek hislerinden mütevellit müzerred mefhu mlara kapılarak koymadık. Biz doğrudan doğruya sulh ve medeniyet âmili olarak bir Türk istiklâlini ebediyen korumak için ne gibi şart lar dairesinde yapılacağını arıyarak ve icabeden şartla rmı tesbit ederek aldığımız ha'kçılık bir merhamet ese Çri de değildir. Halkçılığımız doğrudan doğruya bu mem leketin kurtarılması, müsta kil olarak insanca yaşaması için bir şartı evveldir. Gizim halkçılığımız; halka dağru, halk için değil ha!k tarafın dan ve haikla beraber siste midir. (Alkışlar) Bu memleketin doğrudan doğ ruya halk tarafından idare sini istihdaf eder. Bizde fe rd ve sınif imtiyazı yoklur. Bütün vatandaşlar üzerinde kanunlarımız tamamile mü savi olarak meri ve caridir. İttilâımıza vanl olacak da cezasını görmiyecek hiç bir kanani kabahat yoktur. Halkçılığımızın tatbikatta ve teşrii hayatta yeni yeni elemanlar olarak cıhana nü mune olacak kadar ileriye | varmış hukuki eserleri var dır. Partimizin-her sene to planan ocak kongreleri, iki senede bir toplanan vi lâyet kongreleri dört senede bir toplanan büyük kurulta- yış Avrupa hukukunda inis iyatif, lejislatif ve referen dum denilen esasların ameli tatbikinden başka bir şey değildir. Biz yaptığımız iş leri her sene bu kongreler de gözden geçiriyoruz. ve oradan alınan neticeleri hu - zuru âlinize arzetmekteyiz Büyük Meclisin kanun'arın daki isabetin en büyük âmi lidehalkın fikirlerini almak ve mütalealarına lâyik ol- duğu ehemmiyeli vererek kanunların hazırlanmasında sistem | müesir kılmaktadır. Binaen aleyh bu kadar İüzumlu ye önemli bir prensibin teşkilâ tı esasiyeye girerek âmme nin vicdanında bir hukuk esası o'arak talâkki edilme si elbette çok İyi ve zarur! bir şeydir. Arkadaşlar; bu memleket kâhinlerin ve gayri mesulle rin vicdanlara âmil olmasın: dan ve Devlet ve Millet iş- lerini görmesinden çok za rar görmüştür. Eğer Türkün yolu başka yerlerden geçse ydi ve orta asırlardaki za manlarda kendi bildiği ke ndi yaptığı kanunlarla idare etseydi Devlet ve Millet ida resini mistik ve doğmadık esaslara bağlamasaydı ilk za- manlarda - ve Osmanlıların ilk devirlerinde olduğu gibi kendini kendi kanunları ile ve uüsülleri ile idare etseydi bugünkü bulunduğundan da ha çok ileri ve geniş olur ve medeniyete daha çok hi zmet ederdi. Türk Milletinin s*on asırlarda gördüğü felâ- ketlerin, çektiği sıkıntıların sebepleri, aslı birtakım ga yri mesullerin ve gayri mer! menba ve vasılaların yaptı- kları kanunların altında ze- | bun olarak iş görmek mec buriyetinde kalmasıdır. Ma demki tarihte deterministiz, mademki icraatta pragma tik maddiyetçiyiz, o halde kendi kanunlarımızı kendi miz yapmalıyız. Kendi cem aatımızı maverayı dünyaya taallük eden her türlü end- işelerden her türlü lahuti ha yallerden müeberra olarak | kanunlarımızı bu günün ic aplarını, maddi zaruretlerini göz önünde tutarak yapma: lıyız. Memleketin maddi »a- yatı ancak bu süretle kurt ulur. Maneviyatı için Türk- ün temiz ahlâkını — inkişaf ettirmek kâfidir. Onun için dir ki biz her şeyden evel Iâikliğimizi ilân ettik. Kan unlarımızı ona göre yaptık, şimdi de Teşkilâtı — esasiye kanunumuza koymak istiyo ruz. Eşhasın vicdan hürriye- tlerine ve istedikleri dinlere inlisabına zerre kadar mü- dahalemiz yoktur. Herkesin vicdanı hürdür. Bizim istedi ğimiz hürriyet, — İâiklikten maksadımız dinin memleket işlerinde müessir ve âmil ol: mamasinı temin etmektir. Bizde lâikliğin çerçivesi ve hududü budur. Arkadaşlar; biz şerayii salifenin geçmiş hükümlerinden çok zara: gören bir milletiz Opun fe: na göreneklerinden yine en çok zararı biz Türkler gör müşüzdür Çünkü Türklerin hasleti ve karakteri, iandı. ği şeye sadikane rapti. kalp etmek ve onun uğrunda ka- nıni dökmeği — ve hayatını feda etmeği emreder. Ferd ve alle hayatında beyendiği miz ve >inandığımız ahlâk esaslarına bağlılığımız da bu ndan gelir. LÜTFİ MÜFİD ÖZDEŞ (Kirşehir) — Yiğit millettir. Da. V. ŞÜKRÜ KAYA (Devamla) — Hiç bir din | kendisini müdafaa için Tü rkler kadar azimkâr, Türk- ler kadar fedakâr bir millet bulamamıştır. (Bravo sesleri, a'kışlar) Eğer dünyada — islâmiyet yaşıyorsa, 10 “asırdan beri kendisini..... RASİH KAPLAN (Antal ya) — Tam 12 asırdanberi. Da V. ŞÜKRÜ KAYA (Devamla) — 10, 12 asırda nberi kendisini müda! ed- en Türklerin koluna, kanına ve kafasına medyundur. (Br avo sesleri, alkışlar.) Bizim davamız bu bakik atın da çok fevkinde bir da- vadır. Biz diyoruz ki dinler, vicdanlarda ve mabedlerde kalsın maddi hayat ve dün ya işine karışmasın, Karıştı- renıyoruz ve karıştırmıyaca- ğız (Bravo sesleri, alkı Türklerin fena miras ola rak diğer bir şeyi de birta kım tarikatlara salik olma: sıdır. Bizim bildiğimiz, Türk için yegâne — doğru yol ve tarikat müsbet ilimlere da yanan milliyetçiliktir. Bu yo lu tutmak Türkün maddi ve manevi hayatı ıçin en büyük kuvvettir. (Bravo sesleri, al- kışlar) Bunun içindir ki eğ er şurada burada vatandaş Tarımızın kalbinde bu yanlış gidişlere küçük bir rabıta kalmışsa ©o rapıtayı B M. meclisinin kararile kökünden silerek bu tarikatlardan uz aklaştırmak istiyoruz (Bra: vo sesleri) Koyduğumuz pre nsiplerden biri de budur. Diğer — prensiplerimizden maddelerde tesadüf edeceği ni bir iki nokta daha var dır. Bunlardan - biri; çiftçiyi toprak sahibi yapmaktır. Ar: kadaşlar; 18 milyon Türkün 15 milyonu çiftçidir. Bu 15 milyonun bir çoğu kendi to prağında çalışmaz. Çıftçiyi, Türk çiftçisini toprak sahibi yapmak demek, Türk çiftçi- sini yani Türk ekseriyetini kendi ekonomik mukadder- atına sahip kılarak bu me mleket için hayırlı ve aktif bir eleman yapmak demek- tir. Bu büyük kütleden eğer büyük bir menfaat bekliyo rsaak, ötekinin, berikinin to prağında çalışmaktan kurta- rmalı kendisini kendinin ol. acak olan topraklara hâkim kılmalıyız. (Kurtaracağız se sleri) Asırlardan ve asırlardan beri canlarile, kanlarile mü- dafaa ettikleri topraklardan elinde kalan kısımdan olsun kendisine hür ve — efendice yaşıyabileceği kadar bir pa rça vermek, hiç bir kimse- ye, çok görülmez zanneder- im (Bravo sesleri, alkışlar) Bunun tatbikini kolaylaş tırmak için Teşkilâtı Esasiye Kanununa bir kayıd koyduk. Bu kayıd Büyük Başvekili- | mizin de bilvesile söylediği gibi, hiç kimsenin hukuku tasarrufiyesine bir taarruz teşkil etmez - Biz işlenmiyen toprakları işletmek için, iş- siz kalan topraksız köylüyü topraklandırmak için kanun yapıyoruz. Elbette toprağını işliyen ve işletebilen çiftçi bizim en büyük yardımımı za ve himayemize mazhar olacak bir elemandır. (Bra- vo sesleri) Gümrük kanun- larımızın, ekonomik kanun - larımızın hedefleri hep bu dur. Eğer biz çiftçinin yük- sek istihsal kabiliyetinden is tifade ederek onu âynı za manda müstehlik bir vaziy- ete koymazsak ekonomide yaptığımız işler dahii paza rda müşterisiz kalır - Bizde köylünün ocağı tütmezse fa. brikanın bacası söner. Yap: tığımız ekonomik hareketle rin verimli olabilmesi için behemehal Türk köylüsünü ve Türk çiftçisini müstahsil olduğu kadar müstehlik va- ziyete de koyacağız. Bugün ancak kendini geçindirir. va: ziyetten kurtararak, medeni- yetin insanlara verdiği saa- detten zevkten hissedar et mek istiyoruz. (Alkışlar) Me- deniyetin bugünkü yüksek huzur ve refahından Türk milletini mahrum bırakmak bizim için zül ve şin olur. Elbette ki mahrum bırakm. iyacağız. Elbette ki Türk milleti kendini umumi refah ve saadet seviyesine çıkara caktır. Bu da istihsâl kabili- yetini Aartırmak sayesinde olacaktır. Koyduğumuz ka- yıd bundan ibarettir. Diğer kayıd yine Büyük Başvekilin sırasında söylediği gibi Hü. kümet teşkilâtında görülen bir lüzum üzerine yapılmış tır. Hükümette siyasi müs- teşarlar ihdası düşünülmüş ve bunun zarureti görülm- üştür. ve icabı hissedilmiştir. Bunun tatbiki için Teşkilâtı Esasiye Kanununda forma: liteye ait bazı maddelerin değişmesi icabetmiştir. Son olarak getirilen tadil teklifi de ondan ibarettir. Arkadaşlar; tadili icabe- den zaruüretleri ve Cumhu - riyet Halk Partisinin pren- siplerini yüksek huzurunuz- da muhtasaran arzetmiş ol- uyorum, Eğer bana verilen vazifeyi kısmen olsun yapa: bilmişsem benim için büyük bir şereftir. Şunu da arzet- mek isterim ki bizim bütün mütalealarımız ve - teklifle- rimiz ancak tasvibinize ik- ran ettikten — sonra tatbik olunur. — Unutmamalıdır ki bizim kurduğumuz büyük esaslardan biri de memle- ketin ve milletin mukadde ratına yalnız ve yalnız Bü- yük Millet Meclisinin hâkim olmasıdır. Hakimiyet Mille. tindir. (Alkışlar) BAŞKAN — Söz Sadri Maksudi Arsalındır SADRİ MAKSUDİ ARS. AL (Giresun) — Bazı şey- ler soracaktım — suallerime | cevap aldım. BAŞKAN — Söz>,Hakkı | Kılıcındır. Evvelki kanunlara rey ve- remiyen var mı7.. Rey top lama muamelesi “bitmiştir. HAKKI KILIÇOĞLU (Muş) — Sayın arkadaşla rim; Ufu Önderin, Atatür- kün güneş dimağından nur alan İsmet İnönüne bu Teş. kilött Esasiye Kanununun bazı maddelerinde değişik- lik yapılmasına dair teklifi bilhassa ikinci maddesinin değişmesi dolayisile bütün hür Türk camiası namına kendisine şükranlarımı arz- ederim. İkinci maddenin de- Giştrilmesi hakikaten hür fikirlerin uzun — zamandan beri hasretle beklediği bir teydir. Bu kanunla Cumhu- riyetimiz, Partimizin 6 bü yük temel taşı Üzerine otur muştur. Artık hiç bir zel zele onu sarsamaz, ne da- | hili, ne harici. Değişen di ğer maddeler hakkında Şü krü Kaya arkadaşımın söy lediklerine tamamile İştirak ederim — Bunlar hakikaten bu günkü ihtiyaçlardan da ğmuş ve yerinde yapılmış değişikliklerdir. Sizi Fazla ( Lütfen sayfayı çeviriniz )

Bu sayıdan diğer sayfalar: