28 Kasım 1934 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

28 Kasım 1934 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ü SAYIFA * Yabancı Postası İngilterede gelecek seçimde ulusal hükümet kazanabilecek mi? 21 tarihli Deyli Meyl gazetesi yu- karıdaki başlık altında yazdığı bir gün- delikte diyor ki: “Parlımentonun yeni toplantı devre- Bi dün kıral ve kıraliçe tarafından açıl- dı. Sis ve yağmur yüzünden meclis dı- şındaki merasim biraz kısa kesilmişse de içerideki merasim ve teşrifat geçen yıllarda olduğu gibi debdebeli olmuş- tur, Bu açılmaya hususf bir alâka ve dik- kat gösterilmektedir. Çünkü parlamen- tonun dördüncü devresidir. ve tecrübe ile anlaşılmıştır ki dördüncü toplantı devreleri ekseriya gürültülü geçmekte- dir. Parlamentoda birçok üyelerin zih- nini işgal eden sorgu şu idi? “Gelecek seçimde ulusal kabine ekseriyet kaza- mabilecek mi?,, Etrafta beliren kanaatlere göre ge- decek seçimde ulusal hükümet kaybe- decek ve bu yenilme ingiliz sıyasa ta- rihinin en müthiş yenilmelerinden biri- #t olacaktır. Gerek ara seçimler, gerek son defa yaprlan belediye seçimleri göstermiş- tir ki sosyalist partisi bugln, en büyük kazanç yılı olan 19290 yılımdan daha kuvvetlidir. Buna karşı eğer ulusal kabine bu- günkü gekilde icraatıma devam edecek olursa meclisin 1931 de kazandığı 556 tiyeliği bu sefer kazanamıyacak, bu miktar 160 yahut 170 üyeliği geçmiye- cektir. Bundan başka mebusların sormakta oldukları sorgulardan biri de şudur: Ulusal kabine, esas sıyasası olan koa- Nsyonculuk yerine gittikçe gücünü arttıran sosyalistlere karşı bir müca- deleye girişmiyecek midir? Muhafazakârların kanaatine göre 8- nümüzdeki seçimde bir muhafarakâr kabine bugünkü kahineden daha sağ- Tam bir mevki yapacak ve İcraata giri- şebilecektir. dilersen soyumuza bir güneş katarsın! Biricik kezıma Konya Sultanı tebel - Teş oldu. Ben; benliğini yat, yaban elle- re kaptırana kız vermem! ben onu Ev- renulus güneşi bayar, Bay Kılıcı arma- ğan ediyorum! Ortalık sustu. Altan Beküm ne diye- cek? iki yüz çift göz, Bekümün dudak- Tarına takıldı. « Altan Belkcüm kucağındaki yüz eku aldı, baktı, baktı.. — gözlerinde birer damla — yaş şınlayordu. Bir ihliyara a - ğe, ağır söyledi: — İçeri #it Bavan Dayı! döseğimin başucunda Erim Bay Aslan'ın altım sa- dağı var, onu bana getir. Gene sustrlar. Kacalmış Bayan Dayı sadağı iki Eyle basımın üstünde tutmuş getirirken, Altan Beküm ayağa kalktı, ve bütün e- balıdarla yüz atlı da kalktılar. Bayan Dayı altın sadağı öpüp uzat- tı. Altan Beküm alıp öptü. Tane tane dedi: — Yiğit konuklar! obamlılar! Tek oğlum, Evrenulus uşağı, (Kaplankıran) diye ün, san alan Bay Kılıç, bu geceden sonra türece Bayoba oluyor. Baba sada- #t ona, bu oklar da ©o sadağa yaraşır. Yağızemmi! Ona ben baktım, son bü - yüttün; bunu al; gelince, konuklar ö- münde kendi elinle takarsın. Yağızemmi'nin dizleri, kolları ak sa- kalları titriyordu. Gözleri yalaz dolmuş- tu. Bir el isareti. Bir kız seğirtti. — Aytekin! dedi, sadağın asılr oldu- Bu yerin altında bir gümüş kutu var, al gel Kutuyu açtı, içinden ipek — işlemeli ipek bir çevre çıktı. Gülümseyerek: — Bu benim gelinlik çevremdi, de- di. Parmağından üç iri incili bir yüzük gekti. Gülümsedi: — Bu da benim sözk-<'m yüzüğüm- dü, dedi, yüzüğü çevrenin ucuna bağ- layıp Akyıldırıma vzattı: — Gelinime götür! Hep ayağa kalktılar. Akyıldırım: — Türkata'nın adına, gerçek derim d, kızım, Acunörenli Türköz güzeldir, , temizdir, erine bağlılığın — eT Dokı çaz atlı bir ağızdanı Önümüzdeki genel seçimin 1936 yı- lına kadar geciktirilmiyeceği de düşü- nülmelidir. Het hâlde partiye muzaharet eden- ler, muhafazakâr liderlerine eğer bu seneki belediye seçimi neticelerini ge- lecek sene de tekrar edecek olurlarsa o zaman mubafazakârların kazanmak Ü- midini tamamiyle kaybedecekleri hak- kında bir ihtarda bulunacakları muhak- kaktır. Koalisyondan sadece muhafazakâr bir idare teşkil edilecekse bunun he- men yapılması bir zarurettir diye düşü- nülüyor. Her halde bu vaziyet karşısında ka- bineye dahil olan muhafarzakâr liderler toplanıp vaziyetlerini daha açık bir su- rette ortaya koyacak, ve gelecek kabi- neyi sadece muhafazakârlardan kurma- &ı konuşacaklardır. Ulusal kabine de dalma yapmak iti- yadında olduğu veçhile ele geçen frr- satları kaybetmeğe devam edecek olur- sa o zaman muvaffakiyetsirliğe uğra- mak için lüsım gelen zemini daha ge- nişletecektir. Bir konferanstan — bir konferansa gitmek ve leraat niyetine gazetelerde “Mr. Eden gene Cenevre"- ye hareket etmistir.. yollu haberler görmek bu memlekette ulusal kabineye karşı olan itimadı her gün biraz daha sarsmaktadır. Eğer esaslı bir değişme olmıyacak olursa bugünkü kabinenin İstikbali pek karanlık görünmektedir. Her halde Vestminister'de bu top- lantı devresi pek mücadeleli geçecek ve bir an evel yapılacağı muhtemel o- lan seçimde kazanmak ümitlerini kay- betmemek için bilhasta muhafazaklr. lar var kuvvetlerile çalışacaklardır. Bu nokta ve sosyalistlerin kazan- masının İngiltere için hayatf bir men- faat olup olmadığı noktası zihinlerde eyice tutulmak gerektir. — Kıltemmızın kavrağına, kargımızın namlusuna, Türkatanın ölmezliğine an- diçeriz ki Acunörenli Türköz öyledir, de- diler. — Oğlum ona; döşeklerinin çevrosi- ne sersin için altı kaplan postu verecek. — Bir de biz getirdik, yedi oldu. — Bunu siz avlamadmız mı? — Bay Kılıç avladı. — On adım ötesindeydik. — Bir tek kılıç çalış çaldı ki.. Ta alımım şakımndan kafasını ikiye böldü, — Yalnız içliğinin göğsü şuncacık yırtılmasavdı. Altan Bekâm — bir adım atıp, çatık kaşla sordu: — Yoksa haplana mı kaptırdı?!!! Akyıldırım yutkunmasını gizledi: — Kaplana kantırmadı. Kılıcı çalım - €a kaplan ard ayaklarının üstüne kalktı. Bay Kılıç çabuk yıksın için kaplanı gö - Büsledi, işte o ara iki tırnağı takılıp bi- Taz yırtmış. Altan Beküm hemen sülümsedi — Yenice dikmiştim. Na çıkar? Gü- vey olacaklar daha yenisini giyerler. Bu- nu da Yağızemmi'nin oğlu Karaboran'a versin, Yaşıttırlar, sırtma uyar. Kargı ucundaki akçevre çoktan sal- lanmıştı. Bay Kılıç davul döverken amasma kostu, elini öptü.Anası da,içliğinin yüre- Hi üstüne gelen yırtığınış; yırtılamaz yüreğini öptü, Sonra Akyıldırımı göste- rereki — Git, dedi, git kayınbabanın elini öp! Bay Kılıç hemen gidin öpmedi. Göz- leriyle Yağızommiyi buldu, onun elini öptü. Döndü Bayan Daymım elini öptü. Sonra gitti Akyıldırım'ın kucağına atıl- dı. er. 5 Bugünkü Gazi Türkata çocukları o- günkü Bay Kılıç'ın kan kardeşleridir, — Bitti — Dikmen — 1934 AKAGÜNDÜZ Bağışırsa — atederse t — mızrağın biraz kısası, vcun- da söğüt yaprağı biçiminde bir kama ta- kılıdır. Çevre — işlemeli mendil affa kadar. dak, kadar ULU Almanyanın yeniden silahlanması tehlikesi karşısında İtalya ile aramızın bozulmasını de- nedikten, ulusu Moskova'nın esaretin- den kurtaran dühi adamı kaba bir tarz- dâa tahkire gevkettikten sonra aynı giz- Ni küvvetler Sar hakkında yapılan ko nuşmaları zehirliyerek Almanyaya kar- şı bir savaşa, ihtiyatsızlık ve deliliğin son kertesi olan tedbirlere süreklemeğe çalışıyorlar. .»* Fransa masunluktan ve parlman- tarizm'den kurtulmağa intizaren. bun- harı, fena işlerle uğraşan iki haydut gi- bi gözden kaçırmamalıdır. Eğer Alman- ya ile & bir âfete yeniden maruz kalırsak, bunu bu adamlar vüzünden yapmış olacağız. Bütün sol taraf fırkaları bu anda Sar hak kındaki tahrik edici ihtiyatsızlıkları ve budalalıkları topliyarak biz! savaşa sü- tüklüyorlar, Almanya ile yapıl-cak bir savaş nedir, biliyor musunuz? Böy- le bir savaş Sovyet İttifakr bahanesi al- tında Fransanın bolşevikleşmesi, ve ko layca düşünebileceğiniz korkunç vası- talarla karşılıklı bir ezişme olacaktır. Lui Bertran Le Pres * .. Fransız deleğasyonu bugünlerde Romada Aloisi komitesi tarafından göz den eçirilen 31 ağustos tarihli muhtıra- yı Cenevrede müdafsa edecektir. Buü muhtıra hakkında müttefikan — verilen bir karar yoliyle elde edilecek - netice hakkında hülyalara kapılmamalıdır. Şa- yet önbeş gün m!md.ı komisyonun ta mamen veya kısmen Âciz olduğuna ka- naat getirirsek, kendi kendimize bir ka- Tar vermek mecburiyetinde kalacağız. Tabif bir anlaşamarzlığa meydan verme- mek için her şeyi yapacağız, fakat ne uluslar arasmdaki kanunların, ne de memleketimizin şerefinin çiğnenmesine tehammül edemeyiz: cünkü bu gibi şey- lerden barıs bir şey kazanmış olmaz. Pertinax Eko de Pari Bugün Almanyada silahlanma işine çalışan yüzden fazla büyük sanayi mü- essesesi vardır. Bundan birkaç yıl ön- ce kıriz dolayısiyle kapanan Berlinin en büyük mülesseselerinden biri, yeni- den çalışmağa, tank ve toplar için ye- dek parcalar yapmağa başlamıştır. Bu iş için de 3000 yeni işçi tutmuştur. Mevcut fabrikalar büyültülmekte, yeniden fabrikalar yapılmaktadır. Yı- kılmağa yüz tutmuş bütün fabrika ya- pıları, maden islemede mahsus atölye- ler haline getiritmektedir. Krup, Lü- bekte yeni bir fabrika, mavzer Berlin- de silah yapmak için yeni bir şube yap- mıştır. Yünkers te memleketin her ta. rafında tayyare fabrikaları açmaktadır. Eylâl 1934 te Krup 35000 işçi kulla- nıvordu. İkincin kânun 1934 te bu sayı ——— ——— ——— manasındadır. Kendinden öncelti hece . ler hafifse dek, sakilse dak kullanılır. Çizenedek, yazanadak. İşkil — şüphe. Yanılğı — gaflet, hata, Suç, hata karşılığı değildir, kabahat demektir. Maznuna da suçlu dememeli, Bitim — netiyce, Konük — misafir Otak — reis çadırı Bilik — haber Türkata — Ata Türk, en büyük Türk demektir. Türkata ise ondan da büyük, Türkün mayası, örü, ölmerliğe kavu . şan yaratıcısı demektir. Kutluğ Han, Atila, Cengiz, Oğuz birer Ata Türk idi- ler. Türkata hepsinden üstün bir tim » saldir. Acunören — bir aşiret adı Uşak — hizmetçi demek değildir. Mensup manasınadır. Aydın uşağı, Zey- bek uşağı gibi, Er, oğul.. Evrenulus — asiret adı. Abbalrlar — Abbasiler Bay Mamut — Mahmudu Gaznevi (türktür) Gücenişmek — barışmak, darısmak gibi. Er, erim — koca, kocam. Bayağam — ağabeyim. ( aşiretin u- mum reisi idi) 'Tanriçe — ilahe Alan — meydan, Esin — rüzgâr Tebelleş — musallat Yat — düşman Yaban — ecnebi $ınlamak — parlamak, Bayoba — obanın Beyi 45000 € çıktı. Bugün bu fabrikanın İş- çilerinin sayısı 55000i geçiyor. Alma, yanm bütün öteki fabrikalarının da iş- çi sayısı yükselmektedir. Bu fabrikaların aksiyonlarının borsa Ki kurları, bunların işlerinin iyi git- Misal olarak fabrikeları yalnız AlL- manyanın silablanması için çalısan Rayn metal şirketinin #ksiyonlarını ele alalım: Mork Birinci kânun 1930 80 İkinci teşrin 1931 48 1932 de en aşağı kür 22 SÜĞkrra yi Görin 70 1033 te en yüksek kur 105 İkinci kânun 1024 y19 Mart 1934 129 Birinci teşrin 1934 147 Almanyanın yeni sanayi teşkilatı mu cibince, bütün fabrikalar bir tek grupa girmeğe mecburdur. Bu suretle sana- yi, askert bir teşkilat mahiyetini al- maktadır. Bu suretle de ulusu seferber. liğe ve savaşa yetiştiren bir cihaz ha- aırlanıyor. Krasnoya Zvezda Moskova Almanya hava silahlanması yarışın- da bütün öteki ulusları geride brraktı. Buna inanmıyanlar. Mareşal Peten- in birkaç gün önce Almanyanın ayda 2500 tayyare yaptığı yolunda söylediği #özleri hatırlamalıdırlar, Salahiyettar ağızlar, Almanyanın haf tada 1000 tayyare yapabileceğini söylü- yorlar. Bu sayıyı öteki ulusların sayı- lariyle karşılaştıralım. Amerika 1933 yılımın başından sö- muna kadar 1700 tayyare yapmıştır. İn- giltere yılda 700, Fransa ve İtalya yılda 1250 şer tayyare yapabiliyorlar. Çekoslovakya, Felemenk, Lehistan, İsveç gibi uluslar da tayyare yapıyor- lar, Buna göre, her memleketin çok ça- lışarak yapacakları tayyare sayıları göz den geçirilirsee Almanyanın bir yılda yapacağı 50000 tayyareye karşılık Ame- rikanın bir yılda 30000, Framsa ve İtal- yanım2000, Lehistan, Felemenk ve İs- veçin birleşerek 1000 tayyare yapabile- cekleri anlaşrlır. Demek ki, Almanyâ yalmız başma dünyanın diğer uluslarının yapacakları tayyare saysmnın beşi kadar tayyare yap maktadı. Alman sanayii Rayh'e en iyi tayya- re kuvvetlerini kazandırmak için elin- den gelen ber şeyl yapıyor. Bu ayın sonunda Berlinden 120 kilometre uzak- ta olan Desav'da, dünyanın en büyük tayyare fabrikasının açılış resmi yapı- lacaktır. Bu fabrika, pazar günleri de dahil olmak üzere geceli gündüzlü 30 bin işçi çalştıracaktır. Rostok'ta ve Baltık denizi kıyılarında başka fabri- kalar da yapılmaktadır. Fridrihshafen'de her akşam fabtika- lardan, her şeyi yapılmış bir tayyare çıkmakta, bilinmiyen bir istikamete doğ Tu uçmaktadır. Bugün Almanyada tayyare sanayi- inde 150000 işçi çalıştığı tahmin edilmek tedir. Tayyare limanlariyle, tayyarelere benzin vesalre gibl şeyler veren istas- yonların çalıştırdığı İşçiler bu sayının içinde değildir. Almanyada yalnız. 1 İkinci kânun 1932 de yapılıp işlemeğe başlamış olan tayyarcler hakikt hava kuvvetlerinden sayılmaktadır. Bu esasa göre İngiltere ve Fransa hava filolarının yüzde yir- mi nispetinde azaltılması gerektir. Almanya, bu tayyareleri kullanacak adamları bulmak için hiçbir güçlük çek memektedir. Hükümet yelkenle uçuş yapanlara çok yardım etmekte, bunların arasından da tayyare kullanacakları seç- mektedir. Yelkenle uçuş derslerine gi- den önbinlerce tlebeye, imtihandan son ra bir diploma verilmekte, nilot mekte- bine girmek istiyenlerden de bu diple- ma sorulmaktadır. Yelkenle uçus, pi- lotluk yapabilecek adamların seçimine gçok yaramaktadır. Geçenlerde ölen fransız ayanı Mön- ye Almanyada Fransadan sekiz defa da ha çok tayyareci olduğunu söylemişti. Bu fark her gün yükselmektedir. Al- manyanın gizli silahlanmaları Üzerine bir kitap yazan doktor Helmutklotz, Almanyanın 60000 tane kadar diplomalı pilotu olduğunu söylüyor. — Alman askert mehafili gelecek #ik- * B z M dzekü ü T0 İKİNCİ TEŞRİN 1934 ÇA Türkiyede l ticaret ve yollar Nir İst gazetesi Türkiye'de ticir Tet durumu bakkında yazmış olduğu bİf yazıda 1931 sön teşrininden beri tatbik edilmekte olan kontenjan usulünüü faydalı neticeler verdi; mekte ve demektedir ki: *“Resmf rakamlara göre Türkiye'nit 1932 yılındaki sanayi istihsali 137 uıil-. yon 932,475 türk Hirası tutuyordu. Bunun büyük kısmını yabancı mah larntın yerini tutan yeni sanayi mah- sulleri teşkil etmektedir. İer ne kadaf 1933 yılı ikinci teşrin ve birinci kânıf ayları için resmi istatistikler neşredil memişse de yaprlan tahminlere gört 1933 yılında Türkiye'nin ihracatı 9$ milyon ve ithalatr 78 milyon türle Tirasf tutmustur. Kontenjan uzulünün tatbik edildili ikkyı! içinde Türkiye'de Türkiye Tehi ne bir ticaret muvazenesi kurulmuş VE b umiktar 1932 de on beş milyona, 1938 yılında ise yirmi milyona çıkmıştır. Fakat bu arada gerek ihracat, gerek İ8- halat kiymetlerinde düşmeler olmut tur. «Türk hükümetinin ihracat mese- lelerinde tuttuğu usulün esası karşi- Tiklr olmak esasıdır. Tüzkiye'de yollar: Gene Nir İst gazetesi yazıvor: Türkiye'nin yal yapıcılığı program'e na dahil olan Hopa — Boşka yolunun yapılması bitmiştir. 36 kilometre üzün- luğunda olan bu yol Kars ve Artvin'i Karadenize bağlamıktadır. Bu yola harcanmış olan pata 650 bin türk lirasi kadar tahmin olunuyor. Üç milyon türk tirasma çıkan 165 kilöometrelik Balya — Çanakkale yolu tamamlanmış, beş yür kilometrelik Trabzon — Erzurum — Karakâse tran" sit yolunun da tamirine başlanmıştır. Her ne kadar mahalli idareler ve belediyeler tarafından da yol yapılma: sına ve onarılmasma fazla ehemmiytt verilmekte ise de yol yapıcılığı bugtlr — kü günde programın öteki maddrle* rinden daha geride gelmektedir. Şim- diye kadar yol yapılması mahallt gelif kaynaklarına ve malf vaziyete bağl! bulunuyordu. Bundan sonra Nafra Ve kületinin esaslı bir programla bu İ$İ idare edeceği ve yürüteceği beklenmek tedir. . p Himayei EFtfalin kostümlü balosu Himayei Etfal Merkezinden: — R. M. M. Başkanı Kâzım Ö alp'ın yüksek himayeleri altında; Türkiye Himayei Etfal Cemiyeti menfaatine 6.12.934 perşembe ZÜ — nü akşamı Ankara Palas salonlar — rında verilecek olan ulusal kos — geçen daha güzel ve eğlenceli olmat! için büyük bir emekle çalışılmak tadır. Balo gecesi zengin bir de T cekilecektir. Ulusal kot tüm müsabakaları yapılacaktır. — Müsrhakalarda — kazananlark — krymetli hediyeler verilecektir. — VAS Gençler Birliği Kulübü Reisl — ginden: Kulübümüzün senelik kolll'J 7-12-1934 cuma günü sabal , saat dokuzda Ankara Bel salonunda yapılacaktır. Üyel bulunmaları. İttifak Spor Kulübünden? —— 30 İkinci teşrin 934 cuma : bahardan itibaren Almanyanın hsY? kımımdan her cephede savaşı Ki ğını söylüyorlar, Zaten Lehistanın tığı gibi, başka ulusların da ile birleşeceğini, böylelikle de bava kuvvetlerinin düşmanı daha ezebileceğini sanıyorlar. — — | e

Bu sayıdan diğer sayfalar: