September 19, 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

September 19, 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a a 5 « *& AA zağ übebil 19 EYLÜL 1935 PERŞEMBE ULUS » SAYIFA 5 .. / ş Tl.ll'k Tar ih kll( uu RADYOLAR Yüksek okul talebe -| Dış Bakanlık atanmaları ANKARA leri Halkevinde Leninakan yardımcısı konse- ö . d .. dn 19.30 Salon orkestrası: :::ısğ Sılfhaddııı Erivan konso- : Rossini: “Barbier de Söville, | — Şehrimize geldiğini yazdığımız uBu işlerini bakmağa, memur İzmire döndü | " zi7 olusal türk talebe birliği ada gezi| SO Ça Larinakan kancıları B (Başı 1. inci sayrfada) dar tacihi bölgelerle ve bu bölgeler b MA MA n a eee ge kareli ÇT AR I İ n e tarihinin yürüdüğü ulusal bedefe doğru | kadar tarihi eserlerle doludur ki, dün 20.10 Sporcu İWW"J("_' ;”t 1 tatürk anıdına çelenk merkeze almmışlardır. daha önemli adımlar için başlangıç ola- | yanın biç bir yerinde bu kadar tarih | — 20.20 Hafif plâk musikisi oymuşlardır. Talebeler bundan Açık bulunan İskenderiye b: ğına d ruz. İzmirde ve Ege'nin | bölgeleriyle ve eserleriyle dolü yer yok. 20.43 . Habürler. AAA lı.aurlıd_ıkhn PrOgGAmA gü- konsolosluğ OA M Aİİİ NN dliyle vü- | tur denebilir. Ve biz bugün bu kadar 1 L re şehri gezmişler ve akşam saat | Konsolosluğuna — merkezden B. göğsünde gömülü atalarımızın eliyi S ; STANBU! 18.30 da Ankara halkevindi Basri Lostar Odesa konsoloslu- cud bulmuş tarihsel büyük medeniyetle- | büyük bir tarih ve onun sayısız eserleri - 4 Ka M Boy eati üş 18.30 Bayanlar için jimnastik dersi. | Janmışlardır. Halkevi genç konuk- | ğuna, Gümülcine konsolosu B. Se- Ti bâha biçilmez hazincleri bulub çıkar- Manız ve bunlar üzerinde geniş bir iha- ta ile yaptığınız incelemeler türk ulusu- mun gşerefini yükseletiği kadar her ba- kımdan İzmirimizin kıymetini de artı - Tıyor. Yüksek heyetinize bu büyük ödevi veren #şsiz önderimiz Atatürk'e ve baş. ta asbaşkan Bayan Afet olmak üzere Oütün beyet azasına İzmirliler namına teşekkür etmek Üzere kıymetli şarba- yımızın burada bulunmasını çok ister- dim. İstanbula dönüşünüzde Ulu Şefi- mize ilmi âncelemelerinizi anlatırken İzmirlilerin yaşayan ve her zaman yaşayacak olan büyük sevgi ve saygıla. rını da ulaştırmanızı bilhassa rica ede. Fim.,, Alkışlanan bu söylevden sonra, türk tarıhi araştırma kurumu ikinci başkanı öğretmen Bayan Afet ayağa kalkarak bu söyleve irticaliğ olarak aşağıdaki karşılığı vermiştir: “—,Bize bu akşam burada izmirli- lerle bir arada bulanmak fırsatınr ve. ren asşarbaylığa bütün kurulumuz na. mina teşekkürlerimi sunarım. İzmir, bi. zi çok candan karşıladı. Bütün izmir- Nlerden bilhasaa gerzdiğimiz yerlerde bütün köylülerimizden — gördüğümüz tandan sevgi, bizi çok heyecanlandırdı. Biz, her suretle gösterilen kolaylıkları unutmayız. Burada ilâve ederek diye. ceğim ki, genel esnpektör General Kâ. zrm Dirikin Ege bölgesindeki gezimiz. de bize delâlet etmesi, kendileri bu mu: biti çok yakmdan tanıması ve tarihsel eserler üzerinde etüdler yapmak fır. satını bulmuş olması itibarile bize çok Büyük istifadeler bahşetmiştir. Kendi. keri için mıntakalarında yapacakları iş. lerin en önemli bir zamanmda önemli Bir kaç gününü bize hasretmelerini te- gekkürle karşılarım. Kurulumuzun, he. yetimizin çok güyük ödevleri — vardır. Öğdevimiz bilhassa tarih üzerinde olma. & itibarile önemlidir. Biliyoruz ki, ta. rih her şey demektir. Her şey onun i- gindir. Onun içindir ki, biz tarih üze. rinde yaptığımız tetkikler arasında bu. günün tarihini de tetkik ediyoruz. Tet kik gezimize ilk başladığımız yer A. mafartalardır. Anafartalar, yirmi yıllık bir tarihdir. Arası belbi çok yakmdır. Fakat, o kadar esaslı bir tarih ve varlı. #rmmrzın o kadar ulusal bir damgasıdır. Değerli general tacafından verilen iza- hat bizi çak heyecanlardırdı. Yirmi yıllık tarihi bütün heyecanlariyle yaşa- dık. Binlerce yılltk tarihf safhalarla dolu olan Truvaya indik. Sonra Eg: bölgesinde yaptığımız tetkikler bize daha büyük medeniyet eserlerini gös. termiş oldu. Bunları görürken aklımdan gunlar geçiyordu. Bütün bunları ya. panlar buğün Ücerlerinde yaşayan biz #ürklerin cedlerimizdir. Yani bununla şunu demek istiyorum ki, Anadolu o ba. üzerinde bulunuyoruz. Memleketimiz bu kadar yüksek tarihsel eserlerle do. ludur. Dünyanın bütün eski medeniyet eserleri bu bölgeler Üzerindedir. Ve bunları bizler meydana çıkatıyoruz. Bu. gün başkaları da bu eserleri meydana çıkarmağa çalışıyor. Fakat bizler de bir taraftan çalışmağa ve onları meydana çıkarmağa mecburuz. Elen ve Roma devirlerinin ne denirse densin, eserleri bep buralarda yaşamış olan - türklerin medeniyetleri tarafından başarılmıştır. İsim değişikliği olabilir. Bu devir, e- yasal bir hakimiyetin geçici bir devri- dir. Bizim ırkımızdan gelenlerin, bazı. Tarı bazı yerlerde atıl adlarmı taşıma. mıştır. Fakat, tetkikler gösteriyor ki, herhangi devir ve medeniyet ne olursa olsun, bu devirleri ve medeniyetleri türkler yaratmıştır. Bütün bu medeni- yet eserlerini meydana çıkarmak ve korumak en büyük vazifedir. Bunun i. çin büyüğümüzden aldığımız direktif. lerle çalışryoruz. Bunun için büyük uz. manlara (htiyacımız vardır. Şunu da söylemek isterim ki, tarih Üyelerimi- zin hepsi canla başla çalışmaktadır. A. sıl türk tarihinin ana hatları üzerinde durmak istiyorum. Bugünkü rejimimi. zin olduğu gibi, medeni eserler tarihi artık şunun bunun, tarihi demek — değil, kültür tarihimiz demektir. Dünlin ta. rihi içinde de biz türkü bu cephede ara- mak Ayrupanım bugüne kadar göster. diği şekilden başka bir şekilde tanımak istiyoruz. Herhangi devirde olursa ol. sun, türk daima kıymetli eserlerini e. sirgememiştir. Biz bunları nerede olur- sa olsun, bulup meydana çıkaracağız. Çıkanları ve çıkardıklarımızı saklama. ğa çalışacağız. Bunun sonucu olarak da atıl tarihimizin ana hatları meydana çı. kacaktır. Bu hususta kurulunuzun vazi. fesi hakikaten büyük ve şamildir. Hl- ikümetten bu bususta gördüğümüz yar. dım büyüktür. Bilhassa en büyüğümüz ve hami şefimizin bize yaptığı yardım çok büyük ve en büyüktür. En büyüğü. müzün gösterdiği izler Üzerinde yürü. yoruz. İstanbul gazetecilerinden de ri- ca ettiğimiz göbi, bu tarihsel eserlerin korunmasında her teşekkülün, herke. sin vazifesini yerine getirmesi ve göz. termesi lüzımdar. Bunun yapıldığını İz. mirde gördük. İzmir bu itibarla diğer bölgelere bir örnek olmuştur. Bir kıç sene evel İzmir'e geldiğimiz saman bu- rada bir şey yoktu. Bugün bir çok eser- leri toplanmış görüyorurz. Hattâ bu e. serlerin toplandığı yerler dar bile gel. miştir. Böyle önemli bir teşebbüs, eser. leri biraz daha toplamak için bir vesile oluyor. Ve memleketimizin her tara. fında bu eserler bir araya toplanmış, bi. zimle beraber avrupalılar için bir tet- kik mevzuu olmuştur. İzmir diyemiye- ceğim, bütün Ege havzası bunun en iyi. simt yapıyor. Ve yapacaktır. Türk tari. Bayan Azade Tarcan. Dans musikisi ve hafif musiki. Konferant: Doktor Rifat Ah- met. İstanbul çocuk hastanesi göz mütehassısı — (Çocuklarda göz hıfzrsarhhası) Stüdyo orkestrası. Radyo caz ve tango örkestra- ları. Son haberler - Borsalar. 21.50 - Muhittin Sadık. Viyolonsel solo 22.15 Plâk neşriyatı. —— hi araştırma kurumu namına ricam ar kadaşlarımızın ve burada bulunanların halka taribsel eserleri korumak aşkı. nı ve bunun için dahi büyük bir hızla galışmasını - bağlamaktadır. İzmirden yarın gideceğiz. Fakat giderken gene Ege mıntakasının en zengin olan bir tarih kaynağını Bergamayı göreceğiz. Bu da bize birçok istifadeler bahşede, cektir. (Öğretmen Bayan Afet söylevi- nin bu yerinde, as şarbaya) bise göster- diğiniz konukseverliği en büyüğümüze söylemeyi vadediyorum. Buradaki bü. tün arkadaşlarım namına tekrar teşek. kürü bir vazife biliyorum.,, Söylev sürekli bir şekilde alkışlar. mış ve şölen sona ermiştir. Kurul Bergamaya gitti. İzmir, 18 (A.LA.) — Öğretmen Ba yan Afetin başkanlığındaki ve Trakya genel enspektörü general Kâzım Di. rikin refakatindeki 16 kişilik türk ta. rihi araştırma kurulu beraberlerinde ilbay B. Fazlr Güleç ve as şarbay B. Sı- ad ve C. H. Partisi başkanı B. Avni Do- gan olduğu halde bu sabah saat sekizde Cumuriyet alanında Atatürk heyketine bir çelenk koyduktan aonra otomobil. letle Bergamaya yollanmışlardır. Ku. rul Karşıyakada Atatürkün — annesinin mezarmı ziyaret etmiş ve bir. çelenk koymuştur. Yarşarbay B. Suad İzmir uray bölgesinin bittiği Dedebaşıya ka. dar kurumla birlikte gitmiş ve orada kuruma hayırlı yolculuk temenni etmiş we Atatürke İzmir halkının sonsuz say gılarının ve derin sevgilerinin — ulaştı. rılmasını rica ettikten sonra mevsim çi. geklerinden yapılmış zarif bir buket sunmuştur. Başkan Bayan Afet de şe. bir halkmma ve İzmirde bulunmıyan şar bay Dr. Behçet Uz'a teşekkürlerinin söylenmesi diyevinde bulunmuştur. Ku. vann geçerken Kubilây a. nıtına bir çelenk koyacaktır. Bergama. dan Dikiliye gidecek olan kurum üye- deri Dikilide Ertuğrul yatına binecek. terdir. İlbay B. Fazlı Güleç, Parti baş. kanı B. Avni Doğan Dikiliye kadar ku. öantela: ;ideoew ve kurumu uğurladık tan sorıra İzmire döneceklerdir 18.50 20. 20.30 21. 2135 larını ağırlamış ve önce Başkan B. Ferid Celâl gençlere hoş geldiniz diyerek buraya kadar yaptıkları geriler hakkında edindikleri bil- gilerden faydalanmak istedikleri ve talebelerin bunu anlatmalarını istemiştir. Ulusal talebe birli- ği başkanı Bay Rükneddin söz alarak gezilerinde edin- dikleri bilgileri anlatmış ve hele demiştir ki: “Biz Atatürkün kur- duğu devrim Türkiyesinin çocukla- rıyız. Biz büyüklerimizin bize ka- zandırdığı bu yurd için kafamı- zı öğütüyor ve faydalı olmağa ça- lışıyoruz. Bu gezimizi scve seve yaptık.. Zümrüd Anadolumuzun bizi dört gözle bekliyen yuvaları- nı gördük.. Bugün hazırlanıyoruz. Yarın babalarımızın kanı bahası- na bizim olan bu topraklar için seve seve çalışacağız. Biz Atatür: kün yarattığı bu devrimin öz bek- çİsiyiz..,, Bundan sonra bir zaman da- ha iki memleket gençliği halke- vinin sıcak salonunda içtem ko- nuşmalar yapmış ve halkevi- nin içi gezilmiştir. Konuşma- lara saat 9.30 da erkinlik marşı söylenerek son verilmiştir. Konuk taleheler yarın sabah halkevinin tuttuğu özel otobüsler ile baraja gidecekler, ondan san- ra da şehrin türlü yerlerini geze- ceklerdir. Üzümlerimizin standar - dizesi hazırlıklarına başlandı Ekonomi bakanlığı uzmanla- rından Dr. Baade üzüm standardi- zasyonu üzerinde araştırmalar ve incelemeler yapmak üzere İzmire gitmiştir. sk eee ae ae e ae ae ee se me ee 9 e ee ee ae se se ae lim Rauf Sarper, Gümülcine kon- solosluğuna Odesa koönsolosu B. İzzettin Tuğrul, Erivan konsolos- luğuna Moöskova konsolosluk şu- besi direktörü B. Ragıp Rauf, Moskova büyük elçiliği konsolos- luk şubesi direktörlüğüne — mer- kezden B. Nuri Sabit, Leninakan konsolosluğuna — merkezden B. Server, Port-Sait kançılarlığına merkezden B. Hikmet Sabri, Ka- las konsoloslüğü — kaldırılarak Burgazda açılacak konsolosluğa Kalas konsolosu B. Asaf, Riga el- çiliği yazıcılığıma merkezden Set- 'tar derecelerile atanmışlardır. İki atanma Samsun merkez şar kurulu başkanlığına seçilen B. Naşid Fı- ratın bu seçilmesi uray kanunu- nun 89 uncu maddesince onaylan- mıştır. ... Açık bulunan Kırklareli tapu direktörlüğüne tapu ve kadastro okulu diplomalılarından Büyük- ada tapu sicil muhafaza direktör yardımcısı B. Yaşar Tuncer atan- mıştır. Demiryollarında atanmalar Hastalığı dolayısile Kayseri işletme enspektörlüğüne atanan B. Cemal Hidayetten açılan dev- let demiryolları işletme genel di- rektör vyardımcılığına aynı vazife- yi vekâleten yapmakta olan Kav- seri isletme enspektörü B. Muhsin ve yedinci isletme ensnektörlüsğü- ne atanan B. Nüzhet'den acılan hareket isyarlığına da hasılat day- resi baskan yardımcısı B. Kema- TeAdin atanmaretır. .. <es0se 4 1935 Genel n 'fus sayımı 20 ilkteşrin - pozar Eskiden devletler ulus için değil, uluslar devlet için ka- ödesi hâkim iken, devletler sayıma önem vermezlerdi. Ka- lusa iyi hizmet yollarını gösteren işlere başvurmağa başla- m uşlardır. $ : zİye tersine döndüğü samandanberi devletler sayım gibi u- | t $ Başvekâlet Istatistik Umum Müdürlüğü 0 sksk ae se ae am a SA ee er ee an ada İr 4 $- “efeta: 31 ULUS'un romanı: Levis ve İren Yazan : Pol MORAN Türkceye çeviten; Nasuhi BAYDAR —İşler her vakit düzelir. — Evet ama başka başka şekillerde. — Şu halde neden çalışmalı? — Ne sizin ve ne de benim çalışmadığı- mızı hatırlayınız. Benim hırsımdan dolayiı Çalıştığımı mı umuyorsunuz? — Çalışma- man ilk sebebi ihtiyaçtır, ondan sonra da memleketimdir. Çünkü yeryüzünde bulun- makta olduğuma göre, bir insan cemiyetine, üretmek ve biriktirmek üzere kurulmuş bir birliğe bağlı olduğumu duymaktayım. — Bütün söylediklerinizi yazarnamak ne yazık! * zi — Benimle eğlenmeyiniz. Vermeksizin almak, bütün kadınlar gibi lüks eşyasından sayılmak, dün pahalı ve bugün ziyan verici olmak benim için dayanılmaz bir şeydir. Levis İren'e istihzalı bir şaşkmlıkla bak> tı. O, tam parisli idi, yani hem kendini be- ğenmiş, hem de herkese hoş görünmeği Öî renmiş bir adamdı. Her şeyin alınıp sati dığı, her şey üzerine sgpekülasyon yıpıldıil harbsonu dünyasında kendi kuvvetine gü- venerek tasasızca yaşadığı için, böyle ın_uş— leleri aklına bile getirmemişti. Ona öyle geliyordu ki onun bunun sırtında Wt bir kimse sayılmaması için vergi vermekte olması, askerliğini yapmış bulunması r::_ di. İren'e hayran oluyordu. Onun tam ci ruluğa, eskilerin dedikleri gibi “doğrul şeytanına,, kendini kaptırmış olduğ“l"'. : ıiyordn:onmhıyıu-ıntikçığh' gibi « kanunla bağlı idi. Levis insanın böyle sade, eski duyguları olupta bayıiı.lııllı“”':'ı' inanamıyordu. Sanıyordu ki zariflik yal nız ahlakı bozuk olanlara vergidir. ::::: karşısında bulunması onu bundan mıkgeıek&Yı:ıkkihevaehaht başkaları üzerinde yıllarca küm sürmüş olması inanmasına da b:l.ol:ğ- mesine de engel oluyordu. Bundan yı hareketini hiç değiştirmec”. Ekıilılı_fî dola- yısiyle sevildiğini bildiğniden İren'in ken- dişini beğenip sayması için gayret göster- medi. Ve böylece, bahtiyarlığını kötü yönet- mede devam edin itti. Her gün biraz daha az cesaretli, biraz daha az kuvvetli olmağa başladı. Mizacında, bir takım çocukca me- Taklar, bir takım babadan oğula geçme has- talıklar belirdi. Levis, bir akşam yemeğinden sanra, es- nedi, İren'e sordu: — Yarm sabah Gayyon bayırları yarışı var, Gelecekmisiniz? ona şu sade cevabhı verdi: — Hayır, yaşayışımız çok manasızlaştı. VII Ondan sonraki haftalarda İren'in dudak- ları biraz daha gülümsedi. Her sabah er- kenden çıkıyor ve ancak öğle yemeğine ge- liyordu. Aldığı mektublar gittikçe çoğaldı. Artık rahatsızlığından, şişmanlamakta ol- duğundan sızlanmıyordu. Telefona çağrılı- yordu. Bir yabancı ses: “Madam telefona gelebilir mi?,, diyordu. Sonra telefonda ko- nuşma başlıyordu. Kendi hürriyetini düşü- nen Levis, İren'in hürriyetine saygı gös- teriyor, ondan bir şey sormamağa çalışıyor- du. Konuştuğu şeyler ayle meselelerimi, bir takım çocukluklar mı, yoksa sevda işleri mi idi? Buna inanmıyordu ” Bir sabah Levis arabasını Kambon soka- ğında, bir evin önünde durmuş gördü. İren- in oı:ıdı olduğunu düşünerek evin kapısı ü_ıerınde bir masajcının, bir terzinin adresi- — ni okuyacağını umdu. Böyle şeyler yoktu. — Dümdüz cephe, asansör için baştanbaşa ki- — lise camlarma benzer camlar ve yanda dim- dik bir merdiven... İren'in burada işi ne idi? Sonra, bu kadar zaman?... Öğleden yarım — saat sonra bir takım elektrik işçileri eve gir. diler. Levis de arkalarından girdi. Asoğı katların havası bozuktu. Beşinci katta bir oğ,ıdı pembe perdeler vardı. Meraka düştü- ğünden dolayı utandı, ; Kaygılı ve rahatsız, merdivenlere oturu, !_;ekleme_ğ_e“bışl_ıdı. Saat tam birde, koltı: ınn_dı büyük bir zarfla, İren göründü. Beş dakika gecikmiş olarak öğle yemeğine, evi- ne dönüyordu. Bu, kadınlarda görülen ma- nasız gecikmelerden biri değil, bir erkeöin gecikişi idi. Levisi görünce şaşırarak dur- du. Kendi kullandığı otomobile -girdikten .?n:ı.d':.m basmıyarak Levis'e doğru vü- zünü dönüp sokağın ortasında, bu evin e şısında anlatmağa başladı: M (Sonu var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: