25 Eylül 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

25 Eylül 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

25 EYLÜL. ( İNGİL İngiltere, modern ve sanayici dünya. arn hiç şüphe yok ki en önemli bir dev. letidir, Daha doğrusu, İngiltere, bir devlet değildir. Devletin üzerinde bir vazlıktır. Çünkü demokrasi, kapita - dizm, tiberalizm, sömürgecilik gibi mef. Bumları bir takım gerçekliklere kalbet. mekte, ingilizler yalnız herkesten ön- ©e davranmakla kalmamış, aynı zaman- 'da bütün bu mefhumlara dayanan bir dünyayı, bu dünyanın — hayatı telakki tarziyle beraber sevk ve idare etmiştir. Bütün on dokuzuncu yüzyıl ingiliz dmparatorluğunun doğuşu ve kuruluşu devresidir. İngiliz imparatorluğunun bu kuru - luşu bir çok memleketlerde masalımsı etkiler ve izler bırakmıştır. F.R. A - tay'ın «Taymis Kıyıları» nda bu etki « Terle izlere dair çok tatlı sayıfalar var- dır. Meselâ «ingiliz, girdiği yerden çıkmaz» yahut «ingiliz inadı sonunda mutlaka üstün gelirs, yahut «İngiltere bütün savaşları kaybedebilir ama so - mnuncusunu mutlaka kazanırı. « İngiltere, en olgun demokrasidire yahut « City dünya kapitalizminin yü. reğidirr yahut «İngiltere demek ami. raute, Intelligence Service ve City de - mektire gibi sözlerde, korkunç impa - ratorluk hakkındaki geçerakçe malü - matr bulursunuz. Bütün bunlar, kendi kendine hasıl olmuş kanaatlerden xiya. de, bütün bir yüzyıl durmaksızın kud- retleşen bir büyük ulusun diğerlerinin ağızlarına çakıl taşları gibi yerleştir . diği saygı ve korku formülleridir Ni « tekim bunların yanında, — ingilizler, kendi haklarında kendi öz şiarları ola. rak, şunları yaymışlardır: Rule Britenia — Hükmet Britanyal Riclt or Worong, my country doğru yanlış, memleketim İçin Hem de tasasızca, ... İngiltere, dünya imparatorluğu met- humunu gerçekten meydana getirebilen memlekettir. Bir dünya imparatorluğu, dünyanın her bucağı birbirine bağlan. madan doğamazdı. Bucakların birbiri. ne bağlanması ise, makine medeniyeti olmadıkça, gerçekleşemezdi. Çelik ve makine, en önce İngilterede doğdu, o- rada büyüdü ve oradan her yana yayıl. dı. Küçük buhar mucizesinden bütün deniz geçitlerinin ingilizlere geçmesi - ne kadar yüz yıl bile geçmemiştir. Bü. tün ingiliz imparatorluğu bu iki hadi - senin arasına sığışmıştır. Denizler ingiliz ve ingiliz donan » ması da bunların bekçisi olduktan son. ra, dünya teciminin İngilterenin eline geçmemesi acayip bir şey olurdu, Dün. ya töcimini idare eden İngiltere olduk- tan sonra dünya bankacılığının City'de merkezleşmemesi acayip - olurdu. Dün- ya bankacılığı City'de merkezleşip ka- pitalizm ve liberalizmin yurdu İngilte. ze olduktan sonra, İngilterenin hem kapitalizm hem de — liberalizmi bütün ferdler ve bütün uluslar için bir akide ve ülkü haline koymaması acayip olur- du. Elbette ki İngiltere, donanmasın - dan çok, insanların kapitalizme ve li . beralizme bağlanmalarından kuvvet al. mıştir. Bugünkü dünyaya — bir göz atsak, hemen her memlekette bu iki ingiliz malına kârşı şiddetli reaksyonlar şah - Tandığını görürüz. Fakat her memle - kette o memleketin öz evlatlarından bir çoğunun bu iki malır dükkâncılığını yaptığını görürüz. İngiltere, bükmet - âmek için daha ne istiyebilir? Ve şim . diye kadar hangi imparatorluk, bük - imetmek metodunu böyle bu kadaz apo. litik gözüken vasrtalara istinad ettir - miştir. Kapitalizm ve liberalizm! Hani burada kılıç? Hani kan?! *ça Bir yandan ayrupa tarihi ve bir yandan sömürgecilik tarihi, az çok İn- giliz tarihidir. Fransız ihtilâlini ya- Pan fransız burjuvazisinin asıl amaçla. tını Napolyon ortaya koyumustur.. im. Biltere'de düşmamı görüp teşhis et. gmekle, fakat İngiltere bu tehlikenin baüşrmr ezmiştir. Fransayı denizlei çılmak işinde böylece geride bırakmış ve o gün bugün, nradaki mesafeyi dai- ma muhafaza etmiştir Cümtü ©o sıra.. TERE - larda evzupaocın bütün — devletleri, bu. günkü Polonya — yahut Çekoslovakya gibi kara avrupasına gömülmüş dev- dJetlerdi. Felemenk ile — İspanya'nın kârları çok daha önce tamam edilmişti. Ortada,lumıldayabilecek gibi bir Fran sa yardı, O Fransa ki, elinden Kana. dayı, daha IS inci Lois zamanında ba. şına Prusyayı — musallat ederek aflar. mışti . Napolyonun tastiyesinden sonra ftan- sa ile beraber bütün avrupa, İngilte. re'nin koltuğu altındadır. Kıta dev- letleri arasındaki — anlaşamamazlıklar her biri ingilizlerin elinde kozdur. Ve başta City'nin sermayesi, yanında çelik, kömür, pamuk, yüm ve deri en- düstrisi bunları bütün dünyaya — ta.: nıtınak iİçin de Nelson'un brraktığı do- işte meşhur eIntelligence Ser - vicer ile ingiliz diplomasisinin — eline verilen vazıtalar ve silahlar bunlardır. Ve dsima muadele şudur: Bir İngiltere vardır, Bu İngilterenin yantbaşında impa - ratorluk, Dışmnda ise diğer dünya vardır. İngihtere, imparatorluk ile dünya ü. zerinde, bakara masasında gibi «â che. vals oynıyacaktır ki kazanç muhakkak ğ 1914. © samana kadar, bir Almanya doğ- muştur. Bir Almanya ki, İngiltereden daha genç bir endüstri kurmuştur, Ve ber tarafta satmaktadır. İngiltere artık mal satmaktan para — satmağa geçtiği için, nüfusunu geçindirmek için bazı kalite ihracatı yapmaktadır. Alman en. düsterisi haddi zatında tehlikeli değil . dir, Çünkü onu da finanse cden City - dir, Fakat Almanya kıtadaki muvaze - neyi kendine çelmek ve genç filosiyle denizlere açılmak, — Bağdad yolu ile Hind deniz'ne sarkmak sevdasındadır. 1914. 1918. Alman tehlikesi tasfiye edilmiştir. vex ... Şimdi savaş sonrasrndayız. İngilterenin işleri artmıştır. Kıtada bir fransız hegemonyası baş göstermiştir. Amerika, kendisinden daha zengin ve denizde doha kuvvetlidir. Japonya, artık birinci — detece bir devlet olmuştur. Kremlin'e, City'nin akidelerini kö . künden çürütecek bir rejim yerleşmiş. tir. Savaşsontasını «cihan — bulranre bir Bıçak gibi kesiyor. Kapitalizm ve liberalizme saldıran ikinci düşman, faşizm, bütün sermaye fukarası memleketlerde yer kazanryor. Sermayenin serbestçe her tarafa ak. ması, Faizin serbestçe teessüs etmesi, Para exax gibi liberal kapitalizmin üç kalesi arka arkaya düşüyor. Liberal kapitalizm ise, modern bir ângiliz te — >sisinden yani ingiliz im - paratorluğunun manevt harcından baş. ka bir şey değildir, Ottawa! Harcr eritmeğe çalışan tür. lü cereyanlara karşı olan ruberoid bu. lunmuştur!. Artık İngiltereyi hem arsıulusal po- Jitika, hem rejimler hem de imparator. duğun her türlü durümü bakımından şiddetli ve sert bir müdafaada görüyo. buz. ... Eğer Döyle olmusayaı.. Eğer böyle olmasaydı, bütün ingiliz basını ve ingiliz kamoyu hava ve hava silahlarına bu kadar önem verirmi idi, Denizlere, karaya yaslamır gibi yasla - nan Britanya'gın gözleri tavana doğru açılmıştır. Alman nasyonal sosyalizmini tut - masr — Almanya - Polonya anlaşması. ti yaptırınası — alınıtn havacılığı — ha. va Locarno'su önergesini getirmesi — Versailles"ı yıktırması — almanlarla deniz anlaşmasım yaparak Versailles'ın ölümüne esahı çekmesi.. Bütün bunlar, ingiliz arslanının bir atlayışta ele geçirdiği lokmalardır. Burhan BELGE ULUS İÇ HABERLER IETANBUL TELEFONLARI : İstanbul ilk okullarına yazılacaklar İstanbul, 24 — İstanbul ilk o- kullarma 929 martında doğan ço- cukların alınabilecekleri bildiril- di. Talebe çok olduğu ve okullar- da yer bulunmadığı için bu izin yılım ilk aylarında doğan ço- cuklara teşmil edilemedi. Ekmek fiatı İstanbul, 24 — Narh komisyo- nu ekmek fiatını on para artırdı. Buğday fiatlarında artma tema- yülü vardır. Boğazdan geçen gemiler İstanbul, 24 Boğazlardan bu yıl haziran ayt içinde 659, tem- muz ayı içinde 405 gemi geçmis- tir. Haziranda geçenlerin 110 u türk, kalanı yabancı gemilerdir. Temmuzda geçenlerin 71 i türk, kalarır yabancı gemilerdir. İtalyaya kömür satışı artıyor İtalyaya maden kömürü sa- tışı, 935 yılı içinde durmadan art- maktadır. 1935 yılının birinci ayı olan ikinci kânıma göre temmuz ayında bu satış yedi misline yak- laşmıştır. İkinci kânun 1935 de 0500 ton olan satışımız şubatta 13 bin 100; martta da 16200 nişan- da 34000, mayısta 48400 temmuz- da 60300; haziranda 61900 ton ol- mMüuştur. İnhisarlar genel direk - törünün gezisi İstanbul, 24 (A.A.) — İnhisar- lar genel direktörü B. Mithat Ye- nel, yanında kimyane direktörü B. Ekrem ve içki muamelât yar- direktörü B. Faruk olduğu halde Ege bölgesinde bir inceleme gezi sine çıkmıştır. İstanbul gazetelerinin başyazıları : teki Daşyazısında Cumhuriyel 5. vuzus - Nadi beşler komitesi önergeleri İtalya tara, fından verilen cevabı ele alarak diyer kiz “Milletler cemiyetinin beşler komi. tesine verilen uzlaşma düzenine İtalya cevab vermiştir. Telgraflar italyan ve killer heyetinin bu mesele hakkındaki kararı, beşler komitesinin tekliflerini red yolunda olduğunu bilditmişlerdi” Halbuki italyan hükümeti milletler ce. miyetinin beşler komitesine verdiği ce- vapta açık ye kesin bir red yolunu tut mıyarak daha ziyade menfi olan ceva- bının ne gibi sebeblerden dolayı men. fi olduğunu anlatan bir şekilde hareket etmiş, yani açık türkçesi beşler komi. tesinin tekliflerine katşı yeni teklit. ler ileri sürmüştür. İtalyan bükümeti beşler komitesinin tekliflerini reddet miyerek daha ziyade omları tenkit er- miş ve bu teklifleri niçin muüvafık bul. madığının sebeblerini — anlatmıştır. Bu. vaziyetin yeniden — incelenmesini isti. yen bir şekildir. Denilebilir ki, italyan hükümeti kesin bir redle müzakere ka. pılarını kapamış, ingiliz basınımın aa ladığı gibi, bilâkis açık bırakmağa ve hiç olmazsa kilidlemeğe özen vermiştır. Bir bu mesclede ötedenberi ileri sür- düğümüz fikir Üzerinde ısratla, beşici komiti tekliflerine verilen şeklin menfi italyan cevabını meselenin ba, rış yolu ile hatline doğru atılmış müş. bet bir uysallık durümuü haline kahul ediyoruz.,, ; N daki başyazısında T A da aynı meseleye temas eden B. Ş. Esmer de şöyle diyor: “Uluslar kurumu könseyi — namiına Ttalya . babeş davasını inceleyen beşler komitesi, kararını alâkadar — olan iki devlete, İtalya ve Habeşistana bildirdi. İnkılâb dersleri sınaçları Bu ayın 11 inde yapılmış olan inkılâb derslerinin sınaçları so- nuçları dün İstanbuldan Kültür Bakanlığına gönderilmiştir. Bu devre inkrlâb sınaçlarına giren ta- lebelerden hiç biri sınıfta kalma- muştır. Yeni fakültelere kayıd başlıyor Şehrimizde bu yıl açılacak olan dil, tarih - coğrafya fakültesi bi- nasının onarma işi bitmiştir. Ya- rından başlıyarak talebe kaydı yapılacaktır. Bu yıl fakülteye 40 yatı talebesi alınacaktır. Arkeolog, | dil ve sair türlü dersler için geti- rilmesine karar verilmiş olan ec- nebi profesörlerine gelmeleri için yazılmıştır. Fakültenin iç yöneti- minde çalışacak yazıcıların ve kü- tüphane işyarlarının kadroları da yapılmış ve atanmaları işlerine de başlanmıştır. Fakülte dekanlığına kimin getirileceği henüz kesin o- larak belli değildir. Bir davadan vazgeçildi Eski bir sefain yönetimine aid Zonguldak vapurunu zedeleyen Gabriyela vapuru kaptanı ve a- centesine açılan zarar ziyan dava- sının takibinden vaktile Provadi- furtuma hazırlanmdığı, zarar ve ziyanın saptanmadığı ve başka hiç bir ispat delili bulunmadığı için vazgeçilmiştir. Dil bayramı için Halke- vinde tören Halkevi başkanlığından: Türk dili bayramı 26 eylül perşembe günü saat 18 de Anka- ra balkevinde törenle kutlanacak- tır. Bu törene halkevi üyeleri ile bi diğer istiyenlerin gelmele- rini dileriz. Cenevreden bildirildiğine — göre, | talya kabinesi, beşler komitesinin tek- liflerini reddetmiştir. Binaenaleyh İtal. ya . habeş davası bu red keyfiyeti üze. rine yeniden bir çıkmaza girmiş olmalı idi. Fakat Roma kabinesinin reddine vağmen, görüşmelerin çıkmaza girme diği anlaşılmaktadır. — Anlalışıyor ki, Musolini, beşler komisyonunun teklifi- ni reddederken görüşme kapısını açık bırakmaya dikkat etmiştir. İtalya tarafrıdan İleri - sürülen bu mukabil tekliflerin ne dereceye kadar kabule şayan olduğu malüm değildir. Belki kabul edilir, belki de edilmez. Fakat önemli olan nokta şudur :. Tik defa olarak İtalya Habeşistanın tamamından vaz geçtiğini bildiriyor. Demek - oluyor ki, görüşme kapısının büşbütün kapanmış sanıldığı bir sırada pazarlık kapısı açılmış oluyor. Musoli, ninin beşler komitesi tekliflerini red. dedişinde ilk defa olarak, bir uysallık göze çarpmaktadır... da B. Asım Us K U R U bı Balkan festivali. min bitmesi dolayısıle başyazısında bun. dan bahsetmektedir: “Balkan testivali bitti. Bütün hafta dört balkanlı memleketin sanatkârları istanbullulara musiki ve dans şenlikle- ri yaptı. Asırlarca bir rejim altında yaşamış olan bu memleketler arasında hâlâ birçok zevk ve duygu bağları bu- lunduğu bu suretle bir kere daha anlı. şılmıştır. Bu defaki festival, sadece bir tec. rübedir. Bu tecrübede görülen noksan lar göz önüne getirilirse gelecek yıllar için nasıl çalışmak ve neler yapmak l4 zım geldiği kendiliğinden anlaşılabilir z!iMAN da, Zuiaü imzalı yazıda — gazeteci Yakabun İsviçreye geri verilmesi mev- SAYIFA 3 Gazi Terbiye Enstitüsün- den çıkanların atanmaları Gazi terbiye enstitüsünün bu yılki diplomalılarından askerlikle ilgisi olmayan 6 erkek talebe ile gene bu yılki diplomalılardan 6 kız talebenin atanmaları yapılmış- tır, Bir iki güne kadar Kültür ba- kanının onaylamasından çıkacağı da kuvvetle umuluyor. Bu yılki 6 erkek diplomalı talebenin biri riyaziye, biri resim iş şubesinden ve dördü de beden terbiyesi şube- sinden çıkmıştır. Bunlardan riya- ziye şubesinden diplomalı talebe İzmir buca orta okuluna, resim - iş şubesinden diplomalı talebe Kır- şehir orta okuluna ve beden ter- biyesinden diplomalı talebeler de , Bursa erkek lisesine, Antalya li- sesine, Konya erkek lisesine, ve Balıkesir lisesine atanmışlardır. Kızlardan iki edebiyat, iki tarih- coğrafya, iki resim-iş şubesinden diplomalı talebe vardır. Tarih - coğrafya diplomalılarından biri Bursa kız öğretmen okuluna biri de Balıkesir kız orta okuluna a- tanmıştır. Edebiyat şubesi diplo- malılarından bir talebe Kayseri lisesi orta okul bölümüne bir tale- be de Balıkesir kız orta okuluna atanmıştır. Resim-iş şubesinden diplomalılar da Edirne ve bul kız öğretmen okullarına atan- mıştır. Camilerin tasfiyesi Evkaf genel direktörlüğünün İstanbuldaki camilerden hangile- rinin kalacağını ve hangilerinin kaldırıldığını bildiren kadrosunu İstanbula göndermiştir. Bugün- lerde İzmir camilerinin de tasfi- yesi işine İzmirden bugünlerde gelmesi beklenen listeye göre baş- Janacaktır. Bu da bittikten sonra Türkiyedeki bütün il ve ilçelerde camilerin tasfiyesi işi de sona ere cektir. . zuubahs edilmekte ve denilmektedir kiı “Alman devlet reisi ve başvekili B. Hitler, iş başına geldiği zamandanberi, galiba ilk defa mağlüb olmuştur. Fakat bu mağlübiyet çok ünlü ve çok şerefli bir mağlübiyettir. * Bundan bir hayli evel âlmanlar İs. viçreden Yakob isminde kendilerine aleyhdar bir yahudi “gazeteciyi kaçır. mışlardı. Bu hadise fevkalâde mühim bir hadise idi. Çünkü Avrupanın mertc, ni ve büyük bir devletinin, komşu vir devletin toprağından bir adam kaçıc- masi galiba ilk defa vuküua geliyordu. Bu hadise Almanyanın arsrulusal vazi- yeti itibariyle de çok vahim olduğu W çin biz o zaman bu sütunlarda bir yazı yazmış ve almanlara hitaben “gazeteci. yi iade edin, bu sizin için bir medeniyet borcudur,, ihtarında bulunmuştuk. İşte almanlar bir çok düşündükten, İsviçre. ye karşı bir hayli mukavemet ettikten sartra, nihayet gazeteciyi bir kaç gua zıl İsviçreye lade ve teslim etmişler- . Askeri kuvveti her gün biraz daha artmakta olan B. Hitler, pek yakında Avrupada şüphesiz büyük ve pek bü- yük roller oynayacak ve belki alman im, tikamını almağa — muvaffak olacaktıt, Milli bir hakkı istirdada hakim olan kuüvvet ise, gene hin tebcil ettiği bir kuvvettir. İşte milli küvvetiyle haklı olan davası için Avrupayı “haşru.noşr, edeceği muhakkak olan bu adam, fa. kat bugün bir ferdin hakkı Jkarşısında boyun eğmiş bulunuyor. Gene tekrar e- | diyoruz ki, bu boyun eğiş büyük bir za. Herdir. Hattâ belki askeri galebelerden de büyük bir zaferdir. Bunu yapabil. mek kudret ve nefse bakimiyeti gör terdiğinden dolayı da B. Hitleri tehri- ki bir vazife biliriz..,

Bu sayıdan diğer sayfalar: