27 Eylül 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

27 Eylül 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAYIFA 4 ULUS 27 EYLÜL 1936 CUMA Komşularımızda neler oluyor? BULGARİSTAN'D. $ Bulgar hükümeti, Felaket gö- ren çiftçilere hububat ve yemlik vermek suretiyle yardım etmeği kararlaştırmıştır. Felakete uğrı- yan bölgelerde kurulacak komis- yonlardan bir kısmı yardım göre- ceklerin listelerini hazırlıyacak- har, ötekiler de bu listeleri gözden geçirerek bunlar üzerinde lüzum- hu görecekleri düezltmeleri yapa- caklardır. Bundan sonra listeler her yerin ilbayına gönderilecek, onlar da köylülere hbububat ve yemlik vereceklerdir. Bu iş acele olarak yapılacak ve gelecek ayın sonuna kadar ihtiyaç içinde olan köylüler yardım görmüş - olacak- lardır. $ 1935 te yapılan bir plân gere- ğince, Sofya bölgesinde — sosyal yardım yapılması — için 4 milyon 260 bin levalık bir para ayrılmış- tır. Bu bölgedeki sosyal yardım komitesi toplanarak bu paranın nasıl dağıtılacağı hakkında görüş- müştür. Okul kantinleri, ihtiyarla- rın bakıldıkları evler, öksüz yurd- ları ve kreşler de yardım görecek- lerdir. Ayrıca ilçelerde yoksulla- yın gece kalmaları ve hasta sakat çocuklar için yurdlar açılacaktır. YUGOSLAVYA'DA: $ Yugoslav Tarım Bakanlığı - nn gönderdiği özel bir komisyon Banat bağlarına girerek, don yü- zünden buralarda meydana gelen zararları gözden geçirmiştir. Ko- misyon zararın 30 milyon dinarı aştığımı ve bağların bu yıl en çok 800 vagon şarab verebileceklerini anlamıştır. Bu sebebden dolayı o taraftaki bağcılarm — durumları güç olduğu gibi, satış fiatının art- tırılması da donun verdiği zarar- ları kapamağa yetmemektedir. $ Nisan, mayıs ve haziran ay- İarı içinde Yugoslavya'da 40 kişi iflas etmiştir. Geçen yılın üç ayı- na göre bu sayıda ©9 45.2 nisbetin- de bir azalış vardır. Nisan ayı içinde 14, mayısta 9, haziranda 17 iflas olmuştur. Konkordato ta- lebleri de 54 tanedir. Bunlarda da geçen yıla göre yüzde 40 nisbetin- de bir azalış, fakat 1935 - yılının ilk üç ayına göre yüzde 20 nisbe- tinde bir çoğalış vardır. SURİYE'DE: $ 1936 yılının — ilkbaharında Şam'da “Şam panayırı,, adı altın- da bir panayır açılacaktır. Endüs- triyel mahiyette olan bu panayırın bir de turizm kısmı olacak ve Su- riye hükümeti buna tarım kısmiy- le iştirak edecektir. Panayırın masraflarını — karşılamak — için 100.000 Suriye liralık bir piyango yapılacaktır. Bu piyango biletle- rinden salılanların değerinin yüz- de 45 i ikramiye olarak dağıtıla- caktır. Ayrıca hükümet 20.000 lira- hk bir para da ayırmış olup, pa nayırın kurulması hakkındaki ka- rarname kabul edilir edilmez bu para panayır komitesine — verile - cektir. Fransız yüksek komiserli- ği de panayır için Svriye hüküme- tine 42.000 lira vermiştir. Bu pa- nayıra çağrılacak devletler arasın- da Türkiye de bulummaktadır. $ Suriye'deki fransız yüksek komiserliğiyle İran hükümeti ara- sında yapılmakta olan konuşma- lar bitmiş ve iki memleket ara- sında bir tecim anlaşması imza- lanmıştır. Bu anlaşmaya göre fransız mandası altında bulunan memleketlerin İran'a gönderecek- leri mallar, mütekabiliyet şartı altında, normal tarifeden istifade edeceklerdir. İran, manda - altın- daki memleketlerden gönderilmiş veya transit suretiyle buralardan geçirilmiş mallara genel konten- janın yüzde 10 nunu verecektir. Harbla barış arasındaki Habeşisuın « ... Dünya yüzünde Tibet'den başka hiç bir yer yoktur ki, yüksek habeş yaylaları gibi ta- Bit bir istihkâm halinde olsan. Burada kaya sedleri dalga halinde her yeri kaplamaktadrı. Mo- dern olarak silâhlanmış ve asrımızın stratejik esaslariyle hareket eden 50.000 kişilik bir ordu, bu ülkeyi aşılmaz bir hâale geti rmeye yeter .. . » *«« Harb başlar başlamaz imparator, hemen askerlerinin yanına gidecek ve çadırını harb alanında kurdurarak orduları üzerinde etkisini yapacaktır . . . » İmparator Haile Selasie — ile danış. manları, yağmur mevsimi sona ererken, anlaşmazlığın silahla düzelmesinin ö. nüne geçecek bir Cenevre kararının gelmesini beklemektedirler. Bu işler hakkında söz söylemek yetkisi gçevenlerce sağlandığına göre, Habeyis: tan hâlâ, herhangi bir harb çıkmasına engel olmak maksadiyle memleketin ulusal şeref ve haysiyetine dokunmuya. Cük imtiyazlar vermeğe hazır bulun- maktadır. Ancak, bu imtiyazları verir. ken de, habeş devletinin yüzlerce yıl. lik erkinliğine bir. son vermek anla- mında olan İtalya mandası kurulmasını veya arsıulusal sücl ve polis kurumla. rının kontrolu altına girmeği hiç bir zaman kabul etmek dilefinde değildir. Siyasal ufuklarda yığılmakta olan fırttımna bulutlarının körkünç hir şekli almış olmasına rağmen, ital bom barydıman uçaklarının ilk hedefi olacak olan Adisababa'daki gündelik hayat nomal şeklini değiştirmiştir. Hattâ de. nilebilir ki, Adisababada, Londra, Pa. ris, Roma, İskenderiye, Kahire yahut Portsaid'deki sinirlilikten ufak bir e- ser bile yoktur. Fakat Adisababadaki bu durüm, ne ulusal bir kayıdsızlık ve ne de kaygusuzluktan ileri gelmiyor Bunun atıl sebebini, yayım işlerinin ilerlemiş bir ölçüde olmaması yüzün. den, halkım, yurdlarının üzerinde do- laşmakta olan felaketi henüz adamakıl. İt öğrenememiş olmasında aramak ge. Tektir. Durumu inceden inceye bilen, yal- niz imparatorla, kendine yakın olan ikimeclerdir. Bütün sorav ve ulusun ge. leceğini ilgilendirecek olan kararların yükü, yalnız onların sırtına yüklenmiş- tir. olan Burada, yağmur mevsimi 26 veya 27 eylülde, tabüğ bir musluğun kapan. ması, gibi birdenbire kesilir. O zamana ulaslar sosyetesinin fayda vermiyecek kararları ile geçecek olan, on gün kal. dı. İmparator, tabiatin bir vergisi olan bu nefes alma devresinde ülkesinin mü- dafaası için lâzım olan kararlarını ve. recek, tedbirleri alacaktır. İtalyanların yapmakta — oldukları harb hazırlıklarını bugüne kadar göz önünde tutan Habeşistan işlerini hıç bir suretle ihmal etmiş değildir. İtalh- yanların saldırışlarına karşı ilk muka. vemetlerde bulunmak maksadiyle stra. tejik bakımdan önemi olan bütün nok- talara kuvvetler gönderilmesine — var hızla devam edilmektedir. Bugün için gerekli bütün tedbirlerin alınmış oldu. ğu söylenebilir. Dünya yüzünde Tibetten başka hıç bir yer yoktur ki, yüksek habeş yayla- ları gibi tabiiğ bir istihkâm halinde ol. sun. Burada kaya sedleri dalga halin. de her yant kaplamaktadır. Burada hunmakta olan süel uzmanların fikirle. rine göre, modern olarak silahlanmız ve asrımızın stratejik eşaslariyle hare- ket eden 50000 kişilik bir ordu bu ül. keyi alımmaz bir hâle getirmeğe yeter. B. Musolini lejiyonlarının, Habeşis. tanda karşılarına dikilmiş olan zorluk- lar yanında Anibal'ın alpları geçişi, sü. €l tarih bakımından âdeta bir çocuk oyuncağı gibi kalır. Tepesinde güne- şin kaynadığı Cibuti'den 2400 metre yüksekliğindeki hükümet merkerine üç gün süren tren yolculuğu bu zorluk. lar hakkında az çok bir fikir vermeğe yetişir. Biz avrupalılar, bu yüksek yay. Ta ülkesinde yürek çarpımtısından ve nefen darlığından neler çektiğimizi bi- liriz. Trende giderken, ufuklara kadar uzanan ve bir damla suyu bile olmıyan stepler, insani umudsuzluk içinde bı. rakıyor. Her yanı geçilmez diken fun- galıkları kaplamış; dağlarda, yürüne. bilecek, doğru dürüst adım atılacık yol olmadığı şöyle dursun, her taral uçurumlarla doledur.Dere ve irmaklar dan geçilebilecek ne bir yol ve ne de köprü vardır. Dünyanın dört bucağından kalkıp buraya gelmiş olan 70 den fazla harb aytarı ve bir o kadar sinema operatö. rü işlerini, bu durum karşısında pek güç başarabileceklerdir. Savaş boyları- nın uzün zaman, Adisababadan 500 ve 700 kilometre uzakta kalacakları büyük bir iktimal içindedir. Habeşistandaki taşıt araçlariyle bükümet merkezinden bu savaş boylarına ancak iki veya üç haftada varmak — imkân içindedir. Sa. vaş boyunda bulunan aytarın işi çok göçleşmektedir. Harb afanlarında du- yup gördüklerini bütün dünyaya yaya. bilmek için, bu heberleri Adisababaya yetiştirmek hem zor ve hem de çok pahalı olacaktır. Buna bir de, babeş kübiylelerinin aklara karşı besledikleri hınç dolayısiyle aytar kargısında kalması ihtimalini de kat. ölüm tehlikesi mak gerektir. Habeşistan tarafından toplanacak © lJan harb haberleri, sabaıhın yedisinden akşamın yedisine kadar Adisababa tel. sizi ile gönderilebilecektir. Adisababa nn dürumü bozulunca, ki italyan bom. bardıman uçaklarının ilk hücumlarını A. disababa'daki telsiz istasyonuna — yap maları beklenmektedir, geriye, alman, fransız ve ingiliz elçiliklerindeki tel. Biz istasyonları kalacaktır. Ancak, ga- vetelere haber göndermek için bu is. a İngiliz sıyasal karikatürleri Ecel köprüsü üzerinde * Nir İst — Biz borıştan bahsederken Tadyoyu susturmak mümkün değil mi? « Deyli Ekspres » İtalyan kabinesi Musolininin sıyasasını onaylamıştır. * St. Luiz Pest - Dipeç - tasyonlardan bugüne kadar hiç bir fay. da görülememiştir. Blçilikler, bem kendi — işyarlarının ve hem de tebaalarının uçak hücumları- na karşı korunmaları için geniş ölçü. de tedbirler almışlardır. Bu işde en esaslı tedbirleri aıman elçiliği almış “- almanların sığınmala rı için yüz kişiden fazla adam alabile. cek yeraltı sığınakları yaptırmışlardır. Birleşik Amerika hükümetlerinin elçisi, anlaşılar kendini, beton ve yur. altr sığınaklarından çok, Kellog paktı ile korumak istiyor. Amerika elçisinin verdiği emre göre, elçilik binasının çatısına bir Amerika bayrağının reemi yapılacak, Arerika hasta evleri ve mis yon istasyonlarına da ayırd edilebile. cek işaretler konacaktır. Harb, başlar hemen hükümet merkezinden hareket başlamaz, impaârator, ederek savaş boyunda çarpışan askerle rinin yanına gidecek ve harb alanında çadırını kurdurarak orduları üzerinde etkisini yapacaktır. Ogaden çöllerinde Habeşler müdafanya nasıl hazırlanıyorlar? Adisababadan 20 eylü) 1935 tarihli Deyiü Herald gazetesine bildi : Burada harzırlık ile hazırlıksızlık birbirine tuhaf bir şekilde karışmıştır. Bununla beraber, Habeşistanda herşes bir italyan saldırımı karşısında kan dökerek kargı koymağa andiçmiştir. Kuzaydaki Ogadene — kadar bütün vahşi yerlerini de dolaştığım Habeşis. tanda edindiğim kanaat bu olmuştur. Harar şarbayı, kendisini son gör - düğüm gün, elini tabancasının Üzerine koyarak dedi ki: « — Ben, bin italyanı öldürmek ü- zere adımı yazılıtdım.» Uzun bir yolculuk sırasında kendi. Teriyle görüştüğüm herkeste bu taskın yürdseverlik suhunu gördüm. Herkes. te, ellerinde madern silahlar olmadığı halde büyük bir güven göze çarpmak- tadır. Gerlogubide gördüğüm — siperler, herhalde eski osmanlı generallerinden Vehip paşanın — eseri olsa — gerektir. Çünkü habeşlere kalta onlar, düşman. la kılıç kılıca ve mızrak mızrağa dö - ğüşmek tarafına gideceklerdir. İtalyan askerleri, habeş ileri kara. kollarını geçecek olurlarsa bir taraf - tan $0, öte taraftan — 60 mil yürüyüp terlemedikçe su bulamıyacaklardır. Oraya vardıkları zaman da Amha- ralılarla Somalilileri orada harb etme. ğe hazır bulacaklardır. Her tarafta habeşleri savaşa hazır. lanmış ve harbı beklemekte — buldum. Görüştüğüm komutanlar, pek yakında kızılca bir kıyametin- kopacağını uma- rak hazır bulunduklarını söykediler. Çöl ortasında bir takım Istihkâm « lar, kaleler, ilerji karakollar, sözün kı. sası, alınmış bir çok — harb tedbirleri Bördüm. “ Bütün bu hazırlıklar iyi yapılmış - tır; Fakat Habeşistanın işleri son daki. kaya bırakması memleketin selametini tehlikeye koymuştur. Çölde kumlar üzerine bırakılmış ve rüzgürla savculup bozulduktan son: ra onarılmamış telefon telleri gördüm Bunların onarılmamasının sebebi şu - dur: Habeşliler Adisababa ile görüş - mek için portatif radyo cihazlarına bel bağlamış bulunmaktadırlar.. Biliyormusunuz BU D ei $ Avusturya'daki kıralcı gaze- telerden biri, Arşidük Otto dö Habsburg tarafından bazı Avus- turya şarbaylarına göderilen bir mektubu neşretmektedir. Bu mek- tubta şöyle bir kısım vardır: “ba- zı şehirlerin onursal hemşerili ne seçilmekliğim beni çok sevin- dirdi. Bana verilen bu şerefi hoş- nudlukla kabul ediyor ve size bundan dolayı minnetlerimi bildi riyorum. Şimdiki şartlar içinde. bu seçiş, halkın, 1918 ikinci tesri- ninde başlıyan cinai devrimin bit- mesi için beslediği sıcak arzuyu göstermektedir. Yeni Avusturya- yı kurmak için eski Avusturya'nın yıkık alanmdaki taşlar aran- mağa başlanıldığından beri, halk geleceğine inanmağa başlamıştır. Bu alanda, hiç bir Habsburg'un boş bir süs saymadığı ve içlerin- den çoğu için bir diken tacı olan taç da bulunabilir. Bu taç benim için de bir diken tacı olmuştur. Fakat halk itiraz götürmez bir a'n ritenin kurulmasını isterse, ben bu arzunun yerine getirilmesinden kaçığamam: çünkü; Avusturya ulusunun vekili olmak, kurban im- parstorun oğlu icin bir ödevd'- $ Fransız bakanlar kurulu, tu- rizmin korunması için, Fransa'da gezmek veya kalmak isteyen ya- bancı yolcular için, bunların tâbi oldukları — devletlerin — aldıklı tahdid tedbirlerine mukabele misilde lıı.lıuıııılı karar vermiş ve bunun için de bir buyrultu - ka- nun çıkarmıştır. Bundan böyle, bu gibi memleketlere giden fransız- lardan özel bir yol resmi alınacak- tır. Bu resim nisbidir. Ve o su- retle hesablanacaktır ki, hiç bir zaman 5000 frangı geçmiyecektir. Resmiğ ödevlerle giden veya otur: dukları yer dışarda olan kimseler le, gezmek için gitmediklerini is- bat edenlerden bu resim alınmıya- caktır. Turistin vereceği bu resim, turist fransız toprağında ise ilhay- lar, dışarda ise fransız. konsolos. Tukları tarafından alınacaktır. Bu resmi vermemek için pıupornı veya isme yazılı formiilde görül-- cek yolsuzluklar 15.000 franğa ka- dar varan bir para cezası ile ceza- landırılacaktır. Ayrıca, para ile değiştirilebilir bono veya kıymet- lerin farnsız toprağında satışı ve- ya tedavülü, bu gibi işler arsmmlu- sal turizm pazarlarının dengesini bozacak bir hal alırlarsa, — yasak edilakilacaktir. $ Bazı insanların adları çok çabuk dünyaya yayılıyor. Bazıla- rı da bütün ömürlerince uğraştık- ları halde kendilerini tanrtamıyor- lar; bazı kimselerin de öldükten sonra adı sanı dillere destan olu- yor. Eriş Mariya Römark, “Garb cebhesinde yeni bir şey yok,, a- dındaki eserini bastırdığı gün, kendisini komşuları bile tanımı- yorlardı. Sabahleyin kalktığı za- man adı bütün dünyaya yayılmış- tı. Şimdi habeş - italyan — anlaş- mazlığında Musolini'nin, habeş imparatorunun adından — sık, bir amerikalı komisyoncunun adı ge- çiyar. Bu da Riket'dir. $ Hindistan, Greta Garbo'dan filimciclik öğrenmek istioyr. Bu- günlerde Koduma! Esardas adın- da bir banker, Greta Garbo'yu Hindistan'a götürmek üzere İstok- holm'a gelmiş. Fakat Garbo'nun Amerika filim kumpanyaları kontratoları olduğu için Hindis- tan'a gideceği şüphelidir. & Fölkişer Beobahter gazetesi- ne Sofya'dan bildirildiğine gö: Varna ve Burgaz İimanlarında bulunan ingiliz vapurları hic va- kit kaybetmeden hemen Cebelüt- tarık'a hareket etmeleri için emir almıslardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: