Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
24 ILKTEŞRİN 1935 PERS: Komşularımızda neler oluyor? BULGARİSTAN'DA: Gençlik organizasyonu — La Bulgari gazetesinde okuduğumu- za göre Bulgaristan'da bu organi- zasyonun yapılması için tetkik ve hazırlıklar ilerlemektedir. Bu organizasyonun gayesi 18 le 25 yaş arasındaki bütün bulgar gençlerini kuvvetli bir ulusçuluk havası içinde yetiştirmek, kuvvet- li ve refahlı bir Bulgaristan ülkü- süne bağlamak olacaktır. Bu gaye için meydana gelecek birlik istidadlı üyelerini teşvik edecek, genç nesli ihtilâl devri büyük adamlarının zihniyetinde yetiştirmeye çalışacak, ruhlarda parolası “çalışma ve birleşmeyle ulusal kalkınmaya doğru,, olan ih- tilâl devrinin faziletlerini yeniden tutuşturmaya gayret edecektir. Bu gayelerin gerçekleşmesi u- zun ve yorulmaz bir çalışma isti - yecektir, harekete önayak olanlar, bu yolda gençlikten ve halktan heyecanlı bir yardım görecekleri-. ni ummaktadırlar. Diğer yandan, pratik organi - zasyon işi şehir ve köylerde hara- retle devam etmetkedir. Gençler yığın yığın yeni birlikte rol al - maya koşmaktadırlar. Birlik şu - belerinin başına geçirilen genç' ., en istidadlı, en namuslular ara - sından büyük bir dikkatle seçil - mektedir. Bulgaristan'da işsizlik: — Ar- srulusal iş bürosunun topladığı is - tatistiklere göre — işsizlerin sayısı pek çok memleketlerde azalmak - ta devam etmektedir. Yalnız iş - sizliğin eskisine nisbetle daha art- tığı memleketler de vardır: Fran- sa, İspanya, Macaristan, Holanda, Polonya, İsviçre ve iki Ballkan memleketi: Yugoslavya, Bulgaris- tan. Ağustos 1935 de Bulgaristan- daki kayıdIı işsizlerin sayısı 34.369 du. Bu mikdar 1934 ağustosunda 25.330 ve 1935 nisanında 44.603 dü. Bulgaristan işsizliğin önünü -- mak içinbirçoktedbirlere başvur - müş bu arada hükümetin işçi al - mak ve çıkarmak hususlarında ö- zel şirket ve fabrikaları kontrol edebileceğine dair bir de karar - name çıkarmıştır. Bulgaristan'ın iç durumu — Elefteron Vima gazetesi Bulgaris- tan'ın iç durumunu tahlil eden bir yazıda diyor ki: Belgrad'tan , - - |İlen haberlerden başka doğrudan doğruya Sofya'da da son hükümet darbesi meselesinin 9p 90 hükü - metin bir manevrası olduğunu gösteren bazı alâmetler vardır. Bu meselenin, ilk hükümet bildiriğle- rinin gösterdiği kadar sarih olma- dığı, bulgar hükümetinin sonra dan resmen verilmiş bazı haber lerin mübalagalı veya doğru ol - madığını bildirmiş olmasiyle m-y- dana çıkmıştır. Şimdi Sofya'dan haber veril , diğine göre Sofya'da toplanrı-; ve bu meseleyi tetkik etmeye baş- lamış olan yüksek harb krulu tevkif edilmiş subaylar hak'sında hükümetten açık deliller istem'ye karar vermiştir. Bunun neticesin- de, hükümet, bu subay- &ı ve sıyasa adamlarından bir çoz- serhest hıralmak zorunda ka'>ıs- tır. Sofya sıyasal muhitleri, d'ğer mevkufların da salrverileceği v: meselenin mahkemeye geçmeden kapatılacağı fikrindedirler. Bu yüzden B. Toşef'in çekilerek ye - rine B. Köseivanof'un baskanlı - ğında bir kabine kurulacağı hak - kındaki haberler daha ısrarla do lasmaktadır. TÜ GN Yabancı gazetelerde okuduklarımız | F vin ea ZECRİ TEDBİRLER MESELESİ Uluslar Sosyetesi İtalya'yakarşı zecri tedbirler alınmasına kar ar verdi. Bunların ilk safhası, zecri tedbirler alınmasını karalaştıran hükümetlerin, talya'ya silah ve cepane satmamağa. karar vermeleridir. İtalya zaten kend isi silâh ve cepane yapabilecek yük stoklar bulunduğuna göre, ilk bakımda tesirsiz kibi görünen bu tedbirler, harbın takdirinde ergeç tesirlerini gös terebilirler. Zecri tedbirlerin bir başka safhası da, İtalya'ya doğrudan d.ğruya veya dolayısiyle "zumda olduğuna ve elinde bü- uzaması ödünç para vermenin, italyan hüküm etine ve kurumlarına kredi açma!" gibi şeylerin ortadan kaldırıl - mış olmasıdır. İtalya, bu tedbirlere karşı önceden hazırlanmış olduğunu bildirmektedir. Harb devam ederse İtalya para bulmak zorunda olmakla beraber, fin..n sal zeeri tedbirler İtalya üze- rinde birdenbire büyük bir tesir yapacak gibi görünmüyorlar. Eütün bu olan bitenler de Fransa'nın durumunu gücçleştirr- "tedir. B. Laval, İtalya'dan ya- na olan kuvvetlerle, Ul-slar Sosyetesi ve dolayısiyle İngiltere'den yana olan kuvvetler amısında- dir. Bu durümu bilen İnc''terede, son kozunu oynamak-için bec! ” de Uluslar Sosyetesinden vaz- geçerek başka tedbirlere bas vuracaktır. Zecri tedbirler ve sonuçları 15 Bitinci teşrin 1935 tarihli Frank furter Saytungdan: Bundan sonrası ne olacak? Uluslar Sosyetesinin kararları Habeşistanda ya- pılan harb üzerinde pratik olarak doğ- rudan doğruya bir tesir yapamadı. Zec- ri tedbirler konferansının tâli encü. menleri İtalyaya karşı tertib edilebi- lecek ekonomik ve finansal tedbirleri hazırlamakla meşguldürler. İtalya ga- zeteleri şaşkınlık içinde, mukavemet edileceğini temin ediyorlar. Hakikatte ise, bir harbın, ekonomik zorluklar yü- zünden durdurulmaması lâzımgeliyor. muş. Halbuki, dünya harbında merke- zi Avrupa devletlerinin abloka edilme- si sonucunda derme çatma şeylerin ha- kikiğ ihtiyaçların ne dereceye kadar yerini tutabildiği görüldü. İtalya eko. nomisi anlaşrlan duruma göre bir tavur takımnmaya karar vermiştir. Bu böyle olmakla beraber, öyle anlaşılıyor ki, Habeşistandaki süel hadiselerin ala - cakları şekil İtalyanın takınacağı tav- rı tesbit edecektir. Bir taraflı olarak İtalyaya silah sokulmasının yasak edil- mesi ve buna karşı Habeşistana serbest. çe sokulmasına izin verilmesinin tesir- leri ilerde görülecektir. Çünkü, yakın bir zaman içinde, İtalya, ne silah ve ne de cephane kıtlığından sıkıntı çek- miyecektir. Ardı arkası kesilmeden si- lah taşınması da gösteriyor ki, İtalya daha ileri yürümek için silahlr olmak niyetindedir. Herhalde ilk ilerlemenin takılıp kal. ması, topoğrafik durumun zorlukların- dan ve arka ile bağların güven altına alınabilmesi için yol yapılması lüzu- mundan ileri geldiği şeklinde gösteri- lecektir. Cenevrede verilmiş olan zecri ted. bir kararı üzerinden henüz birkaç gün geçmiştir. Fakat bu kısa müddet bile 16 mcı maddenin gerçekleşstirilmesinin kolay bir başlangıç olmadığını göster- meğe yetti. Bu yolun üstünde ayaklara dolanan birçok engeller var. Daha ilk adım atılır atılmaz, sosyetede üye olan Avusturya, Macaristan, Arnasutluk gi- bi üç devlet, birge yoldan ayrıldılar; İsviçre ise, ebedi tarafsızlığı ileri süre- rek büyük kayıt ve şartlar koşlu. Sov. vetler birliği ile Romanya dana şimdi- den ileri bin hamle yaptılar Bu ixi dev- let, zecri tedbirlere katılmamış olan devletlerin, kaçamak yolu olmak — kul- lanılmamaları için kontro altına alın. malvrını istiyurlar. Hattâ Bay Titiiles ko ile Bay Potemkin bu ekonomik kon- trolun sosyurede üye olmı san devletlere re de tatbik edilmesini istiyorlar. Bunu isterken de, bu hususta en çok Birle- şik Amerika hükümetlerini düşündük. lerini söyliyorlar. Zecri tedbir konfe. ransı içindeki bu ilk tepkiler de bir ta- rafa bırakılsın, fakat, sağda ve solda, zecri tedbirlere katılmanın, özel büyük fedakârlıklara lüzum gösterip göster- miyeceği etrafında da kaygular baş gösterecektir. Bu fedakârlıkların ölçü. sü ise, İtalyaya yasak edilecek — olan çıkat maddeleri iyiden iyiye tesbit e- dildikten sonra anlaşılacaktır. Hiç şüp- he yok ki, bu gibi hesabların, teorinin pratikten ayrılamıyacağını inceden in- ceye düşü olan zecri tedbir yanı. Dr. HALİL ÇIRAY NÜMUNE HASTANESİ DO- ĞUM VE KADIN HASTALIK- LARI MÜTEHASSISI Ahnafartalar, Otabatmaz apartmanı 3 telefon: 1228 l nı tutanların sosyete toplantısında he- men hemen elbirliğiyle vermiş olduk- ları karara uygun gelmesine imkân yok- tüur. Bu fedakârlık, karara katılanların her biri için aynı ölçüde olamıyacağı tabiiğdir. Bu da. âdeta bir psikolojik mahlüt gibi Uluslar Sosyetesinin bir. ge cephesi üzerinde *tesirin: göstere- cektir. Herhalde — zaman unsuru çok mühim bir rol oynıyacaktır. Geçici bir surette yapılacak — olan herhangi bir tahdid herhalde, dünya üddet değişik bir duruma sokulmasından bambâüşka bir anlamdadır. Zecri tedbir — kararının sıyasal tepkileri daha kuvvetli olacağa benzi- yor. İtalyaya karşı süel tedbirler alın- ması, Cen&vrede görüşülmedi. Büyük devletler, herhangi bir anlaşmayı güç bir duruma sokmamak için mutedil ha. reket edeceklerini anlattılar. —Ancak, bununla her şeyi anlatmış olmadılar. Süel zecri tedbirlere kalkışmak korku- su yüzünden, hattâ İngiltere ile anlaş- mak bile zor bir duruma giriyor. İşle- rin ilerdeki gelişimini şimdiden kestir. mek çok güçleşmektedir. Bu gelişimin tarzı insanı birdenbire şaşırtacak bir şekil alabilir. el isinin uzun Netekim Fransanın yarı resmiğ Ha- vas Ajansı tarafından, İngiltere ile İ- talya arasındaki diplomasi ilgilerinin koptuğu havadisinin yayılmış olduğu- nu da bu gidişe katmak gerektir. Şim. dilik ortada, —İngilterenin — Cenevre platformundan çekilerek tek başına ve kendi hesabına bir sıyasa gütmek is- tediğine delalet eder bir şey oyktur. Böyle bir şey yapmağa kalkması, onun bugüne kadar gütmüş olduğu sıyasanın ruhuna büsbütün aykırı bir şey olmuş olur. İtalyaya karşı kredi ablokası 15 ilkteşrin 1935 tarihli Deyli Tele- graf'dan: Dün Cenevrede toplanan telif komi- tesi, İtalyaya karşı 31 ilkteşrinde tat. bika başlanacak olan finansal zecri ted- birlerin projesini görüşmüştür. Bu tedbirler, finansal bir ablokadır. Bunda İtalyaya vasıtalı ve — vasıtasız borç vermek, bankaların İtalya hükü- metine ve yahut italyan teşekküllerine kredi açmak gibi şeyler ortadan kaldı- rılmaktadır. Bu suretle İtalya ile zec. ri tedbirlere taraftar olan devletler ara- sında finansal kredilerin kesilmesi ka- rar altıma alınmış bulunmaktadır İtalyanların bu zecri tedbirlere ve geçmesi lâzımgeldiğini, parlamentonun ise şimdi tatil yapmakta olduğunu söy. lemiştir. Herhalde finansal tedbirlerde, eko- nomik tedbirlerde olduğu gibi sürate lüzum yoktur. ş Herhalde telif komitesi İngiltere- nin istediği şekilde önce İtalya üzeri- ne ek ik tazyik yapmakla işe baş. lamalıdır. Fransızlar, tedbirlere en ileri gelen maddelerden başlayıp daha sonra diğer- lerine sıra getirmek fikrindedirler. Fa- kat bu başlıca maddeler, zaten harba girmek kararını vermiş olan İtalya ta- rafından önceden fazlaca tedarik ve de. po edilmiştir. Ondan dolayı, bu tedbir- lerin İtalya üzerine, birden büyük bir tesir yapacağını ummayız. Tesirli ekonomik zecri tedbirlerden, ingilizlerin anladığı mana bu değildir. Laval zorlu anlar geçiriyor 19 birinci teştin 1935 tarihli Frank. furter Saytung'dan: Hâdiseler hızlaştıkça hızlaşan bir süratle sonuca doğru gidiyor. Bu hâ- diseler, Cenevrenin zecri tedbir konfe- ransı ile büyük bir incelikle zaman ka. zanmak gayesini güden- diplomatların uğraşmalarını da geride bırakmaktadır. Haklı veya haksız olarak vaktiyle den- mişti ki, Sir Edvar Grey 1914 temmu- zunda tutacağı yanı kestirmek husu. sunda çok geç kaldı ve dolayısiyle har- bin patlamasına sebeb oldu. Bugünkü günlerin o zamanki buhranlı haftalar- la kıyas edilemiyeceğini biliyoruz. Fa. kat ne çare ki, B. Laval bugün aynı du- ruma düşmüştür. Yorucu ve ustaca yap tığı işlere rağmen, Londra ile Romanın arasını bulmayı başaramadı. Bu anlar- daki tehlike ne Habeşistanda ve ne de Cenevrededir. Tehlike, kuvvetleri ço- galtmak dipl inin, görüşmelerin kudret denemesine çevrildiği bir zir- veye çıkmış olmasındadır. Belki Laval arada geçen ültimatom'a benziyen söz. leri yakalar ve onları yumuşatmağa mu- vaffak olur. Mısır - Trablus sınırındaki italyan kuvvetlerinin geri çekilmesine — karşı ingilizlerin Akdenizdeki ana yurd do.- nın büyük bir kısmınım geri a- bundan — sonra al l lanlara verdikleri cevab, dünkü Tribuna gaze. tesinde çıkmıştır. Bunda İtalyanın bü- tün alımacak tedbirlere karşı önceden hazırlanmış olduğu bildirilmektedir. Bize söylendiğine göre İtalya, Sin- yor Musolini'nin iş başına geldiği ön yıldanberi esasen borç almak — usulün- den vaz geçmiş bulunmakta ve buna y k ist ktedir. Fa. kat, ne de olsa, harbın ağır masrafları, günün birinde herhangi bir istikrazı ve yahut ecnebi kredisini İtalyaya hoş gösterecektir. Harbla geçen het ay, İtalyanın âltın istokunu azaltmakta, bu suretle onu başkalarının yardımına muhtaç bir ha- le getirmektedir. Amerikanın, eski harb borçlarını d e p disine karşı ö şo lan İtalyaya paraca yardım edeceğine de ihtimal verilemez. Almanyanın borç verecek parası yok- tur. Olsa olsa bu memleketin ihracat tecimini artıracağı düşünülebilirse de Almanya, bu tecimi normal haddinden ileriye götüremiyeceğii bildirmiştir. Avusturya, Macaristan ve Venezüel- la dünkü toplantıda reye iştirak etme- mişlerdir. | Arjantin murahhası ise zecri tedbir- iğre kendi memleketinin iştirak-edebil- hesi için, bu tararın — yarlamentodan lınması teklifi üzerine durum. gergin- leşmiştir. Belki — Habeşistandaki süel hareketlerin durdurulması da ileri sü- rülecektir. Eğer doğrudan doğruya çok tehlikeli bir hal almış olan ingiliz-. italyan hal tarzının gergin bir duruma girmesinin önüne geçmek istiyorsa, La- val işte böyle ince bir iplik üstünde yürümek zorunda kalacaktır. Bugüt Laval, İtalya ve Faşist İtalya yanını tutan cereyanlarla uluslar sosyetesi sı- yasası güden ve dolayısiyle de, her- hangi bir Avrupa hâdisesi karşısında ingilizlerin vardımına büyük bir önem vermekte olan ve İngiltereye meyille. ri olan partilerin arasında bulunmakta- dır j Önümüzdeki günlere nelerin bağlı bulunduğu, Fransada pek iyi hissedi- liyor. ? Bugünkü günde hüküm yürüten bir unsur haliri almış olan Britanya sıkrı tutuşunun Fransa ile' İtalyada hgyret uyandırdığı da büyük bir ihtimalle he- saba katılahilir. İngilizlerin arzuları, ne Cenevre- nin görüşme salonlarında ve ne de Fransanın dış bakanlığındaki — konuş- malarda ezilip dağılmıştır. Bunun ter. sine olarak ingiliz arzusu, Uluslar Sos- “yetesinin hemen hemen elbirliğiyle de- necek bir şekilde verilmis olan — ceza Göz yaşsız ölüm: Biliyormusunuz BU P A Sağlık pasaportu: Bir fransız gazetesinde okudu- ğumuza göre Hitlerci gençler bun- dan böyle bir sağlık pasaportu ta- şıyacaklardır. Bu pasaport, okul- larda ve kamplarda teftiş yapan bölge doktorunun her isteyişinde gösterilecektir. Her iki senede bir, Hitlerci genç, sıkı bir muüayeneye tâbi tutulacak ve bu muayenenin neticesi sağlık pasaportunun üze - rine kaydedilecektir. Tolstay'un yıldönümü: $ 20 Sontesrin günü, Tolstoy'- un ölümünün 25 inci yıldönümü, Sovyetler Birliğinde büyük tören- le kutlanacaktır. Moskova'da büyük yazarın ha- tırasına ayrılmış olan özel müze Tolstoy'un mektublarından, notla- rından ve elyazılarından zengin bir kolleksiyona sahibtir. Bu müzede yazarın çok sami - mi dostu Çertkov tarafından ve - rilmiş zengin kolleksiyon en önem: li kısmı teşkil etmektedir. Bu kı - sımda, içğlerinde bir çok romanla- rım tam asılları da bulunmak ücz- re, Tolstoy'un el yazısiyle 74.020 sayıfa, Tolstoy'un dostuna yaz - mış olduğu 917 mektub ve büyük fomancıya muhtelif kimseler ta - rafından gönderilmiş 15.090 mek- tub vardır. Bu vesikalar arasında Tolstoy'un hatıra defterleri ayrı - ca pek büyük bir kıymet taşımak- tadır. Tolstoy'un karısı Sofi Andri - yevna'nın kolleksiyonları da az zaman önce müzeye ilâve edil - miştir. Bu kolleksiyonlarda yaza- rım karısına gönderdiği 10.000 mektub vardır. $ Bundan birkaç gür önce, Paris'in çok tanınmış komiği Dra- nem 66 yaşında ölmüş ve cenazesi kaldırılmıştır. Ölmezden az önce yaptığı vasiyetinde, dostlarına, “başka zamanlar her vakit gül - dürdüğü sahneye bu son çıkışın - da gözyaşı dökülmesine taham - mül edemiyeceğini,, sövlemiş ol - ması dolayısiyle cenaze alayında yalnız en yakm dostları bulunmuş- tur. Bu bize-vaktiyle doğu ülke - lerinden birinde ölmüs olan çok tanınmış bir komiğin, ölümünü de gülünç yapmak için son nefesini kahkahalar içinde vermiş oldu - ğunu hatırlattı. Hakikaten —i büklüm olmuş bir halde cesedi -0- ğuyan komik sırt üstü yatırılınca ayakları havaya kalkmış, bacak- ları düzeltilmek istenince de su'tr yere gelmemiş. Bu durum karşı - sında da gülmekten başka yapıla- cak bir sey kalmamıs Nil kurbanları: $ Bundan birkaç gün önce Luk- sor yakınlarında büyük bir ka, ik devrilerek içindeki yüze yakın yol cu Nile dökülmüştür. Kadın ve er- kek olmak üzere elli kisi boğul - müustur. tedbiri karariyle daha çok kuvvetlen. miştir ki, bu arzuyu şimdi, büyük Bri- tanya tarihinin her büyük anında oldu- ğu gibi, bütün kesinliği ile karşımıza di: kilmiş görüyoruz. İngilterenin artık son kozunu oynamakta olduğuna hiç şüphe yoktur. “Cenevre ile veya Cenev- resiz,, formülü artık bahis mevzuu ola- maz. Eğer dağrudan doğruya hissedi. lecek derecede zecri tedbirlerin mües- sir olması düşünülüyorsa, bu, ancak ab- loka ile yapılabilir. Bu ahlokanın tathikinde en büyük pay Britanyanın donanmasına düşmek. tedir. İngiltere Uluslar Sosyetesinin man- dateri olarak ortaya çıkiyor. Ve ne- tekim bu ablokada, pasif şekilde bile olsa, Fransızların da birlikte çalışma. ları lâzımgeldiği iddiasmı da buna da- yatmaktadır. İşte Fransa Cenevre ala« nında Uluslar Sosyetesi sadakati ile İtatya dostluğu arasında ikisinden bi. risini seçmek. gibi çok zorlu bir duru- ma düşmüstür.: