12 Şubat 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

12 Şubat 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 ŞUBAT 1936 ÇARŞAMBA İTALYAN - HABEŞ HARBI Habeşlerin Makalleyi almaları imkânsız görünüyor İtalyanlar habeş cephesine yeniden otuz bin asker gönderdiler Habeşlerin baş müşaviri bir ingilizmiş (Başı 1. inci sayı ) 7 şubat arasında 30,000 askeri ta- şıyan bir çok italyan vapurları ka- naldan doğu Afrikaya doğru geç- işlerdir. Bir habeş kaynağından alınan haberlere göre, kuvvetli habeş müf-) rezeleri dün Makalle etrafındaki italyan mevzilerine şiddetli bir hü- cum yapmışlardır. Habeşler topçu teşini açmışlarsa da kuvvet- hi tel örgüleriyle karşılaşmışlar ve mitralyöz ateşine uğramışlardır. ayet geri çekilmeğe mecbur dır. "deki royter muhabirin- 'len son haberlere göre, dün der Dess -'yi bombardıman eden ye- di italyan tayyaresi, yolda Sololi- ye de bombalar atmışlardır. Noal- dai'den Dessie'ye gitmekte olan ingiliz seyyar hastahanesi bu mev- kide yaralanan iki kadını tedavi etmiştir. Bu hastahane ingiliz dok- toru Melly'nin idaresi altındadır. Bir italyan tayyaresi hastahanenin üzerinden pek alçaktan uçmuş fa- kat bomba atmamıştır. İtalyan tayyareleri Dessie'deki tayyare meydanında bulunan ba- beş kızılhaç tayyaresine 80 bomba atmışlardır. Bu tayyare pek cüz'i hasara uğramıştır. Hi yapılması ve köyü pavyonlara bağ- yan yolun yaptırılması için yardım hakkında “Altı kilemetre mesa- feden 15 masuralık su getirildi. Çep- turamadık. Karlı ve yağmurlu havalarda yol çamurdan göl halini alıyor. Kırıkkale çevresindeki köyle- rin mükellef amelesini kullanalım. Ye hud da çeşme için 350, yol için 250 akri: bu takrir de nafın “encümenine ha- vale edildi. » diyerek cumartesi günü saat 11 de toplanmak üzere celseyi kapadı Roma, 11 (AA.) — “Konte Roso” vapuru 170 subay ve assu- bay ve askerle Napoliden Massua- işçi diğer bir vapurla Afrikaya hareket etmiştir. Habeş ordusunun baş müşaviri bir ingilizmiş. Roma, 11 ÇA-A.) — Dün ak- şamki italyan gazeteleri ilk sayfa- larında ve büyük başlıklarla ingi- Tiz albayı Holt'un habeş imparato- runun askeri baş müşaviri olduğu- u yazmı; 'ardır. Roma, 11 (A.A.) — — İtalyan gazeteleri, Dessie'nin bombardı- manı hakkında Cibuti'den gelen bir haberi neşrediyorlar. Bu habere göre, umumi habeş karargâhma bir çok bombalar isa- bet etmiş ve civar ormanlarda yaz gn çıkarmıştır. Dessie şehri dört taraftan alev içindedir. Altı vağon cephane patlamış bir habeş müfrezesi de bombalar- dan zarara uğramıştır. Yüzlerce kişinin öldüğü - söylenmektedir. Bir habeş tayyare meydanı tahrib olunmuş ve iki tayyare yanmıştır. İtalyanlar ormanları bombardı- man ediyorlar Adisababa, 11 (ALA.) — İltal - her fasılasından yanlar, yağmurun faydalanarak şimal cephesine yakın şehirleri ve küçük yerleri devamlı bir surette bombardıman etmektedir- ler. Dün ve bugün 9 uçak Dessie'nin şimalindeki bazı yerleri ve bilhassa Ualdia'yı - bombalamışlardır. Keza Koren, Aşangui ve Maiçen de bom - bardıman edilmiştir. Ormanlar üze- rine mühim miktarda yangın bom - bası atılmıştır. İtalyanlar, kıtaların ormanlarda saklandıklarını — zannetmektedirler. Bu bombardımanların yaptığı hasar- pekazdır. Zira, meskün olan - yer- İerde imparatorun emriyle yeraltı mahzenleri inşa edilmiştir. Son haf- ta, / bombardımanlardan — ölenlerin adedi 11 dir. Bir habeş zaferi Adisababa, 11 (A.A.) — Habeş- lerin Ogaden sephesinde, Gurak mev küni tekrar zaptettikleri ve italyan - ların birçok zayiat verdikleri bildiril mektedir. ULUS DIŞ HABERLER FRANSA -SOVYET ANLAŞMASI VE ALMANYA bozmak mı 1 içine Lehistan. Macaristan ve Finlandi yanın da gireceği söyleniyor. İ Japon - alman anlaşm Londra, 11 (A.A.) — Havas ajansı or: Fransız - sövyet andlaşma. muahede ilâve edebileceğini, diploma- tik mahfillerde söylenmektedir. - Lond va'ya, Almanya'dan, resmi hiç bir mü- Facaat yapılmamışsa da, fransız - sövyet andlaşmasının tasdikinden sonra ya tahmin edilmektedir. 11 (A.A.) — Saylavlar a B. Flanden, Saylav B. Delasteyri tarafından Sovyet Rı ya - Fransa paktı görüşmelerinin geri bırakılması hakkında verilen takrire muhalif olduğunu - bil. miş ve “hükümetin fikrine - göre, pakt meselesi katiyen finansal bir mesele değildir. Fakat sıyasal bir meseledir” demiştir. Alman - japon anlaşması hak- kında Pravda gazetesinin bir yazısı Moskova, 11 ÇALA.) — Tas ajansı rrındaki tahriklerini ve Kuantung ordusu kamandanı general Minaminin hâ: ri durumun hakiki vaziyetini tahrif çin yaptığı gayretleri tahlil ederek, jz pon militaristlerinin harbı teşvik temek- duralmalarının ve ne de japon general- derinin bu hakikatı gizleyemeyecrklerini istan hududlarında tah- ibariyle bötün dün Gazete, bir alman - japon anlaşmas. hakkında dünya gazetelerinde çıkan ha- berleri bu anlaşmaya az ve yahud çok bir genişlikte Lehistan, Macaristan »- Finlandiyanın da iştirak etmekte oldu. #unu hatırlatarak diyor ki: Buna göre, alman faşizmi ve ja. pon emperyalizmi başta olmak üzere 'en harpcu devletlerden mürekkep bir emperyalist blok teşkili bahi: zuu olmuştur. Almanlı Ponlara yaptığı ve gittikçe artan ekonomik | den sonra devam edilecekt ist ması ve Almanyadan Japonyaya ya- pılan harb gereçleri ihracatının art- te haberleri de anlaşılıyor. n hudutların. Uzakasya çev- çok aşmakta ve Okyanos ve Ren kıyılarında müşterek bir icraatı bölgesinin gayri askeri durumu mese- ini ehemiyetle ortaya atmasının aynı zamanda vuku bulması bir tesa- düfe atfedilemez. Bunun içindir ki büyük bir endişe uyandırmıştır. Mü- tearrızların bu birlikte faaliyetlerine yapılacak karşılık, barış taraftarları leri ol malıdır. Japonlar Fransa - Sovyet unlaş- masını bozmak istiyorlarmış. Moskova, 11 (A.A.) — Tas ajan- 4 bildiriyor: İzvestin gazetesi, japon basınının bütün dünyaya her dakika yazkdoğuda — savaş par- lamak üzere olduğu - şayiasını yay- makta olduğunu kaydettikten sonra inpon makamlarının bu gürültüleri- 'nin arasında başka bir şeyin gizli ol duğunu sanıyor ve diyor ki: Bügün Fransa — mebuslar — meci: kavılcımının Ustaşilerin son muhakemesinde Eksanprovans, 11 (ALA.) — Usta- gile sının bu sabahki / celse- okumuş, ti hatırlatmış, kıral Aleksandrı. tas- vir etmiş ve onun Fransayı ziyareti. nin, sulhun tarsininde bir merhale teşkil etmekte olduğunu söylemiştir. Müddeiumumi, ezcümle: Bu korkunç cinayet, milletler Katillerin seyyahati uzun uzadıya hazırlanmış ve inceden inceye tertib edilmiştir. bir rolü olduğunu söylemiştir. İddianamenin okunmasına - öğle İyo l Fransa - Sövyetler birliği — karşılıldı — yardım paktının tasdiki meselesir rüşmeğe başlıyacaktır. Fakat Avra pada bundan memnun olmuyan bazı hükümetler vardır. Japon mak bahusus bir istek üzerine veyahut «ma- dilerinden, bu paktı akamete uğrat- — maya çalışan hükümetlere dostça bür — hizmette bulunmak suretile - framuz mebusları üzerin: ve onları uzak doğuda savaş umma- korkutmaya çalışıyorlar. ——— Japon militaristleri, bu suretle ay- " zamanda kendilerine de birmet e- diyorlar. Çünkü on gün ğ Ponyada parlamento seçimi — yapıla- — caktır. Japon seçimcisi, militaristleri —— — seçmeye çağrılıyor. Sonra bu milita- —— ristlerin meşgul olacağı çeydir. İşte japon makamlarından mülhem olan bu haber selinin önünde her e. kuyucunun varabilecei e budur. YUNANİSTANDA Parti şefleri kıralım önünde toplanacaklar Atina, 11 (AA.) — Kıral ile yaptığı bir mülâkattan sonra başba- kan B. Demircis bütün parti şefleri- 'nin perşembe günü sabahı Kıralın başkanlığında toplanacaklarını bil. dirmiştir. ğ FILLTSEELEELLLDE ZL Yeni Romanımız Geçen asır edebiyat âleminin — 'en büyük şöhretlerinden ve re- —— €n meşhur eseri Madam Bovari sini, sirkaç güne kadar tefrika- — ya başlıyacağız. ğ Bu güzel eseri takib temelerini okurlarımıza tavsiye ederiz “i serererrorserrerrerer | Tetrika: No, 11 Yazan: Türkçeye mıştı. Fakat, Venedik'te bir ticaret ve sömürge seferi olarak hazırlandığı için, lorbert von BİSCHOFF çeviren: Burhan BELGE Buna vesile olan da, Amerikalı beyazla- rın ilk günlerdeki barbarca ihtiraslarını ha- tırlatan iğrenç bir vaka olmuştur. İlk sefer. lerdeki yüksek ruhun yanından bile geçme- miş clan dördüncü haçlılar seferi Lâtinler- den ibaret ordusunu İstanbulun önüne yığ- de yapılacak din savaşı: daki şüpheli harbr n ruhi mükâfatı o- lacak henüz meçhul bir cennet yanında bu hazineler, hiç olmazsa el ile tutulur şeyler- di. Ve bir sabah, Lâtinlerle Grekler arasın- arkadaşlığın koyduğu sayısız çekişmeler ve kavgalardan bir tanesi yüzünden kafaları kızan bu din gönüllüleri birden haydudlaşarak şehre hü- cum ettiler, onu tamam bir talandan geçir- diler ve sanki hıristiyan şövalyeler ve efen- diden insanlar değil de herhangi bir barbar sürüsünün akıncıları imiş gibi, şehirin için- de yapmadıkları canavarlık, yıkıcılık ve pislik kalmadı. (2) Yıktıkları sehire Flandre'lı bir gölge imparator, patriğin tahtma da Vene- sık sık ortaya ötesindeki Ki kavemet gösterecekleri Turunun vicdanlar üzerinde o tarihlerde yap- mış olduğu tazyik ile Venediklilerin talanı- ni hatırlıyacaklardı. Ki bunların ” yanında, cömertgönüllü milli ve dini toleransları ve henüz inkişaf etmiş bir halde olmadığı için Greklerin yardımına muhtaç - olan iktısadi hayatları ile Türkler, iki kötülük arasında, anslılara çok daha hakiki gözükmüşlerdi. Lâtinlerin zulmü, Grekleri Boğaziçi'nin Anadoluya - yaklaştırmıştı. umanlar, Sinop ve Trabzonda, imparator- luk hilatının örtemiyeceği kadar sefil im- Çünkü Lâtin gu- varları Çünkü ler ve lardır. Ve tenhalıkları beklemektedir Nikea devleti ancak ell Tib etmiştir. Bugün yalnız Roma dıvarları ayakta duruyor. Ölmüş tarihin bakımsız tür- besini çeviren bu dev inde mezarlık dı- tahrib ve imhanın bıraktığı çıplak sene sürmüştür. Grekler Bizansı yeniden ele geçirmiş- Paleologlar Bizans tahtına oturmuş- Arada, Küçükasya, bir takım Mongol — akınlarına sahne olmuştur. Fakat bu akın- lar, Selçukların zeki politikaları sayesinde, sarı atlıların hücumuna uğramış başka yer- lerde olduğu kadar zarar vermemiştir. Fakat buna “H-cllar seferi” gibi şerefli bir ad ta- kılmıvarak Avrunanın ilk koloni harbı de- mek daha doğrudur. (1) Fakat imparatorluk beldesindeki somaltından ve türlü kıymetli taşlardan ibaret emin hazineler, yabancı Serserilerin gözünde biraz büyütülmüş de ol- sa, başlıyan onüçüncü yüzyılın getirdiği do- 'Nuk hakikatler yanında bunlar gene epeyce külliyetli şeylerdi; kaldı ki, dinsizler di; Tima doğru türlü güçlükler ve tehlikeler i (1) Çok tuhaftır ki Bischoli, yalnız bunun değil, bütün haçlılar seferlerinin birer ticaret ve yağma seferi olduklarını bilmemezlikten geli. dikli Lâtin bir papaz oturttular. Ve bunun- la daha büyük bir haydudluk - ve barbarlık etmiş oldular. Çünkü o uğursuz yıllarda e- kilmiş olan bu tohumlar mutlaka sürecek ve tam tehlike çanları çalar ve Türk tehlikesi- nin haberini verirken ve tam en son Bizans imparatorları Katolik kilisesi ve papaya ya- naşarak batının yardımını satın almayı dü şünürken, İstanbulun gerek ruhani - sınıfı gerek ise halkı buna karşı şiddetli bir mu- (2) Bunu o zamanın bir müslüman şehrinde yapsa idiler, tabiatile kendilerine “haydutlar,, değil bermutad “din gönüllüleri,, denecekti. —BB. paratorluklarını kurarken, Bitinya kıyılarının Latinlerin eline geçmesi üzerine birkaç aile Anadolunun içine kaçıyor ve orada bir takım derebeylikler teşekkül ediyordu. Az sonra Todori Laskaris, bunları bir araya - getire- Tek Nikea imparatorluğunu meydana getir- di. Ve kudretli Roma duvarlarının kuşattığı konsiller şehri, son ve ebedi uykusuna var- Mazdan evel, kilisa ve sarayları ile beraber, insın eski ihtişamına bir kere daha ka- muş oldu. Bugün çimenlerin örttüğü ha- rabede keciler otluyor. Bizans devrinin son güzelliklerini ise, Türklerle Greklerin Anado- Ju toprakları üzerinde biribirlerine karşı 1932 de boşanan son hiddet kasırgaları tah- ne de olsa, binlerce senedenheri sayısız mil- letlerin Anadolunun altarına bir adak ef serptikleri tohumları ve kanları Mongol a- kıncıları da - tazelemekten geri kalmamı lardır. Bir yandan bu Mongol akınları ee / yandan da miras kavgaları Konya- daki — “Sultanr Rum, larm — nüfuzunu sarsmıştı. O kadar Bizans im- paratorluğunun tam o yeniden kurulması devresine rastlayan tarihlerde ve Ş Tun kumandasında Anadoluda zuhur eden Türk oymağı Selçukların yerini kolaylıkla alacak gibi idi. Demek oluyor ki, mücadele- leri Grek tragedyasının son perdesini doldu —— racak olan iki büyük hasım, tarihin sahnesi- 'ne şöylece çıkrvorlar (Sonm var) a— —— —- ——T | —

Bu sayıdan diğer sayfalar: