26 Ocak 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

26 Ocak 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cenub Mektubları ULUS - Cenub ve Turizm Şimdiye ka darki yazılarımız. da, Cenub'da yap- tığımız dört beş günlük bir seyar hatte neler - gör- dükse, bunu tes bit etmeğe ve siz- lere, - Toroslar'ın ötesindeki — top- fak, iklim ve in- dan — hakkında mümkün - olduğu kadar tam ve ca- zib bir. malümat galıştık. Meyvalarla yemeklerden, güneşle plâj dardan, insanla tarihten - bahscttik ve bu zengin çeşidliliğin oraya ilk giden bir insanın fizyolojik - ve intellektüel yarlığı üzerinde nasıl bir tesir ğını, kendimiz de tetkik edebildiğimiz kadar ifadeye çalıştık. İstanbullu, İstanbul kültüründen başka bir kültür olacağına inanamıya- rak büyür ve ölür. Hele Anadolu'dan bahsedilince, yüzmesini — bilmedikten başka sudan da pek hoşlanmıyan bir insanın bir nehre yahut bir göle bak- ması gibi, yabancılık ve korku hisleri geçirir. Anadolu'nun çocuğu, Yemen'e, İstanbullu'nun Anadolu'ya — gelmesin. den kolay git 'Gürbet” Anado- du'nun köyünden yahut - kasabasından uzaklaşmasıdır. İstanbullu için banli. yölerinin ötesinde yaşamak “sürgü dür. Simdi bu perdeyi, İstanbul ile Anka- a arasında yırtmiş bulunuyoruz. Fakat daha, yurdun her noktasmı, insani ve kültürel münasebetler bakımından biri- birine bağlamış - bulunmaktan — uzağız. Kemalist devletin demiryol, yol ve eko. nomi politikası, bu yeni kültürel müna. #ebetlere zemin hazırlamakta ve yurd daşlığın maddi ” şartlarmı, vasıtasızlığı. mnız ve fukaralığımız düşünülecek olur #a, dev hamleleriyle temin etmektedir. Yurddaşlığın manevi şartlarını hazırlıya- ak olanlar ise, bu memleketin muhar. rirleri, ressamları, musikişinasları, kısa- €a münevverleridir. rardı vermeğe Yaz gelir, Ankarı Tetani Kışa doğru, aileler ferlerd, “corpa diplo- natigue” vas, hükümet merkerine göç eder. Bu basit rakkas hareketi, bundan 'en yal evel için tabii olabilirdi. Bugün böyle değildir. Bugün, Türkiyenin ber oktasının demir ağlarla örülmüş bulun. duğu hakiati, yalnız müli müdafaa yal z milli ekonomi yahud yalnız yüksek Gdevlet politikası bakımından değil, insan- Ja insan, şehirle şehir, bölge ile bölge ba- |kımından da bir hakikattır. Yani, mem- Jeketin bir çok noktaları, artık sosyal ve Kültürel ihtiyaçlar zaviyesinden de bi birine bağlanmış bulunmaktadır. Sanıyorum ki cenub batekında 5 yazı yazdım. Bunların hiç birisinde mübala- aya düşmedim. Gördüğümü anlatmağa Şalıştım. Cenub'a hangi yurddaşım gide. Cek olsa, gördüklerimin çok daha fazlar #ını görecektir. Beraberinde kimi bir ro- mnan, kimi bir kaç tablo, kimi bir avuç dinlendirdiği ve eğlen. derisini değişmiş ve gençleşmiş görecek- siniz. İnsan da her hangi bir madde git Gurduğu yerde yosun yahud pas tutar. Ankara'dan yahud İzmir'den, yahud A- masya'dan memleekti / tanımak olmaz. Hele sevmek hiç olmaz. Memleket dedi- iniz kayranması bu kadar kolay olan bir şey değildir. Yalnız Ankara - İzmir - İstanbul'u tanımaktan — da bir şey çık. maz Memleket osmanlı imparatorluğun. daki memleketten kemmiyet itibariyle afak olsa bile keyfiyet itibariyle çok da- ha büyüktür. İmparatorlukta, yurddaşın örmrü mahallesinde, memurun ömrü yay. lıda tükenirdi. Bugün her tarafa trenler işlemekte, inşa ve bayındırlığın kazması ile çekici memleketin her noktasında, şen arkılarını söylemektedir. Demiryollar i- Garesi türlü bilet kolaylıkları yapmıştır. Memleketin her yerinde bir başka güzel- dik, seyircilerini ve bu seyircileri yatırıp, Goyurup eğlendirecek otelleri de kendi. *Cenub edebiyatı” nı yaparak Cenub'a doğ- ru, “Ege edebiyatı” nı yaparak üzümlerin sa- ve incirlerden balların damladığı Ege kyılarına doğru ve bir “*doğu edebiyatı” yara- tarak en zengin ekin ve maden sahalarımızı barındırabilecek geçi na doğru bir insan hareketini çi çoktan gelmiştir. .—— YAZAN vermez dağların bağrı- ek samanı BURHAN BELGE zub'a doğru, “Ege edebiyatı” nı yapa: Fak üzümlerin sarardığı ve incirlerden kalların damaladığı Ege kıyılarına doğ- #a ve bir “doğu edebiyatı, yaratarak en Zengin ekin ve maden sahalarımızı barın. Girabilesek geçidvermes dağların tağıma Göğru bir inesa hareketini çözmek za aa goktan gelmiştir. Ufak bir ölçü O- Serinden de olas, bir “iç » türizen” artık kabildir. Münevver, gazeteci, mecmua muharriri, fotografçı, demiryolu idaresi ve hükümet, bu hareketi, ummayacağı: a kadar tana bir zamanda bir hakikat Haline koyabilirler. Yalınız, başlamak 1â- amdır. Cenub'a güzel oteller, tokantalar, yollar ve kâfi nakil vasıtaları da mevcud. dur. Ortu Aoadolu'dun cenub'a geçere e yeni Torosları aşarken yalnız ikli. min değiştiğine şahid. olmıyacakımız Niğde'ye gelince göreceksiniz ki, fakir orta Anadalu'nun geri ekonomisi, güzel Niğde'yi, Selçuklar zamanından bir - Güm ileriye götürememiştir. Torosların ötesinde halbuki, ileri ekonomik bayat, ileri sosyal şartlarla ileri kültürel ihti. yaçlar yaratmıştır. Ve, Kayseri - Ulukığı ha hattının derin manasına asıl o zaman intikal edeceksiniz. Niğde, elmaami cenal'a göndererek geçiniyor. İstasyonunda, en kötü elma- fam dirinini 40 kuruşa satıyorlar, Güzel Nüğde'nin fukaralığı” hakkında bundan Güzel bir sembol slamaz. Bir dizi yararı Yamm elma İyisini, cenub'a çoktan göndermiş. Halbuki, Tarsus'ta baklava. Tn kutülar içinde ayağınıza geviriyorlar. Halbali, Niğde, tasavyur edemai Saş Cenub şimal'in hasretini bir terbiye Olarak edinse, bütün cenub kayak spor- haf gölip Tüğüe'üe yapacıktır. Bene b li gel kaşlakışı züşelelele et lallürecan, #Cennet kadar güzel yurd''umuz var demek yetişmez. Bir kerre yurd, henliz cennet” değildir. Onu “cennete çevi- secek olanlar bizleriz. Bunu da, yerimiz. ön elmanl güeü Ankara ” İataabel Faldam özerini bağdaş kurmakla yapa. Zayu Kallap germek, çerip görmek, Berlinde Cumhuriyet bayramı filmi Berlin (Hususi) — Cumhuriyet bay. ramı töreninde alınmış olan güzel filim buraya göndeşilmişti. Bu filim bir çok davetliler tarafından türk kulübünde seyredilmiş ve çok beğenilmiştir. Bu en büyük bayramın yurdda nasıl kutlanmış olduğunu gören, vatan uzakla- rnda bulunan bizlere Ulu Önderimizin karşısında, askerimizin, yurddaşlarımı- zın arasında bulunmakta olduğumuz gi- bi zevkine doyulmaz bir his verı Bu, değeri yüksek teşebbüsü alarak memleketimizin şerefli günlerinden biz. leri de bu süretle hisselendiren C.H.P. i bu vesile ile de şükranla andık Flim Berlindza Parise gönderilmiştir. Bir türk mühendis, mektep tayyaresi ve planör yapıyor İatanbul, (Telefonla) — Kabataşta bir türk tayyare inşaat mühendisi tara» fından idare edilen hususi atölyede türk hava kurumu, türk kuşu için on mekteb tayyaresiyle on plânör smarlamıştır. Atölyenin çalışmaları inkişaf ettik- 'ten sonra müteşebbisler Divrik'te bir fabrika kuracaklardır. Modern Mısır mimarisini tetkik İstanbul, (Telefonla) — Modern Mü- #sır mimarisini tetkik için milletlerara- 1 bir musabaka açılmış ve Türkiye bu musabakaya davet edilmiştir. Taşköprü - Boyabat köprüsü bitti Kastamonu, 25 ÇALA. — Taşköprü ile Boyabad arasında yapılmakta olan büyük köprünün inşaatı bitmiştir. Köp- tü Nafia vekâleti tarafrından yaptırıl. mıştır. Krvrim çayı Üzerinde yapılan bu köp- Köprünün açılma törem Taşköprü ve Boyabad'dan giden heyetler ve civar köylülerin iştirakiyle yapılmıştır. Körüp duymak, duyup — yazmak, yazıp duyurmak lâzem. Bunu bu yazılarımla yapmağa ça- dıştım. Cemub adına, hepimizi mart. nisan mayıs aylarında, bizim Akde. 'in güneşine ve plâjlarına çağırıyo- Gelin, görün, yaşamıış olun. Kamutayın dünkü toplantısı Kamutay dün Refet Canıtez'in baş- kanlığında toplanmıştır. Celsenin baş- Jangıcında İstanbul ” mebusluğuna seçi- len Atıf Bayındır'ın mazbatası kabul e- dilmiş ve tahlifi yapılmıştır. Bundan sonra şeker istihlâk ve güm. rük resimleri kanununda bazı değişiklik- ler yapılması ve yeni hükümler konul mast hakkındaki kanun lâyihasiyle, ma- deni ufaklık para kanununun bazı mad- delerinin değiştirilmesine, Türkiye - Ro- manya arasında Dobrice'nin türk ahali- sinin muhaceretini tanzim eden mukave. denin tasdikine, hazerde yarsubaylardan yüzbaşıya ve seferde bütün subaylara elbise ve kaput verilmesine dair kanun hükümlerinin jandarma ve gümrük mu hafaza kıtalarına da teşmiline aid kanun lâyihalarnsın ikinci”“ müzakeresi yapıla- rak kabul edilmiştir. Gene dünkü toplantıda 1934 tarihli Türkiye - İtalya ticaret mukavelesiyle tediyatın tanzimine aid itilâfnameler hü- kümlerinin temdidi için muhtelif tarih- lerde teati edilmiş olan karşılıklı notala- rın ve anlaşmaların tasdikine adliye teş- kilât ve kadrolarında yapılan tadilâta, Posta ve telgraf kanununun bir maddesi. nin tefsirine aid lâyihaların birinci mü- zakereleri yapılmıştır. Kamutay yarın toplanacaktır. (4.4.) İstanbulda kar fırtınası İstanbul, (Telefonla) — İki gün- denberi devam eden kar fırtınası bugün hafifledi. Fırtınanın şiddeti geçmesine rağmen şehirde ve limanda ehemiyetli bir kaza kaydedilmemiştir. Yalnız Ha- liçde küçük bir motor battı ve sokaklar- da kar topu oynuyanlar bazı kazalara sebeb oldular. Rasathane vaziyetin de- 'vam edeceğini bildiriyor. İistanbulda buğday ve ekmek| fiyatları İstanbul, (Telefonla) — İki gün için-| at Anraç buğdaylarının gönl sek fiatı 7 kuruştur. Narh komisyonu birinci ekmeğe 10, ikinci ekmeğe 20 pa- Ta zam yapmıştır. Kamutay Çağrıları Dahiliye Encümeni 26.11937 sal gü- ü Grup İçtimamndan sonra toplanacak- tar. Arzuhal Encümeni bugün Grup İç- 'timamdan sonra toplanacaktır. Gazete havaları Birinci sayfa: sSırmalı kuca- dmda arslan yavrusu emziren Gö- ring.. çeviriniz: vali konağının ö- münde, kaldırıma diz çökerek, idam mahkümu yedi erkeğin affını istiyen bir sürü kadın... Karşıda: — ispanyol kızılları ile beyazlarının kabir kabir boğuşarak, nihayet, iki taraftan biri 'e geçen harab bir mezarlık... Sahi. binin ölüsü ile beraber sudan cıkarı: lan otomobil resmini ehemiyetsiz te- lakki ederek geçiyorum. İki ferah sayfa var: biri, İsveç kı- tenis oynuyor. Öteki İn: Amerika'da, Fransa'da buhran kal mamış olduğunu isbat eden / grafik- ler: “Eğer şimdiki eğçinlik devam e- decek olursa, bir refah devrinin ba- gında bulunuyoruz, demektir.” Soförler içki içmiyeci Tstanbul belediyesi, hele akşamları iç ki içen şoförlere rast gelinirse bunlara ağır ceza verilmek, tekerrürü halinde vesikaları ellerinden zimmak üzere sıla bir kontrol tesisi için şubelerine emir vermiştir. Eğer bundan maksad kazaların önü. 'ne geçmek ise şoförlerin içkisi kadar ve belki ondan önce, otomobil kullanma ka- biliyetini tayin ile meşgul olmak gerek- lerini inşa edecek sermayeleri bekliyor. “Cenub edebiyatı, nr yaparak ce- tir. Zira şoför sarhoş olmayabilir ama o- tomobili olur, ve hem de nasıl olur! Kayaklar Bu sene görmekte olduğu rağbet gittikçe fazlalaşan kayak sporunun vasıtası olan kayaklar, büyük Mon. gol istilâları sırasmda Avrupaya gir- miştir. O zamanlar kayak, bugünkü ibi sessizce ve hızlı kaymağı temin , kara tahtalardan Kayak, on dokuzuncu asırda Nor- veçliler tarafından spor vasıtası ha- line getirilmiştir. Kadınsız ada Bu, Jül Vern romanları tarzında yazılmış bir eserin adı değildir. Hind Okyanusu'nun ortasında bulunan ve büyük kablolardan birinin geçi: tasını teşkil eden Koka adasında ça- hşan otuz kırk kadar beyaz ve çin- li istihdam etmekte olan şirket bun- Jarın kadınsız yaşamalarını şart koş. muştur. Niçin? Belki Okyanus ortasında yalnızlığın acısını biraz daha - fazla duymaları için! #Nevres'in ölümü Geçen gün sessizce ölen udi Nev- res, muhakkak ki büyük bir artistti we her büyük artist gibi inzivayı ka- Tabalığa tercih e- derdi. İstanbul ga- zeteleri, merhumun cenazesinde — biz kaç arkadaş ve meslekdaşından baş- ka kimsenin bulunmamış olduğunu esefle yazıyorlar. Ancak sevdikleri. nin ve anlaştıklarmın cemiyetinde neşelenen Nevres, yalnız onlar tara- fından teşyi olunmak pek tabii idi. Sözün geli — İşte kocamın bir resmi.. Biraz 26/1/1937 <e İÇ HABERLERİMİZ dünkü konferansı (Başı 1. inci sayfada) granit kayayı devirdiğini farz ediniz, o- zaman cihan türksüz ve öksüz kalırdı., (Çok şiddetli alkışlar) Hukuku düvel bakımından meseleyi derinleştiren profesör 1921 Ankara itir 923 Lozan muahedesini ve 1928 Ankara ihtilâfnamesini tahlil etti 've manda ahidnamesine temas ederek : “Hatayın bu delillerle Fransaya man- da olarak verilen Suriye namımdaki ara- zinin — dışında — kaldığını — söyledi,, Aynı zamanda türk hükümetinin reviz: yonist olmadığını ve emperyalistlikle hiç bir alâkasr bulunmadığını tebarüz ettirirken şöyle dedi. : “— Bütün dünyayı verseler ve bunun için de bir türkün burnunun - kanaması lüzım gelse istemeyiz. Lükin türk yure dundan bir çakmak taşı dahi istendiği zaman ber türk kanını vermeye hazır. diry Profesör M. E. Bozkurd iktisadı ba- kımdan da Hatayın ve bilhassa İsken- derun körfezinin Türkiye ile olan mü- nazebatınır anlatmış ve sözlerini şöyle bitirmiştir : “— Cenevreden son gelen haberle mem muniyeti mucib olacak şekildedir. Fa /kat bunun tami ve kati şeklini almadan türk milletinin hassasiyeti gene şidde- tini kaybetmiyecektir ve bütün dünya bilmelidir ki istiklâl mücadelesinin en uhranlı günlerini kazandığı zaferle hiçe indiren ve türk milletine yirminci jasır medeniyetinin başında bir yer işgal ettiren En Büyüğümüz Atatürk sağlam ve her zamankinden dip diridir. İnönün de maküs talilmizi yenen İnönü'de içi- #izdedir. Ve nihayet ber şeyin fevi de olan türk milleti gene onların emire derinde yekvücuttur., Halkevinde konser a eaake yetli bir talebesi konser verecek Ankara halkevi ar şubesi müzik ko- Tu garb musikinin değerli elemanlariyle yakmdan temas imkânını her zaman a- ramaktadır. Bu defa da, geçenlerde mem leketimizi ziyaret eden musiki üstadı Be- TaBartokun yetiştirdiği ve bir çok garb gebirlerinin zevkle muvaffakiyetli kon- serlerini dinlediği “Roji Labu''yu Anka- a balkına dinletmek imkânını bulmuş- tur. Değerli sanatkâr halkevindeki kon. #erini, yarın saat 20.30 da verecekti Giriş kartları halkevinden tedarik ©- unabilir. Bilkyosr. AR Şehrimizde bulunan genç sanatkân Jardan mürekkep bir grupun teşebbüsü- ile “AR” adını taşıyan aylık bir mec mua neşredilmeğe başlamıştır. İlk sayısı elimizde olan bu mecmua nefis bir şekilde tertib edilmiş ve basık zuş, her bakımdan muvaffak olmuş bir eser manzarası taşımaktadır. İyi kâğıd üzerine basılan ve - güzel tabloların kilişeleriyle süslü - bulunan mnecmuada şu yazıları görüyoraz: Mi raç Katırcıoğlu: “Ar ve yaşama”, Nu | rullah Berk “Tabiat ve taklid”, Reşad Nuri Darago “Plâstik sanatlar ve Tür kiye", Dördüncü inkilâb resim sergisi, Sabri Fettah Berket ve eserleri, Osmanı Hamdi ve eserleri, Bedri Rahmi “Yuku- le-le yazıyor”, N. B. “Zühtü Müridoğlu" Eili yıllık türk sanat sergisi, Ayın kro- nikleri, Ara dair bir iki not. Görüldüğü üzere sanat ve resim mesele. deri üzerinde alâka uyandırıcı mevzuları terete eden mecmua 20 kuruş fiatla satıl maktadır. Güzel sanatları sevenlerlmir zin bu mecmuayı yaşatmaya çalışacal eski bir resmi! darını ümld edelim. muvaflfakı- —

Bu sayıdan diğer sayfalar: