15 Mart 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

15 Mart 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

XBîMlZ, ANDIMIZDIR Yüz bin İstanbullunun önünde * ON SEKİZİNCİ YIL. No: 5612 Türkkuşu tayyarecileri güzel gösteriler yaptılar ? İstanbul, 14 (Teletonla) — Türkku- şu bayramı bugün büyük ve candan te- zahüratla Yeşilköy tayyare meydanın- da kutlandı. Bayram tezahüratını gör- mek için daha sabahın çoök erken saat- 15 MART 1937 PAZARTESİ 3 üncüde İspanya sınırlarının karadan ve denizden kontrölü başladı HER YERDE 5 KURUŞ Batı paktı meselesi Alman cevabı Pariste menfi tesir yaptı İtalya batı paktı yapmaya hazır B. Delbos B. Korbenle konustu Roam, 14 (A.A.) — Salâhiyetli mahfillerde bildirildiğine göre, 17 ikinci teşrin tarihli ingiliz notasına İtalyanın veı_'d_iği nota da, Ren me- selesine dair ingilizlerin üç ve fransızların da iki notası daha önce neşredilmemiş olduğundan, neşredilmiyecektir. Başbetke : İranla.. Falih Rıfkı ATAY Bugün kardeş iranlılar, Rıza Şah Pehlevinin doğum yıldönümü- | nü kutlamaktadırlar; ne kadar se- vinseler haklıdırlar. Çünkü, İran, onun irade ve idaresi altında, şe- ref ve hürriyet kazanmıştır. Son Kaçar'ların İranı, enternasyonal bakımdan bir yarı-sömürge, nas- yonal bakımdan geri bir şark per- çası idi. Memleket Çar Rusyası ile İngiltere arasında iki nüfuz böl- gesine ayrılmıştı. Milleti kalkındı- rabilecek her hareket, eski saray takımı ile kaytaklar tayfasının müşterek cephesine çarpıp kırılı- yordu. O da, osmanlı Türkiyesi gıbi, dış rekabetlerle iç buhranlar ara- sında çöküp dağılmak üzere iken, büyük bir $ef talie karşı koydu. İranı garb emperyalizminin ve şark softalığının elinden kurtardı. Pehlevi devri, asil milletin tarihin- de, yeni bir istiklâl ve medeniyet devri demektir. Orada da, çetin tasfiyelerden sonra ,tefekkür, vic- dan ve kadın hürriyetinin sağlam temelleri atılmıştır. Orada da ge- mişliğine, — derinliğine bir inşa hamlesi, bütün milli faaliyetlere hâkim olmuştur. Yeni Türkiye ve yeni İranın kurtuluş yolları ve usulleri büyük bir benzeyiş arzeder. Fakat asıl mühimmi, tarihleri biribirine düş- manlıkla geçen iki milletin gerek karşılıklı dostluk, gerek umumi ba- rış politikasında tam bir ahenk elde etmiş olmalarıdır. Menfaatleri ve tehlikeleri aynı olan milletlerimi- zin, hanedan rekabetleri yüzün- den, biribirlerinden uzaklaşma- ları ne kadar suni ise, şimdi biri- birlerine bu kadar yaklaşmaları da o kadar tabiidir. Bir taraftan inkılâb davâlarımız, diğer taraf- tan, dışarıya karşı, müşterek ba- rış politikamız bu yakınlığı müte- madiyen artıracaktır. Şimdi yapı- lacak iş, iki memleketi bağlıyacak yollar ve vasıtalarla ekonomik Münasebetleri daha iyi tanzim et- mektir. Trabzon - hudud yolun- daki faaliyetler bütün hızı ile de- vam ediyor. Henüz Tahranda bu- lunan B. Cemal Hüsnü Taray'ın re- isliği altındaki heyet de vaz!/ -si- ni muvaffakiyetle bitirecek olur- sa, gelecek senelerin türkler ve i- | ranlılar için müstesna inkişaf yıl- ları olacağı şüphe götürmez. Türkiye - İran dostluğu, Bal- kanlardan Orta Asyaya kadar u- zanan bir nizam ve durluk inan- cası demektir. Bu manevi ahengi, maddi alâkalarla esaslandırmak, nakliye kolaylıkları ile aradaki mesafeyi kısaltmak, ticaret müna- sebetleri ile tanışırlığa kuvvet ver- vok hususlarında her türlü fırsat- laidan istifade etmeliyiz. lerinde yüz binden fazla istanbullu trenlerle otobüs ve otomobillerle kesif kafileler halinde Yeşilköye akmağa baş- lamış ve geniş sahayı merasimin başla- masından çok daha evel doldurmuşlar- dı. Şehrin çok ender gördüğü bu muaz- zam kalabalık istanbulluları Türkkuşu- na karşı duydukları derin ve candan a- lâkanın en bariz bir işareti sayılabilir. Bayram bandonun çaldığı istiklâl marşı ile başlamış, çoluk çocuk, genç ihtiyar, memur ve mektebli binlerce yurddaşın hep birlikte söyledikleri is- tiklâl Tmarşından sonra eski tayyare- cilerimizden B. Şakir Hazım Ergökmen bir hitabede bulunarak şunları söyle- mibtir : <— — | B. RÂNA 1ARHAN I B. Delbos'un Fransız Dış Bakanı Londraya giderken çekilmiş bir resmi (Sonu 5. inci sayfada) Ankara Halkevinde Gümrük ve inhisarlar vekilimiz dün geldi | Bir müddetten beri İstanbulda ve Trakyada tetkikler yapan Gümrük ve İnhisarlar vekilimiz B. Rânâ Tarhan dün şehrimize dönmüş ve istasyonda ve. kâlet ileri gelenleriyle —dostları tara- fından karşılanmıştır. Resmimiz veki. li istasyonda göstermektedir. (KNT Di RESİDGALİB Maarif vekili geliyor İstanbul, (Telefonla) — Maarif ve- kilimiz B. Saffet Arıkan bu akaşamki ekspresle hareket etti. Vekili istasyon- da üniversite profesörleri ve kültür di- rektörlük ileri gelenleri ve muallimler uğurladılar. #RON D Ankara halkevlileri Reşid Galibin mezarı başında (Yazısı 4. üncü sayfada) Tıbbiyenin yüz onuncu yıldönümü kutlandı İstanbul, (Telefonla) — Tıbbiyenin 110 uncu kuruluş yıldönümü dolayısiy. le hazırlanan tibbiyeliler bayramı, bu- .v. Gençlerbirliği Ankaragücü berabere kaldılar Ankaragü- cünün kale- sine ilk gol böyle gir- mişti. gün saat on dörtte üniversite konferans salonunda kutlandı. Toplantıya tıb pro- fesörleri, doktorlar, talebeler iştirâk et- tiler, İstiklâl marşı ile başlayan toplan- tıyı dekan Nureddin Âli Berkol bir nu- tukla açtı. Dekan ,türk tıb mazisini an- hitab ederek, mesleğin kendilerinden beklediği işle» ri izah etti. B. Nureddinin, Prot 1 Mazhar Uzmanın, pröfesör Tevfik Rem- dıktan sonra gençlere zinin ve doçent Ekrem Şerifin konuş- maları takib etti. Talebeden Fehmi ve Ankara Gücü ile Gençler İki Spor muharririmizin dünkü maça aid yazdığı yazı altıncı sayfamızdadır. Birliği arasında yapılan maç dün gene bera. | Lebit birer söylev verdiler. bere — neticelendi. kulüb “şampiyonluk için tekrar karşılaşacaklardır Tıbbiyeliler bâyramı çok samimi bir hava içinde geçti. Kaybolan arkadaşlar dün heyecanla aniıldi Bununla beraber notanın için- dekilerin bir kısmı biliniyor. İtalya, eski Lokarno paktının ana hat ları üzerinde yeni bir garp paktı yapma- ğa hazırdır. Çünkü eski Lokarno söz gö- türmez hizmetler yapınıştır. Ancak şu- rası vardır ki, yeni yapılacak pakt, 1925 denberi ortaya çıkan bazı milletleri dik- kate almalıdır. Meselâ bu tarihte asker- lik dışı bir mıntaka olan Ren, bugün al- man askeri işgali altındadır. Bündan başka yenı pakt, basit ve sür- atle tatbik edilebilecek mahiyette olma- lıdır. Pakt öyle bellisiz teahhüdleri de- ğil tamtersi kesin ve açık teahhüdleri taşımalıdır. Belçikaya gelince, Italya, Belçikanın Mülk tamlığını Fransa, İngiltere ve Al- manya tarafından da garanti edilmek (Sonu 3. üncü sayfada) Fıkra: Bir muvazenesizlik Bızim gazetelirimiz kanun disipli- ninden başka hiçbir kayıd altında de- gildirler, Fakat, iç ve dış, mühim me- selg'erde serbes oldukiarı kadar olgun da davarnmaktadırlar, Bunu sayın Dış Bakanımız Tevfik Rüştü Aras'dan din- lemelisiniz. Nazik vazifeler görürken ve basın rükünlerimizle hiç temasta değilken, bu şuur inzıbatının tezahür- lerini ve faydalarını en çok o tecrübe etmiştir. Buna rağmen, bazen muvazeneyi şa- şırdığımız ve o kadar yakın bir meslek dostumuzu sıktığımız da oluyor. Dün Ankaraya geldiğimde Dış Bakanımızı böyle bir üzgünlük içinde buldum: se- bebi ”Haber,, gazetesinde ”Şekip Gün- düz,, imzası ile çıkan ve italyan başba- kanı B. Musolininin Afrika seyahatin- den bahseden bir yazı! ”Haber,,'in mesul sahiblerinin ha- berdar bile olmadıklarına şüphe etme- diğimiz ve imzasını yeni yeni gördüğü- müz Şekip Gündüz'ün de hususi bir ka- sıdla yazmadığına emin olmak istediği- miz bu yazı, bizim ne İtalya, ne onun milletince o kadar sevilen ve memleke- tine o kadar hizmet eden muhterem başvekili, ne Akdeniz, ne Afrika hak- kındaki telâkkilerimize asla uygun de- ğildir. Biz İtalya ile dostuz; bu dost- luk, Musolini zamanında ve onunla bir likte kurulmuştur. Biz Afrikada yer- leşmiş olan bütün devletlerle ayrı ayrı iyi münasebetteyiz. Ve umumi barış namına, onların kendi işlerini kendi a- ralarında ve idare ettikleri halk yığıne darı menfaatine halletmelerinden başka düşündüğümüz ve istediğimiz de yok- tur. Hatay davâsı hâd safhalardan geçere ken, İtalyanın bize karşı ne kadar düs rüst davranmış olduğunu hatırlamak« tayız. Milano mülâkatının gazeteleris mizdeki, mesud akisleri de henüz devam ediyor. Bütün iyi niyetli tefsirler, dış polis tika işlerine kalem süren arkadaşlarımı zın veya bu neşriyatı kontrol etmekle mükellef olanların, daha sıkı ve sert bir dikkat sarfetmelerini bir defa daha dilemekten bizi menedemez, ”Haber,,« deki yazı, lâübalilik ve muvazenesizlik eseridir. Mutlaka bazı edebiyat mari- fetleri göstermek istiyorsak, onları dış ve iç, anapolitikamıza teallük etmiyen | mevzulara bırakmalıyız. - F. R. Atay / sE

Bu sayıdan diğer sayfalar: